Kendisini Allah'a ortak koşturarak aldatan ve döngü sonunda teknoloji ilmi üzerine iyice azan İblis tüm sinsi ve ilmi tuzaklarına rağmen yenilmeye mahkumdur. Zira o tuzaklara kendisi düşecektir. Ve bunu en iyi bilen de kendisidir. Çünkü kitapta bu gerçekler ayet olarak yer almaktadır.
3/54 - Ve mekeru ve mekerallah vallahü hayrul makirın
( Ve tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. )
35/43 - İstikbaran fil erdı ve mekras seyyi' ve la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelın fe len tecide li sünnetillahi tebdıla ve len tecide li sünnetillahi tahvıla
( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )
İblis ve askerlerinin insanlar için tuzak olarak kurdukları dijital teknoloji hapishanesinin mahkumları kendileri olacaktır. İlim üzerine sapanları ve tuzak olarak kulladıkları ilmi Allah’a ortak koşanlar da aynı hazin kaderi paylaşacaklardır.
26/90 - Ve üzlifetil cennetü lil müttekın
( Ve cennet sakınanlar için yaklaştırılmıştır. )
26/91 - Ve bürrizetil cehımü li ğavın
( Ve cehennem azgınlar için ortaya çıkarılmıştır. )
26/92 - Ve kıle lehüm eyne ma küntüm ta'büdun
( Ve onlara "O kulluk etmiş olduğunuz hangisidir?" denilir. )
26/93 - Min dunillah hel yensuruneküm ev yentesırun
( Allah’tan başka. Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine yardım edebiliyorlar mı? )
26/94 - FE KÜBKİBU* FIHA HÜM VEL ĞAVUN
( ARTIK ONLAR VE AZGINLAR ORAYA TIKILMIŞLARDIR*. )
26/95 - VE CÜNUDÜ İBLISE ECMEUN
( VE İBLİS'İN ORDULARI DA TOPLUCA. )
26/96 - Kalu ve hüm fıha yahtesımun
( Onlar orada tartışıp hasımlaşarak dediler ki, )
26/97 - Tellahi in künna le fı dalalin mübın
( Allah için, kesinlikle biz apaçık sapıklık içinde olmuşuz. )
26/98 - İZ NÜSEVVİKÜM Bİ RABBİL ALEMİN
( ZAMANINDA SİZİ ALEMLERİN RAB'BİNE DENK TUTTUK. )
26/99 - Ve ma edallena illel mücrimun
( Ve "Bizi suçluların haricindekiler saptırmadı." )
26/100 - Fe ma lena min şafiın
( Artık bize af vesilecilerinden yoktur. )
26/101 - Ve la sadıkın hamım
( Ve ne de doğru sıcak samimi arkadaş. )
26/102 - Fe lev enne lena kerraten fe nekune minel mü'minın
( Keşke kesinlikle bize bir kere daha tekrar olsaydı da inananlardan olsaydık. )
26/103 - İnne fı zalike le ayeh ve ma kane ekseruhüm mü'minın
( Kesinlikle bunda ayet vardır. Onların çoğunluğu inananlar olmazlar. )
No comments:
Post a Comment