24 Eylül 2020 Perşembe

Bir intiharın ardından...

23.09.2020 tarihinde Furkan Celep isimli 18 yaşında bir genç ardında aşağıdaki notu bırakarak intihar etmiştir.

"Sözlerime başlamadan önce bir içki, uyuşturucu veya bir madde etkisinde olmadıgımı belirtmek istiyorum. Bunalımda veya depresyonda degilim. Bu üzerine haftalarca hatta aylarca düşündügüm ve sonucunda bu karara vardıgım bir durum. Bu zaman diliminde birçok kişiyle dolaylı yoldan konuştum. Durumu bu kadar ciddi ve derinlemesine anlatmak istemedim. Paniğe kapılmalarını, bu konuya kafa yormalarını, saatlerini vermelerini, psikolojilerini ve yaşantılarını etkilemek istemedim. Olabildiğince yumuşattım ve gerektiğinde durdum. Kendi içimde kendi sorunumu çözmeye çalıştım. Vardığım sonuç ise bu. 

Hassas kalpli diyebileceğiniz insanlardan birisiyim. Şu zamana kadar hep doğru olanı yapmaya çalıştım. Yalan söylememeye, küfür etmemeye ve argo kullanmamaya çalıştım. İnsanları incitmemeye özen gösterdim, onlara sürekli olarak elimden geldiğince yardımcı oldum, değerli hissetmelerini sağladım, verebildiğim kadar değer verdim. Çokca empati yaptım, duygularını hissetmeye, onları anlamaya büyük özen gösterdim. Çok yönlü olabilmek için her kafa yapısına uygun şarkı dinledim, kitap okdum, araştırma yaptım. Herkesin görüşünü degerlendirdim, onlara saygı gösterdim. 

Kendimi geliştirmek için spora gittim, yabancı dil ögrenmeye çalıştım. Herkese ve her şeye karşı merhametli oldum. Karıncayı bile ezmemeye özen gösterdim. Evde bir arı veya böcek olsa bile onu öldürmek yerine bardakla alıp özgür bıraktım, yemekten arta kalanları çatıya kuşların aç kalmaması için attım.

Zorbalıktan kaçındım, kimseye bulaşmadım, zorda kalanlara yardım ettim. Paraya ihtiyacı olana para ilgiye ihtiyaçları olana ilgi verdim. Hayvanları sevdim onlara ilgi gösterdim, besledim. Doğayı kirletmemeye çalıştım. Uzayı, doğayı, ormanları, gökyüzünü ve hayvanlar için plastiklerimi çöp yerine istifleyip geri dönüşüme bile atmaya çalıştım. Daha iyi bir dünya için elimden geleni yaptım.

Ailevi duygulardan yoksun büyüdüm hiçbir zaman babamla veya abimle dogru dürüst dertleşemedim, onlardan değer görmedim ( Bunun için onları suçlamıyorum sadece biraz değer biraz şevkat görmek isterdim sanırım bu iyi gelebilirdi. )

Kendi özümü yeteneğimi öğrenemedim, bunun için çok ugraştım ve çaba gösterdim. Neyi sevdiğimi bilmiyorum, ne olmak istediğimi bilmiyorum, ne okumak istiyorum bunu dahi bilmiyorum. Benim yaşımdaki insanlarla aramda uçurum var, her konuda benden daha üstünler.

Zaman geçtikçe kendi kişiliğimden ayrılmaya başladığımı hissediyorum. Gittikçe yalan söylemeye, argo hatta küfür kullanmaya başladım. İnsanlardan uzaklaşmaya onları önemsememeye, doğaya ve hayvanlara zaman ayıramamaya başladım. Kendimi zamanla duygusuz bir insana dönüşüyormuşum gibi hissediyorum. Bunlar bana göre değil ben böyle olmak, hayatımın geri kalanına duygusuz bir insan olarak devam etmek istemiyorum. Sorumluluk almak istemiyorum. Bàir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğuruna yıllarımı aylarımı harcamak istemiyorum. İş hayatı bana çok yorucu geliyor. Hem içten hem de dıştan yıpranıyorum. Bir şeyler uğuruna bunca sorun yaşamak bana mantıklı gelmiyor. Bunun yerine her şeyi arkada bırakıp gitmek, her şeyi kapatmak daha mantıklı geliyor.

Aslında hiçbir şey için yaşamıyorum. Yaşamak için bir nedenim bir amacım yok. İnsanların yoluma sürekli taş koyup beni yoracaklarını biliyorum, bunun için çabalamak istemiyorum.

Burada kalmamı sağlayan bir kaç şey vardı. Şarkılar, kitaplar, filmler, doğa, gökyüzü ( özellikle bulutlar ve gün batımı ) ve birkaç tane de dost. Bunlar benim bir süreliğine burada kalmamı sağladı, bunun için minnettarım.

Belki de bu kadar derin, bu kadar hassas bir insan olmamalıydım. Keşke tanrı beni böyle yaratmasaydı diyip duruyorum kendime. Birisi en ufak hakaret bile etse buna üzülüyorum. Biraz üzülünce boğazımın yanıyor, sözcükler çıkamıyor bogazımdan. Merak ediyorum neden kimse bana değerli oldugumu hissettirmiyor ? Neden kimse beni sevmiyor? Milyarlarca insan olmasına rağmen neden kendimi bu dünyada yalnız ve değersiz hissediyorum? Biraz daha eğlenceli, daha yakışıklı, daha çalışkan mı olmam gerek. Hayat bunları istiyor. Benim bunları karşılayacak ne gücüm ne de umudum var.

Daha iyi görünmek için, insanların beni sevmelerini sağlamak için kendimi yormak, yıpratmak, ruhumu bedenimi kirletmek istemiyorum. Neden beni böyle sevmiyorlar ki ? Düşüncelerimi, fikirlerimi, değer verdigim her şeyi sırf dış görünüşüm biraz kötü diye kestirip atıyorlar. Bu konuda önemseyecegim birisini bulmaya çalıştım. Değer vermek istedim, değer görmek istedim özel hissetmek istedim. Ama her seferinde ters tepti, dostluklar arkadaşlıklar kurmaya çalıştım olmadı.

Çok sevdigim, uğuruna her şeyimi verebilecegim iki dostumu bu konuda üzdügüm için özür diliyorum. Benimle geçirdikleri vakitler için, her şeylerini benimle paylaştıkları için, bana karşı nazik ve iyi kalpli oldukları için, benimle yıllarca birlikte oldukları için ve bana kattıkları her şey için çok teşekkür ediyorum. Onlara buradan bir kucak dolusu kalp yolluyorum. 

Her şeye rağmen bugünün gelecegini biliyordum, hiçbir zaman yaşlanmayacagımı, düzgün bir hayat yaşamayacağımı biliyordum. Sadece bana bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.

Bu dünya yaşamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum. Son kez bugüne kadar birisini üzdüysem veya kalbini kırdıysam bunun için üzgünüm, özür dilerim. Belki burada bulamadığım huzuru gökyüzünde bulurum. Huzurlu, mutlu ve umut dolu hayatlar sürmeniz dilegi ile hoşçakalın..." 

Merhumun yazdıkları derinlemesine incelendiğinde esasen yaşının çok üzerinde bir olgunluk ve farkındalık seviyesinin olduğu göze çarpmaktadır.

Yazının özü, nefsaniyetin ve maddeselliğin merkezi olan kaba madde alemi dünyadan, nam-ı diğer cehennemden kurtulmak isteyen bir ruhun feryadını yansıtmaktadır. Her ne kadar insanın nefsine kıyması yani intihar etmesi ilahi nizam itibarıyla doğru olmayıp, insanın sabır ve sebatla zorluklara katlanması ve bu yolla tekâmül etmesi beklenmekte ise de kader mekanizması her durumda insanlara mesajlarını iletmektedir.  

Yazdıklarından, özde temiz bir insan olduğu izlenimi uyandıran merhum Furkan da esasen, içinde bulunulan kıyamet döneminde ruhsal plandan ilahi bir mesajın aktarılmasına ve negatif frekansların tesiri altına alınmak istenen insanların algılarında bir "fark yaratılmasına"* vesile olmuş gibidir. ( * Furkan = Fark yaratan )

Yazıdaki bazı dikkat çeken seçme spiritüel ( ruhsal ) ifadeler şöyledir. Seçmek ayırmak pek mümkün olmasa da...

"Kendi ÖZÜMÜ, yeteneğimi öğrenemedim." 

"Daha iyi görünmek için, insanların beni sevmelerini sağlamak için kendimi yormak, yıpratmak, RUHUMU, BEDENİMİ KİRLETMEK istemiyorum."

"Burada kalmamı sağlayan birkaç şey vardı."  

"Her şeye rağmen bugünün gelecegini biliyordum."

"Bu dünya yaşamak için çok kötü bir yer, bunu istemiyorum."

"Belki burada bulamadığım HUZURU GÖKYÜZÜNDE BULURUM."

Merhumun ismi olan "Furkan" kur'an'daki 25. surenin ( 2+5 = 7 ) ismi olup, 77 ayetten oluşmaktadır. ( 7+7 = "14" )

Kur'an'da "Furkan" kelimesinin ilk ve son kez geçtiği ayet Furkan suresinin ilk ayeti olup, bu ayette 14 kelime bulunmaktadır. Furkan'ın ölüm günü 23 Eylül yani 23.9'dur. ( 2+3+9 = "14" )

25/1 - Tebarake (1) ellezi (2) nezzele (3) el (4) fürkane (5) ala (6) abdi (7) hı (8) li (9) yekune (10) li (11) el (12) alemıne (13) nezıra (14)

( Fark yaratanı, alemlere uyarıcı olması için kullarının üzerine o bereketli olan indirdi. )

Sure kodunun nümerolojik değeri, yeni döngü başlangıcının ve sonsuz döngünün sembolü olan 8 sayısını ( 2+5+1 = 8 ) vermektedir. Sure numarasının nümerolojik değeri 7 ( 2+5 ), ayet numarası ise 1 olup, 7 sayısı döngü sonununun sembolüdür. Yani bu ayetin kodu bir döngünün sonu ve yeni döngünün başlangıcı mesajını vermektedir. Tıpkı merhum Furkan'ın durumu gibi....

Furkan suresinin son ayeti 18 kelimeden oluşmaktadır. Furkan'ın, son enkarnasyonuna ilişkin dünyadaki yaşamı 18 yaşında sona ermiştir. 

25/77 - Kul (1) ma (2) ya'beü (3) bi (4) küm (5) rabb (6) ı (7) lev (8) la (9) düaü (10) küm (11) fe (12) kad (13) kezzebtüm (14) fe (15) sevfe (16) yekunü (17) lizama (18)

( De ki: "Şayet çağrılarınız olmasa, Rab’bim size itibar etmez. Yalanladınız. Artık, yakında azap olur." )

Furkan'ın ölüm tarihi 23.09.2020 olup, tarihteki sayıların toplamı, Furkan'ın yaşı olan 18 sayısını vernektedir. 

Furkan suresi 77 ayetten oluşmakta olup, sure numarasını ( 25 ) ve suredeki ayet adedini ( 77) oluşturan sayıların nümerolojik değerinin, ruh kelimesinin sembolü olan 21 sayısını vermesi dikkat çekmektedir. ( 2+5+7+7 = 21 ) 

"Ruh" kelimesi kur'anda 21 kere tekrarlanmaktadır.

Ayrıca soyismi olan "Celep" kelimesi de "Çeken, Çağıran" anlamına gelmektedir. Bu durumdac "Furkan Celep" kelime seti "Fark yaratana çağrı" anlamını yansıtmaktadır. Kur'an'ın bir diğer ismi de "Furkan"'dır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder