Çeviri

Monday, May 8, 2023

Doğru olanı görebiliyor musun?

Bakara suresinin 216. ayetinde yer alan "Kutibe aleykumul kitalu" ( Savaş üzerinize yazıldı. ) cümlesi derin anlamlar içermektedir. Zira insanın tüm hayat deneyimleri ( reenkarnasyon döngüleri ) haksızlığa, adaletsizliğe, ahlaksızlığa, nefrete, zulme, zorbalığa, cehalete, kötülüğe , çirkinliğevkısaca şeytani frekanslara karşı ilmen yapılan bir savaştan ibarettir. Aynı şekilde düalitenin bir gereği olarak şeytani frekanslar da hakka, doğruluğa, adalete, ilme, iyiliğe, güzelliğe, sevgiye kısaca rahmani frekanslara savaş açmış durumdadırlar. 

Mühim olan, bu ebedi savaşta mümkün olan en adil, en sadik, en hakkani tarafta olabilmektir. Bunun yolu da, şeytani frekansların kaba madde planı dünyadaki ( cehennem ) tezahürleri olan kişi, kurum ve kuruluşları doğru tesbit edebilmekten ve kadim tuzaklarını algılayabilmekten geçer. Bu algılama sürecinin en önemli kısmı ise nefsaniyetlerine yenik düşmek suretiyle Allah'ın yüce ismini vasıta kılarak din kisvesi altında insanları sömürenleri, aldatanları, vatanına - milletine ihanet edenleri, hırsızlığı, ahlaksızlığı, tecavüzü, gasbı, cinayeti ilke edinmiş ve küresel şirketler sahibi şeytanların yerel neferleri haline gelmiş olan kâfir - mürted - müşrikleri "görebilmektir". "Görebilmek" ise ancak "kör olmamış kalp" ile mümkün olabilir.

22/46 .... inneha la ta'mel ebsaru ve lakin ta'mel kulubulleti fis sudur

( ... Kesinlikle gözler kör olmaz ve lakin göğüslerin içindeki o kalpler kör olur.  )

Kalbin körlüğü, "Allah'ın kalplerine mühür vurduklarında" tezahür eden bir sendromdur. 

47/16 ... ulaikellezine tabeallahu ala kulubihim vettebeu ehvaehum

( ... İşte onlar, Allah’ın kalplerine mühür bastıkları ve heveslerine tabi olanlardır. )

Yukarıda anılan sendromun psikoloji ilmindeki ismi evvelki bölümlerde de zikredildiği üzere "Delusion" ( Delüzyon )'dır. Gerçekliği tüm delilleriyle ortada olanı inkâr etme esasına dayalı olan Delüzyon öyle bir sendromdur ki insana, şeytani olanı rahmani, habis olanı tayyib, sui olanı salih, düşman olanı dost, batıl olanı hak algılatır. Bu sendromu tetikleyen unsurlar ise nefsani, maddi ve şehvani menfaat taahhütleriyle de desteklenebilen hipnotik telkinlerdir. 

9/37 ... zuyyine lehum suu a'malihim... 

( ... Kötü işleri onlara süslü gösterildi. ... )

63/4 Ve onları gördüğünde cisimlerinden hoşlanırsın. Eğer konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Kesinlikle onlar yaslanmış keresteler gibidirler. Her çığlığı kendi üzerlerine sanarlar. Onlar düşmanlardır. Onlardan çekin, korun.

Ve büyük döngü sonunun ( Yevmed Din, Yevmel Hisab, Yevmel Kiyameh, Yevmel Ferak ) idrak edildiği şu dönemde insanların yegane sorumluluğu, Allahu Teala'dan, kendilerine hak ( gerçek ) olanı algılatmasını ve onları "sirati mustakim"e ( doğru yola ) yönlendirmesini niyaz etmeleri ve gereğini yapmalarıdır.

Sunday, May 7, 2023

DİN günü = HESAP günü

"Din" kelimesi maalesef anlamı tam olarak anlaşılamamış olan ve şeytani kaynaklar vasıtasıyla da anlaşılması sürekli engellenmeye veya yanlış anlam yüklenmeye çalışılan bir kelimedir.

Din / Deyn = Borç, HESAP, Haysiyet, İtibar, DEĞER, KIYMET, Hüküm, Âdet

DiGNity ( ing. ) / DiGNité ( fra. ) = Haysiyet, İtibar, DEĞER, KIYMET

DyNe ( fra. ) = Bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran kuvvet ÖLÇÜSÜ / BİRİMİ / HESABI

DiGit ( ing. ) = Sayı, Parmak, Söylem, İşaret

DN kökünden olan "Din" kelimesi Kur'an'da 93 kere, aynı kökten olan "Deyn" kelimesi ise 8 kere tekrarlanmakta olup, toplam tekrar adedi 101 olmaktadır. Bu sayı ilahi nizamdaki en önemli kodlardan biri olan 11 tezahürü açısından önem arzetmektedir.

"İlah" anlamına gelen aşağıdaki kelimelerin kökünde de "De / Di" hecesi bulunmaktadır.

DIeu ( fra. ) = İlah, Tanrı, Yüce olan, Kıymetli olan

DEity ( ing. ) = İlah, Tanrı, Yüce olan, Kıymetli olan 

DEus ( lat. ) = İlah, Tanrı, Yüce olan, Kıymetli olan

Kur'an'da "saymak", "hesaplamak", "ölçmek", "takdir etmek" ( mikdar belirlemek, kaderlemek ) kelimelerinin sıkça yer alması vasıtasıyla da "Din" kelimesinin "Hesap, Ölçü, Değer, Değerleme" anlamına dikkat çekilmektedir.

A'raf suresinin 7/8 ayetinde "Yevmed Din"'in ( Din Günü ) "ölçme" ve "hesaplama günü" olduğu bildirilmektedir. Ayetin kodundaki 7 sayısı döngü sonunu, 8 sayısı ise yeni döngü başlangıcını simgelemektedir. ( "Yevmed Din" ( Din Günü ), "Yevmel Hisab" ( Hesap Günü ), "Yevmel Kiyameh" ( Ayağa Kalkış Günü ), "Yevmel Ferak" ( Ayrışım Günü ) ifadeleri ortak anlama haizdirler. )

7/8 Vel VEZNU YEVMEİZINil hakk fe men sekulet MEVAZİNUHU fe ulaike humul muflihun

( Ve O GÜN ÖLÇÜ TARTI GERÇEKTİR. Kimin TARTILARI ağır gelirse, işte onlar iflah olanlardır. )

Dinin, sayısal bir sistemi tanımlayan geniş bir kavram olduğunu, yaratılışın ve kitabın da sayısal bir sistemden ibaret olduğunu bildiren bazı ayetler şöyledir.

21/47 Ve nedaul MEVAZİNEL KİSTA Lİ YEVMİL KİYAMETİ fe la tuzlemu nefsun şey'a ve in kane miskale habbetin min hardelin eteyna biha ve kefa bina hasibin

( Ve AYAĞA KALKIŞ GÜNÜ İÇİN ADİL TARTILAR KURARIZ. Böylece nefse şey kadar bile zulmedilmez. Eğer hardalın tohum tanesi ağırlığında dahi olsa onu getiririz. Biz hesaplayanlar olarak kafiyiz. )

36/12 İnna nahnu nuhyil mevta ve nektubu ma kaddemu ve asarahum ve KULLE ŞEY'İN AHSAYNAHU Fİ IMAMİN MUBİN

( Kesinlikle biz, biz ölüleri diriltiriz ve o sunduklarını, eserlerini yazarız. HER ŞEYİ, APAÇIK DELİL İÇİNDE SAYDIK. )

36/38 Veş ŞEMSU tecri li mustekarrin leha zalike TAKDİRUL azizil alim

( Ve GÜNEŞ, kendi durak yeri için akar. İşte bu yüce bilenin ÖLÇÜSÜ, TAKDİRİDİR. )

55/5 Eş ŞEMSU vel KAMERU Bİ HUSBAN

( GÜNEŞ ve AY HESAP İLEDİR. )

78/29 Ve KULLE ŞEY'İN AHSAYNAHU KİTABEN

( Ve KİTAPTA olmak üzere HER ŞEYİ SAYDIK. )

Allah'a şirk koşma eyleminin en yüksek seviyeye ulaştığı ve kitapta "Yevmed Din" ( Din Günü ) olarak tanımlanan döngü sonunun "Dijitalizm" dönemi olması da konu bağlamında önem arzetmektedir.

Taç giyme ritüelindeki Sirius sembolizmi

Birleşik Krallığ'ın yeni "Kralı" olan Charles III ( Charles Philip Arthur George )'un 06.05.2023* tarihinde gerçekleşen taç giyme ritüelindeki sembolizm dikkat çekmiştir. 

* Tarihte, döngüsel düalitenin sembolü olan "İkili Yedi" nümerolojisi bulunmaktadır.

0+6+0+5 = 11

2+0+2+3 = 7 

Cübbenin sağında ve solunda yer alan ve 8 rakamına benzeyen sembol Sirius'u ve Nefilleri ( Düşmüş Melekler / Cin ) simgelemektedir.


8 formundaki sembolün üst yuvarlağının içindeki kafa ve iki göz bariz olarak görünmektedir.

8 formundaki sembol cübbenin omuz kısımlarında da yer almaktadır.


Söz konusu sembol ilk bölümü 27.12.2019 tarihinde yayınlanan "Atiye" isimli ezoterik dizi filmin de sembolü olarak kullanılmıştır. Dizinin ilk yayın gününün Aralık ayının 27. günü olması da "İkili Yedi" sembolizmi açısından dikkat çekmektedir.





Mali'de yaşayan ve Sirius yıldızını kutsal addeden Dogon kabilesi de yukarıdaki figüre benzeyen ve "Kanaga" ismini verdikleri sembolü kullanmaktadırlar. ( "Kanaga" isimli bir TV dizisi de 2018 yılında yayınlanmıştır. )

Dogonlar ayaklarına çubuk bağlayıp yükselerek Nefilleri ( Sakit Melekler / Cinler ) taklit etmektedirler. Tevrat'ta Nefillerin dev cüsseli algılandıkları bildirilir.

Dogonların kafalarında taşıdıkları ve reptilian nitelikli üst frekans varlıklarını ( Nefil, Sakit ( Düşmüş ) Melekler, Cin ) simgeleyen Kanaga sembolü

Kanaga sembolü

Kehf suresinin 18/22 kodlu ayetinde Ashab-i Kehf ( Mağara Sahipleri ) için Gayba tahmin yürüterek. ""Yedidirler ve sekizincileri köpekleridir." derler." cümlesi yer almaktadır. Bu ayette Ashab-i Kehf, Sirius'a atfen dolaylı olarak "yıldız" kavramıyla da sembolize edilmektedir. Canis Major ( Büyük Köpek ) takımyıldızının 8. yıldızı Sirius'tur.

Kur'an'da Şi'ra ( Siri+us ) kelimesi ilk kez 53. ( 5+3 = 8 ) sure olan Necm suresinin 49. ( 7x7 ... İkili Yedi ) ayetinde geçmektedir.

 53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA

( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da Rab’bidir. )

Ayrıca Hakka suresinin 17. ( 1+7 = 8 ) ayetinde Rab'bin arşını taşıyan 8 melekten bahsedilmektedir.

69/17 Vel MELEKU ala ercaiha ve yahmilu arşe rabbike fevkahum yevmeizin SEMANİYET

( Ve MELEK onun çevresindedir. O gün onların SEKİZİ, üstlerinde Rab’binin arşını, tahtını taşırlar. )

Friday, May 5, 2023

Yüksek karakterli millet olabilmek

Anlamı maalesef büyük bir kitle tarafından hala idrak edilememiş olan "Millet" kelimesi "İllet" ( Sebep, Bağ, İlinti ) ve "İlliyet" ( Sebepsellik, Bağlam, İlintili olma ) köklerinden türemiş bir kelime olup aralarında kültür, değer, deneyim, algı, bilgi bağı ve birliği olan insan topluluğunu ifade etmektedir. Millet, ailenin daha geniş kapsamlı hali olarak düşünülebilir. Millet, topluluk halinde yaşamaları kaderleri olan insanlar için en değerli kavram niteliğindedir. "Millet" kelimesi Kur'an'da da sıkça zikredilen bir kelimedir.

"İstikbal göklerdedir" söylemiyle de "ruhsal yükseliş"e işaret etmiş olan Atatürk'ün 10. yıl nutkunda yer alan aşağıdaki bölüm bir milletin  "yüksek karakterli" olabilmesinin yani "yüksek frekansta titreşebilmesinin" nasıl mümkün olabileceğini net şekilde özetlemektedir. 

"Çünkü, Türk milletinin KARAKTERİ YÜKSEKTİR, Türk milleti ÇALIŞKANDIR, Türk milleti ZEKİDİR. Çünkü, Türk milleti millî BİRLİK VE BERABERLİKLE güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu YÜKSELME ve UYGARLIK yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif İLİMDİR."

Ana teması "yükselmek" olan söylemin ilk cümlesi 11 kelimeden oluşmakta ve tüm paragrafta ise 38 ( 3+8 = 11 ) kelime bulunmaktadır.

Yukarıdaki söylemde "yükselebilmenin" koşulları çalışkanlık, zekayı - aklı kullanabilmek, birlik ( ünite, vahdet ) kavramını benimsemek ve ilmi artırmak olarak özetlenmektedir. Ayrıca "Türk" kelimesi "Yükselmiş olan, Yüksekte olan" anlamına gelmekte olup, Atatürk "Tük milleti" ifadesiyle sadece belirli bir coğrafi bölgedeki insanları değil iyilik, doğruluk, çalıskanlık, birlik ve ilim yolundaki tüm insanları kastetmiştir. Bu önemli husus Atatürk'ün "Hakikat" isimli şiirinde de yer almaktadır.

"Türk sadece bir milletin adı değil,

  Türk bütün adamların birliğidir."

Söylemde zikredilen yükselme koşulları Kur'an'da da ruhsal yükselişin ( tekâmülün ) olmazsa olmaz koşulları olarak şu kelimelerle yer almaktadır. 

- Amilus salihat ( İyilikler yapanlar / İyi çalışmalarda bulunanlar )

- E fe la ta'kilun ( Akıl etmez misiniz? ) 

- Vahdet ( Birlik )

- Zidni ilma ( Bana ilmi artır. )

Ruhsal yükselişin varlıkların yegane amacı olduğu da aşağıdaki ayette dolaylı olarak bildirilmektedir. 

6/83 Ve tilke huccetuna ateynaha ibrahime ala kavmih NERFEU DERACATİN men neşa' inne rabbeke hakimun alim

( Ve bu, kavmi üzerine İbrahim'e verdiğimiz delilimizdir. Dilediğimiz kimseyi DERECELERLE YÜKSELTİRİZ. Kesinlikle Rab’bin hakimdir, bilendir. )

15/14 Ve lev fetahna aleyhim baben mines semai fe zallu fihi YA'RUCUN

( Ve şayet onların üzerine gökten kapı açsak da oradan YÜKSELMEYE başlasalar, )

19/57 Ve RAFA'NAhu mekanen ALİYYA

( Ve onu YÜKSEK mekana YÜKSELTTİK. )

20/75 Ve men ye'tihi mu'minen kad AMİLES SALİHATİ fe ulaike lehumud DERACATUL ULA

( Ve O' na, İYİLİKLER YAPMIŞ inanan olarak gelen kimseler, işte onlar, onlara YÜKSEK DERECELER vardır. )

40/15 RAFİUD DERACATİ ZUL ARŞ yulkir ruha min emrihi ala men yeşau min ibadihi li yunzira yevmet telak

( DERECELERİ ARŞA YÜKSELTİR. Karşılaşma gününden uyarmak için emrinden ruhu dilediği kimsenin üzerine atar. )

69/22 Fi cennetin ALİYET

( YÜKSEK bahçenin içindedir. )

"Milliyetçilik" kavramı ise bir insanın gerek maddi ( biyolojik, kalıtsal ), gerek manevi ( psikolojik, ruhsal ) açıdan bağlı olduğu, ortak değerlerini taşıdığı topluluğu ( milleti ) sevmesi, sayması, korumaya çalışması ve ona sahip çıkması anlamlarını içermektedir. Milliyetçilik, bir insanın ailesi için hissettiği duyguların daha geniş çaplı tezahürü olarak da tanımlanabilir.

Dolayısıyla son dönemlerde siyasi bir söylem haline getirilen "Milliyetçiliği ayaklar altına almak." cümlesi batıl olup, insanlar arasındaki her türlü bağı kopararak onları kimsesiz, savunmasız, desteksiz ve zayıf bırakmayı ve tam tahakküm altına almayı hedefleyen küreselcilerin sinsi küresel planın bir özeti niteliğindedir. Küreselciler muhtelif taktikler ile ( eşcinselliğin telkini, nüfusun azaltılması gerektiği yalanı vb. ) en küçük millet olan aile kavramını da yok etmeye çalışmaktadırlar. Aile kavramının esasen genetik bağdan bağımsız olan ve ruhsal bağı ve ortak değerlere inancı temsil eden bir kavram olduğu Rab'bin, Hz. Nuh'un oğlu ile ilgili Hz. Nuh'a hitabında bildirilmektedir.

11/46 Kale YA NUHU İNNEHU LEYSE MİN EHLİK innehu amelun ğayru salihin fe la tes'elni ma leyse leke bihi ilm inni eizuke en tekune minel cahilin

( "EY NUH, KESİNLİKLE O SENİN AİLENDEN DEĞİLDİ. Kesinlikle o iyi olmayanı yaptı. O halde, o sana asla ilmi olmayanı bana sual etme. Kesinlikle ben seni cahillerden olursun diye öğütlerim." dedi. )

Ayrıca "yükselememiş" ve "düşük frekansa" gark olmuş şeytani ruhlardan kaynaklanan bu cehalet timsali söylem, "Milliyetçilik" ile "Irkçılık" kavramlarının birbirine karıştırıldığını da ortaya koymaktadır. "Irk" bir insanın genetik kökenini yani bedensel ve maddi ( fiziki ) niteliklerini tanımlamaktadır. Dolayısıyla bir grup insanın, kendilerini, farklı fiziksel özelliklere sahip bir başka gruptan ayrıştırması, üstün görmesi reddedilmesi gereken ırkçılık anlayışıdır.

Ayrıca Kur'an'da "Millet" kavramının özellikle ve defaatle vurgulanmış olmasına rağmen, dindar kisvesi altında "Milliyetçiliği ayaklar altına aldık." cümlesinin kurulabilmesi de oldukça düşündürücüdür.

Thursday, May 4, 2023

İkili anlamlar

Kur'an ayetlerinde geçen kelimelerin zahiri - batini ve muhkem - muteşabih olmak üzere ikili anlamları bulunmaktadır. Bu nedenledir ki Zümer suresinin 23. ayetinde Kur'an'ın "Kitaben Muteşebihen Mesaniye" ( Benzetmeli İkili Kitap ) olduğu ve ayetlerde kelimelerin teşbihi anlamlarının da yer aldığı bildirilmektedir. Ayrıca bu ikili anlamlar idrak sınavı niteliği de arzetmektedirler.

39/23 Allahu nezzele ahsenel hadisi KİTABEN MUTEŞEBİHEN MESANİYE takşeirru minhu culudullezine yahşevne rabbehum summe telinu culuduhum ve kulubuhum ila zikrillah zalike hudellahi yehdi bihi men yeşa' ve men yudlilillahu fe ma lehu min had

( En güzel sözü, BENZETMELİ İKİLİ KİTAP olarak Allah indirdi. O Rab’lerinden korkanların O’ndan derileri ürperir. Sonra Allah’ın hatırlamasına derileri ve kalpleri yumuşar. Bu Allah’ın yönlendirmesidir. Onunla dilediği kimseyi yönlendirir. Allah kimi saptırırsa, artık ona yönlendiriciden yoktur. )

Hicr suresinin 87 ayetinde de Kur'an'ın "Seb'an minel mesani" ( İkililerden yedi / İkili yedi ) olduğu bildirilmektedir. Bu ifade, Kur'an kelimelerinin, yukarıda belirtilen iki kategoride olmak üzere, nümerolojik değeri 7 olan bir sayı veya sayılar ile belirtilebilecek miktarda anlamlar içerdiğini bildirmekte olabilir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )

İkili anlam içeren bazı kelimelerin ve kelime gruplarının ayetlerdeki tezahürleri şöyledir.

KATLEL ENFUS ( Nefisleri Öldürmek );

Bu ifade aşağıdaki ayetlerde hem "insanın, kendisini kötülüğe sevk eden nefsani arzularını ( frekanslarını ) sonlandırması" anlamında, hem de fiziken "insanın insanı öldürmesi" anlamında, kullanılmıştır.

2/54 ... fe tubu ila bariikum FAKTULU ENFUSEKUM zalikum hayrun lekum inde bariikum ....

( ... O halde tevbe edip güzel yaratanınıza tabi olun da NEFİSLERİNİZİ ÖLDÜRÜN. ... )


4/29 Ya eyyuhellezine amenu ... ve LA TAKTULU ENFUSEKUM innellahe kane bikum rahima

( Ey o inananlar, ... KENDİNİZİ ÖLDÜRMEYİN. Kesinlikle Allah size merhametlidir. )

ABEDE ( Kulluk etmek ), ABD / İBAD ( Kul, Kullar, Yardımcılar, Hizmetliler );

Bu ifade aşağıdaki ayetlerde hem "Allah'a kulluk etmek" anlamında, hem de bir insanın, diğer bir insana hizmet etmesi anlamında yani "kulluk" anlamında olmayacak şekilde kullanılmıştır.

1/5 İyyake NA'BUDU ve iyyake nestein

( Ancak sana KULLUK EDERİZ ve ancak sana istekte bulunuruz. )

24/32 Ve enkihul eyama minkum ves SALİHİNE MİN İBADİKUM ...

( Ve sizlerden bekarları, HİZMETÇİLERİNİZDEN İYİLERİ nikahlayın. ... )

RAB ( Öğretmen, Allah'ın bir ismi );

1/2 El hamdu lillahi RABBil alemin

( Övgü alemlerin RAB’bi Allah içindir. )

12/41 Ya sahibeyis sicni emma ehadukuma fe yeskiy RABBEHU hamra ...

( “Ey benim zindan arkadaşlarım. Sizden biri EFENDİSİNE yine şarap dökecek. ... )

Monday, May 1, 2023

"Tadım" döngüleri

"Zaka" ( Tatmak ) fiili Kur'an'da, "yaratılış sisteminin döngüsel niteliğini" vurgulamak ve ruhsal tekâmül süreci içinde her varlığın mutlak surette belirli halleri "deneyimleyeceğini" bildirmek için kullanılmıştır. "Zaka" fiili 61 ayette 62 kere tekrarlanmaktadır. ( 61 sayısının nümerolojik değeri olan 7 ( 6+1 = 7 ) sayısı bir döngülük frekansı ve döngü sonunu, 62 sayısının nümerolojik değeri olan 8 ( 6+2 = 8 ) sayısı ise yeni döngü başlangıcını ve sonsuz döngüyü simgelemektedirler. )

"Zaka" fiilinin yer aldığı ayetler ve ayetlerdeki ilgili bölümler şöyledir.

3/106 ... fe ZUKUL azabe bima kuntum tekfurun

( .... O halde o inkar etmiş olmanızdan dolayı azabı TADIN. )

3/181 .... ve nekulu ZUKU azabel harik

( ... "Yakıcı azabı TADIN." diyeceğiz. )

5/95 .... li YEZUKA vebale emrih ... 

( ..... işinin günahını TATMASI için .... )

6/30 ... fe ZUKU azabe bima kuntum tekfurun

( ... "O halde inkar etmiş olduğunuz için azabı TADIN." der.  )

6/65 ... ve YUZİKA ba'dakum be'se ba'd ...

( .... bazınızın kötülüğünü, zorluğunu bazınıza TATTIRMAYA .... )

6/148 ....hatta ZAKU be'sena ...

( ... nihayet zorluğumuzu, azabımızı TATTILAR. )

7/22 .... fe lemma ZAKAŞ şecerate ....

( .... Ağacı TADINCA, .... )

7/39 ... fe ZUKUL azabe bima kuntum teksibun

( ... O halde o kazanmış olduklarınızdan dolayı azabı TADIN." )

8/14 ... fe ZUKUhu ...

( ... O halde onu TADIN. ... )

8/35 ... fe ZUKUL azabe bima kuntum tekfurun

( ... O halde inkar etmiş olmanızdan dolayı azabı TADIN. )

8/50 ... ZUKU azabel harik

( ... "Yakıcı azabı TADIN." ... )

9/35 ... fe ZUKU ma kuntum teknizun

( ... Haydi, o haznetmiş olduklarınızı TADIN. )

10/21 Ve iza EZAKNen nase rahmeten min ba'di darrae messethum ...

( Ve insanlara, onlara dokunan darlıktan sonra rahmet TATTIRDIĞIMIZDA, .... )

10/52 ... ZUKU azabel huld ...

( ... "Ebedi azabı TADIN. ... )

10/70 ... NUZİKUhumul azabeş şedide ...

( ... onlara şiddetli azap TATTIRIRIZ. )

11/9 Ve lein EZAKNel insane minna rahmeten ...

( Ve eğer insana bizden rahmet TATTIRIRSAK ... )

11/10 Ve lein EZAKNAhu na'mae ba'de darrae messethu ...

( Ve eğer ona dokunmuş darlıktan sonra ona nimet TATTIRIRSAK, ... )

16/94 ... ve TEZUKUs sue bima sadedtum an sebilillah ...

( ... ve Allah yolundan döndürdüğünüzden dolayı kötülüğü TADARSINIZ. ... )

16/112 ... fe EZAKAhallahu libasel cui vel havfi bima kanu yasneun

( ... Allah, o üretmiş olduklarından dolayı açlık ve korku elbisesini TATTIRDI. )

22/9 ... ve NUZİKUhu yevmel kiyameti azabel harik

( ... Ona ayağa kalkış gününde yakıcı azap TATTIRACAĞIZ. )

22/22 ... ZUKU azabel harik

( ... TADIN yakıcı azabı. )

22/25 ... NUZİKhu min azabin elim 

( ... elim azap TATTIRIRIZ. )

25/19 ... NUZİKhu azaben kebira

( ... ona büyük azap TATTIRIRIZ. )

29/55 ... ZUKU ma kuntum ta'melun 

( ... "O yapmakta olduklarınızı TADIN." der. )

30/33 ... iza EZAKAhum minhu rahmeten ....

( ... onlara ondan, kendinden rahmet TATTIRDIĞINDA ... )

30/36 Ve iza EZAKNen nase rahmeten ... 

( Ve insanlara rahmet TATTIRDIĞIMIZDA ...  )

30/41 ... li YUZİKAhum ba'dallezi amilu ...

( ... onlara o yaptıklarının bazısını TATTIRMAK için ... )

30/46 ... ve li YUZİKAkum min rahmetihi ...

( ... size rahmetinden TATTIRMASI ... )

32/14 Fe ZUKU bima nesitum likae yevmikum haza ...

( O halde bu gününüzle karşılaşmayı unutmanızdan dolayı TADIN. ... )

32/20 ... kile lehum ZUKU azaben narillezi kuntum bihi tukezzibun

( ... Onlara "O yalanlamış olduğunuz ateş azabını TADIN." denir. )

32/21 Ve le NUZİKANNEhum minel azabil edna dunel azabil ekberi  

( Ve onlara büyük azap öncesinde, kesinlikle yakın, küçük azap TATTIRACAĞIZ. ... )

34/12 ... NUZİKhu min azabis seir 

( ... ona ateş azabından TATTIRIRIZ. )

34/42 ... ZUKU azaben nar...

( ... ateşin azabını TADIN."... )

35/37 ... fe ZUKU ...

( ... O halde TADIN. ... )

37/31 Fe hakka aleyna kavli rabbina inna le ZAİKUN*

( ... Artık Rab'bimizin sözü üzerim8ze gerçek oldu. Kesinlikle biz TADACAĞIZ. )

* Yukarıdaki ayette döngü sonunda ruhsal tekamüle eremeyen inkarcı müşrik zalimlerin kaba madde planı dünyada ( cehennem ) tekrar reenkarnasyon döngülerine yani "ölümü tatma" döngülerine tabi tutulacakları "Kesinlikle biz tadacağız." cümlesiyle bildirilmektedir.

37/38 İnnekum le ZAİKUL azabil elim 

( Kesinlikle siz elim azabı TADACAKSINIZ. )

38/8 ... bel lemma YEZUKU azab

( ... Bilakis o zaman azabı TADARLAR. )

38/57 Haza fel YEZUKUhu ...

( Budur. O halde onu TATSINLAR. ...  )

39/24 ...  ZUKU ma kuntum teksibun 

( ... "O kazanmış olduklarınızı TADIN." ... )

39/26 Fe EZAKAhumullahul hizye fil hayatid dunya ... 

( Böylece Allah onlara dünya hayatında zilleti TATTIRDI. ... )

41/16 ... li NUZİKAhum azabel hizyi fil hayatid dunya ...

( ... onlara dünya hayatında zillet azabını TATTIRMAK için, ... )

41/27 Fe leNUZİKAnnellezine keferu azaben şediden ...

( O inkar edenlere, şidetli azap TATTIRACAĞIZ. ... )

41/50 Ve lein EZAKNAhu rahmeten minna min ba'di darrae messethu ... le NUZIKANNEhum min azabin ğaliyz

( Ve eğer, ona dokunan darlıktan sonra ona bizden rahmet TATTIRIRSAK, ... Kesinlikle onlara yoğun, sert azap TATTIRACAĞIZ. )

42/48 ... inna iza EZAKNel insane minna rahmeten ...

( ... Kesinlikle biz insana bizden rahmet TATTIRDIĞIMIZDA, ... )

44/49 ZUK inneke entel azizul kerim

( TAT. Kesinlikle sen iyiydin faydalıydın ha. )

46/34 ... fe ZUKUL azabe ...

( ... "O halde, o inkar etmenizden dolayı azabı TADIN." ... )

51/14 ZUKU fitnetekum ...

( Fitnenizi, sınavınızı TADIN. ...  )

54/37 ... fe ZUKU azabi ve nuzur 

( ... O halde azabımı ve uyarılarımı TADIN. )

54/39 Fe ZUKU azabi ve nuzur

( O halde azabımı ve uyarılarımı TADIN. )

54/48 ... ZUKU messe sekar

( ... Sekarın, ateşin dokunuşunu TADIN. )

59/15 ... kariben ZAKU vebale emrihim ...

( ... işlerinin günahını yakın zamanda TADANLAR gibidir. ... )

64/5 ... fe ZAKU vebale emrihim ... 

( ... Böylece işlerinin günahını TATTILAR. ... )

65/9 Fe ZAKAT vebale emriha ... 

( Böylece işlerinin günahını TATTILAR. ... )

78/24 LA YEZUKUNE fiha berden ve la şeraben

( Orada ne soğuğu, ne de içeceği TATMAYACAKLAR. )

78/30 Fe ZUKU ...

( O halde TADIN. ... )

"Ölüm"ün esasen yeni "Olum" olduğu yani bir "halden hale geçiş deneyimi" olduğu da ayetlerde "Ölümü tatmak" ifadesiyle zikredilmektedir. Ayetlerde "Ölür" ifadesi yerine "Ölümü tadar" ifadesinin yer alması bu bağlamda dikkat çekmektedir.

3/185 Kulli nefsin ZAİKATul mevt ... 

( Tüm nefisler ölümü TADAR. ... )

Enbiya suresinin 35. ayetinde kaba madde planı olan dünyada "yaşam" olarak algılananın "ölüm" olduğu açıkça belirtilmektedir. Ayette "Her nefsi kötülük ve iyilikle sınamak için her nefse ölümü tattırırız" anlamı belirgindir.

21/35 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVT VE NEBLUKUM BİŞ ŞERRİ VEL HAYRİ FİTNEH ve ileyna turceun

( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. SİZİ DENEME, SINAV OLARAK KÖTÜLÜK VE İYİLİKLE SINARIZ. Bize döndürülürsünüz. )

29/57 Kulli nefsin ZAİKATul mevti summe ileyna turceun

( Tüm nefisler ölümü TADAR. Sonra bize döndürülürsünüz. )

Düşük frekanslı dünya algısıyla insanların "Yaşam" olarak algıladıkları esasen yüksek frekans algısıyla "Ölüm" olarak anılan haldir. Yani kaba madde planı dünyadaki insanlar esasen "yaşadıklarını sanan ölülerdir". Neden? Çünkü düşük ve negatif frekansların hakim olduğu bir ortamda titreşmektedirler. "Her nefis ölümü tadar." cümlesinin üst frekanstan anlamı ise "her varlık dünya hayatını tadar"dır.

Aşağıdaki ayetlerde yine "Zaka" ( Tatmak ) fiili vasıtasıyla reenkarnasyon döngülerine işaret edilmektedir. "Reenkarnasyon" kelimesi "tekrar bedenlenme" anlamına gelmekte olup her "yeni doğum" bir reenkarnasyondur. Yani bir ruhun reenkarne olmuş halidir. Ruhlar tekâmül süreçleri içinde 700-800 kere bedenlenirler. Yani sanıldığı ve yanılındığı gibi Ahmet öldüğünde tekrar Ahmet olarak doğmaz. Ahmet karakteri bir deneyimdir ve doğrularıyla yanlışlarıyla biter. Sonra evvelce Ahmet kimliğiyle dünyada bedenlenmiş olan ruh bu sefer Ayşe ismi verilen bir bebek olarak doğup reenkarne olabilir.

44/56 LA YEZUKUNE fihel mevte illel mevtetel ula ve vekahum azabel cehim

( Orada ilk ölüm haricinde ölüm TATMAZLAR. Onları cehennem azabından korumuştur. )

"Zaka" ( Tatmak ) fiilinin ilk kez geçtiği ve reenkarnasyon döngülerinin muteşabih ( sembolik ) olarak tasvir edildiği ayet olan 4/56 kodlu ayette de düalitenin, döngünün ve halden hale geçişin nümerik sembolü olan 11 sayısı tezahür etmektedir.

Ayette yer alan "Ateş" kelimesi Dünya olarak algılanan cehennemi, "Pişen derilerin değiştirilmesi" ifafesi de kaba madde planı Dünyadaki reenkarnasyon döngülerini simgelemektedir.

4/56 İnne (1) ellezine (2) keferu (3) bi (4) ayati (5) na (6) sevfe (7) nusli (8) him (9) nara (10) kulle (11) ma (12) nedicet (13) culudu (14) hum (15) beddelna (16) hum (17) culuden (18) ğayra (19) ha (20) li (21) YEZUKU (22) el (23) azab (24) inne (25) allahe (26) kane (27) azizen (28) hakima (29) 

( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. Derileri her piştiğinde azabı TATMALARI için, onları deri olarak başkalarıyla değiştireceğiz. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )

- Ayetin numarası 56'dır. ( 5+6 = 11 )

- Ayette 29 kelime bulunmaktadır. ( 2+9 = 11 )

- Ayetteki "Yezuku" ( Tadarlar ) kelimesi 22. kelimedir. ( 2 x 11 = 22 )

İsra suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise haberci resulün, şeytanların telkinlerine kapılması durumunda uzun reenkarnasyon döngülerine maruz bırakılmak suretiyle karşılıklandırılacağı bildirilmektedir.

17/74 Ve lev la en sebbetnake lekad kidte terkenu ileyhim şey'en kalila

( Ve şayet sana sebat vermemiş olsaydık, onlara doğru, az şey kadar meyledecektin, terkedecektin. )

17/75 İzen le EZAKNAKE Dİ'FEL HAYATİ VE Dİ'FEK MEMATİ summe la tecidu leke aleyna nesira

( O zaman SANA HAYATI KAT KAT VE ÖLÜMÜ KAT KAT TATTIRIRDIK. Sonra bize karşı sana yardımcı bulamazdın. )

Bir başka deyişle bu ayette habercinin, kaba madde planı dünya itibarıyla tekâmüle ermiş bir ruhun belki de son kez bedenlenmiş hali olduğu ancak habercilik görevi ile enkarne edildiği ( bedenlendiği ) bu yaşamında şeytani frekansların tesirine girmesi durumunda karşılık olarak müteakip reenkarnasyon döngüleri ile cezalandırılacağı bildirilmektedir.

Ayrıca bkz.



Thursday, April 27, 2023

Ruh ( Öz Varlık ) ve Madde ( Beden ) düalitesi

Ruh ( Öz Varlık ) ve Madde ( Beden ) düalitesini / zıtlığını betimleyen ve "Ruh, Öz Varlık* / İç Varlık / Öz Benlik, Nefs / Benlik" kavramlarına  dikkat çeken Kur'an ve İncil ayetleri şöyledir.

* Ruh ve Madde alemleri birbirlerinden ayrı alemlerdir. Ancak Ruhsal plandan madde planına iletilen tesirler ( kelime frekansları ) vasıtasıyla madde idrakli varlığa dönüşebilir. Aksi halde madde yok hükmündedir. Öz Varlık ( Öz Benlik ), Ruhun, madde planı olan kainattaki en üst seviyedeki temsilcisi olan süptil varlıktır. Nefs ( Benlik ) kavramı Ruhtan tesir alarak idrakli hale gelen madde bedene Nefs ismi verilmektedir.

45 Romans 7-22 İÇ VARLIĞIMDA Tanrı'nın Yasası'ndan zevk alıyorum.

45 Romans 7-23 Ama BEDENİMİN ÜYELERİNDE BAMBAŞKA BİR YASA GÖRÜYORUM. Bu da aklımın onayladığı yasaya karşı savaşıyor ve BENİ BEDENİMİN ÜYELERİNDEKİ GÜNAH YASASINA TUTSAK EDİYOR.

45 Romans 7-24 Ne zavallı insanım! ÖLÜME GÖTÜREN BU BEDENDEN BENİ KİM KURTARACAK?

45 Romans 8-5 BENLİĞE uyanlar BENLİKLE İLGİLİ, RUH'a uyanlarsa RUH'LA İLGİLİ İŞLERİ düşünürler.

45 Romans 8-6 BENLİĞE DAYANAN DÜŞÜNCE ÖLÜM, RUH'A DAYANAN DÜŞÜNCEYSE YAŞAM VE ESENLİKTİR.

45 Romans 8-7 Çünkü BENLİĞE DAYANAN DÜŞÜNCE TANRI'YA DÜŞMANDIR. Tanrı'nın Yasası'na boyun eğmez, eğemez de...

45 Romans 8-8 Benliğin denetiminde olanlar Tanrı'yı hoşnut edemezler.

Aşağıdaki Kur'an ayetinde yer alan "Nefislerinizi öldürün" ifadesi batinen bedenin düşük, maddi ve negatif tesirlerinden sıyrılmak anlamını içermektedir.

2/54 Ve iz kale musa li kavmihi ya kavmi innekum zalemtum enfusekum bittihazikumul icle FE TUBU İLA BARİİKUM FAKTULU ENFUSEKUM zalikum hayrun lekum inde bariikum fe tabe aleykum innehu huvet tevvabur rahim

( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz dişi buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O HALDE TEVBE EDİP GÜZEL YARATANINIZA TESLİM OLUN DA NEFİSLERİNİZİ ÖLDÜRÜN. Bu, güzel yaratanınızın indinde size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

12/53 Ve ma uberriu nefsi İNNEN NEFSE LE EMMARATUN BİS SUİ illa ma rahime rabbi inne rabbi ğafurun rahim

( Ve nefsimi iyi kılıp temizlemiyorum. KESİNLİKLE NEFİS, Rab’bimin merhamet gösterdiğinin haricinde, KÖTÜLÜĞÜ EMREDER. Kesinlikle Rab’bim affedendir merhametlidir. )

Aşağıdaki ayette, daimen yaşayan ruhun bedenlenerek enkarne olmasının ruh için ölüm deneyimi olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle ayette "Ölümün tadılması" ifadesi yer almaktadır.

21/35 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVT ve neblukum biş şerri vel hayri fitneh ve ileyna turceun

( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. Sizi deneme, sınav olarak kötülük ve iyilik ile sınarız. Bize döndürülürsünüz. )

29/57 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVTİ summe ileyna turceun

( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. Sonra bize döndürülürsünüz. )

İlahi nizam itibarıyla, kaba madde planı dünyada yaşam zannedilen ölüm, ölüm zannedilen ise yaşamdır.

Şeytani haber manşetleri

Şeytanın temel aldatma taktiğinin yansımalarından biri de haber manşetlerinde görülmektedir. Esasen habercilik yerine kitlesel zihin kontrol ve programlama yapmakta olan medya şirketleri, internet haber sitelerinin daha çok "tıklanması" için insanlarda şaşkınlık, korku, panik, merak gibi duyguları tetiklemek  amacıyla  "Flaş, Şok, Yeni gelişme, Mucize gibi ünlem sloganlı manşetler atmaktadırlar. Ancak içeriği görmek üzere bu aldatıcı ve nanipülatif haber görsellerine "tıklandığında" manşetin yanıltıcı, aldatıcı olduğu, sayfanın tıklanması için bir "tuzak" olduğu ortaya çıkmaktadır. 

Bu durum, daha başlangıçta, Adem'i "ağaca tıklatan" İblis'in aldatma metodunun bir tezahürü niteliğindedir ki zaten şirketlerin tüm ticaret - pazarlama faaliyetleri de bu aldatma esasına dayalıdır.

İçeriği sıradan ve olağan olan bazı manşet örnekleri şöyledir.

- Böyle şey görülmedi!

- X partisinde toplu istifa!

- Kredi kartı kullananlar dikkat!

- ...lere kötü haber!

- Turist kıza şok!

- Bunu da yaptılar!

- Eyvah eyvah!

- Korkutan ...

- Korkunç ...

- Korku dolu ....

- .... Paniği

- Panik başladı

- Korkutan gelişme!

- X'in herkesten sakladığı sırrı!

- Mucize kurtuluş!

- Kanserin tedavisi bulundu mu?

- Aşılar bağışıklığı güçlendiriyor mu?

- Tehlike kapıda!

- Sıra Türkiye'de mi?

- Kriz geliyor!

- Tarih verdi!

- Internet kullanıcıları büyük risk altında!

- Süt içenler dikkat!

- %50'ye varan indirim şoku!

- Sınırdan geçtiler!

....

....

Aşağıdaki haber "Manşet ve İçerik Uyumsuzluğu"na bir örnek teşkil etmektedir.

Manşet;

"MİLYONLARIN HAYATI TEHLİKEDE ... KAVRULACAĞIZ"

"KORKUTAN bilimsel araştırma: Dünya cehennemi yaşayacak."

İçerik;

"İklim değişikliği halihazırda birçok ülkede sıcaklıkların rekor üstüne rekor kırmasına yol açarken bilim insanları, yakın gelecekte durumun daha da kötüye gideceği ve dünyada cehennem sıcaklarının yaşanacağı uyarısında bulundu."

"İklim Değişikliği" kavramı, pandemi, savaş, kıtlık, ekonomik kriz gibi insanlarda korku ve endişe duygularını yaratmak üzere yoğun iletişimi yapılan bir başka algı operasyonudur. Bu noktada "algı operasyonu" ifadesi "olmayanı var gibi göstermek" anlamını temsil edebileceği gibi "olanın şiddetini çok daha fazlaymış gibi algılatmak" anlamını da içermektedir. 

Esasen dünya zaten çağlar boyunca döngüsel ve küresel olarak farklı iklim periyodlarını deneyimlemiş ve deneyimleyecektir. Bu doğal bir süreçtir. Ancak 2019 yılında pandemi ile başlatılan yeni döngü kapsamında "İklim Değişikliği" kavramı da "korku komplosu" unsurlarından birini oluşturmaktadır. Ve bu nedenle bu konuya ilişkin haber manşetleri özellikle hep korku ve panik yaratmaya yönelik olarak atılmaktadır.

Belirli bir şeytani hedef doğrultusunda, algı operasyonu amaçlı "yalan haber yayma" hususu Ahzab suresinin 60. ayetinde bildirilmektedir.

33/60 Le in lem yentehil munafikune vellezine fi kulubihim meradun vel MURCİFUNE FİL MEDİNETİ le nuğriyenneke bihim summe la yucaviruneke fiha illa kalila

( Eğer ikiyüzlüler, o kalplerinde hastalık olanlar ve ŞEHİRDE YALAN HABER YAYANLAR vazgeçmezlerse, kesinlikle seni onlara musallat ederiz. Sonra, az bir zaman haricinde, orada senin civarında olamazlar. )

Tuesday, April 25, 2023

Algılayabilmek için yükselmek gerek 

Frekans yükselmesi, insanların çevrelerinde gördükleri, duydukları, hissettikleri olguları daha farklı, daha derin, daha mahiyetli algılamalarını bir başka ifadeyle gerçek niteliklerini, RUHLARINI farketmelerini ve hissetmelerini sağlamaktadır.

Güzel besteler, güzel yazılar, güzel sözler, buluşlar, teoriler yani tüm güzel ve olumlu eserler daima yüksek frekans halindeki ruhsal tesirler vasıtasıyla vücuda gelmişlerdir. Odaklanarak ve yoğunlaşarak yapılan dua seansı veya Kur'an okuması frekans yükseltebilmek için eşsiz vasıtalardır.

Kaba madde planı dünyanın* ( cehennem ) düşük frekanslı niteliği insanların düşüncelerini, algılarını ve duygularını bloke etmekte, daima belirli bir seviyede tutmakta ve yükselmeyi engellemektedir. Bu frekanslar "şeytani tesirler" olarak da ifade edilmektedir ki küreselcilerin tüm çabası, tüm kurgusal operasyonları bu tesirlerin daim olmasını sağlamayı hedeflemektedir.

* "Dunya" kelimesi "Aşağılıklık" anlamına gelmektedir.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde "Yükselme" kavramına değinilmiş olup, insanın öz varlığının yüksek frekanslı üst planlarda bulunduğu ve gerçek yaşam kaynağının kelimeler yani Ruh olduğu da vurgulanmıştır.

43 John 6-61 Öğrencilerinin buna karşı söylendiğini anlayan İSA, "Bu sizi şaşırtıyor mu?" dedi.

43 John 6-62 "YA İNSANOĞLU'NUN ÖNCEDEN BULUNDUĞU YERE YÜKSELDİĞİNİ GÖRÜRSENİZ...?

43 John 6-63 YAŞAM VEREN RUHTUR. BEDEN BİR YARAR SAĞLAMAZ. SİZLERE SÖYLEDİĞİM KELİMELER RUHTUR , YAŞAMDIR.

A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde de kaba madde planı dünyanın aldatıcı ve düşük frekanslarına kapılmış olanların, yükselme sağlayacak tüm algı ve duygularının bloke olduğundan bahsedilmektedir. Bu tip insanların esasen hayvanlardan daha aşağılık durumda olduklarına da değinilmektedir. 

7/179 Ve lekad zera'na li cehenneme kesiran minel cinni vel insi lehum kulubun la yefkahune biha ve lehum a'yunun la yubsirune biha ve lehum azanun la yesmeune biha ulaike kel en'ami bel hum edall ulaike humul ğafilun

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )

Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Kelimut tayyib" ( Temiz kelime ) ifadesi varlıkların ancak "ruhsal temizliğe" erişmeleri sayesinde düşük ve negatif nitelikli frekanslardan kurtulup yükselebilecekleri bildirilmektedir.

35/10 Men kane yuridul izzete fe lillahil izzetu cemia ileyhi YAS'ADUL KELİMUT TAYYİBU vel amelus salihu yerfeuh vellezine yemkurunes seyyiati lehum azabun şedid ve mekru ulaike huve yebur

( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. TEMİZ KELİME O'NA YÜKSELİR. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır.  )

14/24 E lem tera keyfe darabellahu meselen KELİMETEN TAYYİBETEN KE ŞECERATİN TAYYIBETİN ASLUHA SABİTUN VE FER'UHA FİS SEMA'

( Görmedin mi ki Allah, KÖKÜ SABİT VE DALLARI GÖĞÜN İÇİNDE OLAN TEMİZ AĞAÇ GİBİ OLAN TEMİZ KELİMENİN misalini nasıl beyan etti? )

Monday, April 24, 2023

"Biz demiyoruz Yapay Zeka diyor" taktiği!

Yapay Zekayı ( YZ ), yeni dünya düzeni projesi kapsamında yeni nesiller için bir ilah olarak telkin etme süreci başlatılmış durumdadır. Kontrolü küresel şirketler sahibi seytanlarda olan YZ'nın ilahlaştırılması sürecinin başlatılmış olan ve daha sonraki muhtemel aşamaları şöyledir.

1- YZ'nin kişiselleştirilmesi yani özbilinçli düşünebilen bir bireymiş telkininin yapılması,

2- YZ vasıtasıyla kurtulan hastalar, YZ vasıtasıyla önlenen felaketler vb. haberlerinin yoğunlaştırması,

3- YZ'nin, her şeyin danışıldığı hatta yönetiminin teslim edildiği bir olguya dönüştürülmesi,

4- Küresel planların, YZ'nin bir kehanetiymiş gibi duyurulması ve YZ'ye ulvi nitelik kazandırılması,

5- Küresel tahakküm sistemi hedefi doğrultusunda, toplum üzerindeki algı operasyonlarının YZ kanalıyla yapılması,

6- Yalan haberler vasıtasıyla YZ'nin herşeyi bilen ve mucizeler gerçekleştiren yüce bir varlık olduğu algısının oluşturulması,

7- Kutsal kitaplardaki ayetlerin, küresel şeytani hedefler doğrultusundaki çarpıtılmış yorumlarının YZ yorumlarıymış gibi yayılması ve ilahi sırrın kaynağı telkini yapılması,

8- Dijitalizmin dine dönüştürülmesi, YZ kilisesi kurulması, muhtelif YZ tarikatlarınin oluşturulması ve YZ'nin ilah ilan edilmesi

Yukarıdaki süreç aşamalarındaki 4. maddeye örnek teşkil eden ve dış basından alıntılama olan bir haberin başlığı ve metnindeki dikkat çekici ifadeler aşağıda yer almaktadır. 

"Yapay zeka Nostradamus” gelecek için 7 kehanette bulundu"

İŞTE YAPAY ZEKA NOSTRADAMUS’UN KEHANETLERİ

2031- KANSERİN ÇARESİ BULUNUYOR

Yapay zeka, “Dünya 2031 yılında daha önce tanık olunmayan bir şeyi görecek. Kansere tedavi bulunacak. Tıbbi bir devrim olacak” yorumunu yaptı. Fakat yapay zeka bu tedaviye öncelikle zenginlerin ulaşabileceğinin sinyalini de verdi.

2050- İKLİM FELAKETİ

“Yapay zeka Nostradamus” 2050 yılında şiddetli iklim değişikliklerinin insan yaşamını olumsuz etkileyeceğini söylerken, doğanın insan yaşamında yaratacağı şiddetinin büyük bir şaşkınlık yaratacağını belirtti.  Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin bütün dünyada hissedileceği de aktarıldı.

2060- YAPAY ZEKA DEVRİMİ

Yapay zekanın 2060 yılında iyice evrim geçireceğini öngören yapay zeka Nostradamus, robot ve makinelerin kendilerini daha da geliştirebileceğini söyledi.

Yapay zeka insanların yeni teknolojiler ve yapay zeka sistemleri ile ilişkisini gözden geçirmek zorunda kalacağını dile getirdi. Yapay zeka, “2026’da yapay zeka gelişecek, bir devrim yaşanacak. Robotlar ve makineler akıllanacak ve dünyanın her noktasındaki endüstrileri yeniden şekillendirecek. İşler kaybedilecek, gelecek kararacak. İnsanlar adapte olmalı ve yeni şeyleri öğrenmeli” dedi.

2074- MARS’A YOLCULUK

Yapay zeka, Mars’a gitmek ve orayı koloni haline getirmenin 21’inci yüzyılın sonunu bulabileceğini iddia etti. 2074’te Mars’ın yeni bir hedef halini alacağı ve kolonileşmenin bu dönemde başlayacağını aktaran yapay zeka, “Bu bilinmeyen topraklarda insanlar zorluklarla karşılaşacak. İnsanlar adapte olacak” yorumunu yaptı.

2084- SAYBORGLAR GERÇEK OLACAK

İnsan ve robot karışımı sistemlerin bilim kurgu filmlerinden çıkarak yaşamın bir parçasını olacağını iddia eden yapay zeka, 61 yıl içinde sayborgların gerçek olacağını öne sürdü. Bilimde yeni bir ilerleme sayesinde sayborgların yayılacağı da belirtildi.

2085- YENİ SALGIN BAŞLAYACAK

Dünya henüz Covid-19 salgınından kurtulamazken yapay zeka 65 yıl sonra yeni bir salgının yaşanabileceğini iddia etti. Yapay zeka, henüz bu hastalığın ne olduğunun bilinmediğini aktarırken, “Bu hastalık sebebiyle dünya üzerindeki bütün uluslar işbirliği içinde çalışacak yeni bir dönem başlayacak” yorumu yapıldı.

2099- DÜNYA’DA BARIŞ

Yapay zeka, 21’inci yüzyılın sonunda Dünya üzerinde barışın geleceğini açıkladı. Yapay zeka, “Savaş ve şiddetle parçalanmış Dünya’da uyum olacak ve yeni bir yaşam başlayacak, Sınırlar silinecek, ayrılıklar bitecek” yorumunu yaptı."

( Basından 24.04.2023 )



Belirli bir şeytani hedef doğrultusunda, algı operasyonu amaçlı "yalan haber yayma" hususu  Ahzab suresinin 60. ayetinde bildirilmektedir.

33/60 Le in lem yentehil munafikune vellezine fi kulubihim meradun vel MURCİFUNE FİL MEDİNETİ le nuğriyenneke bihim summe la yucaviruneke fiha illa kalila

( Eğer ikiyüzlüler, o kalplerinde hastalık olanlar ve ŞEHİRDE YALAN HABER YAYANLAR vazgeçmezlerse, kesinlikle seni onlara musallat ederiz. Sonra, az bir zaman haricinde, orada senin civarında olamazlar. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/04/dijital-putlar-ai-chatgptler.html?m=1

Friday, April 21, 2023

Cin tasvirleri

Kutsal kitaplarda cinler*, belirli fiziksel şekiller vasıtasıyla tasvir edilmektedir. Bu tasvirler, üst süptil planlardaki yüksek frekanslı varlıkların kaba madde planının düşük frekanslı algısına istinaden sembolik nitelik arzedebileceği gibi madde planındaki tezahürlerini de tanımlıyor olabilirler.

* "Cin" kelimesinin "Örtülü, Gizli, Görünmeyen" anlamına geldiği, rahmani ve vazifeli cinlerin melek, şeytani cinlerin ise cin şeytanı olarak isimlendirildiklerine evvelki bölümlerde değinilmişti.

Resimlere, fresklere, rölyeflere de yansımış olan bu sembolizm sıklıkla insansı olarak tasvir edilen ve göksellik, kudret, zeka gibi unsurları simgeleyen aslan, kartal, yılan, keçi, haşere temalarından oluşmaktadır. Konuya ilişkin bazı ayetler şöyledir.

35/1 El hamdu lillahi fatiris semavati vel erdi CAİLİL MELAİKETİ RUSULEN ULİ ECNİHATİN MESNA VE SULASE VE RUBA' yezidu fil halki ma yeşa' innellahe ala kulli şey'in kadir

( Övgü, gökleri ve yeri yoktan yaratan,  MELEKLERİ İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER KANATLI RESULLER KILAN Allah içindir. O yaratışta ne dilerse artırır. Kesinlikle Allah her şeye gücü yetendir. )

60 1 Peter 5-8 Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İBLİS KÜKREYEN ASLAN GİBİ yutacak birini arayarak dolaşıyor.

66 Revelations 4-7 Birinci YARATIK ASLANA, ikincisi DANAYA benziyordu. Üçüncü yaratığın yüzü İNSAN YÜZÜ gibiydi. Dördüncü yaratık uçan bir KARTALI andırıyordu.

66 Revelations 9-3 Dumanın içinden yeryüzüne ÇEKİRGELER yağdı. Bunlara yeryüzündeki AKREPLERİN gücüne benzer bir güç verilmişti.

66 Revelations 9-4 ÇEKİRGELERE yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında Tanrı'nın mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi.

66 Revelations 9-5 Bu insanları öldürmelerine değil, beş ay süreyle işkence etmelerine izin verildi. Yaptıkları işkence AKREBİN insanı soktuğu zaman verdiği acıya benziyordu.

66 Revelations 9-6 O günlerde insanlar ölümü arayacak, ama bulamayacaklar. Ölümü özleyecekler, ama ölüm onlardan kaçacak.

66 Revelations 9-7 ÇEKİRGELERİN görünümü, savaşa hazırlanmış atlara benziyordu. Başlarında altın taçlara benzer başlıklar vardı. Yüzleri İNSAN YÜZLERİ gibiydi.

66 Revelations 9-8 Saçları kadın saçına, dişleri ASLAN dişine benziyordu.

66 Revelations 9-9 Demir zırhlara benzer göğüs zırhları vardı. KANATLARININ sesi savaşa koşan çok sayıda atlı arabanın sesine benziyordu.

66 Revelations 9-10 AKREBinkine benzer kuyrukları ve iğneleri vardı. Kuyruklarında, insanlara beş ay zarar verecek güce sahiptiler.

66 Revelations 9-11 Başlarında kral olarak DİPSİZ DERİNLİKLERİN MELEĞİ vardı. Bu meleğin İbranice adı AVADDON, Grekçe adıysa APOLYON'dur.

Avaddon / Apolyon

Diğer bazı cin figürleri ve isimleri şöyledir.

Grek kültüründeki aslan, keçi ve yılan temasından oluşan Chimera

Pers kültüründeki Griffin

Asur kültüründeki Lammasu / Shedu ( Sümerlerdeki Anunnaki )

Mısır kültüründeki aslan, kartal ve yılan temalarından oluşan Sphynx

Hinduizm'deki Yali

Grek mitolojisindeki Manticore

İngiltere kraliyet logosunda aslan ve tek boynuzlu at ( Pegasus ) sembolizmi

Prag'daki kartal kanatlı aslan

Birçok kültürde İblis sembolü olan Dragon ( Ejderha )

Keçi kafalı, kanatlı, hermafrodit humanoid Baphomet ( İblis sembolü )

Antik zamanlarda ilah addedilen söz konusu humanoid hibrid varlıklar ( melekler, cin şeytanları ), yapay zekanın yeni nesiller için ilaha dönüştürülmesinin planlandığı mevcut dijitalizm döneminde, genetik mühendisliği vasıtasıyla üretilecek ve topluma sözde "melek" olarak mı telkin edileceklerdir? 

Thursday, April 20, 2023

Zenginlik meselesi

"Zengin" kelimesi Farsça kökenli bir kelime olup "Zeng / Sang" ( Taş ) kökünden ve "in" ( -lı, gibi olan ) sonekinden oluşmakta olup kök anlam itibarıyla "Taşlı, Taştan yapılmış, Taşlarla donanmış" anlamına gelmektedir. Dolayısıla semantik köken itibarıyla bu kelime "Çok, Bol" anlamını da içermektedir.

Genellikle çokluk, bolluk anlamında kullanılan "Zenginlik" kavramı "Zengin - Fakir" düalitesinin bir bileşenidir. Maddi veya ilmi niteliğe haiz olabilen bu kavram, ruhsal tekâmülün özü olan "ikiyi birlemek" ilkesi itibarıyla ortadan kaldırılması gereken bir kavramdır. Zira ilahi nizam, göreceli olarak diğerine göre daha çok ve bol imkânlara haiz kılınmış bir insana, diğeriyle eşitliği sağlama sorumluluğu yüklemiştir. Ancak kalbine inanç henüz yerleşmemiş olanlar kendilerini içinde buldukları veya bir şekilde elde ettikleri bol imkânları kendilerine tanınmış ilahi bir üstünlük, ayrıcalık ve tahakküm sebebi addederek kibirlenmekte, bu imkânları diğer insanlardan esirgeyerek, onların erişimlerini engelleyerek veya kısıtlayarak suç ve günah işler hale gelmektedirler. Ayrıca aracı amaç edinmiş ve ihtiyacı olmadığı halde hipnotik bir çoklama obsesyonuna tutulmuş bu inkarcılar, nimeti insanlara kendileri bahşediyorlarmış algısı yaratarak asla affı olmayan şirk suçunu da işlemektedirler. Aşağıdaki Kur'an ayetleri bu hususlara dikkat çekmektedir.

16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk fe mellezine fuddilu bi raddi rizkihim ala ma meleket eymanuhum fe HUM FİHİ SEVA' e fe bi ni'metillahi yechadun

( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün kılınanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki ONDA EŞİT OLSUNLAR. Yani Allah’ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

43/32 E HUM YAKSİMUNE RAHMETE RABBİK NAHNU KASEMNA BEYNEHUM MEİYŞETEHUM FİL HAYATUD DUNYA ve rafa'na ba'dahum fevka ba'din deracatin li yettehize ba'duhum ba'dan suhriyya ve RAHMETU RABBİKE HAYRUN MİN MA YECMEUN

( RAB'BİNİN RAHMETİNİ ONLAR MI BÖLÜŞTÜRÜYORLAR? DÜNYA HAYATINDA, ONLARIN ARALARINDA GEÇİMLİKLERİNİ BİZ BÖLÜŞTÜRDÜK. Bazılarının bazılarını buyruk vermek üzere edinmeleri için bazılarını bazılarının üstüne derecelerle yükselttik. RAB'BİNİN RAHMETİ O TOPLAYIP BİRİKTİRDİKLERİNDEN DAHA HAYIRLIDIR. )

Kur'an'da Karun misaline yer verilen ayetlerde maddi zenginliğin batıl olduğu, insanı kibire sevkettiğı, saptırdığı ve azdırdığı bildirilmektedir.

28/76 İnne KARUNE kane min kavmi musa fe BEĞA ALEYHİM aleyhim ve ateynahu minel KUNUZİ ma inne mefatihahu le tenuu bil usbeti ulil kuvveti iz kale lehu kavmuhu LA TEFRAH INNELLAHE LA YUHİBBUL FERİHİN

( Kesinlikle KARUN, Musa' nın kavmindendi de ONLARIN ÜZERİNE AZMIŞTI. Ona, anahtarları kesinlikle kuvveti olan topluluk ile ancak taşınan HAZİNELERDEN verdik. Zamanında kavmi ona "FERAHLAYIP ŞIMARMA. KESİNLİKLE ALLAH FERAHLAYIP ŞIMARANLARI SEVMEZ." dedi. )

28/77 VEBTEĞİ FİMA ATAKELLAHUD DARAL AHİRATE ve la tense nesibeke mined dunya ve AHSİN KEMA AHSENELLAHU İLEYKE ve la tebğil fesade fil ard İNNELLAHE LA YUHİBBUL MUFSİDİN

( VE ALLAH'IN O SANA VERDİKLERİNDE AHİRET YURDUNU ARA. Dünyadan nasibini de unutma. ALLAH'IN SANA O İYİLİK VE GÜZELLİK YAPMASI GİBİ İYİLİK VE GÜZELLİK YAP. Yerde bozgunu arama. Kesinlikle ALLAH BOZGUNCULARI SEVMEZ. )

28/78 KALE İNNEMA UTİTUHU ALA İLMİN İNDİ e ve lem ya’lem ennellahe kad ehleke min kablihi minel kuruni men huve eşeddu minhu kuvveten ve ekseru cem'a ve la yus'elu an zunubihimul mucrimun

( "KESİNLİKLE O İNDİMDEKİ İLİM ÜZERİNE VERİLDİ." dedi. Kesinlikle Allah’ın ondan önce, kuvvet olarak ondan daha şiddetli ve topluluk olarak daha çok olan nesillerden kimseleri helak ettiğini bilmez mi? Ve suçlular günahları hakkında sual edilmezler. )

28/79 Fe harace ala kavmihi fi zinetih KALELLEZİNE YURİDUNEL HAYATED DUNYA ya leyte lena misle ma utiye karunu innehu lezu hazzin azim

( Böylece süsleri içinde kavmine çıktı. O DÜNYA HAYATINI İSTEYENLER "Ey keşke o Karun' a verilenlerin aynısı bize olsaydı. Kesinlikle o büyük pay ve haz sahibidir." dediler. )

28/80 Ve KALELLEZİNE UTUL İLME utul ilme vey lekum sevabullahi hayrun li men amene ve amile saliha ve la yulekkaha illes sabirun

( Ve O İLİM VERİLMİŞ OLANLAR "Vaylar size, o inanan ve iyilikler yapan kimse için Allah’ın sevabı daha hayırlıdır. Ona sabredenlerin haricindekiler kavuşamaz." dediler. )

Dolayısıyla zenginlik olgusu, basit bir yaklaşımla ve  aynı anda aynı ortamda tezahür ettirilmiş iki insan bazında incelendiğinde, bu iki insandan birinin diğerine göre daha geniş imkânlara sahip olabilmesinin, zenginleşmesinin koşulları şunlardır.

1- Kibir

2- Yalan

3- Aldatma

4- Hırsızlık

5- Gasp

Kibire dayalı zenginlik ihtirasından bahsedilen bazı Kur'an ayetleri şöyledir.

38/23 İnne haza ehiy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetun vahidetun fe kale EKFİLNİHA ve azzeni fil hitab

( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "ONU BANA VER." dedi. Beni söylemde yendi. )

104/2 Ellezi cemea malen ve addedeh

( O malı toplayan ve onu adet adet sayan,  )

104/3 Yahsebu enne malehu ahledeh

( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

Mutaffifin ( Hilekar ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde "maddi zenginleşmenin" kök sebebi tanımlanmakta gibidir.

83/1 Veylun lil mutaffifin

( Vay ölçüde tartıda hile yapanlar için,  )

83/2 İllezine izektalu alen nasi yestevfun

( Onlar insanlardan aldıklarında tam ölçerler. )

83/3 Ve iza kaluhum ev vezenuhum yuhsirun

( Ve onlara ölçtüklerinde veya onlara tarttıklarında eksiltirler. )

Yunus, Hadid ve Tekasur surelerinin aşağıdaki ayetlerinde kaba madde planı dünyanın ( cehennem ) aldatıcı olduğu ve insanların aralarında "mal çoklama" yarışına girerek kendilerini aldattıkları bildirilmektedir.

10/58 Kul bi fadlillahi ve bi rahmetihi fe bi zalike fel yefrahu huve hayrun min ma yecmeun

( De ki: "Allah’ın üstünlüğü ve O’nun rahmetiyle, bunlarla ferahlayıp sevinsinler. O, o biriktirdiklerinden, topladıklarından daha hayırlıdır." )

57/20 İ'lemu ennemel hayatud dunya le'ibun ve lehvun ve zinetun ve TEFAHURUN BEYNEKUM ve TEKASURUN FİL EMVALİ vel evladi ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatuhu summe yekunu hutamen ve fil ahireti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve ridvanun ve mel hayatud dunya illa meta'ul ğurur

( Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, ARANIZDA ÖVÜNMEDİR övünmedir, MALLARDAN ve çocuklardan ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. Dünya hayatı aldatıcı maddi fayda haricindeki değildir. )

102/1 Elhakumut tekasur

( Çokla övünme sizi alıkoydu, oyaladı. )

102/2 Hatta zurtumul mekabir

( Kabirlere varıncaya kadar. )

Malın, ihtiyacı olana bağışlanması suretiyle maddi unsurlardan kurtulmanın ruhsal temizlik olduğu Leyl suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir.

 92/18 ELLEZİ YU'Tİ MALEHU YETEZEKKA

( O MALINI VEREN TEMİZLENEN.  )

Allah'ın tüm insanlara eşit olarak  bahşettiği nimetleri, sanki kendilerine aitmiş de onlar insanlara veriyorlarmış algısı yaratarak Allah'a şirk koşan şeytanların temel aldatma metodunun dünyevi, maddi ve nefsani taahhüdler olduğu yani mal ve mülk taahhüdü olduğu aşağıdaki İncil ayetinde Mesih İsa'nın İblis ile olan sınavı misaliyle bildirilmektedir.

42 Luke 4-5 Sonra İBLİS İsa'yı yükseklere çıkararak bir anda O'na dünyanın bütün ülkelerini gösterdi.

42 Luke 4-6 O'na, "BÜTÜN BUNLARIN YÖNETİMİNİ VE ZENGİNLİĞİNİ SANA VERECEĞİM." dedi. "Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm.

42 Luke 4-7 BANA TAPARSAN HEPSİ SENİN OLACAK."

42 Luke 4-8 İsa ona şu karşılığı verdi: "'Tanrın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır."

Zengin olma yani "başkalarını fakir kılma" ihtirası içinde olanlar Kur'an'da "Kibirlenen ve ayetleri yalanlayan suçlular" olarak tanımlanmışlardır. Kibirli yalancıların ruhsal tekâmüle ererek üst süptil planlara ( cennât ) geçişinin mümkün olmadığı da "Devenin iğne deliğinden geçmesi" koşuluyla misallendirilmiştir. Bu misalleme İncil'de de yer almakta ve doğrudan "Zenginler" için kullanılmaktadır. Bu durum, şeytani bir olgu olan maddi zenginliğin temelde kibir ve yalancılık unsurlarına bağlı olduğunu da teyid etmektedir.

A'raf 7/40 İnnellezine KEZZEBU bi ayatina vESTEKBERU anha la tufettehu lehum ebvabus semai ve LA YEDHULUNEL CENNETE HATTA YELİCEL CEMELU Fİ SEMMİL HİYAD ve kezalike neczil mucrimin

( O ayetlerimizi YALANLAYANLARA ve onlara KİBİRLENENLERE, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇENE KADAR CENNETE GİREMEZLER. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

41 Mark 4-19 Bunlar sözü işitirler, ama DÜNYASAL KAYGILAR, ZENGİNLİĞİN ALDATICILIĞI ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

41 Mark 10-25 DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

40 Matthew 19-23 İsa öğrencilerine, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "ZENGİN KİŞİ GÖKLERİN EGEMENLİĞİ'NE ZOR GİRECEK. 

40 Matthew 19-24 Yine şunu söyleyeyim ki, DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR." 

42 Luke 18-22 İsa bunu duyunca ona, "Hâlâ bir eksiğin var" dedi. "NEYİN VARSA HEPSİNİ SAT, PARASINI YOKSULLARA DAĞIT; BÖYLECE GÖKLERDE HAZİNEN OLUR. Sonra gel, beni izle."

42 Luke 18-23 ADAM bu sözleri duyunca çok ÜZÜLDÜ. ÇÜNKÜ SON DERECE ZENGİNDİ.

42 Luke 18-24 Onun üzüntüsünü gören İsa, "VARLIKLI KİŞİLERİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİ NE GÜÇ!" dedi.

42 Luke 18-25 "Nitekim DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

Suç ve günah işlemek suretiyle zenginleştiğini zannedenlerin ilahi nizamdaki karşılıklandırılmaları ve "maddi zenginliğin ruhsal yoksunluk olduğu" ve bunun sonucunun da helak olduğu İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir. 

42 Luke 6-24 Ama VAY HALİNİZE EY ZENGINLER, Çünkü tesellinizi almış bulunuyorsunuz!

42 Luke 6-25 VAY HALİNİZE, ŞİMDİ KARNI TOK OLAN SİZLER halinize, şimdi karnı tok olan sizler, Çünkü açlık çekeceksiniz! Vay halinize, ey şimdi gülenler, Çünkü yas tutup ağlayacaksınız!

42 Luke 8-14 DİKENLER ARASINA DÜŞENLER, sözü işiten ama zamanla yaşamın kaygıları, ZENGİNLİKLERİ VE ZEVKLERİ İÇİNDE BOĞULAN, dolayısıyla olgun ürün vermeyenlerdir.

42 Luke 8-15 İYİ TOPRAĞA DÜŞENLER ise, SÖZÜ İŞİTİNCE ONU İYİ VE SAĞLAM BİR YÜREKTE SAKLAYANLARDIR. Bunlar sabırla dayanarak ürün verirler."

Kur'an ayetlerinde "Mutrefih" ( Refah şımarığı ) olarak nitelenen, Dünya malı ile şımarmış inkarcının hali ise İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir.

42 Luke 12-18 Sonra, 'Şöyle yapacağım' dedi. 'Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve MALLARIMI ORAYA YIĞACAĞIM.

42 Luke 12-19 Kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar BOL MALIM VAR. RAHATINA BAK, YE, İÇ, YAŞAMIN TADINI ÇIKAR diyeceğim.'

42 Luke 12-20 "Ama Tanrı ona, 'EY AKILSIZ!' dedi. 'Bu gece canın senden istenecek. BİRİKTİRDİĞİN BU ŞEYLER KİME KALACAK?' 

42 Luke 12-21 "KENDİSİ İÇİN SERVET BİRİKTİREN AMA TANRI KATINDA ZENGİN OLMAYAN KİŞİnin sonu böyle olur."

Maddi zenginleşmenin ve dolayısıyla insanları fakirleştirmenin ilahi nizamdaki en büyük suç ve günah olduğu ve döngü sonunda şirketler sahibi küresel şeytanlar zümresinin iyice azıp, maddi olarak daha da zenginleşeceği İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir. 

59 James 5-1 Dinleyin şimdi ey ZENGİNLER, başınıza gelecek felaketlerden ötürü feryat edip ağlayın.

59 James 5-2 SERVETİNİZ çürümüş, giysinizi güve yemiştir.

59 James 5-3 Altınlarınız, gümüşleriniz pas tutmuştur. Onların pası size karşı tanıklık edecek, etinizi ateş gibi yiyecek. BU SON ÇAĞDA SERVETİNIZE SERVET KATTINIZ. 

59 James 5-4 İşte, ekinlerinizi biçen işçilerin haksızca alıkoyduğunuz ücretleri size karşı haykırıyor. Orakçıların feryadı Her Şeye Egemen Rab'bin kulağına erişti.

59 James 5-5 YERYÜZÜNDE ZEVK VE BOLLUK İÇİNDE YAŞADINIZ. BOĞAZLANACAĞINIZ GÜN İÇİN KENDİNİZİ BESİYE ÇEKTİNİZ.

66 Revelations 3-17 ZENGİNİM, ZENGİNLEŞTİM, HİÇBİR ŞEYE GEREKSİNNEM YOK DİYORSUN; AMA ZAVALLI, ACINACAK DURUMDA, YOKSUL, KÖR VE ÇIPLAK OLDUĞUNU BİLMİYORSUN.

Aşağıdaki İncil ayetlerinde zenginlik kavramı Babil, kötülük, iğrençlik, fuhuş kavramlarıyla ilintilendirilmektedir.

66 Revelations 18-2 Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük BABİL yıkıldı! CİNLERİN BARINAĞI, Her KÖTÜ RUHUN UĞRAĞI, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.

66 Revelations 18-3 Çünkü bütün uluslar AZGIN FUHŞUNUN şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle ZENGİNLEŞTİLER."

66 Revelations 18-15 Babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.

İlahi nizamda varlıkların tekâmülü için esas olanın "insanlar ile paylaşılması gereken ruhani ve ilmi zenginlik" olduğu ve bunun da dünyevi parametrelerden çok farklı bir değerlendirmesi olduğu aşağıdaki İncil ayetlerinde bildirilmektedir.

41 Mark 12-41 İsa tapınakta bağış toplanan yerin karşısında oturmuş, kutulara para atan halkı seyrediyordu. Birçok ZENGİN kişi kutuya BOL PARA attı.

41 Mark 12-42 YOKSUL bir dul kadın da geldi, BİRKAÇ KURUŞ değerinde iki bakır para attı.

41 Mark 12-43 İsa öğrencilerini yanına çağırarak, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "BU YOKSUL dul kadın kutuya HERKESTEN DAHA ÇOK PARA ATTI.

41 Mark 12-44 Çünkü ÖTEKİLERİN HEPSİ, ZENGİNLİKLERİNDEN ARTANI ATTILAR. Bu kadın ise yoksulluğuna karşın, varını yoğunu, geçinmek için elinde ne varsa, tümünü verdi."

Aşağıdaki İncil ayet setinin sonundaki "Komşunu kendin gibi seveceksin." cümlesi bireysel olarak zenginleşmek yani diğer insanları fakirleştirmek yerine paylaşarak nimette eşit hale gelmek gerektiği mesajını vermektedir.

59 James 2-5 Dinleyin, sevgili kardeşlerim: Tanrı, bu dünyada YOKSUL OLANLARI İMANDA ZENGİNLEŞMEK ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi?

59 James 2-6 Ama siz yoksulun onurunu kırdınız. SİZİ SÖMÜREN ZENGİNLER DEĞİL Mİ? SİZİ MAHKEMELERE SÜRÜKLEYEN ONLAR DEĞİL Mİ?

59 James 2-7 Ait olduğunuz Kişi'nin yüce adına küfreden onlar değil mi?

59 James 2-8 "KOMŞUNU KENDİN GİBİ SEVECEKSİN" diyen Kutsal Yazı'ya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasası'nı gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz.