Çeviri

Thursday, April 20, 2023

Zenginlik meselesi

"Zengin" kelimesi Farsça kökenli bir kelime olup "Zeng / Sang" ( Taş ) kökünden ve "in" ( -lı, gibi olan ) sonekinden oluşmakta olup kök anlam itibarıyla "Taşlı, Taştan yapılmış, Taşlarla donanmış" anlamına gelmektedir. Dolayısıla semantik köken itibarıyla bu kelime "Çok, Bol" anlamını da içermektedir.

Genellikle çokluk, bolluk anlamında kullanılan "Zenginlik" kavramı "Zengin - Fakir" düalitesinin bir bileşenidir. Maddi veya ilmi niteliğe haiz olabilen bu kavram, ruhsal tekâmülün özü olan "ikiyi birlemek" ilkesi itibarıyla ortadan kaldırılması gereken bir kavramdır. Zira ilahi nizam, göreceli olarak diğerine göre daha çok ve bol imkânlara haiz kılınmış bir insana, diğeriyle eşitliği sağlama sorumluluğu yüklemiştir. Ancak kalbine inanç henüz yerleşmemiş olanlar kendilerini içinde buldukları veya bir şekilde elde ettikleri bol imkânları kendilerine tanınmış ilahi bir üstünlük, ayrıcalık ve tahakküm sebebi addederek kibirlenmekte, bu imkânları diğer insanlardan esirgeyerek, onların erişimlerini engelleyerek veya kısıtlayarak suç ve günah işler hale gelmektedirler. Ayrıca aracı amaç edinmiş ve ihtiyacı olmadığı halde hipnotik bir çoklama obsesyonuna tutulmuş bu inkarcılar, nimeti insanlara kendileri bahşediyorlarmış algısı yaratarak asla affı olmayan şirk suçunu da işlemektedirler. Aşağıdaki Kur'an ayetleri bu hususlara dikkat çekmektedir.

16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk fe mellezine fuddilu bi raddi rizkihim ala ma meleket eymanuhum fe HUM FİHİ SEVA' e fe bi ni'metillahi yechadun

( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün kılınanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki ONDA EŞİT OLSUNLAR. Yani Allah’ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

43/32 E HUM YAKSİMUNE RAHMETE RABBİK NAHNU KASEMNA BEYNEHUM MEİYŞETEHUM FİL HAYATUD DUNYA ve rafa'na ba'dahum fevka ba'din deracatin li yettehize ba'duhum ba'dan suhriyya ve RAHMETU RABBİKE HAYRUN MİN MA YECMEUN

( RAB'BİNİN RAHMETİNİ ONLAR MI BÖLÜŞTÜRÜYORLAR? DÜNYA HAYATINDA, ONLARIN ARALARINDA GEÇİMLİKLERİNİ BİZ BÖLÜŞTÜRDÜK. Bazılarının bazılarını buyruk vermek üzere edinmeleri için bazılarını bazılarının üstüne derecelerle yükselttik. RAB'BİNİN RAHMETİ O TOPLAYIP BİRİKTİRDİKLERİNDEN DAHA HAYIRLIDIR. )

Kur'an'da Karun misaline yer verilen ayetlerde maddi zenginliğin batıl olduğu, insanı kibire sevkettiğı, saptırdığı ve azdırdığı bildirilmektedir.

28/76 İnne KARUNE kane min kavmi musa fe BEĞA ALEYHİM aleyhim ve ateynahu minel KUNUZİ ma inne mefatihahu le tenuu bil usbeti ulil kuvveti iz kale lehu kavmuhu LA TEFRAH INNELLAHE LA YUHİBBUL FERİHİN

( Kesinlikle KARUN, Musa' nın kavmindendi de ONLARIN ÜZERİNE AZMIŞTI. Ona, anahtarları kesinlikle kuvveti olan topluluk ile ancak taşınan HAZİNELERDEN verdik. Zamanında kavmi ona "FERAHLAYIP ŞIMARMA. KESİNLİKLE ALLAH FERAHLAYIP ŞIMARANLARI SEVMEZ." dedi. )

28/77 VEBTEĞİ FİMA ATAKELLAHUD DARAL AHİRATE ve la tense nesibeke mined dunya ve AHSİN KEMA AHSENELLAHU İLEYKE ve la tebğil fesade fil ard İNNELLAHE LA YUHİBBUL MUFSİDİN

( VE ALLAH'IN O SANA VERDİKLERİNDE AHİRET YURDUNU ARA. Dünyadan nasibini de unutma. ALLAH'IN SANA O İYİLİK VE GÜZELLİK YAPMASI GİBİ İYİLİK VE GÜZELLİK YAP. Yerde bozgunu arama. Kesinlikle ALLAH BOZGUNCULARI SEVMEZ. )

28/78 KALE İNNEMA UTİTUHU ALA İLMİN İNDİ e ve lem ya’lem ennellahe kad ehleke min kablihi minel kuruni men huve eşeddu minhu kuvveten ve ekseru cem'a ve la yus'elu an zunubihimul mucrimun

( "KESİNLİKLE O İNDİMDEKİ İLİM ÜZERİNE VERİLDİ." dedi. Kesinlikle Allah’ın ondan önce, kuvvet olarak ondan daha şiddetli ve topluluk olarak daha çok olan nesillerden kimseleri helak ettiğini bilmez mi? Ve suçlular günahları hakkında sual edilmezler. )

28/79 Fe harace ala kavmihi fi zinetih KALELLEZİNE YURİDUNEL HAYATED DUNYA ya leyte lena misle ma utiye karunu innehu lezu hazzin azim

( Böylece süsleri içinde kavmine çıktı. O DÜNYA HAYATINI İSTEYENLER "Ey keşke o Karun' a verilenlerin aynısı bize olsaydı. Kesinlikle o büyük pay ve haz sahibidir." dediler. )

28/80 Ve KALELLEZİNE UTUL İLME utul ilme vey lekum sevabullahi hayrun li men amene ve amile saliha ve la yulekkaha illes sabirun

( Ve O İLİM VERİLMİŞ OLANLAR "Vaylar size, o inanan ve iyilikler yapan kimse için Allah’ın sevabı daha hayırlıdır. Ona sabredenlerin haricindekiler kavuşamaz." dediler. )

Dolayısıyla zenginlik olgusu, basit bir yaklaşımla ve  aynı anda aynı ortamda tezahür ettirilmiş iki insan bazında incelendiğinde, bu iki insandan birinin diğerine göre daha geniş imkânlara sahip olabilmesinin, zenginleşmesinin koşulları şunlardır.

1- Kibir

2- Yalan

3- Aldatma

4- Hırsızlık

5- Gasp

Kibire dayalı zenginlik ihtirasından bahsedilen bazı Kur'an ayetleri şöyledir.

38/23 İnne haza ehiy lehu tis'un ve tis'une na'ceten ve liye na'cetun vahidetun fe kale EKFİLNİHA ve azzeni fil hitab

( Kesinlikle bu benim kardeşim. Ona doksandokuz dişi koyun ve bana bir dişi koyun. "ONU BANA VER." dedi. Beni söylemde yendi. )

104/2 Ellezi cemea malen ve addedeh

( O malı toplayan ve onu adet adet sayan,  )

104/3 Yahsebu enne malehu ahledeh

( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

Mutaffifin ( Hilekar ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde "maddi zenginleşmenin" kök sebebi tanımlanmakta gibidir.

83/1 Veylun lil mutaffifin

( Vay ölçüde tartıda hile yapanlar için,  )

83/2 İllezine izektalu alen nasi yestevfun

( Onlar insanlardan aldıklarında tam ölçerler. )

83/3 Ve iza kaluhum ev vezenuhum yuhsirun

( Ve onlara ölçtüklerinde veya onlara tarttıklarında eksiltirler. )

Yunus, Hadid ve Tekasur surelerinin aşağıdaki ayetlerinde kaba madde planı dünyanın ( cehennem ) aldatıcı olduğu ve insanların aralarında "mal çoklama" yarışına girerek kendilerini aldattıkları bildirilmektedir.

10/58 Kul bi fadlillahi ve bi rahmetihi fe bi zalike fel yefrahu huve hayrun min ma yecmeun

( De ki: "Allah’ın üstünlüğü ve O’nun rahmetiyle, bunlarla ferahlayıp sevinsinler. O, o biriktirdiklerinden, topladıklarından daha hayırlıdır." )

57/20 İ'lemu ennemel hayatud dunya le'ibun ve lehvun ve zinetun ve TEFAHURUN BEYNEKUM ve TEKASURUN FİL EMVALİ vel evladi ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatuhu summe yekunu hutamen ve fil ahireti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve ridvanun ve mel hayatud dunya illa meta'ul ğurur

( Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, ARANIZDA ÖVÜNMEDİR övünmedir, MALLARDAN ve çocuklardan ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. Dünya hayatı aldatıcı maddi fayda haricindeki değildir. )

102/1 Elhakumut tekasur

( Çokla övünme sizi alıkoydu, oyaladı. )

102/2 Hatta zurtumul mekabir

( Kabirlere varıncaya kadar. )

Malın, ihtiyacı olana bağışlanması suretiyle maddi unsurlardan kurtulmanın ruhsal temizlik olduğu Leyl suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir.

 92/18 ELLEZİ YU'Tİ MALEHU YETEZEKKA

( O MALINI VEREN TEMİZLENEN.  )

Allah'ın tüm insanlara eşit olarak  bahşettiği nimetleri, sanki kendilerine aitmiş de onlar insanlara veriyorlarmış algısı yaratarak Allah'a şirk koşan şeytanların temel aldatma metodunun dünyevi, maddi ve nefsani taahhüdler olduğu yani mal ve mülk taahhüdü olduğu aşağıdaki İncil ayetinde Mesih İsa'nın İblis ile olan sınavı misaliyle bildirilmektedir.

42 Luke 4-5 Sonra İBLİS İsa'yı yükseklere çıkararak bir anda O'na dünyanın bütün ülkelerini gösterdi.

42 Luke 4-6 O'na, "BÜTÜN BUNLARIN YÖNETİMİNİ VE ZENGİNLİĞİNİ SANA VERECEĞİM." dedi. "Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm.

42 Luke 4-7 BANA TAPARSAN HEPSİ SENİN OLACAK."

42 Luke 4-8 İsa ona şu karşılığı verdi: "'Tanrın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır."

Zengin olma yani "başkalarını fakir kılma" ihtirası içinde olanlar Kur'an'da "Kibirlenen ve ayetleri yalanlayan suçlular" olarak tanımlanmışlardır. Kibirli yalancıların ruhsal tekâmüle ererek üst süptil planlara ( cennât ) geçişinin mümkün olmadığı da "Devenin iğne deliğinden geçmesi" koşuluyla misallendirilmiştir. Bu misalleme İncil'de de yer almakta ve doğrudan "Zenginler" için kullanılmaktadır. Bu durum, şeytani bir olgu olan maddi zenginliğin temelde kibir ve yalancılık unsurlarına bağlı olduğunu da teyid etmektedir.

A'raf 7/40 İnnellezine KEZZEBU bi ayatina vESTEKBERU anha la tufettehu lehum ebvabus semai ve LA YEDHULUNEL CENNETE HATTA YELİCEL CEMELU Fİ SEMMİL HİYAD ve kezalike neczil mucrimin

( O ayetlerimizi YALANLAYANLARA ve onlara KİBİRLENENLERE, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇENE KADAR CENNETE GİREMEZLER. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

41 Mark 4-19 Bunlar sözü işitirler, ama DÜNYASAL KAYGILAR, ZENGİNLİĞİN ALDATICILIĞI ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

41 Mark 10-25 DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

40 Matthew 19-23 İsa öğrencilerine, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "ZENGİN KİŞİ GÖKLERİN EGEMENLİĞİ'NE ZOR GİRECEK. 

40 Matthew 19-24 Yine şunu söyleyeyim ki, DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR." 

42 Luke 18-22 İsa bunu duyunca ona, "Hâlâ bir eksiğin var" dedi. "NEYİN VARSA HEPSİNİ SAT, PARASINI YOKSULLARA DAĞIT; BÖYLECE GÖKLERDE HAZİNEN OLUR. Sonra gel, beni izle."

42 Luke 18-23 ADAM bu sözleri duyunca çok ÜZÜLDÜ. ÇÜNKÜ SON DERECE ZENGİNDİ.

42 Luke 18-24 Onun üzüntüsünü gören İsa, "VARLIKLI KİŞİLERİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİ NE GÜÇ!" dedi.

42 Luke 18-25 "Nitekim DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

Suç ve günah işlemek suretiyle zenginleştiğini zannedenlerin ilahi nizamdaki karşılıklandırılmaları ve "maddi zenginliğin ruhsal yoksunluk olduğu" ve bunun sonucunun da helak olduğu İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir. 

42 Luke 6-24 Ama VAY HALİNİZE EY ZENGINLER, Çünkü tesellinizi almış bulunuyorsunuz!

42 Luke 6-25 VAY HALİNİZE, ŞİMDİ KARNI TOK OLAN SİZLER halinize, şimdi karnı tok olan sizler, Çünkü açlık çekeceksiniz! Vay halinize, ey şimdi gülenler, Çünkü yas tutup ağlayacaksınız!

42 Luke 8-14 DİKENLER ARASINA DÜŞENLER, sözü işiten ama zamanla yaşamın kaygıları, ZENGİNLİKLERİ VE ZEVKLERİ İÇİNDE BOĞULAN, dolayısıyla olgun ürün vermeyenlerdir.

42 Luke 8-15 İYİ TOPRAĞA DÜŞENLER ise, SÖZÜ İŞİTİNCE ONU İYİ VE SAĞLAM BİR YÜREKTE SAKLAYANLARDIR. Bunlar sabırla dayanarak ürün verirler."

Kur'an ayetlerinde "Mutrefih" ( Refah şımarığı ) olarak nitelenen, Dünya malı ile şımarmış inkarcının hali ise İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir.

42 Luke 12-18 Sonra, 'Şöyle yapacağım' dedi. 'Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve MALLARIMI ORAYA YIĞACAĞIM.

42 Luke 12-19 Kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar BOL MALIM VAR. RAHATINA BAK, YE, İÇ, YAŞAMIN TADINI ÇIKAR diyeceğim.'

42 Luke 12-20 "Ama Tanrı ona, 'EY AKILSIZ!' dedi. 'Bu gece canın senden istenecek. BİRİKTİRDİĞİN BU ŞEYLER KİME KALACAK?' 

42 Luke 12-21 "KENDİSİ İÇİN SERVET BİRİKTİREN AMA TANRI KATINDA ZENGİN OLMAYAN KİŞİnin sonu böyle olur."

Maddi zenginleşmenin ve dolayısıyla insanları fakirleştirmenin ilahi nizamdaki en büyük suç ve günah olduğu ve döngü sonunda şirketler sahibi küresel şeytanlar zümresinin iyice azıp, maddi olarak daha da zenginleşeceği İncil ayetlerinde şöyle bildirilmektedir. 

59 James 5-1 Dinleyin şimdi ey ZENGİNLER, başınıza gelecek felaketlerden ötürü feryat edip ağlayın.

59 James 5-2 SERVETİNİZ çürümüş, giysinizi güve yemiştir.

59 James 5-3 Altınlarınız, gümüşleriniz pas tutmuştur. Onların pası size karşı tanıklık edecek, etinizi ateş gibi yiyecek. BU SON ÇAĞDA SERVETİNIZE SERVET KATTINIZ. 

59 James 5-4 İşte, ekinlerinizi biçen işçilerin haksızca alıkoyduğunuz ücretleri size karşı haykırıyor. Orakçıların feryadı Her Şeye Egemen Rab'bin kulağına erişti.

59 James 5-5 YERYÜZÜNDE ZEVK VE BOLLUK İÇİNDE YAŞADINIZ. BOĞAZLANACAĞINIZ GÜN İÇİN KENDİNİZİ BESİYE ÇEKTİNİZ.

66 Revelations 3-17 ZENGİNİM, ZENGİNLEŞTİM, HİÇBİR ŞEYE GEREKSİNNEM YOK DİYORSUN; AMA ZAVALLI, ACINACAK DURUMDA, YOKSUL, KÖR VE ÇIPLAK OLDUĞUNU BİLMİYORSUN.

Aşağıdaki İncil ayetlerinde zenginlik kavramı Babil, kötülük, iğrençlik, fuhuş kavramlarıyla ilintilendirilmektedir.

66 Revelations 18-2 Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük BABİL yıkıldı! CİNLERİN BARINAĞI, Her KÖTÜ RUHUN UĞRAĞI, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.

66 Revelations 18-3 Çünkü bütün uluslar AZGIN FUHŞUNUN şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. Dünya tüccarları Onun aşırı sefahatiyle ZENGİNLEŞTİLER."

66 Revelations 18-15 Babil'de bu malları satarak zenginleşen tüccarlar, kentin çektiği ıstıraptan dehşete düşecekler. Uzakta durup ağlayacak, yas tutacaklar.

İlahi nizamda varlıkların tekâmülü için esas olanın "insanlar ile paylaşılması gereken ruhani ve ilmi zenginlik" olduğu ve bunun da dünyevi parametrelerden çok farklı bir değerlendirmesi olduğu aşağıdaki İncil ayetlerinde bildirilmektedir.

41 Mark 12-41 İsa tapınakta bağış toplanan yerin karşısında oturmuş, kutulara para atan halkı seyrediyordu. Birçok ZENGİN kişi kutuya BOL PARA attı.

41 Mark 12-42 YOKSUL bir dul kadın da geldi, BİRKAÇ KURUŞ değerinde iki bakır para attı.

41 Mark 12-43 İsa öğrencilerini yanına çağırarak, "Size doğrusunu söyleyeyim" dedi, "BU YOKSUL dul kadın kutuya HERKESTEN DAHA ÇOK PARA ATTI.

41 Mark 12-44 Çünkü ÖTEKİLERİN HEPSİ, ZENGİNLİKLERİNDEN ARTANI ATTILAR. Bu kadın ise yoksulluğuna karşın, varını yoğunu, geçinmek için elinde ne varsa, tümünü verdi."

Aşağıdaki İncil ayet setinin sonundaki "Komşunu kendin gibi seveceksin." cümlesi bireysel olarak zenginleşmek yani diğer insanları fakirleştirmek yerine paylaşarak nimette eşit hale gelmek gerektiği mesajını vermektedir.

59 James 2-5 Dinleyin, sevgili kardeşlerim: Tanrı, bu dünyada YOKSUL OLANLARI İMANDA ZENGİNLEŞMEK ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi?

59 James 2-6 Ama siz yoksulun onurunu kırdınız. SİZİ SÖMÜREN ZENGİNLER DEĞİL Mİ? SİZİ MAHKEMELERE SÜRÜKLEYEN ONLAR DEĞİL Mİ?

59 James 2-7 Ait olduğunuz Kişi'nin yüce adına küfreden onlar değil mi?

59 James 2-8 "KOMŞUNU KENDİN GİBİ SEVECEKSİN" diyen Kutsal Yazı'ya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasası'nı gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz.

No comments:

Post a Comment