Çeviri

Monday, October 12, 2020

Yılbaşı, Christmas, Noel, Santa Claus

Son yıllarda "Yılbaşı kutlamalarının" caiz olmadığı yönündeki söylemler dikkat çekmektedir. Bu durum "Yılbaşı" kavramının "Christmas", "Noel" ve "Santa Claus ( Noel Baba )" kavramlarıyla yanlış ilintilendirilmesinden kaynaklanmaktadır. 

Bugün dünyada "Miladi Takvim" ( Doğuşsal Takvim ) olarak bilinen takvim kullanılmaktadır. Bu takvim Mesih İsa'nın doğumunu "0" tarihi olarak kabul etmektedir. Dolayısıyla yeni bir yılın gelişini yani yılbaşını kutlamak aynı zamanda Mesih İsa'nın doğumunu da kutlamak anlamına gelmektedir. Bu iki olgunun kutlanmasında herhangi bir negatif frekans olması bir yana büyük sevap ve pozitif frekans bulunmaktadır. Kur'an'da tüm kitap sahiplerinin ölümlerinden önce mutlaka Mesih İsa'ya inanmış olacakları özellikle bildirilmekte ve Meih İsa hususuna ayrıca dikkat çekilmektedir.

4/157 - Ve kavlihim inna katelnel MESIHA IYSebnemeryeme rasulellah ve ma kateluhü ve ma salebuhü ve lakin şübbihe lehüm ve innellezinahtelefu fıhi le fı şekkin minh ma lehüm bihı min ılmin illettibaaz zann ve ma kateluhü yekına ( Ve "Kesinlikle biz Allah' ın resulü Meryem oğlu MESİH İSA'yı öldürdük." sözlerinden dolayı. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onlara benzetildi. Kesinlikle onun hakkında ihtilaf edenler, ondan şüphe içindedirler. Onlara onun ilminden yoktur. Ancak zanna tabi olurlar. Doğrusu onu öldürmediler. )

4/158 - Bel rafeahüllahü ileyh ve kanellahü azızen hakima ( Bilakis Allah onu kendisine yükseltti. Allah yücedir, hakimdir. )

4/159 - Ve in min ehlil kitabi illa LE YÜ'MİNENNE BİHI kable mevtih ve yevmel kıyameti yekunü aleyhim şehıda ( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka ONA İNANACAKLARDIR. Ayağa kalkış gününde o, onlara şahit olur. )

Ancak "Yılbaşı" ve "Mesih İsa" kavramlarının ardına gizlenilmek suretiyle yapılan satanik sembolizm ve iletişim de söz konusudur. 

Mesih İsa'nın doğum günü net olarak bilinmese de batı ülkelerinde her yıl 25* Aralık'ta Mesih İsa'nın doğumu "Christmas" adı altında kutlanmaktadır. "Christmas" kelimesi "Christ" ( Mesih ) ve "Mas" ( Mass, Kitle ) kelimelerinden oluşmakta ve "Mesih kitlesi" anlamına gelmektedir. Bu noktada "Christmas / Mesih kitlesi" kavramına "Mesih İsa'ya inanan kitle" veya "Mesih İsa'yı çarmıha geren kitle" anlamları yüklenebilmektedir.  ( * "İsa" kelimesi Kur'an'da 25 kere tekrarlanmaktadır. )

"Christmas" kavramının "Noel" olarak da anılmasının ardında okült sembolizm yer almaktadır. Zira kökeni "Nowel , Nouvel" olan ve "Yeni, Yeni doğan" anlamı içeren "Noel" kelimesi "No" ( Yok ) ve "El" ( İlah, Tanrı ) kelimelerinin birleşimi algısı da oluşturmakta olup, "Tanrı Yok" gibi bir anlamı da çağrıştırmaktadır.

Santa Claus ( Noel Baba ) olarak bilinen ve yılbaşı geceleri çocuklara hediyeler getirdiği söylenen hayali karakter, esasen bir gazlı içecek firmasının 1931 yılında, çocukları bu içeceğe alıştırmak için yaptığı bir reklam kampanyasında ilk kez beyaz sakallı ve kırmızı giysili olarak resmettiği karakterdir. Sübliminal açıdan kırmızı renkli şeytan tasviri olan Santa Claus ( Noel Baba ) karakteri, yeni yılın ve Mesih İsa'nın doğum gününün kutlanması konseptini adeta gölgede bırakmaktadır. 


Santa Claus kelimesindeki "Claus" kelimesi beyindeki "Claustrum"* isimli salgı bezinden kaynaklanmaktadır. "Claustrum"'dan çıkan salgılar Tahalamus'un iki yanında bulunan "Pineal Gland" ( Epifiz Bezi / Kozalak / Çamsal Bez / Üçüncü Göz" ve "Pituitary Gland" ( Tükürüksel Bez )'e ulaşır. "Pineal Gland" sarı renkli sıvı, "Pituitary Gland" ise beyaz sıvı salgılamaktadır. Sarı sıvı elektrik, beyaz sıvı ise manyetik özellikleri temsil etmektedir. ( "Pineal Gland" üst frekanslarla iletişim sağlayan organ olarak bilinir. ) ( * Santa CLAUS'un "bacadan inmesi" kompozisyonu Claustrum'dan salgılanan sıvıların beyinden aşağı inerek omurga üzerindeki tüm çakraları beslemesini sembolize etmektedir. )

                  

Öte yandan "Eve bacadan girilmesi" eylemi Bakara suresinin 189. ayetinin tersi bir durum arzetmesi itibarıyla da dikkat çekmektedir.

2/189 - Yes'eluneke anil ehilleh kul hiye mevakıytü lin nasi vel hacc ve leysel birru bi EN TE'TÜL BÜYUTE MİN ZUHURİHA ve lakinnel birra men itteka VE'TÜL BÜYUTE MİN EBVABİHA vettekullahe lealleküm tüflihun ( Sana hilalleri hakkında sual ederler. De ki: "Onlar insanlar için ve hac için vakitlerdir. İyilik EVLERE ARKALARINDAN GELMEK değildir. Lakin iyilik kişinin sakınmasıdır. EVLERE KAPILARINDAN GELİN ve Allah’tan sakının. Umulur ki iflah olursunuz." )

Yukarıda anılan "Beyaz sıvı" ve "Sarı sıvı" kutsal kitaplarda cennetteki "Süt" ve "Bal" olarak sembolize edilmişlerdir.

47/15 - Meselül cennetilletı vüıdel müttekun fıha enharun min main ğayri asin ve ENHARUN MİN LEBENİN lem yeteğayyer ta'müh ve enharun min hamrin lezzetin liş şaribın ve ENHARUN MİN ASELİN musaffa ve lehüm fıha min küllis semerati ve mağfiratün min rabbihim ke men hüve halidün fin nari ve süku maen hamımen fe kattaa em'aehüm

( Sakınanlara vaad edilen, içinde bozulup pis kokmayan sular, lezzeti değişmeyen SÜTTEN NEHİRLER, içenler için lezzetli şaraptan nehirler, saf BALDAN NEHİRLER, onlara içinde tüm ürünlerden, meyvelerden ve Rab’lerinden af olan bahçenin misali, ateşin içinde ebedi olan ve bağırsaklarını kesen kaynar su içirilen kimseninki gibi midir? )

2-Exodus-3-17 Söz verdim, sizi Mısır'da çektiğiniz sıkıntıdan kurtaracağım; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarına, SÜT VE BAL AKAN ÜLKEYE götüreceğim.'

4-Numbers-14-8 Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, SÜT VE BAL AKAN O ÜLKEYE bizi götürecek ve orayı bize verecektir.

4-Numbers-16-13 "Bizi çölde öldürtmek için SÜT VE BAL AKAN ÜLKEDEN çıkardın. Bu yetmiyormuş gibi başımıza geçmek istiyorsun.





Saturday, October 10, 2020

Bugün 10.10.2020 

Bugün 10.10.2020 ... ilginç ve tekrarı olmayacak bir senkron arzeden tarih. 

1+0+1+0+2+0+2+0 = "6" ... 6 sayısı Allahü Teala'nın yaratışının sembolü olan sayıdır.

Tarihi oluşturan sayıların nümerolojik özellikleri de dikkat çekmektedir.

10.10 ... günü belirten bu kısımda düalite, döngü ve farklı boyuta geçiş portalının sembolü olan "11" nümerolojisi bulunmaktadır.

Kur'an'ın ilk ayetinin kodu 1/1 yani nümerolojik olarak 11 olup, ayette her kapının anahtarı olan "Besmele" yer almaktadır. Surenin ismi de zaten "Fatiha" ( Anahtar, Açılış )'dır.

1/1 Bismillahir rahmanir rahim ( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

10. sure olan Yunus suresinin 10. ayetinde de 10/10 yani "11" nümerolojisi bulunmakta olup, ayette üst süptil boyut olan cennete intikal etmiş olanların durumu tasvir edilmektedir. 

10/10 Da'vahüm fıha sübhanekellahümme ve tehıyyetühüm fıha selam ve ahıru da'vahüm enil hamdü lillahi rabbil alemın ( Onların orada duaları, çağrıları "Allahım, sen yücesin.", orada dilekleri duaları "Selam." ve çağrılarının sonu da "Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir." diye olur. )

2020 ... tarihi belirten bu kısımla uyumlu ilk ayet olan 2/2 kodlu ayette "Kitap" kelimesi ilk kez geçmekte ve "Kitabın ( Kur'an ) bir yönlendirme" olduğu bildirilmektedir. Bu ayette "11" kelime bulunması da "Kitabın" idrak seviyesi yükselmesine ve ruhsal tekâmül yoluyla üst boyuta intikale vesile olduğu mesajını içermekte gibidir.

2/2 - Zalike (1) el (2) kitabu (3) la (4) raybe (5) fi (6) h (7) hüden (8) li (9) el (10) müttekin (11) ( Bu, o hakkında şüphe olmayan, sakınanlar için yönlendirme olan kitaptır. ) 

Taha suresinin 20. ayetindeki "Koşan yılan" teşbihiyle ise, küresel şeytanların 2020 yılında sinsi ve kötücül faaliyetlerini hızlandırmalarına dikkat çekilmekte gibidir. ( Pandemi, Dijital Dönüşüm, Transhumanism, AI vb. )

20/20 - Fe (1) elka (2) ha (3) fe (4) iza (5) hiye (6) hayyetün (7) tes'a (8) ( Böylece onu bıraktı da o zaman o koşan yılan oldu. ) Ayetin 8 kelimeden oluşması da "yeni döngü başlangıcına" işaret etmekte gibidir. 

İbrahim ... Abraham ... "Ab-ı Erham" 

Kur'an ayetlerine göre Hz. İbrahim, kendisine kitap verilen, eşi kısırken oğul bahşedilen, Beytül Atik'i ( Temiz Ev / Kabe ) inşa eden ve "Halilullah" ( Allah'ın dostu ... semboliktir. ) olarak anılan haberci resuldür.  

"İbrahim" kelimesinin aslı "Abraham" ( Soyların Babası / Halkın Babası ) olup bu kelime "Ab" ( Baba ) ve "Erham" ( Akrabalar, Soylar ) kelimelerinden oluşmaktadır. ( Hinduizmdeki mitolojik karakterin ismi olan "Brahma"'nın, "Abraham" kelimesiyle aynı kökten olması kuvvetle muhtemeldir. )

Hz. İbrahim'e, isminin verilmesi Tevrat'ta şöyle bildirilir.

1 Genesis 17-5 ARTIK ADIN AVRAM DEĞİL, İBRAHİM OLACAK. Çünkü seni birçok ULUSUN BABASI babası yapacağım. Haberci İbrahim ile ilgili bazı ayetler şöyledir.

A) Kitap sayfaları

87/18 - İnne haza le fis suhufel ula

( Kesinlikle bu önceki ilk sahifelerin içindedir. )

87/19 - Suhufi İBRAHİME ve musa

( İBRAHİM’ in ve Musa’ nın sahifelerinde. )

B) Beytül Atik'in ( Kabe ) inşası

2/127 - Ve iz yerfeu İBRAHİMül kavaıde minel BEYTİ ve ismaıyl rabbena tekabbel minna inneke entes semıul alim

( Ve zamanında İBRAHİM ve İsmail EVDEN temelleri yükselttiler. "Rab’bimiz bizden kabul et. Kesinlikle sen duyansın bilensin." ) C) Allah yolunda feragat sınavı

37/103 - Fe lemma eslema ve tellehu lil cebın 

( Böylece teslim olduklarında, onu alnı üzerine yatırdı. )

37/104 - Ve nadeynahü en ya İBRAHİM

( Ve ona "Ey İBRAHİM." diye seslendik. )

37/105 - Kad saddakter rü'ya inna kezalike neczil muhsinın

( Sen rüyayı doğruladın. Biz iyilik yapanları işte böyle karşılıklandırırız. )  

37/106 - İnne haza le hüvel belaül mübın

( Kesinlikle bu, o apaçık sınavdı. )

37/107 - Ve fedeynahü bi zibhın azım

( Ve boğazlanacak büyük hayvanı ona fidye verdik. )

37/108 - Ve terakna aleyhi fil ahırın

( Ve diğerleri içinde onun üzerine olanı bıraktık. )

37/109 - Selamün ala İBRAHİM

( İBRAHİM' e selam. )

D) Vazifeli meleklerin ziyareti ve kısır eşinin hamile kalması

51/24 - Hel etake hadisu dayfi İBRAHİMel mükramin

( Sana İBRAHİM' in, ikram edilerek ağırlanmış misafirlerinin haber sözü geldi mi? ) 

51/28 - Fe evcese minhüm hıyfeh kalu la tehaf ve beşşeruhu bi ğulamin alim

( Onlardan gizlice korktu. "Korkma." dediler. Bilgili oğlan müjdelediler. )

51/29 - Fe akbelet imraetuhu fi sarratin fe sakket vecheha ve kalet acuzun akım

( Karısı sevinç içinde dönüp geldi de yüzüne vurdu. "Yaşlı kısır kadınım." dedi. )

51/30 - Kalu kezaliki kale rabbuk innehu hüvel hakimul alim 

( "İşte Rab’bin böyle dedi. Kesinlikle O, O hakimdir bilendir." dediler. )

E) "Halillullah" ( Allah'ın dostu ) nitelemesi "Halilullah", Allah'ın, kulu İbrahim'den razı ( hoşnut ) olduğunu belirten teşbihi bir ifadedir.

4/125 - Ve men ahsenü dınen min men esleme vechehu lillahi ve hüve muhsinün vettebea millete İBRAHİME hanıfa VETETTEHAZELLAHÜ İBRAHİME HALİLA

( Ve din olarak, iyilik yapan ve birleyip doğruluğa yönelen olarak İBRAHİM' in milletine tabi olarak yüzlerini Allah’a teslim edenlerden daha güzel kimdir? VE ALLAH İBRAHİM'İ SADIK SAMİMİ DOST EDİNMİŞTİ. )

Friday, October 9, 2020

Ceza kelimesi ve Kur'an'daki cezai yaptırımlar

"Ceza" kelimesi "Karşılık" anlamına gelmekte olup, olumlu veya olumsuz nitelik taşıyabilmektedir. Ancak konuşma dilinde "Ceza" kelimesi "yapılan bir hatanın veya işlenen bir suçun yaptırımı" anlamında kullanılagelmiştir. ( "Eczahane" kelimesi de 

"Ceza" kökünden olup, "hastalıkların karşılıklarının yani ilaçların alındığı yer" anlamındadır. )

"Ceza" kelimesinin olumlu ve olumsuz nitelikli kullanımlarına iki örnek şöyledir. 

46/14 - Ülaike ashabül cenneti halidıne fıha CEZAEN bima kanu ya'melun ( İşte onlar cennetin sahipleridir. O yapmış olduklarının KARŞILIĞI OLARAK orada ebedidirler. ) 

41/28 - Zalike cezaü a'daillahin nar lehüm fıha darul huld CEZAEN bima kanu bi ayatina yechadun ( Allah düşmanlarının karşılığı budur. Ayetlerimizle cihad etmiş olmalarından dolayı, KARŞILIK OLARAK, ebediyet yurdu içinde onlara ateş vardır. ) 

Cinayet, zina, hırsızlık, yalan, iftira vb. gibi suçları işleyenler için Kur'an'da net ve tekerrürü önleyici cezai yaptırımlar bulunmaktadır. Benzer suçları işleyenlerin yoğunlaştığı bu dönemde yaptırımların, cezaların gerektiği gibi uygulanmadığı, caydırıcı ve tekerrürü önleyici olmadığı görülmektedir. Özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik tecavüz ve cinayet suçları oldukça yoğunlaşmış durumdadır.

Ayrıca yukarıdaki suçları küresel ölçekte organize ve sistematik olarak işleyen, her türlü kötülüğü ve ahlaksızlığı yayarak dünyayı suç cemiyetlerinin tahakkümü altındaki bir suç platformuna dönüştürerek insanları mağdur edip yoksulluğa mahkum eden ve öldüren gizli güçler dikkate alındığında Kur'andaki yaptırımların hafif dahi kaldığı düşünülebilmektedir. 

Kur'an'daki cezai yaptırımlar ;

4/92 - Ve ma kane li mü'minin en YAKTÜLE mü'minen illa hataa ve men KATELE mü'mine hataen fe tahrıru rakabetin mü'minetin ve diyetün müsellemetün ila ehlihı illa en yessaddeku fe in kane min kavmin adüvvin leküm ve hüve mü'minün fe tahrıru rakabetin mü'mineh ve in kane min kavmin beyneküm ve beynehüm mısakun fediyetün müsellemetün ila ehlihı ve tahrıru rakabetin mü'mineh fe men lem yecid fe sıyamü şehreyni mütetabiayni tevbeten minellah ve kanellahü alımen hakıma

( Ve inanan için bir inananı hatanın haricinde ÖLDÜRMEK olmaz. Kim hatalı olarak bir inananı ÖLDÜRÜRSE inanan köleyi hür kılar ve onun doğrulayıp bağışlaması haricinde ailesine teslim edilmek üzere diyet verir. Eğer size düşman kavimden ise ve inanansa, inanan köleyi hür kılar ve eğer sizinle arasında söz olan kavimden ise onun ailesine teslim edilmek üzere fidye verir ve inanan köleyi hür kılar. Kim imkan bulamazsa ve gücü yetmezse, Allah’tan tevbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutar. Allah bilendir hakimdir. ) 

24/2 - Ez ZANİYETÜ vez ZANİ feclidu külle vahıdin minhüma miete celdetin ve la te'huzküm bihima ra'fetün fı dınillahi in küntüm tü'minune billahi vel yevmil ahır vel yeşhed azabehüma taifetün minel mü'minın ( ZİNA EDEN KADIN VE ZİNA EDEN ERKEK, onlardan her birinin derisine yüz kez vurun. Eğer Allah’a ve sonraki güne inananlar iseniz, Allah' ın dini hakkında, onlardan dolayı sizi merhamet, acıma almasın. İnananlardan bir grup da onların azaplarına şahitlik etsinler. )

Bu ayette yer alan "Celd" ( Deriye vurmak / dokunmak ) kelimesi "Cild" ( Deri ) kökünden türemiştir. Ayette esas vurgulanmak istenen zina eden kişinin, işlediği ahlaki suçu idrak edebilmesi için toplumsal kınamayı ve utanç duygusunu bizzat deneyimlemesinin gerekliliğidir.

24/4 - Vellezine YERMUNEL muhsanati sümme lem ye'tu bi erbeati şühedae fecliduhüm semanıne celdeten ve la takbelu lehüm şehadeten ebeda ve ülaike hümül fasikun

( Ve o temiz ve namuslu kadınlara ZİNAYI İFTİRA EDENLER ve sonra dört şahit getiremeyenler. Seksen kez deriye olarak derilerine vurun. Onların şahitliklerini ebediyen kabul etmeyin. İşte onlar, onlar günahkarlardır. )

5/33 - İnnema CEZAÜLLEZİNE yüharribunellahe ve rasulehu ve YES'AVNE FİL ERDI FESADEN EN YÜKATTELU EV YÜDALLEBU ev TÜKATTA EYDİHİM VE ERCÜLÜHÜM MİN HİLAFİN EV YÜNFEV MİNEL ARD zalike lehüm hızyün fid dünya ve lehüm fil ahırati azabün azım

( Kesinlikle ki Allah ve O’nun resulü ile harp eden ve YERDE BOZGUN YAPARAK ASİLEŞENLERİN KARŞILIĞI, ÖLDÜRÜLMELERİ veya ASILMALARI veya ELLERİNİN VE AYAKLARININ KARŞITLAMASINA KESİLMESİ VEYA YERDE SÜRGÜN EDİLMELERİDİR. Bu, dünyada onlar için zillettir. Ahirette büyük azap onlaradır. )

5/38 - Ves SARİKU VES SARİKATÜ FAKTAU EYDİYEHÜMA CEZAEN bima keseba nekalen minellah vallahü azızün hakım

( Ve HIRSIZLIK EDEN ERKEĞİN VE KADININ, o kazandıklarına karşılık, Allah’tan şiddetli ibret azabı olarak artık ELLERİNİ KESİP AYIRIN. Allah yücedir hakimdir. ) 

Ayetlerdeki "Katta" ( Kesmek, Ayırmak ) kelimesinin "elin veya ayağın suçu işlemekten ( hırsızlık vb. ) uzak tutulması" anlamını da içermesi muhtemeldir.

17/33 - Ve la taktülün nefselletı harramellahü illa bil hakk ve men kutile mazlumen fe kad cealna li veliyyihı sültanen fe la yüsrif fil katl innehu kane mensura

( Ve Allah' ın haram kıldığı nefsi hak haricinde öldürmeyin. Kim zulmedilerek öldürülürse, biz onun velisine yetki, hüküm verdik. Ama o da öldürmede israfa kaçmasın. Kesinlikle o yardım edilmiştir. )

Thursday, October 8, 2020

Cihad meselesi

"Cihad" kelimesi "Cehd" ( Gayret, Fazla çalışma, Güç sarfetme, Azim, Takat ) kökünden türemiş olan ve "Gayret sarfetmek, Mücadele etmek, Azmetmek" anlamlarını taşıyan bir kelimedir. "Mücahid" ( Gayret sarfeden, Azmeden, Mücadele eden ) kelimesi de "Cehd" kökündendir.

Maalesef İslami kültürde "Cihad" kelimesi doğrudan "Kâfirleri öldürmek üzere yapılan savaş" gibi bir kavramla özdeşleştirilmiştir. 

Aşağıdaki ayetlerde "Cehd / Cihad" kelimelerinin kullanım örnekleri yer almaktadır.

2/218 - İnnellezine amenu vellezine haceru ve CAHEDU fı sebılillahi ülaike yercune rahmetellah vallahü ğafurun rahım (,O inananlar, göç edip ayrılanlar, Allah yolunda CİHAD EDENLER işte kesinlikle onlar Allah’ ın rahmetini umarlar. Allah affedendir merhametlidir. )

3/142 - Em hasibtüm en tedhulül cennete ve lemma ya'lemillahüllezıne CAHEDU minküm ve ya'lemes sabirın ( Allah sizlerden o CİHAD EDENLERİbilirken ve sabredenleri bilirken, cennete gireceğinizi mi sandınız? )

5/35 Ya eyyühellezine amenüttekullahe vebteğu ileyhil vesılete ve CAHİDU fı sebılihı lealleküm tüflihun ( Ey o inananlar, Allah’tan sakının. O’na vesile arayın ve O’nun yolunda CİHAD EDİN. Umulur ki iflah olursunuz. )

Maide suresinin 53. ayetinde "Cehd" kelimesi "Kuvvetli, Gayretli" anlamında kullanılmıştır.

5/53 - Ve yekulüllezıne amenu ehaülaillezıne aksemu billahi CEHDE eymanihim innehüm le meaküm habitat a'malühüm fe asbehu hasirın ( Ve o inananlar, "Kesinlikle sizinle beraber olduklarına dair Allah’a KUVVETLİ yeminleriyle yemin edenler bunlar mı?" derler. Onların çalışmaları boşa gitmiştir de hasarlananlar olmuşlardır. )

En'am suresinin 33. ve A'raf suresinin 51. ayetinde zalimlerin ayetlere ve kitaba karşı olan mücadelelerinden bahsedilmektedir. 

6/33 - Kad na'lemü innehu le yahzünükellezi yekulune fe innehüm la yükezzibuneke ve lakinnez zalimıne bi AYATİLLAHİ YECHADUN ( Onların söylediklerinin seni hüzünlendirdiğini kesinlikle biliriz. Aslında kesinlikle onlar seni yalanlamazlar. Lakin kesinlikle o zalimler ALLAH'IN AYETLERİ İLE CİHAD EDERLER. )

7/51 - Ellezinettehazu dınehüm lehven ve leıben ve ğarrathümül hayatüd dünya fel yevme nensahüm kema nesu likae yevmihim haza ve ma kanu bi AYATİNA YECHADUN ( O dinlerini eğlence ve oyun edinenler ve dünya hayatının kendilerini aldattıkları. Artık bugün onları, bu günlerine kavuşacaklarını unuttukları gibi ve o AYETLERİMİZLE CİHAD ETTİKLERİ gibi unuturuz. )

Nisa suresinin 95. ve Tevbe suresinin 20. ve 41. ayetlerinde gerçek savaşın nefsani, dünyevi ve maddi olgulara olan bağlılıktan sıyrılmak üzere insanın kendisine karşı verdiği savaş olduğuna dikkat çekilmektedir.

4/95 - La yestevil kaıdune minel mü'minıne ğayru ülid darari vel MÜCAHİDUNE fı sebılillahi bi emvalihim ve enfüsihim feddalellahül MÜCAHİDUNE Bİ EMVALİHİM VE ENFÜSİHİM alel kaıdıne deraceh ve küllen veadellahül husna ve feddalellahül mücahidıne alel kaıdıne ecran azıma ( İnananlardan, özürü olmaksızın oturanlar ve Allah yolunda MALLARI VE NEFİSLERİ ile CİHAD EDENLER eşit olamazlar. Allah malları ve nefisleri ile MÜCAHİT OLANLARİ, oturanların üzerine derece olarak üstün kıldı. Allah hepsine güzelliği vaad etti. Allah mücahitleri oturanların üzerine büyük ödül olarak üstün kıldı. )

9/20 - Ellezine amenu ve haceru ve CAHEDU fı sebılillahi Bİ EMVALİHİM VE ENFÜSEHİM a'zamü deraceten ındellah ve ülaike hümül faizun ( O inananlar ve göç edip ayrılanlar, MALLARIYLA, NEFİSLERİYLE Allah yolunda CİHAD EDENLER, Allah' ın indinde derece olarak en büyüktürler. Bunlar kurtulanlardır. )

9/41 - İnfiru hıfafen ve sikalen ve CAHİDU Bİ EMVALİKÜMve ENFÜSEKÜM fı sebılillah zaliküm hayrun leküm in küntüm ta'lemun ( Ey inananlar, hafifçe ve ağırca seferber olun. Mallarınızla ve nefislerinizle Allah yolunda CİHAD EDİN. Eğer bilenler olursanız, bu sizin için daha hayırlıdır. )

Tevbe suresinin 73. ayetinde Habercinin inkarcılarla ve ikiyüzlüler ile ilmi, akli ve fikri mücadelesinden, onlara gerçeği ve doğruyu bildirme gayretinden sözedilmektedir. Yani Haberciden inkarcıları ve ikiyüzlüleri öldürmek üzere bir savaşa girişmesinden bahsedilmemektedir. Zira dinde zorlama olmadığı

2/256 kodlu ayetteki "La ikrahe fid din" ( Dinde zorlama yoktur. ) ifadesiyle sabittir. 9/73 - YA EYYÜHEN NEBİYYÜ CAHİDİL KÜFFARA VEL MÜNAFİKINE vağluz aleyhim ve me'vahüm cehennem ve bi'sel mesır ( EY HABERCİ, İNKÂRCILARLA VE İKİYÜZLÜLERLE CİHAD ET. Onlara sert, katı ol. Onların mekanları cehennemdir. Ne kötü yerdir. )

Gerçek cihadın nefse karşı verilen cihad olduğu Bakaravsuresinin 54. ayetinde bildirilmektedir.

2/54 - Ve iz kale musa li kavmihı ya kavmi inneküm zalemtüm enfüseküm bittihazikümül ıcle fe tubu ila bariiküm FAKTULÜ ENFÜSEKÜM zaliküm hayrun leküm inde bariiküm fe tabe aleyküm innehu hüvet tevvabür rahim ( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel yaratanınıza tabi olun da NEFİSLERİNİZİ ÖLDÜRÜN. Bu, güzel yaratanınızın indinde size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )


Wednesday, October 7, 2020

Kalp = Ruh ... Beyin = Nefs

Ruhun madde alemi olan kainattaki temsilcisi Öz Varlık, Öz Varlığın kaba madde alemi dünyadaki temsilcisi ise Kalptir. Kalp aynı zamanda kozmik bilgi deposudur. Kalbin bilinenden çok daha farklı kozmik işlevleri olduğu ayetlerde "Kitabın kalbe indirilmesi", "Kalplerin kör olması", "Kalplerin katılaşması", "Kalplerin kılıflı olması" ifadeleriyle bildirilir.

Kalbin elektromanyetik frekansının beyninkinden yüksek olduğu ve kalbin beyine frekans ileterek yönlendirme sağlamaya çalıştığı bilimsel bir gerçektir.

Ayrıca bkz. 

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/07/akleden-kalp-mana-ve-maneviyat.html

Nefs ise yüksek frekanslı Öz Varlığın düşük frekanslı kaba madde beden ile birleşmiş halidir. Beyin, Nefsin temsilcisidir. Zira Nefs sadece mantık ve hesaptan ibaret olup vicdan ve merhamet olgularından yoksundur. Nefs sadece kendisine faydası olana, basit mantığa ve ince hesaba odaklanır. "Çok zeki, çok akıllı" yani çok hızlı hesap yapıp sonuç çıkaranlar için kullanılan "Dahi" kelimesinin karşılığının "GENius ( Cinni )" kelimesi olmasının sebebi de cinlerin yoğun nefsani varlıklar olması nedeniyledir.

Dolayısıyla Nefs, sadece mantık ve hesap odaklı olduğu için batıla saptığını farketmez. 

Sadece akıl ve mantık ile doğru yolu bulabileceğini sanarken günah batağına sapanlar Kur'an'da Meşşai olarak anılırlar. 

68/11 - Hemmazin MEŞŞAİN bi nemim ( Arkadan konuşup çekiştiren, SADECE AKIL VE MANTIK İLE* GERÇEĞİ BULACAĞINI SANAN, laf taşıyan. )

* Ayette ifade edilmek istenen sadece ilgili yaşam planındaki ( boyut, frekans ) parametrelerin matematiksel ve mantıksal olarak analiz edilmesiyle elde edilen sonuçların, çıkarsamaların kâinattaki diğer planların da ( boyut, frekans ) anlaşılmasını, sırlarının çözülmesini sağlamaya yeterli olamayacağıdır.

"Dimağ" ( Beyin ) kelimesinin ilk ve son kez geçtiği Enbiya suresinin 18. ayetindeki anlamlardan biri de gerçeğin sadece beyinle algılanamayacağıdır.

21/18 - Bel nakzifü bil hakkı alel batıli fe YEDMEĞUHU fe iza hüve zahık ve lekümül veylü min ma tesıfun ( Bilakis, gerçeği batılın üzerine atarız da onun BEYNİNİ ÇIKARIR. O zaman o yok olur. O vasfettiklerinizden dolayı sizlere vaylar olsun. )

Dezenformasyon çağı ve İnanç olgusunun yükselişi

İçinde bulunulan ve yoğun kozmik bilgi akışının olduğu Kova Burcu çağı aynı zamanda yoğun dezenformasyon çağı özelliğini de taşımaktadır. Herşeyin, en değerli olgu olan "bilgiye" indirgendiği bu dönemde adeta "bilgi savaşları" yaşanmakta, gerçek ile batılın, doğru ile yalanın savaşına daha net bir şekilde tanık olunmaktadır. 

Herşey sorgulanır hale gelmiş olup derin bir güvensizlik duygusu insanları sarmış durumdadır. Çoğu insan neye "inanacağını" bilememekte, belirsizliğin ve güvensizliğin yarattığı endişe ve korku duyguları  nedeniyle muhtelif psikolojik sendromlara ( depresyon, stres bozukluğu, panik atak, agorafobi, sosyofobi vb. ) ve hatta travmaya maruz kalmaktadır. Küresel şeytanlar işte bu ortamı insanların zihinlerini istedikleri doğrultuda programlamak için kullanmaktadırlar. Birincil zihin programlama konusu ise Allah bilincinin ve inancın yokedilmesidir. Ancak öte yandan mevcut ortam sonuç ve çıkış arayan insanlarda inanç olgusunun yükselişine de vesile olmaktadır.

Güncel olarak soru işareti oluşturan ve inanç olgusunu aktive eden bazı hususlara örnekler şöyledir.

- COVID19 doğal mutasyon geçirmiş bir virüs mü, yoksa laboratuar üretimi mi?

- COVID19 hava yoluyla bulaşan bir virüs mü değil mi?

- COVID19 aşısı koruyucu mu olacak yoksa aksine bağışıklık sistemini daha da zayıflatıcı mı olacak ?

- COVID19, Coronavirus, HIV ve Malaria virüslerinin sentezinden oluşan bir virüs müdür değil midir?

- Yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarının verimliliği genel ve yaygın kullanım açısından gerçekten düşük mü yoksa değil mi?

- İklim değişikliği doğal ve döngüsel bir döngü mü yoksa insan kaynaklı mı?

- HIV ( AIDS virüsü ) Afrika'daki maymunlardan ve eşcinsellerden bulaşan doğal bir virüs mü yoksa laboratuar üretimi bir biyolojik silah mı?

- Transhumanism projeleri ( NeuraLink, Singularity 2045 - Project Avatar ) insan sağlığına odaklı projeler mi yoksa insan kontrolüne odaklı projeler mi?

........

........

örnekler çoğaltılabilir.

Şimdi bu yukarıdaki konulara ilişkin gerçek cevapları bulmaya ve bir görüş, bir inanç oluşturmaya çalışan insan elbette ki yoğun araştırma yapmak durumundadır. Bugün eşsiz bir bilgi kaynağı olması yanısıra adeta bir bilgi çöplüğü ve dezenformasyon kaynağına da dönüşmüş olan internette yapılacak olan araştırmalar belirli bir noktaya kadar referans sağlayabilecektir. Zira internette hemen hemen her bilgi için doğrulayıcı ve yalanlayıcı platformlar mevcuttur. Ayrıca, özellikle dezenformasyon amaçlı olarak sistem görevlileri tarafından yayınlanan kitaplar da dezenformasyon kaynağı olarak ortaya çıkmış durumdadır. Dolayısıyla bu noktada insan bilgi birikimini, mantığını, varsayımlarını, tahminlerini, vicdanını, sezgisini ve yönlendirici kaynaklarını kullanmak suretiyle bir "inanç" oluşturmak ve nihayetinde "Ben böyle olduğuna inanıyorum." demek durumundadır. 

İnsanların güncel bilgilenme kaynaklarının medya, internet ve kitaplar olduğu ve yukarıdaki hususlar dikkate alındığında herhangi bir konunun tüm detaylarına erişebilmek ve emin olabilmek, o konunun uzmanı dahi olunsa mümkün olamayabilmektedir. Bu konudaki örnek sorular yukarıda verilmiştir. Bu hususa bir başka net örnek de pozitif bilim kapsamında olan belirli bir konuda farklı görüşlere sahip uzmanların olabilmesidir. ( Örnek: Belirli bir sendroma farklı teşhisler koyabilen doktorlar )

Tüm bu veriler göstermektedir ki insan kendisine "sağlam kulp" niteliğinde olacak yönlendirici, sezgi kazandırıcı, görüş verici bir kaynağa ihtiyaç duymaktadır. İşte bu kaynak yaratılışın kodlarını içeren, tüm bilimlere ilham kaynağı olan kozmik bilgi hazinesi Kur'an'dır. ( Bu ifadenin de "inanç" kapsamına girdiği aşikar olup, Kur'an'da zikredilen döngü sonundaki "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) kavramı da zaten insanlar arasındaki bu ayrışımı tanımlamaktadır. )

Konu bağlamında, Kur'an'ın bilgilendirici ve yönlendirici işlevi aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

2/2 - Zalikel kitabu la raybe fih HÜDEN lil müttekin ( Bu, o hakkında şüphe olmayan, sakınanlar için YÖNLENDİRME olan kitaptır. )

16/89 - Ve yevme neb'asü fı külli ümmetin şehıden ala haüla' ve nezzelna aleykel KİTABE TİBYANEN L KÜLLİ ŞEY'İN VE HÜDEN ve rahmeten ve büşra lil müslimın ( Ve o gün her topluluğa, üzerlerine şahit göndeririz. Senin üzerine de HERŞEYİ AÇIKLAYAN, teslim olanlar için YÖNLENDİRME, rahmet ve müjde olan KİTABI İNDİRDİK. )

17/89 - Ve lekad SARRAFNA lin nasi Fİ HAZEL KUR'ANİ MİN KÜLLİ MESEL fe eba ekserun nasi illa küfura ( Ve BU KUR'AN'DA İNSANLAR İÇİN TÜM MESELELERDEN SARFETTİK sarfettik de insanların çoğunluğu ancak inkarda direttiler. )

18/54 - Ve lekad SARRAFNA Fİ HAZEL KUR'ANİ lin nasi MİN KÜLLİ MESEL ve kanel insanü eksera şey'in cedela ( Ve BU KUR'AN'DA insanlar için TÜM MESELELERDEN* SARFETTİK. İnsan herşeyden çok mücadele edendir. )

* "Mesel" ( Mesele ) kelimesi "Sel" ( Sual etmek, Sormak ) kökünden türeyen bir kelimedir. 

"İman" ( İnanç ) olgusunun güven, doğrulama, yönlenme ve gerçeğe ulaştırma  kavramlarıyla birlikte geçtiği ayetler ise şöyledir. ( "İman" kelimesi "Emin", "Emanet" gibi kelimelerin de kökü olup özünde "Güven" anlamını içerir. )

2/26 - İnnellahe la yestahyı en yadribe meselen ma beudaten fe ma fevkaha fe emmellezine amenu fe YA'LEMUNE ENNEHÜL HAKKU MİN RABBİHİM ve emmellezine keferu fe yekulune maza eradellahü bi haza mesela yüdıllü bihı kesıran ve yehdı bihı kesıra ve ma yüdıllü bihı illel fasikin ( Kesinlikle Allah o sivrisineğin veya daha üstününün misalini beyan etmekten çekinmez. Böylece o İNANANLAR ONUN RAB'LERİNDEN KESİN GERÇEK OLDUĞUNU BİLİRLER. O inkar edenler ise "Allah bu misal ile ne istedi?" derler. Onunla birçoklarını saptırır ve birçoklarını yönlendirir. O saptırdıkları ancak günahkarlardır. )

2/41 - Ve AMİNU bima enzeltü müsaddikan li ma meaküm ve la tekunu evvele kafirin bih ve la teşteru bi ayatı semenen kalilen ve iyaye fettekun ( Ve o sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime İNANIN. Onu inkar edenlerin ilki olmayın. Ayetlerimi az değere değiştirip satmayın. Ve sadece benden sakının. )

2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel leanehümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma YÜ'MİNUN ( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı İNANIR. )

2/91 - Ve iza kıle lehüm AMİNU  bima enzelellahü kalu nü'minü bima ünzile aleyna ve yekfürune bima veraehu ve hüvel HAKKU  MÜSADDİKAN li ma meahüm kul fe lime taktülune enbiyaellahi min kablü in küntüm mü'minın ( Ve onlara "O Allah’ ın indirdiğine İNANIN." denildiğinde, "O üzerimize indirilene inanırız." derler. Onun arkasından inkar ederler. O, onlarla birlikte olanı DOĞRULAYICI olarak GERÇEKTİR. De ki: "Eğer inananlarsanız, o halde neden önceden Allah’ ın habercilerini öldürüyordunuz." )

2/137 - Fe in AMENU bi misli ma AMENTÜM bihı fe KADİHDETEN ve in tevellev fe innema hüm fı şikak fe seyekfıkehümüllah ve hüves semıul alim ( Böylece eğer ona o İNANMANIZIN aynısı gibi İNANIRLARSA  YÖNLENİRLER. Eğer yüz çevirirlerse kesinlikle onlar ayrılık, kopukluk içindedirler. Böylece Allah onlara karşı sana kafi olacaktır. O duyandır, bilendir. )









Tuesday, October 6, 2020

Gerçeği itibarsızlaştırmak

İlim verilmiş olmalarına rağmen ilmi kendi nefsani ve maddi menfaatleri doğrultusunda kullanmak yoluna sapan ve dolayısıyla nihayetinde ilim yoksununa dönüşen inkârcı müşriklerin kadim eğilimleri bilgiyi gizlemek, bilinegeleni, dogmayı, kökleşmiş temayülleri, batılı ve ritüelleri insanlara  telkin etmeye çalışmak, onlara sımsıkı bağlanmak, gerçeği konuşan ve gerçek ilmi aktarmaya çalışanlarla alay etmek, onları dışlamak ve itibarsızlaştırmaktır.

Haberciler, resuller ve ilim sahipleri tarih boyunca bu yolda tarifi mümkün olmayan acılara maruz kalmışlar ve hatta öldürülmüşlerdir. Ancak sarp yokuşa ( akabe 90/11 ) göğüs verebilmeyi başaranlar asla ve asla gerçekten, iyilikten ve doğruluktan sapmamışlar ve ilahi misyonlarını son ana kadar ifa etmenin heyecanını yaşamışlardır.

Aşağıdaki ayetler konu bağlamında net mesajları ve misalleri içermektedir.

2/42 - Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun ( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )

3/71 - Ya ehlel kitabi lime telbisunel hakka bil batıli ve tektümunel hakka ve entüm ta'lemun ( Ey kitap sahipleri, neden gerçeği batıl ile örtersiniz de gerçeği bile bile gizlersiniz? )

2/91 - Ve iza kıle lehüm aminu bima enzelellahü kalu nü'minü bima ünzile aleyna ve yekfürune bima veraehu ve hüvel hakku müsaddikan li ma meahüm kul fe lime taktülune enbiyaellahi min kablü in küntüm mü'minın ( Ve onlara "O Allah’ ın indirdiğine inanın." denildiğinde, "O üzerimize indirilene inanırız." derler. Onun arkasından inkar ederler. O, onlarla birlikte olanı doğrulayıcı olarak gerçektir. De ki: "Eğer inananlarsanız, o halde neden önceden Allah’ ın habercilerini öldürüyordunuz." ) 

3/186 - Le tüblevünne fı emvaliküm ve enfüsiküm ve le tesmeunne minellezine utül kitabe min kabliküm ve minellezine eşraku ezen kesira ve in tasbiru ve tetteku fe inne zalike min azmil ümur ( Mallarınız ve nefisleriniz hakkında sınanacaksınız. O sizden önce kitap verilenlerden ve ortak koşanlardan eziyet verici çok şey duyacaksınız. Eğer sabrederseniz ve sakınırsanız, kesinlikle bu büyük ve azimli işlerdendir. ) 

6/5 - Fe kad kezzebu bil hakkı lemma caehüm fe sevfe ye'tıhim enbaü ma kanu bihı yestehziun ( Gerçek kendilerine geldiğinde onu yalanladılar. Artık o alay ettiklerinin haberi yakında onlara gelecektir. )

10/39 - Bel kezzebu bima lem yühıytu bi ılmihı ve lemma ye'tihim te'vılüh kezalike kezzebellezine min kablihim fenzur keyfe kane akıbetüz zalimın ( Bilakis, onun ( kur'an ) ilmini kuşatıp kavrayamadıklarından dolayı yalanladılar. Onun yorumu onlara asla gelmedi. Onlardan öncekiler de işte böyle yalanlamışlardı. Artık bak zalimlerin sonu nasıl oldu. )

23/70 - Em yekulune bihı cinneh bel caehüm bil hakkı ve ekseruhüm lil hakkı karihun ( "Onda cinlik var." mı diyorlar? Bilakis onlara gerçek ile geldi. Onların çoğunluğu gerçek için isteksizdirler, zorlanıp hoşlanmayanlardır. )

30/10 Sümme kane akıbetellezine esaüs sua en kezzebu bi ayatillahi ve kanu biha yestehziun ( Sonra, Allah' ın ayetlerini yalanladılar ve onlarla alay ettiler diye o kötülük edenlerin sonu kötünün en kötüsü oldu. )

90/11 - Fe laktehamel akabet ( Böylece sarp yokuşa tahammül edemedi. )

İncil'den;

41 Mark 13-9 "Ama siz kendinize dikkat edin! İnsanlar sizi mahkemelere verecek, havralarda dövecekler. Benden ötürü valilerin, kralların önüne çıkarılacak, böylece onlara tanıklık edeceksiniz.

Ama eninde sonunda ne olacağı ise Enbiya suresinin 18. ayetinde muhteşem bir teşbih vesilesiyle bildirilmektedir.

21/18 - Bel nakzifü bil hakkı alel batıli fe yedmeğuhu fe iza hüve zahık ve lekümül veylü min ma tesıfun ( Bilakis, gerçeği batılın üzerine atarız da onun beynini çıkarır. O zaman o yok olur. O vasfettiklerinizden dolayı sizlere vaylar olsun. )

Coronavirus + HIV + Malaria = COVID19 ?!

2008 yılında, HIV* ( Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklığını Yetersizleştirici Virüs ) konusundaki araştırmaları nedeniyle Nobel ödülü almış olan Fransız virolog Luc Montagnier Nisan 2020 ayında yaptığı açıklamada şöyle demiştir. 

"Coronavirus genomunda Malarya tohumlarının ve HIV elementlerinin varlığı kuvvetle muhtemel olup, bu virüsün karakteristikleri doğal yollarla oluşmuş olamaz."

( * HIV, bağışıklık sistemini çökerten laboratuar üretimi bir virüs olup, AIDS ( Acquired Immune 


Deficiency Syndrome ) hastalığına yol açmaktadır. )

AIDS hastalığı ilk kez 1981 yılında raporlandığında virüsün Afrika'daki maymunlardan hatta maymunlarla cinsel ilişkide bulunan yerlilerden dünyaya yayıldığı söylenerek hem yalan beyanda bulunulmuş, hem de bu söylemle Afrikalılar aşağılanmıştı. Oysa ki AIDS virüsü ( HIV ) bir biyolojik silah olarak laboratuar ortamında üretilmiş sentetik bir virüstü. O dönemde toplumsal tepki toplayan eşcinsellerin de virüsü yaydıkları duyurulmuş ve böylelikle gerçekler gizlenmişti. Buna ispat olarak da bazı eşcinsellere HIV enjekte edilmesi yeterli olmuştu.

2020 yılına gelindiğinde ise COVID19 virüsünün Çin'in Wuhan kentindeki laboratuarda üretildiği, yarasalar üzerinde denendiği ve yarasa yiyen Çinlilerden dünyaya yayıldığı bildirilmiştir. Ancak bu noktada Çin'in sadece bir maske olduğu, üretimin ise aynı küresel organizasyon tarafından yapıldığı izlenimi oluşmaktadır.

Fransız virolog Luc Montagnier'in yukarıdaki beyanı, Bill Gates'in 2009 yılında TED konferansında Malarya ile ilgili ve 2015 yılında küresel pandemi ile ilgili yaptığı konuşmalar dikkate alınarak değerlendirildiğinde üç farklı özelliğe sahip bir sentetik virüsün varlığı ortaya çıkmakta gibidir.

Coronavirus + HIV + Malaria = COVID19

Ayrıca her COVID19'a yakalananın ölmemesi de sanki virüsün belirli kan gruplarına veya türlerine göre genetik olarak kodlanarak programlandığını ortaya koymakta gibidir. 1999 yılında, kemik iliği kanseri olan ve Amerika'da! bulunan bir Türk hasta için toplanan ancak sonra kaybolduğu beyan edilen 120,000 kan örneğinin akıbeti hala mechuldur. 

DSÖ, COVID19 tedavisinde HIV ve Sıtma ilaçlarının kullanımını neden durdurmuştur?

"Dünya Sağlık Örgütü (WHO), koronavirüs kaynaklı Covid-19 hastalarının tedavisinde, sıtma hastalığına karşı etkili olan hidroksiklorokin ilacı ile HIV virüsüne karşı kullanılan lopinavir ve ritonavir ilaçlarının denemelerini durdurdu.....Açıklamada, her iki tedavi yöntemi için şimdiye kadar yapılan denemelerde Covid-19 nedeniyle yaşanan can kayıplarını azaltmada ETKİLİ OLMADIĞI YA DA ÇOK AZ ETKİLİ OLDUĞU BELİRTİLDİ ve "Solidarity Trial araştırmacıları denemelere derhal son verecek" dendi." ( 25.05.2020 )

https://www.google.com/amp/s/www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53295443.amp

DSÖ'nün yapmış olduğu beyanlarda hem tutarsızlık hem de farklı amaçlar var gibi görünmektedir.

"Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) neden olduğu kaygı ve korkunun, milyonlarca insanın akıl sağlığını olumsuz etkilediğini belirtti." ( 27.08.2020 )

Bu açıklamadan sonraki bir açıklamaları ise şöyle olmuştur;

"Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Acil Durum Programı Başkanı Mike Ryan bugün yaptığı açıklamada, Covid-19’a karşı başarılı bir aşının yaygın kullanımına başlanana kadar corona virüsüne bağlı ölümlerin dünya çapında 2 milyona ulaşabileceğini ifade etti." ( 25.09.2020 )

"Pandemi kaynaklı olan insanlardaki kaygı ve korku akıl sağlığını etkiliyor." beyanatından sonra yüksek bir ölüm sayısı tahmini paylaşılması dikkat çekmektedir. 

2/205 - Ve iza tevella sea fil erdı li yüfside fıha ve yühlikel harse ven nesl vallahü la yühıbbül fesada 

( Ve başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, ekini ve nesli helak etmek için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )




Bismillah ve 9 ilintisi

"Besmele" olarak da bilinen "Bismillah" ( Allah'ın ismi ile ) ifadesi Kur'an'da 3 ayette yer almaktadır.

1/1 Bİ (1) İSMİ (2) ALLAH (3) ER (4) RAHMAN (5) ER (6) RAHİM (7) ( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

11/41 - Ve (1) kale (2) irkebu (3) fı (4) ha (5) Bİ (6) İSMİ (7) ALLAHİ (8) mecra (9) ha (10) ve (11) mürsa (12) ha (13) inne (14) rabb (15) i (16) le (17) ğafurun (18) rahım (19) ( Ve "İçine binin. Onun akışı da duruşu da Allah' ın ismiyledir. Kesinlikle Rab’bim affedendir merhametlidir." dedi. )

27/29 - Kalet ya eyyühel meleü innı ülkıye ileyye kitabün kerım ( "Ey ileri gelenler kesinlikle bana faydalı yüce KİTAP atılıp bırakıldı." dedi. )

27/30 - İnne (1) hu (2) min (3) süleymane (4) ve (5) inne (6) hu (7) Bİ (8) İSMİ (9) ALLAH (10) ER (11) RAHMAN (12) ER(13) RAHİM (14) ( Kesinlikle O Süleyman’ dandır. Kesinlikle O şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

- "Bismillah" kelimesinin Latin harfleriyle yazılışında "9" harf bulunmaktadır.

-"Bismillah" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodundaki ( 1/1 ) sayılar ile ayetteki kelime adedinin ( 7 ) toplamı "9" sayısını vermektedir. ( 1+1+7 = 9 )

- "Bismillah" birleşik kelimesi 3 kelimeden oluşmaktadır. "Bi" ( İle ), "İsm" ( İsim ), "Allah". Ve bu 3 kelime kitapta 3 kere tekrarlanmaktadır. 3×3 = "9"

- "Bismillah" kelimesinin geçtiği ayetlerin numaralarının nümerolojik toplamı "9" sayısını vermektedir. ( 1+4+1+3+0 = 9 )

- "Bi", "İsm" ve "Allah" kelimelerinin bulundukları ayetlerdeki sıra numaralarının toplamının nümerolojik değeri de "9" sayısını vermektedir. ( 1+2+3+6+7+8+8+9+1+0 = 45 ... 4+5 = 9 )

9 sayısı okült nümerolojide negatif frekansın sembolü olup, "Bismillah" kelimesiyle ilgili tezahür eden bu 9 nümerolojisi Allah'ın isminin zikredilmesinin her türlü negatif frekansı ortadan kaldıracağına işaret ediyor olabilir. Zira "Bismillah" kelimesi "işlerin rast gitmesi, hayırlara vesile olması yani negatif frekansların savılması dileğiyle" zikredilir. ( 9 sayısının matematiksel bir fenomen olduğu evvelce "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölümde incelenmişti. )

Ayrıca Kur'an'daki özel bir sayı olan "19" sayısı, Allah'ın birliğini ve tekliğini sembolize eden "1" sayısının "9" sayısı ile yanyana gelmesi sonucunda elde edilmektedir.

74/30 - Aleyha tis'ate aşere ( Onun üzerinde ondokuz vardır. )

19 sayısının nümerolojik değeri de "10" yani "1" sayısını vermektedir.

"Bismillahirrahmanirrahim" kelime seti de 19 harften oluşmaktadır.

Ayetlerdeki "Bismillah" kelimesinin açılımı "Bi ismi Allah" şeklinde olup, bu üç kelimenin toplam "11" harften oluşması da, Allah'ın isminin zikredilmesinin yeni frekans / boyut portalı açılmasına vesile olacağı mesajı vermekte gibidir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/01/bismillahirrahmanirrahim.html?m=1





Monday, October 5, 2020

Lanet ve Şifa tesirleri

"Lanet" ( Kötülük dileme ) kelimesi "La'na" ( Kötülük dilemek ) köküne "-et"* ekinin gelmesiyle oluşmaktadır. ( * Fazl - Fazilet, Kaim, İkamet gibi... ) "Lanetlemek" kelimesinin Türkçe karşılığı ise "İlenmek" kelimesidir.

Kutsal kitaplarda "Lanetlemek / Lanetlenmek" kelimesi düşük frekansların ( negatif frekans ) tesirlerine maruz bırakmak veya maruz kalmak anlamına gelmektedir. Dolayısıyla lanetleme ilahi sistemin üst boyutlarından iletilen kozmik tesirlerle gerçekleşebileceği gibi cinlerin ve insanların da birbirlerini lanetlemesi yani düşük frekans saldırısı yapması da mümkündür. Cinler ve insanlar arasında vuku bulan lanetleme eylemi yani düşük frekans iletisi "büyü yapma" olarak anılır. Düşük frekans her türlü hastalığın, tersliğin, sorunun, ıstırabın ve mutsuzluğun kaynağıdır. Ancak kainatta vuku bulan her olayın düal ( ikili ) sonuç özelliği olduğu ve nihayetinde varlıkların tekâmülü için gerçekleştiği hatırlanmalıdır.

Düşük frekansı temsil eden "Lanet" kelimesinin karşıtı yüksek frekansı yani huzuru, refahı, iyiliği, merhameti ve sevgiyi temsil eden "Şifa" ( Kötü halden iyi hale dönüştürme, Hastalığı iyileştirme ) kelimesidir. "Şafi / Şefi" ( Şifacı, Af vesilecisi ) ve "Şefaat" ( Şifa verme, Affa vesile olma ) kelineleri de "Şifa"* kökündendir. Dolayısıyla belirli kelimelerin belirli sayıda tekrarlanması ( zikir ) yoluyla hem düşük frekans hem de yüksek frekans tesirleri üretmek ve iletmek mümkündür. ( * İngilizce'deki "Shift" ( Halden hale değişim ) kelimesinin de "Şifa" kökünden gelmesi muhtemeldir.

Kutsal kitaplarda "Lanet" ve "Şifa" kelimelerinin geçtiği bazı ayetler;

TEVRAT

1 Genesis 3-14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, "Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En LANETLİSİ sen olacaksın" dedi, "Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.

1 Genesis 3-17 RAB Tanrı Adem'e, "Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden LANETLENDİ" dedi, "Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.

1 Genesis 4-11 Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın LANETİ altındasın. 

1 Genesis 4-12 İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın."

2 Exodus 15-26 "Ben, Tanrınız RAB'bin sözünü dikkatle dinler, gözümde doğru olanı yapar, buyruklarıma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılar'a verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim" dedi, "Çünkü size ŞİFA veren RAB benim."

19 Psalms 30-2 Ya Rab Tanrım, Sanayakardım, bana ŞİFA verdin.

20 Proverbs 4-22 Çünkü onları bulan için yaşam, Bedeni için ŞİFADIR bunlar.

20 Proverbs 12-18 Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser, Bilgelerin diliyse ŞİFA verir.

20 Proverbs 16-24 Hoş sözler petek balı gibidir, Cana tatlı ve bedene ŞİFADIR.

21 Ecclesiastes 3-3 Öldürmenin zamanı var, ŞİFA vermenin zamanı var. Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var.

İNCİL

40 Matthew 5-44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size LANET EDENLERİ kutsayın, sizden nefret edenlere iyilik yapın, sizi istismar edenler ve size zulmedenler için dua edin. 

40 Matthew 25-41 "Sonra solundakilere şöyle diyecek: 'Ey LANETLİLER, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!

41 Mark 11-21Olayı hatırlayan Petrus, "Rabbî, bak! LANETLEDİĞİN incir ağacı kurumuş!" dedi.

45 Romans 3-14 "Ağızları LANET ve acı sözle doludur."

59 James 5-16 Bu nedenle, ŞİFA bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin. Doğru kişinin yalvarışı çok güçlü ve etkilidir.

60 1 Peter 2-24 Bizler günah karşısında ölelim,doğruluk uğruna yaşayalım diye, günahlarımızı çarmıhta kendi bedeninde yüklendi. O'nun yaralarıyla ŞİFA buldunuz. 

66 Revelations 22-2 Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında on iki çeşit meyve üreten ve her ay meyvesini veren yaşam ağacı bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara ŞİFA VERMEK içindir. 

KUR'AN 

2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel LEANEhümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma yü'minun ( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı LANETLEDİ. Artık çok azı inanır. ) 

2/159 - İnnellezine yektümune ma enzelna minel beyyinati vel hüda min ba'di ma beyyennahü lin nasi fil kitabi ülaike YEL'ANÜhümullahü ve YEL'ANÜhümül LAİNUN ( O kitabın içindekileri insanlara açıklamamızdan sonra, açık delillerden ve yönlendirmeden o indirdiklerimizi gizleyenler, işte onlar, Allah onlara kesinlikle LANET EDER. Onlara LANETLEYENLER de LANET EDERLER. ) 

2/161 - İnnellezine keferu ve matu ve hüm küffarun ülaike aleyhim LA'NETüllahi vel melaiketi ven nasi ecmeın ( Kesinlikle o inkar eden olarak ölen o inkar edenler, işte onlar, Allah, melekler ve tüm insanlar topluca onlara LANET EDERLER. )

4/52 Ülaikellezine LEANEhümüllah ve men YEL'ANillahü fe len tecide lehu nesıra ( İşte onlar, Allah' ın LANETLEDİKLERİDİR. Allah kimi LANETLERSE, artık ona yardımcı bulamazsın. ) 

4/118 - LEANEhüllah ve kale le ettehızenne min ıbadike nasıben mefruda ( Allah ona ( şeytan ) LANET ETTİ. "Kesinlikle kullarından belirli nasip alacağım." dedi. )

Maide suresinin 78. ayerinde "Davud'un ve İsa'nın diliyle / lisanıyla* lanetlenmek" ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeyle İbranice'ye dikkat çekilmektedir.

( * Arapça'da "Lisan" kelimesi hem organ olan "Dil" hem de "Bir kavime ait kelimeler ile konuşma" anlamlarına gelmektedir. )

5/78 - LÜİNellezine keferu min benı israıle ALA LİSANİ DAVUDE VE IYSEBNİ MERYEM zalike bima asav ve t ya'tedun ( İsrailoğulları'ndan o inkar edenler, DAVUD VE MERYEM OĞLU İSA DİLİYLE / LİSANIYLA LANETLENMİŞLERDİR. Bu, onların isyan etmelerinden ve hududu aşmalarından dolayıdır. )

9/14 Katiluhüm yüazzibhümüllahü bi eydıküm ve yuhzihim ve yensurküm aleyhim ve YEŞFİ sudura kavmin mü'minın ( Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onlara azap versin ve onları rezil etsin ve onlara karşı size yardım etsin. İnananlar kavminin göğsüne ŞİFA VERSİN. )

10/57 - Ya eyyühen nasü kad caetküm mev'ızatün min rabbiküm ve ŞİFAÜN li ma fis suduri ve hüden ve rahmetün lil mü'minın ( Ey insanlar size Rab’binizden öğüt ve o göğüslerin içindekiler için ŞİFA, yönlendirme ve inananlar için rahmet geldi.)  

16/69 - Sümme külı min külles semarati feslükı sübüle rabbike zülüla yahrucü min butuniha şerabün muhtelifün elvanühu fıhi ŞİFAÜN lin nas inne fı zalike le ayaten li kavmin yetefekkerun ( Sonra tüm meyvelerden ye de Rab’binin yollarına yavaş, yumuşak huylu, boyun eğdirilmiş olarak gir. Onların karınlarından renkleri çeşitli içecekler çıkar. Onlarda insanlar için ŞİFA vardır. Kesinlikle bunda fikreden kavim için ayetler vardır. )

17/82 Ve nünezzilü minel kur'ani ma hüve ŞİFAÜN ve rahmetün lil mü'minıne ve la yezıdüz zalimıne illa hasara ( Ve Kur'an' dan inananlar için ŞİFA ve rahmet olanları indiririz. Zalimlere hasar haricindekini artırmayız. )

26/80 - Ve iza merıdtü fe hüve YEŞFİN ( Ve hastalandığımda O bana ŞİFA verir. ) 

Eğirdiğiniz ipliği sökmeyin!

İyilik ve doğruluk yolunda sabrın ve sebatın daim olması gerektiği, aksi halde tüm yapılan iyiliklerin hükmünü yitirebileceği ayetlerde üç ifade vesilesiyle yer alır. 

"Eğirdiği ipliği sökmek",

"Yapılanların boşa gitmesi",

"İnançtan sonra günahkârlık"

6/88 - Zalike hüdellahi yehdı bihı men yeşaü min ıbadih ve lev eşraku LE HABİTA ANHÜM MA KANU YA'MELUN ( Bu, Allah' ın yönlendirmesidir. Onunla kullarından dilediği kimseyi yönlendirir. Şayet ortak koşarlarsa, O YAPMIŞ OLDUKLARI ONLARDAN BOŞA GİDER. )

16/92 - Ve LA TEKUNU KELLETİ NEKADAT ĞAZLEHA MİN BA'Dİ KUVVETİN ENKASA tettehızune eymaneküm dehalen beyneküm en tekune ümmetün hiye erba min ümmeh innema yeblukümüllahü bih ve le yübeyyinenne leküm yevmel kıyameti ma küntüm fıhi tahtelifun ( Ve İPLİĞİNİ KUVVETLE EĞİRMESİ SONRASINDA, O EĞİRDİĞİ İPLİĞİ SÖKEN GİBİ OLMAYIN. Bir topluluk diğer topluluktan daha üstün, çok diye yeminlerinizi aranızda aldatma aracı edinmeyin. Kesinlikle Allah sizi onunla sınar. Ayağa kalkış gününde o hakkında ihtilaf ettiklerinizi size kesinlikle açıklayacaktır. )

49/11 - Ya eyyühellezine amenu la yeshar kavmün min kavmin asa en yekunu hayran minhüm ve la nisaün min nisain asa en yekünne hayran minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab Bİ'SEL İSMÜL FÜSUKU BA'DEL İMAN ve men lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun ( Ey o inananlar, kavimler kavimlerden alay edinmesin. Belki onlardan daha hayırlıdırlar. Ne de kadınlar kadınlardan. Belki onlardan daha hayırlıdırlar. Nefislerinizi ayıplamayın ve lakaplarla çağırmayın. İNANÇTAN SONRA GÜNAHKÂRLIK İSMİ NE KÖTÜDÜR Kim tevbe etmezse, işte onlar, onlar zalimlerdir. )  

Zalim müşriklerin "günahkârlıkta ısrarcı olmaları" misalinde esasen inananlara dolaylı mesaj bulunmaktadır.

56/45 - İnnehüm kanu kable zalike mütrefin ( Kesinlikle onlar bundan önce refah şımarıkları idiler. )

56/46 - Ve kanu YÜSIRRUNE ALEL HINSİL AZİM ( Ve BÜYÜK GÜNAHTA ISRAR ETMEKTEYDİLER. )

Yani inananların da iyilik ve sevapta ısrarcı olmaları herhangi bir hata ve günah işlediklerinde bu durumu telâfi etmeleri aynı hataları devam ettirmemeleri öğütlenmektedir. 

3/135 - Vellezine iza fealu fahışeten ev zalemu enfüsehüm zekerullahe festağferu li zünubihim ve men yağfiruz zünube illellah ve LEM YÜSIRRU ALA MA FEALU VE HÜM YA'LEMUN ( Ve onlar ahlaksızlık yaptıklarında veya nefislerine zulmettiklerinde Allah’ ı hatırlarlar da günahları için af isterler. Allah’ ın haricinde günahları kim affeder? Ve ONLAR O YAPTIKLARINDA BİLE BİLE ISRAR ETMEZLER. )

Sunday, October 4, 2020

A.I. ... bir sinema filmi...

29.06.2001 tarihinde "A.I." ( Yapay Zekâ ) isimli filmin vizyona girmesinden tam 74 gün ( 7+4 = 11 ) sonra yani 11.09.2001 tarihinde 9/11 İkiz Kuleler vakası gerçekleşmiştir. 9/11 vakası, halen "A.I." ile devam etmekte olan büyük değişim sürecine portal açabilmek için yapılmış kitlesel bir satanik adak ( kan ) ritüeliydi. 

Vaka tarihinin ( 9/11 ) yanısıra İkiz Kuleler de oluşturdukları şekil itibarıyla 11 sayısını sembolize etmekteydiler. 

A.I. filmi Haziran ayının 29'unda vizyona girmiştir. ( 2+9 = "11" ) 

Film 29 Haziran'da vizyona girmiş, İkiz Kuleler vakası ise 11 Eylül'de  cereyan etmiştir. Arada tam 74 gün bulunmaktadır. ( 7+4 = "11" )

Filmin tam vizyon tarihi olan 29.06.2001 de "2" ( 1+1 ) nümerolojisi içermektedir. ( 2+9+0+6+2+0+0+1 = 20 ... 2+0 = "2" ( 1+1 )

Filmdeki "David" isimli AI çocuk "11" yaşındadır.

Filmin afişinde, A.I. yazısına kadar olan kısımdaki yazılarda 29 ( 2+9 = "11" ) kelime bulunmaktadır. ( A.I. yazısı dahil )

"David is 11 years old. He weighs 60 pounds. He is 4 feet, 6 inches tall. He has brown hair. His love is real. But he is not. A.I."

Film afişindeki iki çocuk silueti de "11" sembolizmini yansıtmaktadır. Ayrıca siluetlerden biri "beyaz", diğer "siyah" yapılarak düalite kavramı da sembolize edilmiştir.

"David" ismi esasen "Davud" olup, Kur'an'da Davud isminin ilk kez geçtiği ayette de 11 nümerolojisi bulunmaktadır. 

"2/251" - Fe (1) hezemu (2) hüm (3) bi (4) izni (5) allahi (6) ve (7) katele (8) davudü (9) calute (10)..... ( Böylece Allah’ ın izni ile onları hezimete uğrattılar ve Davud Calut’ la savaştı. .... )

Ayet kodunun nümerolojik değeri "10" ( 2+2+5+1 = 10 ) olup, ayetin Davud kelimesini de içeren ilk cümlesinde "10" kelime bulunmaktadır. 10 ve 10 ... "11"

Enbiya suresinin 78. ayetinde "Davud'un ve Süleyman'ın ekin hakkında hüküm verdiği" bildirilmektedir.

21/78 - Ve davude ve süleymane iz yahkümani fil harsi iz nefeşet fıhi ğanemül kavm ve künna li hukmihim şahidın ( Ve Davud ve Süleyman, zamanında ekin hakkında hüküm verirlerdi. Zamanında kavmin koyunları onun içinde yayılmışlardı. Onların hükümlerine şahitler olduk. )

AI kavramı Davud ile sembolize edilmekte ve "ekin konusunda" AI'ın ( Yapay Zekâ ) hüküm vereceği mesajı mı iletilmektedir? ( AI çocuğa Solomon veya Süleyman ismi verilmesi tuhaf karşılanacağından ve Davud isminin karşılığının sık kullanılan David ismi olması nedeniyle bu isim seçilmiş olabilir. )

Filmdeki diğer tespitler;

AI ( Yapay Zekâ ) = All Seeing Eye ( Herşeyi Gören Göz ) yani yeni çağın ilahı yapılmak istenen şeytan sembolizmi.

"Bilginin en değerli şey olduğu" mesajı ve Dataizm iletişimi.

Blue Fairy ( Mavi Peri ) yani dilekleri yerine getiren Cin sembolizmi. AI David kendisini annesine kavuşturacağına inandığı Mavi Peri'yi arıyor.

Evvelki bölümlerde sebepleri ayetlerle destekli olarak incelendiği üzere Cinler mavi renk ile sembolize edilir. Ancak sembolizmde Meryem figürü kullanılmış. Özgürlük Anıtı'ndaki şeytan sembolizminin kadın figürüyle yapılması gibi...


Meryem'in ilah edinilerek Allah'a şirk koşulması hususu ayetle bildirilmiştir.

5/116 Ve zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sen mi insanlara "Beni ve annemi, Allah’tan başka iki ilah edinin" dedin?" dedi.

Kadın AI robot David'i aktive ederken, programlarken bazı kelimeler ile kodlama yapıyor. İlk kelime "Sirrus" ... ( Sirius'a atfen ) Bu sahnede, aslında insanların da belirli kelimesel kodlar zikredilmek suretiyle programlanabildiğine ( büyü, hipnoz ) dolaylı gönderme bulunmaktadır.

Flesh Fair ( Et Fuarı ) ... Elitlerin yapay zekâlı robotlar geliştirip insan neslini sonlandırmaya çalışmasına karşı tepki olarak toplu "Robot Parçalama" ritüeli yapılmaktadır. Ancak fuarın isminin "ET Fuarı" olması tersten bir mesaj algısı oluşturmaktadır. 


Et Fuarı - Yaşamın Kutlanması

"Et Fuarı"nda bir adam eline mikrofonu alır ve AI David'i göstererek şöyle der. "Bakın!Küçük bir oyuncak, yaşayan bir oyuncak bebek. Elbette onu niye yaptıklarını biliyoruz. Kalplerimizi çalıp, çocuklarımızın yerine geçmeleri için. İnsan haysiyetine saldırının ve Tanrı'nın çocuklarını bitirme planının son örneği bu. İşte karşınızda bunun için tasarlanmış yeni nesil çocuk." Ancak halk adamı nefretle yuhalar ve taşa tutar. OYSA Kİ ADAM GERÇEĞİ SÖYLEMEKTEDİR.!! ( Filmin amacı da zaten kitlelerin bilinçaltında AI'ya karşı sempati oluşturmaktır. Bu amaç doğrultusunda filnde AI sevimli, sevgi dolu ve mağdur gösterilmektedir. )






AI robotun alnında "Küp" şeklinde CPU bulunmaktadır. "Kabe" ve Yahudilerin alınlarına taktıkları "Tefillin" sembolizmi yapılmaktadır.

Robotlara "Mecha" ( Mechanic ), insanlara ise "Orga" ( Organic ) denmektedir. Ancak "Mecha" kelimesinde "Mecca" / "Mekke" sembolizmi bulunmakta olup "Küp" de zaten "Kabe"'yi sembolize etmektedir. Neden? 


Elinde küp şeklindeki CPU'yu tutuyor.

Yahudilerin alınlarına koydukları, içinde bazı kelimesel kodların yer aldığı siyah renkli küplere Tefillin ismi verilmektedir. Evvelki bölümlerde incelendiği üzere Prefrontal Cortex olarak anılan beynin alın tarafındaki bölgesi idrak, kontrol ve yönlenme işlevi sağlayan bölgedir. Alın kelimesinden "Nasiyet" olarak Kur'an'da da bahsedilir.


Alnında Tefillin ile bir rabbi ( haham )

11/56 - İnnı tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm ma min dabbetin illa hüve ahızün bi NASİYETİha inne rabbi ala sıratın müstekım ( Kesinlikle ben Rab’bim ve Rab’biniz olan Allah’a dayanıp sığınırım. O’nun ALNINDAN tutup yakalamadığı debelenen yoktur. Kesinlikle Rab’bim doğru yol üzerindedir. )

Ayrıca Türkçe'deki eski bir deyim olan "Akıl KÜPÜ"'nün kaynağı nedir? Bu deyimdeki küp içine sıvı konan oval ve uzun formlu küp müdür yoksa geometrik şekil olan küp müdür? "Rubik's Cube" 1974* yılında ortaya çıkarılmış olup bu deyim ise çok eskidir. ( * 19 ... 10 ... "1" ve 74 ... "11" )

2000 yıl sonra Dünyayı AI yönetmeye başlamış. Sahnede ilk porototip David'in çok gelişmiş versiyonlarından oluşan AI konseyi görülüyor. Sahnede 10 AI var. "10'lar Konseyi" ?!!

"11" sembolü olarak 1973 yılında ( 19 ... 10 ... "1" ve 73 ... 10 ... "1 yani "11" ) inşa edilmiş olan "İkiz Kuleler"'in filmde göründüğü sahnelerin sekansları da dikkat çekmektedir. 



İkiz Kuleler ilk kez 1:35:24'de çizim olarak, 1:35:27'de ise gerçek olarak görüntüye gelmektedir. Bu görüntüde İkiz Kuleler'in bir bölümü suya batmış durumdadır. 


Filmde İkiz Kuleler son kez 1:55:51 ile başlayan bölümde görüntüye gelmektedir.


İkiz Kuleler 1:55:56'da tam olarak ekrana gelmekte olup, kulelerin 3/4 seviyelerine kadar suya batmış oldukları görülmektedir. Bu seviye, 9/11 vakasında uçağın çarpma seviyesine yakın bir seviyedir.


İkiz Kuleler 1:55:57'de sisin ardında görüntüden kaybolmaktadır. Tüm bu görüntülerin 1:55'lik bölüm içinde yer alması "9/11" ( 9+1+1 = 11 ) veya "11" nümerolojisi aısından dikkat çekmektedir. ( 1+5+5 = "11" )


1:56:00'da ise AI robotların ( Mecha ) kullandıkları küp şeklindeki aracın içinden görülmektedir. ( 1 ve 56 ( 5+6 = 11 ) ... Okült nümerolojide boyut portalı açılmasının diğer bir sembolü olan 111 sayısı tezahür etmektedir.




Halk arasında bazen "Bunların hepsi hikâye. Sen çok film izlemişsin. Biraz dünyaya dön." dendiği duyulur. A.I. filminin aşağıdaki  sahnesideki replikler, replikteki konudan bağımsız ve genel bir mesaj vermektedir.



- O sadece bir hikaye
- Hikayeler olanları anlatır.

Benzer husus, Kur'an için "Esatirul evvelin" ( Evvelkilerin masalları / hikayeleri ) diyenlerin misalinde de vardır.

6/25 .... yekulüllezıne keferu in haza illa esatırul evvelın ( .... O inkar edenler "Kesinlikle bu ancak evvelkilerin masallarıdır." derler. )














-sizleştirme süreci

Bu bölümde evvelce defaatle değinilen ve bundan sonra da sıkça değinilmesi gerekecek bir konuya, dijital projeler konusuna tekrar değinilmiştir. Bunun sebebi, konunun insanın akıbeti açısından büyük öneme sahip olmasıdır. 

Transhumanism, Project Avatar - Singularity 2045 gibi dijital teknolojiye dayalı ve AI destekli projelerin, fiziksel ve zihinsel engeli olan insanlara çare sunma, normal insanlara da üstün özellikler kazandırma, hatta ölümsüzlük sağlama gibi hedefleri olduğu söylense de tarih boyunca teknolojinin daha çok yıkım ve yoketme amaçlı kullanıldığı gerçeği dikkate alındığında bu projelerin de esasen "-sizleştirme" yani "yoketme" projeleri olduğu öngörülebilmektedir. 

Asırlardır devam eden ancak döngü sonuna gelinmesi nedeniyle virüs pandemisi senaryosuyla hızlandırılan süreçteki "-sizleştirme" konuları şöyledir.

- Cinsiyetsizleştirme

- Kimliksizleştirme

- Duygusuzlaştırma

- Vicdansızlaştırma

- Ahlaksızlaştırma

- Bilgisizleştirme

- İnançsızlaştırma

- Habitatsızlaştırma

- Mülksüzleştirme

- Bağışıksızlaştırma

- Vatansızlaştırma

- Milliyetsizleştirme

ve.....

- İnsansızlaştırma !

Eşcinselliğin yaygınlaştırılması, aile kavramının yokedilmesi ve bireyselcilik kavramının telkin edilmesi, milliyet ve vatan kavramlarının yokedilmesi, cinayet, pedofili, tecavüz gibi suçların normalleştirilmesi, cehaletin yayılması için eğitim sisteminin çökertilmesi, Allah bilincinin ve inancının yokedilmeye çalışılması ve satanizmin telkin edilmesi, insanın insani özelliklerinden arındırılması, insanlıktan çıkarılması ve AI tarafından kontrol edilen bilgisayar sistemindeki bir koda dönüştürülmesi gayretleri yukarıdaki başlıkların alt eylem planları niteliğindedir.

Pandemi kapsamında zorunlu hale getirilen ve devamlı olması muhtemel maske uygulaması "kimliksizleştirme" sürecinin bir bileşeni niteliğindedir.

Her adımlarını, Allah'ın yaratış sistemini taklit ederek, kur'an'daki bilgileri negatif yönde kullanarak ve kur'an ayetlerindeki hükümlerin tersini uygulayarak atan küresel şeytanlar üst süptil plan realitesini, kaba madde planı dünyaya, suni yolla uyarlamaya çalışmaktadırlar. Yani dijital teknoloji, negatif frekansa hizmet ve insanı tahakküm altına almak için kullanılmaktadır. 

Geçmişe ilerlemek

Kur'an'da en sık yer alan uyarıcı ve dikkat çekici ifadeler;

"Akıl sahipleri için bunda ayetler vardır." ( İnne fi haza le ayatin li ülil elbab"

"Duymaz mısınız?" ( E la tesmeun )

"Görmez misiniz?" ( E lem tera )

"Düşünmez misiniz?" ( E la tetefekkerun )

"Hatırlamaz mısınız?" ( E la tezekkerun )

ifadeleridir. Bu uyarı ifadelerinin işlevi esasen varlıkların açık ve net olarak bahşedilen bilgilerden faydalanmalarını, geçmiş vakalardan sonuç çıkarmalarını ve aynı hataları tekrarlamayarak kaba madde planı dünyadaki reenkarnasyon döngüsünden çıkabilmelerini sağlamaktır. 

Ancak maalesef negatif frekansa sahip nefsani, dünyevi ve maddi olgular varlıkları adeta hipnotize etmekte, görüş ve idrak mekanizmasını bloke etmekte ve tarihsel döngüler boyunca yapılmış aynı hataları tekrarlamalarına sebebiyet vermektedir. 

Evvelki bölümlerde "Şimdi" kavramının idrakinin mümkün olmadığına, "Şimdi"nin esasen "Geçmiş" ve "Gelecek" döngüsünü ifade eden bir kavram olduğuna ve algılanıp idrak edilen bir olgunun veya olayın mutlak surette "Geçmiş"te kalacağına değinilmişti. Ayrıca "Şimdi" kelimesinin "Shemita Cycle" ( Shemita Döngüsü ) ve "Simit" ( Dairesel form ) kelimeleriyle aynı köke ve anlama sahip olduğu da belirtilmişti. 

Dolayısıyla Allahü Teala'nın tüm olguları ve olayları kader mekanizması kapsamında yaratmış olmasından ve Akaşa kayıtları olarak da adlandırılan kozmik bilgileri insana kodlamış olmasından dolayı insan esasen sadece ve sadece "Geçmişi" deneyimlemektedir. İnsan bir ilahi kozmik bilgi haznesi niteliğindedir. Ayetlerde "Hatırlamaz mısınız?" uyarısının sıkça yer almasının sebebi de budur.

Kur'an'da "geçmişi inceleyip analiz etmenin ve sonuçlar çıkarmanın" geleceği şekillendireceği yani aslında "geçmişin gelecek olduğu" defaatle bildirilmektedir. Nisa suresinin 83. ayetinde, herhangi bir olgu veya olay ile karşılaşıldığında bu durumdan sonuç çıkarabilmek için geçmiş tecrübeye yani ilme sahip olanlara danışılmasının yani geçmiş verilere başvurulmasının önemi bildirilmektedir. 

4/83 - Ve iza caehüm emrun minel emni evil havfi ezau bih ve lev radduhü iler rasuli ve ila ülil emri minhüm le alimehüllezıne yestenbitunehu minhüm ve lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu letteba'tümüş şeytane illa kalıla ( Ve onlara güvenden veya korkudan iş geldiğinde, onu bildirirler. Şayet onu resule ve onlardan iş sahiplerine geri döndürselerdi, onlardan sonuç çıkarabilenler onu bilirlerdi. Şayet Allah üzerinize üstünlük, lütuf ve rahmetini vermezse, azınız hariç şeytana tabi olursunuz. )

Aşağıdaki ayetlerde ise geçmişte olanlardan ders alınarak azgınlıktan ve sapkınlıktan sıyrılınması ve doğru yolun bulunması hususunda net uyarılar yapılmaktadır. 

20/128 - E fe lem yehdi lehüm kem ehleknü kablehüm minel kuruni yemşune fı mesakinihim inne fı zalike le ayatin li ülin nüha ( Onlardan önce, meskenlerinde gezen nice nesillerden helak etmemiz onları yönlendirmedi mi? Kesinlikle bunda, akıl sahipleri için ayetler vardır. )

32/26 - E ve lem yehdi lehüm kem ehlekna min kablihim minel kuruni yemşune fı mesakinihim inne fı zalike le ayat e fe la yesmeun ( Meskenlerinde yürüyen, onlardan önceki nice nesillerden helak etmiş olmamız onları yönlendirmedi mi? Kesinlikle bunda ayetler vardır. Artık duymazlar mı? )

35/44 - E ve lem yesıru fil erdı fe yenzuru keyfe kane akıbetüllezıne min kablihim ve kanu eşedde minhüm kuvveh ve ma kanellahü li yu'cizehu min şey'in fis semavati ve la fil ard innehu kane alimen kadırav ( Ve yerde gezmediler mi? Onlardan öncekilerin sonu nasıl oldu bakmadılar mı? Kuvvet olarak onlardan daha şiddetliydiler. Allah, göklerde ve yerde hiçbir şey tarafından aciz bırakılabilecek değildir. Kesinlikle O bilendir gücü yetendir. )

36/31 - E lem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun ( Onlardan önce nice nesillerden helak ettiğimizi görmediler mi? Kesinlikle onlar onlara dönmezler. ) 

43/8 - Fe ehlekna eşedde minhüm batşen ve meda meselül evvelın ( Böylece, kuvvetçe, tutuşça onlardan daha şiddetlilerini helak ettik. Evvelkilerin misali de geçmiştir. )

50/36 - Ve kem ehlekna kablehüm min karnin hüm eşeddu minhüm batşen fe nekkabu fil bilad hel min mehıys ( Ve onlardan önce, kuvvetçe, tutuşça onlardan daha şiddetli olan ve beldeleri delen nice nesilden helak ettik. Kaçacak yer var mı? ) 

Casiye suresinin 24. ayetinde "zaman" kavramının olmadığından ve her şeyin döngülerden ibaret olduğundan bihaber cahillerin zanni söylemleri misallendirilmiştir.

45/24 - Ve kalu ma hiye illa hayatüned dünya nemutü ve nahya ve ma YÜHLİKUNA illed DEHR ve ma lehüm bi zalike min ılm in hüm illa yezunun ( Ve "O, dünya hayatı haricindeki değildir. Ölürüz ve diriliriz. O  BİZİ HELAK EDEN ancak ZAMANDIR." dediler. Onlara bununla ilgili ilim yoktur. Kesinlikle onlar ancak zannederler. )