Tahakküm sisteminin topluma uyguladığı hipnotik telkinlerden biri "Kişisel Verileri Koruma" kavramıdır. Bu kavram, biraz dijital teknoloji bilgisi ve rasyonel düşünce yetisi olanlar için sadece kötü bir espriden öteye geçememektedir. Çünkü dijital teknolojinin küresel güçlerce kullanım amacı zaten özelin ve kişiselin mahremiyetini, gizliliğini ortadan kaldırmak ve her bir bireyi bir koda yani detaylı bilgi setine ( data ) dönüştürmektir.
Hatırlanacağı üzere önce 1999 yılında "ilik kanseri olduğu bildirilen bir şahsı kurtarabilmek" ilanı doğrultusunda 120 bin kişiden kan örnekleri toplanmış ve daha sonra bunların çalındığı aıklanmıştı. Bu vaka Türk insanının genetik kodunu tespit etmek ve gen haritasını çıkarabilmek amacıyla kurgulanmıştı. Genetik kod bilgilerinden daha "kişisel" bir veri herhalde olamaz.
2016 yılında ise yaklaşık 50 milyon vatandaşa ait temel kimlik bilgilerini içeren 7 GB büyüklüğündeki bir veri tabanı Romanya kökenli bir siteye yüklenmiş ve bu siteden de dünyaya yayılmıştı. Haber kaynakları bu bilgilerin 2010 yılında çalındığını bildirmekteydi. Aynı yıl yani 2016 yılında hemen Kişisel Verileri Koruma Kanunu çıkarıldı. Neyi, ne kadar koruduğu meçhul kanun! Ama kanunun isminde yer alan "Koruma" kelimesi kitle hipnozu ve "korunuyoruz" telkini için ideal bir kelime olmuştur.
Öncelikle gerçeklere dönüp "Kişisel Veri"'nin ne olduğunun idraki gerekmektedir. "Kişisel Veri", ad, soyad, kimlik numarası, doğum yılı ......... vb.'den öte bir kavramdır. Zaten bu veriler ortaya dağılmış durumdadır.
Gerçek Kişisel Veriyi oluşturan bazı parametreler, karakter, alışkanlıklar, düşünce tarzı, sosyopolitik görüşler, tabular, ön yargılar, psikolojik eğilimler, hobiler, sempati duyulanlar / duyulmayanlar, cinsellik bilgileri, sağlık bilgileri, yüze ve vücuda ait biometrik veriler, aileye, sosyal çevreye ve arkadaşlara ilişkin bilgiler vb. olarak sayılabilir. Bugün insanların ellerinde tuttukları cep telefonları adeta bir implant çip gibi kullanıcıların tüm verilerini küresel veri merkezine aktarmaktadır. Ve yine dijital teknoloji ürünleri olan whatsapp, twitter, facebook, instagram vb. gibi sosyal mecra platformları insanların, kişisel verilerini kendi rızalarıyla ve bazen de özdenetimden geçirmeden kontrolsüz refleks olarak ifşa ettikleri ortamlardır. Ayrıca insanlar bu dijital cihazlar ve platformlar kanalıyla daha bir çok özel veriyi de bilinçdışı olarak küresel sisteme teslim ettiklerinin farkında değillerdir. Yapay Zekâ ( AI ) şu anda aktif olarak devrededir ve küresel tam tahakküm sisteminin ( Yeni Dünya Düzeni ) altyapısı olması planlanan Big Data'yı tamamlama görevini icra etmektedir.
Kur'an'da mahrem ve gizli olan kişisel verileri araştırma eylemi "Casusluk" kavramı ile bu verilere istinaden insanlar hakkında bilgi yayılması ise "Arkadan konuşma, çekiştirme" kavramı ile ilintilendirilmektedir.
49/12 - Ya eyyühellezine amenüctenibu kesıran minez zanni inne ba'daz zanni ismün ve LA TECESSESU VE LA YAĞTEB BA'DUKÜM BA'DA e yühıbbü ehadüküm en ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahım
( Ey o inananlar zannın çoğundan kaçının. Kesinlikle zannın bazısı günahtır. CASUS GİBİ ARAŞTIRMAYIN VE BAZINIZ BAZINIZI ÇEKİŞTİRİP ARKADAN KONUŞMASIN. Sizlerden biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? Ondan tiksindiniz. Allah’tan sakının. Kesinlikle Allah tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )
No comments:
Post a Comment