23 Mart 2023 Perşembe

Melekler, İnsanlar ve şeytanlar

"Melek" kelimesi "Bilgili, Maharetli, Becerikli" anlamına gelmekte olup, üst süptil planlarda enerji frekansı niteliğinde varlığını sürdüren yani yapısal olarak esasen "Cin" niteliği arzeden vazifeli varlıkların genel ismidir. Kelime kökü LK ( Karşılaşma, Deneyimleme, Kavuşma, Buluşma, Bilişme ) olup baştaki "M" harfi kelimeyi sıfat veya isim yapmaktadır. "Meleke" ( Bilgi, Tecrübe, Beceri ) kelimesi de ortak LK kökündendir. 

Kehf suresinin 50. ayetinde "cin" nitelikli İblis'in bir "melek" iken saparak "cin şeytanı" olduğu  dolaylı olarak bildirilmektedir. 

18/50 Ve iz kulna lil MELAİKETiscudu li ademe FE SECEDU İLLA İBLİS KANE MİNEL CİNNİ fe feseka an emri rabbih e fe tettehizunehu ve zurriyyetehu evliyae min duni ve hum lekum aduvv bi'se liz zalimine bedela.

( Ve zamanında MELEKLERE "Adem için yere kapanın." dedik de CİNLERDEN OLAN İBLİS HARİÇ YERE KAPANDILAR. Böylece o, Rab’binin emri üzerine günah işledi. "O halde onu ve soyunu, onlar size düşmanlarken, benden başka dostlar mı edineceksiniz? Zalimler için ne kötü değişimdir." )

"Cinn"* kelimesi CNN / "Cenn" ( Gizlemek, Kaplamak, Örtmek, Korumak ) kökünden türemiş bir kelime olup, kaba madde planı dünyada maddi göz ile "görülemeyen" üst boyuttaki enerji frekansı niteliğindeki süptil varlıkları tanımlamaktadır.

Rahman suresinin 15. ayetinde cinler, "dumansız ateş alevi" teşbihiyle tasvir edilmektedir ki bu teşbih esasen "enerji frekansına" yani süptil varlığa işaret etmektedir.

55/15 Ve halekal CANNE min MARİCİN MİN NAR

( Ve CİNİ DUMANSIZ ATEŞ ALEVİnden yarattı. )

* CNN kökünden türemiş diğer kelimeler "Cinn" ( Görünmeyen, Örtülü olan ), "Cunnet" ( Kalkan ), "Cenin", "Cennân" ( Bahçevan ). "Cennet" kelimesinin bir karşılığının da "Bahçe" olması esasen "Bitki ile ÖRTÜLÜ toprak, zemin" anlamına dayanmaktadır. "Cenn" ( Örtmek ) fiili En'am suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.

Cinin konuşma cümlelerinden oluşan Cin suresinin 8. ve 9. ayetlerinde melekler "Kıvılcım" olarak tanımlanmakta ve yine "Ateş" ve "Enerji frekansı" kavramı tezahür etmektedir. Bu tanım meleklerin, yapısal nitelik olarak cin tanımı kapsamında olduklarını ortaya koymaktadır. 

72/8 Ve enna lemesnes semae fe vecednaha muliet HARESEN ŞEDİDEN ve ŞUHUBEN

( Ve kesinlikle biz göğe dokunduk da onu ŞİDDETLİ BEKÇİLER ve KIVILCIMLARLA doldurulmuş bulduk. )

72/9 Ve enna kunna nak'udu minha meka'ide lis sem'i fe men yestemi'il ane yecid lehu ŞİHABEN RESADEN

( Ve kesinlikle biz orada oturma yerlerinde duymak için oturmaktaydık. Artık şimdi kim duyarsa, ona GÖZETLEYEN KIVILCIM bulur. )

Ayette göksel kapıların "Kıvılcım" olarak tasvir edilen melekler tarafından korunduğu ve böylelikle melek olmayan cinlerin ( kovulmuş cin şeytanları** / düşmüş melekler ) izinsiz şekilde Meleul Ala'dan ilahi kozmik bilgi sızdırmalarının ve "insan şeytanlarına" iletmelerinin ( kulak hırsızlığı ) engellenmeye çalışıldığı bildirilmektedir. 

** "Şeytan" kelimesi "Şeyt" ( Yanmak, Helak olmak, Mahvolmak ) ve "an" ( gibi ilan, -cı ) kelimelerinden oluşan ve "Yakan, Yakıcı, Ateşleyen, Helak eden, Mahveden" anlamına gelen bir sıfattır. Zira ayetlerde kötü nitelikli cinleri ve insanları tanımlamak için 6/112 kodlu ayette "Şeyatinel insi vel cinni" ( İnsan ve cin şeytanları ) ifadesi yer almaktadır.

Hicr suresinin 16-18 ayetlerinde "Kulak hırsızlığı" konusuna ilişkin bilgi verilmektedir.

15/16 Ve lekad cealna fis SEMAİ burucen ve zeyyennaha lin nazirin

( Ve GÖKTE burçlar oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. )

15/17 Ve hafiznaha min kulli ŞEYTANİR RACİM

( Ve ONU tüm KOVULMUŞ ŞEYTANLARdan*** koruduk. )

15/18 İlla MEN İSTEREKAS SEM'A fe etbeahu ŞİHABUN MUBİN

( O KULAK HIRSIZLIĞI YAPAN kimse hariç. Artık onu APAÇIK KIVILCIM takip eder. )

*** Melek kitlesi kapsamındayken kibirli ve itaatsiz durumları sebebiyle uzaklaştırılan cinler yani "cin şeytanları"...

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde Hz. Süleyman'a hizmet eden cinlerden ve cin şeytanlarından bahsedilmektedir. Bu durum, Hz. Süleyman'a, negatif frekansları engelleyip, kontrol altına alabilme yeteneğinin bahşedildiğini ve böylelikle bir transformatör gibi negatif frekansları hayırlı işlerde kullanabildiğini göstermektedir. 

21/82 Ve MİNEŞ ŞEYATİNİ men yeğusune lehu ve ya'melune amelen dune zalik ve kunna lehum hafizin

( Ve SEYTANLARDAN ona ( Süleyman'a ) dalgıçlık yapanları ve bundan başka işler yapanları. Onlara koruyucu, gözetici olduk. )

34/12 ... ve MİNEL CİNNİ men ya'melu beyne yedeyhi bi izni rabbih ....

( ... Önünde çalışanlar Rab’binin izniyle CİNLERDEN kimselerdi. ... )

Enerji frekansı niteliğindeki üst süptil boyut varlıklarının ( cinler ) kaba madde boyutu dünyadaki enkarne tezahürlerinin "uzun kafalı varlık" şeklinde olduğu Saffat suresinin 65. ayetinde negatif misalleme vasıtasıyla yani "şeytanlar" ifadesiyle bildirilmektedir.

37/65 TA'LUHA ke ennehu RUUSUş şeyatin

( ONUN ( Zakkum ağacının ) TOMURCUKLARI, kesinlikle o ŞEYTANLARIN BAŞLARI gibidir. )

Dünya dışı uzaylı varlıklar olarak ( Alien ) anılan üst süptil boyut varlıklarının kaba madde boyutundaki ( dünya ) tezahürleri "Armudi Kafa" veya "Uzun Kafa" şeklinde resmedilmekte olup bu şekiller "zakkum tomurcuğuna" benzemektedir.

Armudi kafalı ve iri gözlü tasvir edilen Alien

Zakkum tomurcuğu

Ayetlerde yer alan "Huri" kelimesi esasen "Kadın" anlamına gelmemektedir. Bu kelime "Ahver / Havra" ( Birlikte olan erkek, Eşlik eden erkek, Birlikte olan kadın, Eşlik eden kadın ) kelimelerinin çoğuludur. "Havr" ( Dönmek ), "Havra" ( Birlikte ) ve "Havari" ( Birlikte olan, Yardımcı, Eşlik eden, Etrafında dönen ) kelimeleri de ortak HVR kökündendir. 

44/54 Kezalik ve zevvecnahum bi HURİN İYN

( İşte böyle. Onları İRİ GÜZEL GÖZLÜ HURİLERle eşleştiririz. )

52/20 Muttekiine ala sururin masfufeh ve zevvecnahum bi HURİN İYN

( Saf saf dizilmiş koltuklar, döşekler üzerinde yaslanıp otururlar. Onları İRİ GÜZEL GÖZLÜ HURİLERle eşleştirdik. )

Dolayısıyla cennet ( üst süptil boyut ) tasvirlerindeki "Hurin iyn" ( İri gözlü eşlik edenler ) ifadesi insanın üst süptil boyuttaki ( astral boyut ) Öz Varlığı'nı tanımlamaktadır. Zaten astral projeksiyon fenomeni de Öz Varlığı hissetme ve onunla "eşleşme" deneyimidir. Bu bağlamda uzaylı varlıkların armudi kafalı ve iri gözlü resmedilmeleri anlam kazanmaktadır. 

Netice itibarıyla Melek adı verilen üst süptil boyut varlıkları kaba madde boyutu varlığı olan insanın ruhsal tekâmüle ermiş ve ilahi nizamda vazifelendirilmiş halleridir. Bu hususa ilişkin bilgi, cin şeytanı İblis'in ilk aldatma cümlesinde tersten misalleme olarak yer almaktadır. 

7/20 Fe vesvese lehumeş şeytanu li yubdiye lehuma ma vuriye anhuma min sev'atihima ve kale ma nehakuma rabbukuma an hazihiş şecerati ILLA EN TEKUNA MELEKEYNİ ev tekuna minel halidin

( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi. "Rab’biniz, ancak İKI MELEK veya ebedilerden OLURSUNUZ diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/03/anunnaki-meselesi.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/12/seytanlarn-baslar.html 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder