Çeviri

Saturday, September 19, 2020

Ayakların ve kalbin sabitlenmesi nimeti

Şüphe, tereddüt ve vesvese, inanç oluşumunun ve ilmi tekamülün önündeki en büyük engellerdir. Zaten şeytan da bu olguları kullanmak suretiyle insana tasallut etmeye ve doğru yoldan çıkarmaya çalışmaktadır. Bu dış müdahalenin engellenebilmesinin tek yolu ise kitap ilmi üzerinde yoğunlaşmak ve Allahü Teala'dan ilimde derinleşebilme yönünde istekte bulunmaktır. Alemlerin Rab'bi Allah, ilimde derinleşme bahşettiklerinin yani "Rasih" ( Bilgi temeli sağlam ) kıldıklarının ayaklarını ve kalplerini kaymayacak şekilde sabitler, kalplerini kozmik bilince ve birbirlerine bağlar ( Rabıta verir ), kalplerinden korku ve endişe duygularını siler.

4/162 - Lakinir RASİHUNE FİL İLMİ minhüm vel mü'minune yü'minune bima ünzile ileyke ve ma ünzile min kablike vel mükımınes salate vel mü'tunez zekate vel mü'minune billahi vel yevmil ahır ülaike se nü'tıhim ecran azıma

( Lakin onlardan İLİMDE DERİNLEŞMİŞ OLANLAR ve inananlar, sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanırlar. Onlar, duaya kalkan, zekatı veren, Allah’a ve sonraki güne inananlardir. İşte onlara büyük ödül vereceğiz. )

2/250 - Ve lemma berazu li calute ve cünudihı kalu rabbena efrığ aleyna sabran ve SEBBİT AKDAMENA vensurna alel kavmil kafirın

( Ve Calut ve ordusu için meydana çıktıklarında, "Rab’bimiz, üzerimize sabır dök, AYAKLARIMIZI / ADIMLARIMIZI SABİTLE ve inkarcılar kavmine karşı bize yardım et." dediler. )

8/11 - İz yüğaşşikümün nüase emeneten minhü ve YÜNEZZİLÜ ALEYKÜM MİNES SEMAİ MAEN li yütahhiraküm bihı ve yüzhibe anküm riczeş şeytani ve li YERBİTA ALA KULUBİKÜM VE YÜSEBBİTE BİHİL AKDAM

( Zamanında, kendinden güvenlik olarak size uyku örtüyordu. Sizi onunla temizlemek, şeytanın pisliğini sizden gidermek, KALPLERİNİZE BAĞ VERMEK VE AYAKLARINIZI, ADIMLARINIZI ONUNLA SABİTLEMEK için GÖKTEN ÜZERİNİZE SU İNDİRİYORDU. )

8/11 kodlu ayette yer alan "Gökten indirilen su" ifadesi, evvelki bölümlerde incelendiği üzere, ilahi kozmik bilgileri ve ilmi açılımı simgelemektedir. ( Yine evvelce değinildiği üzere, içinde bulunulan Kova Çağı da esasen bilgi çağını yani ilahi kozmik bilgilerin ( su ile simgelenen ) yoğun olarak akıtıldığı dönemi tanımlamaktadır. 

11/120 - Ve küllen nekussu aleyke min ENBAİR rusüli ma NÜSEBBİTÜ BİHI FÜADEK ve caeke fı hazihil hakku ve MEV'İZATÜ ve ZİKRA lil mü'minın

( Ve sana resullerin HABERLERİNDEN hepsini anlatıyoruz ki ONLARLA KALBİNİ SABİTLEYELİM. Sana bunun içinde, inananlar için gerçek, ÖĞÜT ve HATIRLAMA geldi. )

11/120 kodlu ayette yer alan "Öğüt ve hatırlama" ifadesi Kur'an'a yani ilahi kozmik bilgiler hazinesini simgelemektedir.

Şeytanın negatif tesirlerinden dolayı haberci resulün dahi zaman zaman olumsuz yöne meyletme ihtimalinin oluştuğu ancak kendisine bahşedilen "Sebat" nimeti vasıtasıyla korunduğu ayetlerde bildirilmektedir.

68/51 - Ve in yekadullezine keferu le YÜZLİKUNEKE bi ebsarihim lemma semi'uz zikre ve yekulune innehu le mecnun

( Ve kesinlikle o inkar edenler, hatırlamayı duyduklarında seni gözleriyle sürçtürerek KAYDIRMAYA yeltenirlerdi. "Kesinlikle o cinlidir." derler. )

17/74 - Ve LEV LA EN SEBBETNAKE lekad kidte TERKENÜ ileyhim şey'en kalıla

( Ve şayet sana SEBAT VERMEMİŞ OLSAYDIK, onlara doğru, az şey kadar MEYLEDECEKTİN, terkedecektin. )

17/74 kodlu ayette haberci resule bahşedilen "sebat" ( sabitlenme ) nimeti vasıtasıyla onun yanlış yöne meyletmesinin engellendiği bildirilmektedir.

Haşr suresinin 14. ayetinde müşrik inkarcıların kalplerinin birbirlerine bağlı olmadığı yani kalplerine bağ verilmediği ( rabıtadan yoksun oldukları ) bildirilir.

59/14 - La yukatiluneküm cemian illa fi kuran muhassenetin ev min verai cüdürin be'sühüm beynehüm şedidun TAHSEBUHÜM CEMİAN VE KULUBÜHÜM ŞETTA  zalike bi ennehüm kavmün la ya'kılun

( Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya duvarların arkasında olmaları haricinde sizinle topluca savaşamazlar. Onların kendi aralarında kötülükleri zorlukları şiddetlidir. TOPLANMIŞ OLDUKLARINI SANARSIN. ONLARIN KALPLERİ DAĞINIKTIR. Bu kesinlikle onların akıl etmeyen kavim olmalarındandır. )



No comments:

Post a Comment