7 Mayıs 2022 Cumartesi

"İnsan kusurlu yaratılmış." diyenler....

Küreselci müşrik teknokratların insanları Allah ve ahiret bilincinden uzaklaştırabilmek için ortaya attıkları transhümanizm ve dijitalizm kavramları kapsamındaki en önde gelen kitle telkin söylemlerinden biri de "Allah'ın insanı kusurlu yarattığı." cümlesidir. İnsanın aldatıcı dünyada "hastalanabilen" ve "ölen" bir varlık olarak algılanmasına dayanarak dillendirilen bu söylemin temel amacı insanların, tek yaratıcı olan Allahu Teala'dan ve ahiret* bilincinden uzaklaşmalarının, sadece kaba madde planı dünyaya odaklanmalarının ve sözde transhümanizm projesiyle ölümsüzlük** vadeden küreselcileri ilah addetmelerinin sağlanmasıdır. 

İnsan kusurlu yaratılmamış, olması gerektiği gibi yaratılmıştır.

Esasen dünyevi plan ( kaba madde planı / boyutu ( dünya ) ) varlığı olmayıp uhrevi plan ( üst süptil plan / boyut ( cennet ) ) varlığı olan ancak malum sebep ile dünyevi plana hapsolmuş ve kendini kurtarması beklenen insan, ruhsal tekamülü için gerekli olan reenkarnasyon ( bedenlenme ) döngülerini ( 700-800 enkarnasyon ) tamamlayabilecek şekilde yaratılmıştır. Reenkarnasyon döngülerinin gerekliliğinin sebebi ise insan bedenini tekamül vasıtası olarak kullanan ruhun muhtelif yaşamları deneyimleyerek, doğrularını ve yanlışlarını idrak etmesi ve böylelikle tekamüle doğru ilerlemesidir. İşte bu yaratış, Allahu Teala'nın mükemmel işleyen ve özünde tüm varlıkların ruhsal telamülünü hedefleyen ilahi nizamının hayranlık ve huşu uyandıracak bir tezahürüdür.

* Kur'an'da "Allah'a inanç" ifadesinin daima "Allah'a ve ahirete inanç" olarak yani "ahiret inancı" ile birlikte geçtiği hatırlanmalıdır. Örnek : 2/232 .... yu'minu billahi vel yevmil ahiri ..... ( Allah'a ve ahiret gününe inanırlar....... ) 

** İnsan, ruh ve maddenin ( bedenin ) birleşimine verilen isimdir. Sonsuz bir varlık olan ruhun madde bedene tesir göndermesi sonucunda insan adı verilen varlık tezahür etmektedir. Dolayısıyla insan, özü yani ruhu itibarıyla zaten ölümsüz bir varlıktır. Küreselcilerin sözde genetik manipülasyon ile kaba madde planı dünyada vadettikleri ölümsüzlük söylemi ise insanın ruhsal tekamül döngüsünü bloke etmek için gündeme getirilen şeytani bir aldatmacadan ibarettir. 

Kur'an'da insanın "Zayıf" yaratıldığını bildiren 4/28 kodlu ayetteki "Daiyfa" ( Zayıf ) sıfatı insanın nefsine hakim olmakta zorlanmasını yani ruhsal zafiyetini ifade etmektedir ki bu ruhsal zafiyeti gidermesi ve tekamül etmesi de insanın en büyük sınavıdır.  

4/27 Vallahu yuridu en yetube aleykum ve yuridullezine yettebiuneş şehevati en temilu meylen azima

( Ve Allah üzerinize tevbe eylemeyi ister. O şehvetlere tabi olanlar büyük meyille meyletmenizi isterler. )

4/28 Yuridullahu en yuhaffife ankum ve HULİKAL İNSANU DAİYFA

( Allah sizi hafifletmeyi ister. İNSAN ZAYIF YARATILMIŞTIR. )

İnsanın ruhsal zafiyetlerinin zikredildiği diğer bazı ayetler şöyledir.

21/37 HULİKAL İNSANU MİN ACEL se urikum ayati fe la testa'cilun

( İNSAN ACELEDEN YARATILMIŞTIR. Ayetlerimi size göstereceğim. O halde acele istemeyin. )

70/19 İnnel İNSANE HULİKA HELU'AN

( İNSAN kesinlikle SABIRSIZ / HIRSLI / ŞİKAYET EDEN YARATILMIŞTIR. )

100/6 İnnel İNSANE li rabbihi le KENUD

( Kesinlikle İNSAN Rab’bine NANKÖRDÜR.  )

80/17 Kutilel İNSANU MA EKFEREHU

( Öldürülesi İNSAN . Ne İNKAR EDİCİDİR o? )

Transhümanist küreselci şeytanlar insanları, insanın yukarıdaki ayetlerde belirtilen ruhsal ( düşünsel, zihinsel ) zafiyetleri vasıtasıyla kavramsal olarak aldatmaya, yanıltmaya ve saptırmaya çalışmaktadırlar. Daima hatırlanmalıdır ki şeytanların imamı ve kibir timsali İblis esasen gerçeğin ne olduğunu çok iyi bilmekte ancak insanın cehaletini, onu saptırma yolunda bir araç olarak kullanmaktadır. Bu nedenledir ki şeytanların insanlığa karşı kullandıkları en önemli silah "cahil bırakma" ve "dezenformasyon"dur. Bu noktada "cehalet" kavramının akademik eğitim ile sınırlı olmadığı hatırlanmalıdır. Zira mevcut küresel düzendeki eğitim sisteminin temelinde de insanları gerçek ilahi kozmik bilgilerden uzak tutma yani esasen "cahil bırakma" stratejisi yatmaktadır. Bu nedenledir ki toplum, çok şey bildiğini, elit ve kültürlü olduğunu zanneden "zeki aptallar" ile doludur.

Allahu Teala'nın insanı, kaba madde planı dünyaya göre olması gereken en güzel şekilde yarattığı 40/64 kodlu ayette bildirilmektedir.

40/64 Allahullezi ceale lekumul erda kararan ves semae binaen ve SAVVERAKUM FE AHSENE SUVERAKUM ve razekakum minet tayyibat zalikumullahu rabbukum fe tebarakellahu rabbul alemin

( Allah o size yeri durak ve göğü bina kılandır. SİZİ ŞEKİLLENDİRDİ DE ŞEKİLLERİNİZİ GÜZELLEŞTİRDİ. Sizi temizinden rızıklandırdı. Bu Rab’biniz Allah’ tır. Alemlerin Rab’bi Allah bereketlidir. )

Yaratılıştaki reenkarnasyon döngülerinden bahseden bazı ayetler ise şöyledir.

10/4 İleyhi merciukum cemia va'dellahi hakka innehu YEBDEUL HALKA summe YUİYDUHU li yecziyellezine amenu ve amilus salihati bil kist vellezine keferu lehum şerabun min hamimin ve azabun elimun bima kanu yekfurun

( Dönüşünüz topluca O’nadır. Allah’ ın vaadi gerçektir. Kesinlikle YARATIŞI o ortaya çıkarıp BAŞLATIR. Sonra o inananları ve adaletle iyilik yapanları karşılıklandırmak için onu DÖNDÜRÜR. O inkar edenler, inkar etmiş olmalarından dolayı onlara kaynar sudan içecek ve elim azap vardır. )

10/34 Kul hel min şurakaikum men yebdeul halka summe yuiyduh kulillahu YEBDEUL HALKU summe YUİYDUHU fe enna tu'fekun

( De ki: "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu döndüren, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "YARATIŞI ALLAH BAŞLATIR SONRA ONU DÖNDÜRÜR, diriltir. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

27/64 Em men YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUHU ve men yerzukukum mines semai vel ard e ilahun meallah kul hatu burhanekum in kuntum sadikin

( Yoksa o YARATIŞI ortaya çıkarıp BAŞLATAN, SONRA ONU tekrarlayıp DÖNDÜREN ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte ilah mı var? De ki: "Eğer doğrular iseniz, delilinizi getirin." )

"Dirilmek" kelimesinin, reenkarnasyon döngüsü bağlamındaki gerçek anlamından  habersiz olan ve sadece düşük frekanslı kaba madde planı dünyaya odaklanmış inkarcıların söylemleri;

6/29 Ve kalu İN HİYE İLLA HAYATUNED DUNYA VE MA NAHNU Bİ MEB'USİ

( Ve "KESİNLİKLE O SADECE DÜNYA HAYATIDIR. BİZLER DİRİLTİLECEK DEĞİLİZ." dediler. )

17/49 Ve kalu e iza kunna izamen ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedida

( Ve "Biz kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı kesinlikle yeni yaratış ile diriltileceğiz?" dediler. )

17/98 Zalike cezauhum bi ennehum keferu bi ayatina ve kalu e iza kunna izamen ve rufaten e inna le meb'usune halkan cedida

( Bu, kesinlikle onların ayetlerimizi inkar etmelerinden ve "Kemik ve ufalanmış çürümüş olduğumuzda mı? Yeni yaratışla diriltilecek miyiz?" demelerinden dolayı onların karşılığıdır. )

Ayrıca bkz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder