"Değişime açık olmak." ... bu söz emperyalist küreselcilerin şirketler ve medya kanalıyla toplumlara telkin etmeye çalıştıkları bir ifadedir. Bu ifade öyle kalıplaşmış bir hale getirilmiştir ki özellikle toplumu ve toplumsal yaşamı sömüren şirketlerde değişime karşı tepkisel görüş beyan eden çalışanlar statükocu, monoton, çağdışı, kalıplarının ve tabularının dışına çıkamayan, konfor alanını terk edemeyen zavallılar olarak nitelendirilmekte ve dışlanmaktadırlar.
"Değişim" nötr bir kavramdır. Bu noktada kritik olan husus değişimin ne yönde olacağı, sonuçlarının topluma faydalı olup olmayacağı ve gerçekten gerekli olup olmadığıdır. Bu süreç sübjektif ve göreceli değerlendirmeleri de gündeme getirebilmektedir. Örneğin bugün insanlarda "olumlu bilimsel değişimlerin olumsuz toplumsal değişimlere vasıta kılınmaya çalışıldığı" izlenimi yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu duruma tepki verenler ise toplumsal düzeni bozmaya çalışan, değişimi engelleyen suçlular olarak nitelendirilmektedirler.
Küresel bazda şirketler sistemini kurmuş olan müşriklerin tarih boyunca değişim ve iyilik kisvesi altındaki eylemleri incelendiğinde nihai amaçlarının daima kendi nefsani menfaatleri doğrultusunda yani kötülük amacıyla Allahü Teala'nın ilahi nizamını bozmak ve değiştirmek olduğu görülmektedir. Özellikle içinde bulunulan döngü sonunda bu fenomen eğitim, gıda, doğa, toplumsal yaşam, üretim, sağlık gibi alanlarda makro ve mikro düzeyde olmak üzere daha da belirgin şekilde gözlemlenmektedir.
"Bozgun" ve negatif frekanslı "Değişim" konusu ayetlerde muhtelif misallerle vurgulanmıştır.
2/11 - Ve iza kıle lehüm LA TUFSİDU fil ardı kalu innema
nahnü müslihun
( Ve onlara "Yerde BOZGUN
YAPMAYIN." denildiğinde,
"Kesinlikle bizler iyileştirenleriz."
derler. )
2/12 - E la innehüm hümül
MÜFSİDUNE ve lakin la yeş’urun
( İyi bilin ki kesinlikle onlar
BOZGUNCULARDIR ve lakin
farketmezler. )
2/205 - Ve iza tevella sea fil erdı
li YÜFSİDE fıha ve yühlikel harse
ven nesl vallahü la yühıbbül
fesada
( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde,
yerde BOZGUN YAPMAK, ekini ve
nesli helak etmek için çabalar.
Allah bozgunu sevmez. )
2/211 - Sel benı israıle kem
ateynahüm min ayetin beyyineh
ve men YÜBEDDİL Nİ'METELLAHİ
min ba'di ma caethü fe innellahe
şedıdül ıkab
( İsrailoğullarına, onlara açık delil
olarak ayetlerden ne kadar
verdiğimizi sual et. Kim, ona o
getirilenlerden sonra, ALLAH'IN NİMETİNİ DEĞİŞTİRİRSEl, kesinlikle
Allah azabı şiddetli olandır. )
4/46 Minellezine hadu
YÜHARRİFUNEL KELİME AN MEVADIIHI ve yekulune semı'na
ve asayna vesma' ğayra
müsmeın ve raına leyyen bi
elsinetihim ve ta'nen fid dın ve
lev ennehüm kalu semı'na ve
eta'na vesma' venzurna le kane
hayran lehüm ve akveme ve
lakin leanehümüllahü bi küfrihim
fe la yü'minune illa kalıla
( O Yahudilerden KELİMEYİ YERİNDEN DEĞİŞTİRENLER, dillerini dürüp eğerek ve din hakkında saldırganlaşarak "Duyduk ve isyan ettik, duy duymaz olası ve
bizi gör." derler. Şayet kesinlikle
onlar "Duyduk ve itaat ettik, duy
ve bize bak." deselerdi onlara
daha hayırlı ve daha kuvvetli,
sağlam olurdu. Lakin Allah
onları inkarları ile lanetler de azı
hariç inanmazlar. )
4/119 - Ve le üdıllennehüm ve le
ümenniyennehüm ve le
amürrannehüm fe le
yübettikünne azanel en'ami ve
le amürannehüm fe le
YÜĞAYYİRUNE HALKALLAH ve men yettehıziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mübına
( Ve kesinlikle onları
saptıracağım, kesinlikle onları
saplantılara, kuruntulara
sokacağım. Kesinlikle onlara
emredeceğim de hayvanların
kulaklarını kesecekler. Kesinlikle
onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile
hasarlanmış olur. )
Ayette genetik teknolojisine ve transhumanism projesine işaret edilmekte gibidir.
5/13 - Fe bima nakdıhim
mısakahüm leannahüm ve
cealna kulubehüm kasiyeh
YÜHARRİFUNEL KELİME AN MEVADIIHI ve nesu hazzan min
ma zükkiru bih ve la tezalü
tettaliu ala hainetin minhüm illa
kalılen minhüm fa'fü anhüm
vasfah innellahe yühıbbül
muhsinın
( Sözlerini bozdukları için onları
lanetledik ve kalplerini
katılaştırdık. KELİMEYİ TAHRİF EDİP YERİNDEN DEĞİŞTİRİRLER. O hatırlatıldıklarından paylanmayı,
nasiplenmeyi unuttular.
Onlardan azı hariç, onlardan
hainlik görmeyi gideremezsin.
Ancak yine de onları affet ve
hoşgör. Kesinlikle Allah iyilik
yapanları sever. )
8/53 - Zalike bi ennellahe lem
yekü MÜĞAYYİRAN Nİ'METEN en'ameha ala kavmin hatta
YÜĞAYYİRU ma bi enfüsihim ve
ennellahe semıun alim
( Bu, Allah' ın kesinlikle bir
kavime verdiği NİMETİ, onlar
nefislerindekini DEĞİŞTİRMEDİKÇE
DEĞİŞTİREN olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah
duyandır, bilendir.
)
33/62 - Sünnetellahi fillezıne
halev min kabl ve len tecide li
SÜNNETİLLAHİ TEBDİLA
( O öncekilerin halleri hakkında
Allah' ın adeti budur. ALLAH'IN ADETİNİ DEĞİŞTİRMEYE yol
bulamazsın. )
İncil;
66 Vahiy 22-19 Her kim bu
peygamberlik kitabının
sözlerinden bir şey çıkarırsa,
Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam
ağacından ve kutsal kentten ona
düşen payı çıkaracaktır.