20 Temmuz 2023 Perşembe

Kuşatan Günün ateşi ve 19

Küreselcilerin "Tek Dünya", "Tek Sağlık", "Tek Devlet", "Tek Millet" vb. gibi sözde "birlik", "beraberlik" mesajı veren sloganları aldatıcı bir kisveden ibarettir. Zira inkarcı müşriklerin bu sloganlara yükledikleri anlam, tüm insanlığın, tek bir istibdad altında "tek tip insana" dönüştürülmesi ve kölelikte "bir" hale getirilmesidir.

2019 yılı sonu itibarıyla yoğun şekilde başlatılan ve bir tuzak olan "Great Reset" ( Büyük Sıfırlama ) süreci esasen inkarcı kafirlerden oluşan küresel elit zümreyi kuşatmakta olan Allah'ın tuzağıdır ve kafirler bunu farkedememektedirler.

Kodu 2019 yılındaki rakamlar ile uyumlu olan 2/19 kodlu ayet konu bağlamında önemli mesaj vermektedir. ( Nümerolojik değeri "1" ilan 19 sayısı, "Teklik" kavramına şirk niteliği yüklenmek suretiyle, küreselci müşrikler tarafından kullanılmaktadır. ) 

2/19 Ev ke sayyibin mines semai fihi zulumatun ve ra'dun ve berk yec'alune esabiahum fi azanihim mines savaiki hazeral mevt VALLAHU MUHİYTUN BİL KAFİRİN

( Veya içinde karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek olan gökten yağmur bulutu gibidir. Yıldırımlardan ölme çekincesinden, korkusundan,  parmaklarını kulaklarının içine götürürler. ALLAH İNKARCILARI KUŞATANDIR. )

Bakara suresinin aşağıda yer alan 19 kelimelik ayetinde de "kötüleri kötülüklerinin kuşatması" ifadesi "ateşte olanlar" kavramı ile özdeşleştirilmiştir.

2/81 Bela (1) men (2) kesebe (3) SEYYİETEN (4) ve (5) EHATAT (6) bi (7) hi (8) hatiy'etu (9) hu (10) fe (11) ulaike (12) ashabu (13) en (14) NAR (15) hum (16) fi (17) ha (18) halidun (19)

( Evet. Kim KÖTÜLÜK kazanırsa ve HATALARI HER TARAFINI onunla KUŞATIRSA, işte onlar ATEŞİN sahipleridir. Onlar orada ebedidirler.  )

Allah'ın yüce birliğinin, tekliğinin her şeyi kuşattığının bildirildiği Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde de 19 kelime bulunmaktadır.

4/126 Ve (1) li (2) allahi (3) ma (4) fi (5) es (6) semavati (7) ve (8) ma (9) fi (10) el (11) ard (12) ve (13) kane (14) ALLAHU (15) Bİ (16) KULLİ (17) ŞEY'İN (18) MUHİTA (19) 

( Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa Allah içindir. ALLAH, HER ŞEYİ KUŞATANDIR.  )

"Yevmin Muhit" ( Kuşatan Gün ) ifadesi sadece Hud suresinin aşağıdaki ayetinde geçmekte olup bu ayet de 19 nümerolojisi içermektedir. ( Ayet kodu 11/84, ayetteki kelime adedi 41 ... 1+1+8+4+4+1 = 19 )

11/84 Ve (1) ila (2) medyene (3) eha (4) hum (5) şuayba (6) kale (7) ya (8) kavm (9) i (10) u'budu (11) allahe (12) ma (13) lekum (14) min (15) ilahin (16) ğayru (17) h (18) ve (19) la (20) tenkusu (21) el (22) mikyale (23) ve (24) el (25) mizane (26) in (27) ni (28) era (29) kum (30) bi (31) hayrin (32) ve (33) in (34) ni (35) ehafu (36) aley (37) kum (38) azabe (39) yevmin (40) muhit (41) 

( Ve Medyen’ e kardeşleri Şuayb, "Ey kavmim, Allah’a  kulluk edin. Size O’ndan başka ilah yoktur. Kile ölçeğini, ölçüyü, tartıyı eksiltip azaltmayın. Kesinlikle ben sizi hayırlarda görürüm. Kesinlikle ben üzerinize, kuşatan günün azabından korkarım." dedi. )

Kur'an'da "Tis'ateaşere" ( Ondokuz ) kelimesinin ilk ve son kez geçtiği aşağıdaki ayet setinde de 19 sayısı, esasen cehennemin ta kendisi olan kaba madde planı dünya ile ilintili olarak yer almaktadır. Ayette, vazifeli melek sayısını da temsil eden 19 sayısının "kafirler için sınav kılındığı" bildirilmekte olup, bu ifadeyle küreselcilerin bu sayıya yükledikleri negatif anlama da işaret edilmekte gibidir.

74/30 Aleyha TİS'ATE AŞERE

( Onun üzerinde ONDOKUZ vardır. )

74/31 Ve ma cealna ASHABEN NARİ İLLA MELAİKETEN VE MA CEALNA İDDETEHUM ILLA FİTNETEN LİLLEZİNE KEFERU li yesteykinellezine utul kitabe ve yezdadellezine amenu imanen ve la yertabellezine utul kitabe vel mu'minune ve li yekulellezine fi kulubihim meradun vel kafirune maza eradallahu bi haza meselen kezalike yudillullahu men yeşa'u ve yehdi men yeşa ma ya'lemu cunude rabbike illa huve ve ma hiye illa zikra lil beşeri 

( ATEŞİN SAHİPLERİNİ MELEKLER HARİCİNDEKİLER KILMADIK. ONLARIN ADETLERİNİ o kitap verilenlerin doğru bilgi edinmeleri, o inananların inançlarının artması, o kitap verilenlerin ve inananların şüphe etmemeleri, o kalplerinde hastalık olanların ve inkarcıların "Allah bu misal ile ne istedi?" demeleri için, o İNKAR EDENLER İÇİN SINAV HARİCİNDEKİ KILMADIK. Allah dilediği kimseyi işte böyle saptırır ve dilediği kimseyi yönlendirir. O’nun haricinde Rab’binin ordularını, askerlerini kimse bilmez. O insanlar için hatırlamanın haricindeki değildir. )

Yaratılış "Halka"sı

"Allahu (1) yebdeu (2) el (3) HALKA (4) summe (5) yuiydu (6) HU (7)"

( Allah yaratışı BAŞLATIR sonra onu DÖNDÜRÜR. )

Kur'an ayetlerinde yer alan bu cümle hem yaratılıştaki döngüselliğe, hem de döngünün sembolü olan 7 sayısına işaret etmesi açısından önem arzetmektedir. Ayrıca bu cümledeki "Halka" ( Yaratış ) kelimesinin ve bunu temsil eden "Hu" ( O ) zamirinin sıra numaralarının sırasıyla 4 ve 7 olması ( 4+7 = 11 ), düalitenin, döngünün ve halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısı tezahürü açısından dikkat çekmektedir.

"Halka" ( Yaratış ) kelimesinin "Çember, Daire" anlamını temsil etmesi de "yaratılış döngüsü" kavramı açısından dikkat çekmektedir.

Yukarıda anılan cümle, aşağıda da görüleceği üzere, Kur'an'da da 7 kere tekrarlanmaktadır. Tekrar adedinin 7 olabilmesi için 10/34 kodlu ayette bu cümlenin 2 kere tekrarlandığı görülmektedir. Bu ayetin numarasının nümerolojik değeri de 7 ( 3+4 = 7 ) sayısını vermektedir. Ayrıca ayetin kodundaki rakamların, daire ile doğrudan ilintili olan Pi sayısındaki ( 3,14 ) rakamlar olması da dikkat çekmektedir.

10/4 İley (1) hi (2) merciu (3) kum (4) cemia (5) va'de (6) allahi (7) hakka (8) İNNE (9) HU (10) YEBDEU (11) EL (12) HALKA (13) SUMME (14) YUİYDU (15) HU (16) li yecziyellezine amenu ve amilus salihati bil kist vellezine keferu lehum şerabun min hamimin ve azabun elimun bima kanu yekfurun

( Dönüşünüz topluca O’nadır. Allah’ın vaadi gerçektir. Kesinlikle YARATIŞI O ORTAYA ÇIKARIP BAŞLATIR. Sonra o inananları ve iyilik yapanları adaletle karşılıklandırmak için ONU DÖNDÜRÜR. O inkar edenler, inkar etmiş olmalarından dolayı onlara kaynar sudan içecek ve elim azap vardır. )

Söz konusu cümlenin ilk kez geçtiği ayetin ilk cümlesinde 16  kelime bulunmaktadır. ( 1+6 = 7 )

10/34 Kul hel min şurakaikum MEN YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUH kulİLLAHU YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUHU fe enna tu'fekun

( De ki: "Ortaklarınızdan YARATIŞI ORTAYA ÇIKARIP BAŞLATAN, SONRA ONU DÖNDÜREN, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "YARATIŞI ALLAH BAŞLATIR SONRA ONU DÖNDÜRÜR. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

27/64 Em MEN YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUHU ve men yerzukukum mines semai vel ard e ilahun meallah kul hatu burhanekum in kuntum sadikin

( Yoksa o YARATIŞI ORTAYA ÇIKARIP BAŞLATAN SONRA ONU DÖNDÜREN ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile birlikte ilah mı var? De ki: "Eğer doğrular iseniz, delilinizi getirin." )

29/19 E ve lem yerav keyfe YUBDİLLAHUL HALKA SUMME YUİYDUH inne zalike alellahi yesir

( Ve ALLAH YARATIŞI NASIL BAŞLATTI görmediler mi? SONRA ONU DÖNDÜRDÜ, diriltti. Kesinlikle bu Allah’a  kolaydır. )

30/11 ALLAHU (1) YEBDEU (2) EL (3) HALKA (4) SUMME (5) YUİYDU (6) HU (7) summe (8) iley (9) hi (10) turceun (11 )

( ALLAH YARATIŞI ORTAYA ÇIKARIP BAŞLATIR. SONRA ONU TEKRARLAYIP DÖNDÜRÜR. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

30/27 Ve HUVELLEZİ YEBDEUL HALKA SUMME YUİYDUHU ve huve ehvenu aleyh ve lehul meselul a'la fis semavati vel ard ve huvel azizul hakim

( Ve YARATIŞI ORTAYA ÇIKARIP BAŞLATAN SONRA ONU TEKRARLAYIP DÖNDÜREN O’dur. O O’na olağandır. Göklerde ve yerde en yüksek misaller O'nadır. O yücedir hakimdir.  )

Söz konusu cümlenin son kez geçtiği ayetin numarası 27 olup bu sayı döngüsel düalitenin sembolü olan İkili Yedi kavramını temsil etmektedir.

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Andalucia ve Semana Santa 

Andalucia ( Endülüs ) İspanya'nın güneyinde yer alan ve otonom bir cemaatin bulunduğu, sekiz vilayetten ( Almería, Cádiz, Córdoba, Granada, Huelva, Jaén, Málaga, Seville ) oluşan bölgenin ismidir. Andalucia kelimesi "Anda" ( İçinde ) ve "Lucia" ( Işık ) kelimelerinden oluşmaktadır. Bu kelime batinen şeytanın ismi olan "Lucifer" ( Işık Getiren ) ( Lucia ( Işık ) + Fere ( Getiren ) ) kelimesiyle de ilintilidir.

47 2 Corinthians 11-14 Buna şaşmamalı. ŞEYTAN da kendisine IŞIK MELEĞİ süsü verir.

Ayetin sure numarasının ve ayet numarasının nümerolojik değerleri 9/11 sembolizmi içermektedir.

47 ... 4+7 = 11

2 11-14 ... 2+1+1+1+4 = 9*

* "Andalucia" kelimesi de 9 harften oluşmaktadır. 9 sayısı okültizmde sihirin, aldatmanın ve negatif frekansın sembolüdür.

Andalucia Sembolü

Andalucia sembolünde, boyut portalı niteliğindeki ikiz kolonlar ( Süleyman Tapınağı'nın ikiz kolonları ), tepedeki kemer, şeytanın ve düalitenin sembolü olan iki aslan yer almaktadır.

Semana Santa** ( Kutsal Hafta ), Mesih İsa'nın bir Pazar günü Kudüs'e girişinden Cuma günü halka açık infazına ( çarmıha gerilme ) kadar geçen yedi günlük sürece ilişkin Andalucia'da organize edilen "kutlama"!*** haftası adı altındaki satanik ritüel sürecidir.

** "Semana Santa" kelimesi 11 harften oluşmaktadır.

** Mesih İsa'nın çarmıha asılması ve sözde İblis'in zaferi

Ancak bu "kutlama" haftasında giyilen kostümlerin ırkçı satanist Ku Klux Klan cemiyetininkiyle aynı olması, Semana Santa'nın bir satanik ritüelden ibaret olduğunu teyid etmekte gibidir.


Semana Santa 2023






Ku Kkux Klan benzeri Semana Santa kostümleri

17 Temmuz 2023 Pazartesi

Öyle bir "gün" ki !

Halk arasında yaygın kullanımı olan "Görürsün gününü", "Gününü gösteririm." gibi cümlelerin ezoterik kaynağı da ilahi kozmik bilgiler yani Kur'an ve kutsal kitaplardır. Zira Kur'an'da yer alan "Eyyamellah" ( Allah'ın günleri ) ve "Yevme ... " ( O gün ... ) ifadeleri muhtelif vakaların gerçekleştiği "büyük döngü sonu"nu da temsil etmektedir. ( Ayetlerin çoklu anlamları olduğu hatırlanmalıdır. ) 

14/5 Ve lekad erselna musa bi ayatina en ahric kavmeke minez zulumati ilen nuri ve zekkirhum bi EYYAMİLLAH inne fi zalike le ayatin li kulli sabbarin şekur

( Ve Musa' yı, kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkarsın ve onlara ALLAH'IN GÜNLERİNİ hatırlatsın diye ayetlerimizle gönderdik. Kesinlikle bunda her sabredip şükreden için ayetler vardır. )

45/14 Kul lillezine amenu yağfiru lillezine la yercune EYYAMELLAHİ li yecziye kavmen bima kanu yeksibun 

( O inananlara, kavime o kazanmış olduklarından dolayı karşılıklandırması için, o ALLAH'IN GÜNLERİNİ ummayanları affetmelerini söyle. )

10/102 Fe hel yentezirune illa misle EYYAMİLLEZİNE halev min kablihim kul fentezuru inni meakum  minel muntezirin

( Onlar, onlardan önce gelip geçenlerin GÜNLERİN aynısını mı gözleyip beklerler? De ki: "Bekleyin, kesinlikle ben de sizinle birlikte gözleyip bekleyenlerdenim." )

Ayetlerde farklı kelimeler ile nitelen ancak esasen aynı günü temsil eden ve "Yevme .... " ( O gün .... ) ifadesiyle başlayan ayetlerde, şirketler sahibi küresel şeytanların Great Reset ( Büyük Sıfırlama ), Dijital Dönüşüm, NWO ( Yeni Dünya Düzeni ) gibi sloganlarla uygulamaya çalıştıkları aksiyonlar tanımlanmakta gibidir. Yani kendilerini Allah'a şirk koşan ve kendilerini insanlara ilah addettirmeye çalışan küreselciler kurguladıkları tuzak niteliğindeki aksiyonlarını, ayetlerle semantik ve nümerolojik açıdan tam uyumlu olacak şekilde almaktadırlar. Ancak bu durum, esasen 17/16 kodlu ayette de bildirildiği üzere, Allah'ın, ayetlerde kodlanmış yazan döngü sonu olaylarını şirketler sahibi küresel şeytanlar vasıtasıyla gerçekleştirmesinden başka bir şey değildir. Ayetlerde "Tuzağın sadece sahibinin başına geçeceğinin" ve "Allah'ın tuzaklarının daha büyük olduğunun" bildirilmesi de şeytanların içine düştükleri çıkmaza işaret etmektedir. 

17/16 Ve iza eradna en nuhlike karyeten emarna mutrafiha fe fesku fiha fe hakka aleyhel kavlu fe demmernaha tedmira

( Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada günah işlerler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. )

"Yevme ... " ( O gün ... ) kalıplı ifadelerin, ayetlerde ilk kez geçtikleri ayet kodlarına göre sırlaması şöyledir.

1/4 Yevmud Din ( Din Günü )

2/8 Yevmel ahiri ( Sonraki Gün, Diğer Gün )

2/48 Yevmen la teczi nefsun an nefsin şey'en ( Nefsin nefse hiçbir şeye karşılık veremediği gün )

2/48 Yevmen la yukbelu minha şefaatun ( Nefsin af için vesile olmasının kabul edilmediği gün )

2/48 Yevmen ve la yu'hazu minha adlun ( Nefsten fidye alınmadığı gün )

2/48 Yevmen la hum yunsarun ( Nefslere yardım edilmediği gün )

2/85 Yevmel Kiyameh ( Ayağa Kalkış Günü )

2/254 Yevmun la bey'un fihi ve la hulletun ve la şefaah ( İçinde karşılıklı alışveriş, dostluk ve af için vesile olmayan gün )

3/9 Yevmin la raybe fih ( Hakkında şüphe olmayan gün )

3/30 Yevme tecidu kulli nefsin ma amilet min hayrin muhdaran ve ma amilet min su ( Her nefsin hayırlısından ve kötüsünden ne yaptıysa sahifeleri hazırlanmış olarak bulduğu gün )

3/106 Yevme tebyaddu vucuhun ve tesveddu vucuh ( Yüzlerin ağardığı ve karardığı gün )

3/155 Yevmel tekal cem'ani ( İki topluluğun karşılaştığı gün )

5/109 Yevme yecmeullahur rusule ( Allah'ın resulleri topladığı gün )

5/119 Yevmu yenfeus sadikine sidkuhum lehum ( Doğrulara doğruluklarının fayda sağladığı gün )

6/15 Yevmin Azim ( Büyük Gün )

6/16 Yevmen urhimullezi yusraf anhu ( Kendinden giderilen kimseye rahmet edildiği gün )

6/22 Yevmel Haşr ( Toplama Günü )

6/73 Yevme yunfehu fis sur ( Boruya üflendiği gün )

6/158 Yevme ye'ti ba'du ayati rabbike ( Rab’binin bazı ayetlerinin geldiği gün )

7/8 Yevme veznel hakk ( Ölçünün gerçek olduğu gün )

7/14 Yevmi yub'asun / Yevmel Ba's ( Diriltilecekleri Gün / Diriliş Günü )

7/53 Yevme ye'ti tevil el kitab ( Kitabın yorumunun geldiği gün )

8/41 Yevmel Furkan ( Fark yaratıldığı gün )

11/8 Yevmel Azab ( Azap Günü )

11/26 Yevmin Elim ( Elim Gün )

11/77 Yevmun Asib ( Asabi Gün )

11/84 Yevmin Muhit ( Kuşatan Gün )

11/103 Yevmin Meşhud ( Şahit olunan Gün )

11/105 Yevmin la tekellemu nefsun illa bi iznih ( Nefsin O'nun izni haricinde konuşamadığı gün )

14/48 Yevmin tubeddelul erdu ğayral erdi ve semavatu ( Yerin ve göklerin başka yere dönüştüğü gün )

14/49 Yevmin mucrimin fil asfad ( Suçluların kelepçeler içinde olduğu gün )

15/38 Yevmil vaktil ma'lum ( Vakti bilinen gün )

16/84 Yevme yub'asu min kulli ummetin şehiden ( Her ümmetten şahitler gönderildiği gün )

16/87 Yevmin yulkavne ilallahi seleme ( Allah'a teslimiyetlerin atıldığı gün )

17/14 Yevmin yekfu nefsin hasiba ( Nefsin hesaplayan olarak yettiği gün )

17/52 Yevmin yed'ullah ( Allah'ın çağırdığı gün )

17/71 Yevme yud'u kulle unasin bi imamihim ( İnsanların hepsinin delilleri, önderleri ile çağırıldığı gün )

18/47 Yevmin yuseyyirul cibale ( Dağların seyirtildiği gün )

18/99 Yevme yutraku ba'dahum yemucu fi ba'din ( Bazılarının bazılarının içinde dalgalanmaya terkedildiği gün )

18/100 Yevmin aradu cehenneme lil kafirine arda ( Cehennemin inkarcılar için arzedildiği gün )

19/39 Yevmel Hasrat ( Hasret,  Hasarlanma Günü )

20/102 Yevmin yunfehu fis suri ( Boruya üflendiği gün )

20/108 Yevmin yuttebiuned dai ( Çağırıcıya tabi olunan gün )

21/103 Yevmin Mev'ud ( Vadedilen Gün )

21/104 Yevme yutvis semae ke tayyis sicilli lil kutub ( Göğün yazı tomarları gibi dürüldüğü gün )

22/2 Yevmin tezhelu kulli murdiatin an ma erdaat ( Emzirenin emzirdiğinden vazgeçtiği gün )

22/2 Yevmin tedau kulli zati hamlin hamleha ( Yük sahibinin yükünü bıraktığı gün )

22/2 Yevmin ruyin nase sukara ( İnsanların sarhoş görüldüğü gün )

22/55 Yevmin Akim ( Kısır Gün )

22/56 Yevmin mulku lillah ( Mülkün Allah için olduğu gün )

24/24 Yevmin teşhedu elsinet ve eydive ercul ( Dillerin, ellerin ve ayakların şahitlik ettiği o gün )

24/25 Yevmin yuveffihimullahu dinehumul hakka ( Allah'ın onlara dinlerinde gerçekten vefa ettiği gün )

24/37 Yevmen tetekallebu fihil kulubu vel ebsar ( İçinde kalplerin ve gözlerin dönerek yer değiştireceği gün )

24/64 Yevme yurceune ilallah ( Allah'a dönülen gün )

25/22 Yevme yuravnel melaikete ( Meleklerin göründüğü gün )

25/25 Yevme tuşekkakus semau bil ğamami ve nuzzilel melaiketu ( Göğün bulutlar ile yarıldığı ve meleklerin indiği gün )

25/27 Yevme yeadduz zalimu ala yedeyhi ( Zalimin elini ısırdığı gün )

26/88 Yevme la yenfeu malun ve la benun

( Ne mal ne de oğulların fayda verdiği gün )

26/189 Yevmez zulleh ( Gölgeli Gün )

27/83 Yevme yuhşuru min kulli ummetin fevcen min men yukezzibu bi ayatina ( Her topluluktan, ayetlerimizi yalanlayanlardan bir bölük toplandığı gün ) 

28/66 Yevme umiyet enbau ( Haberlerin karardığı gün )

29/55 Yevme yağşel azabu min fevk ve min tahti ercul (  Azabın üstten ve alttan örttüğü gün ) 

30/4 Yevme yefrahul mu'minun ( İnananlar ferahlayıp sevinecekleri gün )

30/12 Yevme tekumus saat ( Saatin olduğu gün )

30/43 Yevmun la meradde lehu minellahi ( Allah’tan ona geri çevirilişi, döndürülüşü olmayan gün )

30/57 Yevme la yenfeullezine zalemu ma'ziratuhum ve la hum yusta'tebun

( Zulmedenlere mazeretlerinin fayda vermediği, hoşnut etmelerinin ve özürlerinin istenmediği gün )

31/33 Yevmen la yeczi validun an veledihi ve la mevludun ( Ne babanın çocuğuna, ne de çocuğun babasına bir şey karşılık veremediği gün )

32/5 Yevmin kane mikdaruhu elfe senetin min ma teuddun ( O sizin saydığınızdan miktarı bin sene olan bir gün )

32/29 Yevmel Feth ( Açılış Günü )

33/66 Yevme tukallebu vucuhuhum fin nari ( Yüzlerin ateşin içinde çevirildiği gün )

34/30 Yevmen la teste'hirune anhu saaten ( Saat olarak erteleyemediğiniz ve öne de alamadığınız gün )

34/42 Yevme la yemliku ba'dan li ba'din nefan ve la darra ( Bazısının bazısı için ne faydaya, ne de zarara malik olamadığı gün )

37/21 Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü )

38/26 Yevmel Hisab ( Hesap Günü )

40/15 Yevmet Telak ( Karşılaşma Günü )

40/16 Yevme hum barizun ( Açığa çıktıkları gün )

40/18 Yevmel Azifet ( Yaklaşan Gün )

40/30 Yevmil Ahzab ( Grubun Günü )

40/32 Yevmet Tenad ( Sesleniş Günü )

40/51 Yevme yekulul eşhad ( Şahitlerin söylediği gün )

41/19 Yevme yuhşeru a'daullahi ilen nari ( Allah’ın düşmanlarının ateşe toplandığı gün )

42/47 Yevmeizin ma min melcein ve ma nekir ( Sığınılacak yer ve inkarın olmadığı gün )

44/10 Yevme te'tis semau bi duhanin mubin ( Göğün apaçık duman getirdiği gün )

44/16 Yevme yubbtişul batşetel kubra

( O gün, büyük tutuşla, çarpışla tutulan gün ) 

44/41 Yevme la yuğni mevlen an mevlen şey'en ( Dostun dosta hiçbir şeye faydası olmadığı gün )

46/20 Yevme yu'radullezine keferu alen nar ( İnkar edenlerin ateşe döndürüleceği gün )

46/35 Yevme yuravne ma yuadune ( Vaad edilenin görüldüğü gün )

50/20 Yevmul Veiyd ( Vadedilen Gün )

50/34 Yevmul Hulud ( Ebediyet Günü )

50/41 Yevme yunadil munadi min mekanin karib ( Seslenenin yakın yerden, mekandan seslendiği o gün )

50/42 Yevme yusmes sayhate ( Çığlığın duyulduğu gün )

50/42 Yevmul Huruc ( Çıkış Günü )

50/44 Yevme teşekkakul erdu siraa ( Yerin hızla yarıldığı gün )

51/13 Yevme hum alen nari yuftenun ( Ateşin üzerinde fitnelenip sınandıkları gün )

52/9 Yevme temurus semau mevra ( Göğün yuvarlanıp çalkalandığı gün )

52/13 Yevme yude'une ila nari cehenneme de'a ( Sürüklenerek cehennem ateşine itilip kakıldıkları gün )

52/46 Yevme la yuğni keydu şey'en ( Hilelerin tuzakların hiçbir şeye fayda vermediği gün ) 

54/8 Yevmun Asir ( Zorlu Gün )

54/19 Yevmin nahsin mustemir ( Uğursuzluğu daim olan gün )

54/48 Yevme yushabune fin nari ala vucuhihim ( Yüzleri üzerinde ateşin içine sürüklendikleri gün )

55/39 Yevmin la yus'elu an zenbihi insun ve la can ( Ne insana, ne de cine günahlarından sual edilmediği gün )

56/50 Yevmin Ma'lum ( Bilinen Gün )

64/9 Yevmi Cem ( Toplanma Günü )

64/9 Yevmut Teğabun ( Kar zarar günü )

68/42 Yevme yukşefus sakin ( Bacağın açıldığı gün )

69/16 Yevme vuhiyet sema ( Göğün sarktığı gün )

69/17 Yevmin yahmilul semaniyete melaiketu arşe rabb ( Meleklerin Rab'bin arşını taşıdıkları gün )

70/8 Yevme tekunus sema'u kel muhl ( Göğün erimiş maden gibi olduğu gün )

70/11 Yevme yeveddul mucrimu lev yeftediy min azabi yevmeizin bi benihi ( Suçluların oğullarını fidye vererek azaptan kurtulmayı arzuladığı gün )

70/43 Yevme yuhricune minel ecdasi ( Mezarlardan çıkıldığı gün )

73/14 Yevme tercuful ardu vel cibalu ( Yerin ve dağların sarsıldığı gün )

73/17 Yevmen yec'alul vildane şiben ( Çocukları ak saçlı ihtiyar kılan o gün )

75/13 Yevme yunebbeul insanu yevmeizin bima kaddeme ve ahhare ( İnsana, o sunduklarının ve ertelediklerinin haber verildiği gün )

75/22 Yevme tekunu vucuh nadiret ( Yüzlerin parladığı gün )

75/24 Yevme tekunu vucuh basireun ( Asık yüzlerin olduğu gün )

75/30 Yevme tekunu misak ila rabb ( Sevk yerinin Rab'be olduğu gün )

76/7 Yevmen kane şerruhu mustetiren ( Kötülüğü salgın olan o gün )

76/10 Yevmen abusen kamtariren ( Asık suratlı, kötü, sert gün )

76/27 Yevmen Sekilen ( Ağır Gün )

77/35 Yevmu la yentikun ( Konuşmadıkları Gün )

78/38 Yevme yekumur ruhu vel melaiketu saffen ( Ruh ve meleklerin saflar halinde ayakta durdukları gün )

78/39 Yevmul Hakk ( Gerçeğin Günü )

78/40 Yevme yenzurul mer'u ma kaddemet yedahu ( Kişinin ellerinin ne sunduğuna baktığı gün )

79/6 Yevme tercufur racifetu ( Sarsıntının sarstığı gün )

79/8 Yevme kulubün vacifet ( Kalplerin korkarak ıstırap çektiği gün )

79/35 Yevme yetezekkerul insanu ma se'a ( İnsanın neye koştuğunu hatırladığı o gün )

80/34 Yevme yefirrul mer'u min ehihi ( Kişinin kardeşinden kaçtığı gün )

80/37 Yevme şe'nun yuğni ( Meşgul eden işin olduğu gün )

80/38 Yevme vucuhun musfiret ( Parlayan yüzlerin olduğu gün )

80/40 Yevme vucuhun aleyha ğaberetun ( Yüzlerin üzerinde toz olduğu gün )

82/19 Yevme la temliku nefsun li nefsin şey'en ( Nefsin nefs için hiçbir şeye malik olamadığı gün )

83/34 Yevmellezine amenu minel kuffari yadhakun ( İnananların inkarcılara gülecekleri o gün )

86/9 Yevme tubles serair ( Sırların açığa çıktığı gün )

88/2 Yevme vucuhun haşiat ( Yüzlerin korku içinde olduğu gün )

88/8 Yevme vucuhun naimet ( Yüzlerin nimetlendiği gün )

89/23 Yevme caul cehennem ( Cehennemin getirildiği gün )

89/23 Yevme yezekkerul insan ( İnsanın hatırladığı o gün )

99/4 Yevme yuhaddisu ahbar ( Haberlerin anlatıldığı gün )

99/6 Yevme yasdurun nasu eştaten  ( İnsanların bölükler olarak çıktığı gün )

101/4 Yevme yekunun nasu kel feraşil mebsus ( İnsanların yayılıp dağılmış pervane kelebekleri gibi oldukları gün )

102/8 Yevme yus'elunne anin neim ( Nimetten sual edildiği gün )

Yukarıda yer alan "Yevm" ( Gün ) kelimesi döngü sonu sürecini yani belirli bir zaman dilimini temsil etmektedir. Hacc suresinin 47. ayetinde yer alan "Rab’binin indinde bir gün, o sizin saydıklarınızdan bin sene gibidir." cümlesi anılan zaman dilimine ilişkin işaret niteliğindedir.

Kendilerini Rab'be şirk koşan küresel şeytanların ayetlerdeki "Gün" tanımlarıyla uyumlu aksiyonlarına bazı örnekler şöyledir. ( Aşağıdaki örnekler küresel şeytanların kendilerince uydurdukları sahte yorumları ve ilişkilendirmeleridir. Esasen bu kavramların çoklu ve derin anlamları mevcuttur. )

Mülkün Allah'ın olduğu gün = Mülksüzleştirme operasyonu ( Mülkün kendilerinde olması ideali )

Hesap Günü = Dijitalizm

Sura Üflendiği Gün = Sentetik bedene bilinç aktarımı

Kuşatan Gün = İnsanlığın tam tahakküm altına alınması

Kısır Gün = mRNA ile insanın kısırlaştırıldığı süreç

İnsanların sarhoş gibi olduklari gün = Kitle hipnozu, delüzyon ve yanlışa itibar etme

Nefsin O'nun izni haricinde konuşamadığı gün = Susturulmuş toplum

Kitabın yorumunun geldiği gün = Satanizmi resmen ilan etmeleri

Dostluğun olmadığı gün = Bencil ve bireysel dünya toplumu

.......

.......

Örnekler çoğaltılabilir.



16 Temmuz 2023 Pazar

Mezmurlar ( Zebur )'daki döngü sonu belirtileri

Tevrat'ta yer alan ve Mezmurlar olarak da bilinen bölüm Hz. Davud'a indirilen Zebur isimli kitap olup, Nisa suresinin 163. ayetinde bildirilmektedir.

4/163 İnna evhayna ileyke kema evhayna ila nuhin ven nebiyyine min ba'dih ve evhayna ila ibrahime ve ismaiyle ve ishaka ve ya'kube vel esbati ve iysa ve eyyube ve yunuse ve harune ve suleyman VE ATEYNA DAVUDE ZEBURA

( Kesinlikle biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen habercilere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. DAVUD'A DA ZEBUR'u verdik.  )

Zebur'un aşağıdaki ayetlerinde, inançsız bir yeni dünya düzenini kurabilmek için insanlığa türlü komplolar ( salgın, mRNA enjeksiyonu, savaş, kıtlık, gıda krizi, iklim krizi algı operasyonu* vb. ) kurgulayan sözde Rab'be "karşı gelen" küresel şeytanlar zümresinden ve onlara bilinçli veya bilinçsiz olarak destek veren kitlelerden bahsedilmektedir.

* Küresel tahakkümü artırma amaçlı aksiyon planları kapsamında, zaten dünyanın doğal döngüsü olan iklim değişikliği olgusunu, etkisi ihmal edilebilir seviyede olan ve insan için gerekli olan tarım, hayvancılık gibi yalan sepeplere dayandırarak toplumu kandırma girişimi 

19 Psalms 2-1 Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, Neden boş düzenler kurar bu halklar?

19 Psalms 2-2 Dünyanın kralları saf bağlıyor, Hükümdarlar birleşiyor RAB'be ve meshettiği krala karşı.

19 Psalms 2-3 "Koparalım onların kayışlarını" diyorlar, "Atalım üzerimizden bağlarını."

19 Psalms 5-10 Ey Tanrı, onları suçlu çıkar! Kurdukları düzen yıkımlarına yol açsın. Kov onları sayısız isyanları yüzünden. Çünkü sana karşı ayaklandılar.

19 Psalms 2-10 Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya önderleri, ders alın!

19 Psalms 4-7 Öyle bir sevinç verdin ki bana, Onların bol tahıl ve yeni şaraptan aldığı sevinçten fazla.

19 Psalms 4-8 Esenlik içinde yatar uyurum, Çünkü yalnız sen, ya RAB, Güvenlik içinde tutarsın beni.

Aşağıdaki ayetlerde, Kur'an'ın Fatir suresinin 43. ayetinde yer alan "Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez." ifadesine paralel cümleler yer almaktadır. 

19 Psalms 7-14 İşte kötü insan kötülük sancıları çekiyor, Fesada gebe kalmış, Yalan doğuruyor.

19 Psalms 7-15 Bir kuyu açıp kazıyor, Kazdığı kuyuya kendisi düşüyor.

19 Psalms 7-16 Kötülüğü kendi başına gelecek, Zorbalığı kendi tepesine inecek.

19 Psalms 9-15 Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü, Ayakları gizledikleri ağa takıldı.

19 Psalms 9-16 Adil yargılarıyla RAB kendini gösterdi, Kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. 

19 Psalms 10-2 Kötüler gururla mazlumları avlıyor, Mazlumlar kötülerin kurduğu tuzağa düşüyor.

19 Psalms 10-3 Kötü insan içindeki isteklerle övünür, Açgözlü insan RAB'be lanet okur, O'nu hor görür.

19 Psalms 10-4 Kendini beğenmiş kötü insan Tanrı'ya yönelmez, Hep, "Tanrı yok!" diye düşünür.

19 Psalms 10-5 Kötülerin yolları her zaman ıstırapa götürür. Öyle yücedir ki senin yargıların, Kötüler anlayamaz, düşmanına burun kıvırır.

Aşağıdaki ayetlerde ise Kehf suresinin 18/35-36 kodlu ayetlerindeki "Ve o, kendine zulmederek bahçesine girdi. "Bunun uzaklaşıp kaybolacağını zannetmem, ebedidir." dedi." - "Ve "Saatin mevcut olduğunu da zannetmiyorum." cümlesi paralelinde ifadeler yer almaktadır.

19 Psalms 10-6  İçinden, "Ben sarsılmam" der, "Hiçbir zaman sıkıntıya düşmem."

Aşağıdaki ayetlerde ise Al'i İmran suresinin 118. ayetindeki "Ağızlarından kin, öfke, çirkinlik ortaya açığa çıkar. O göğüslerinin gizlediği ise daha büyüktür." cümlesi paralelinde ifadeler yer almaktadır.

19 Psalms 10-7 Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu, Dilinin altında kötülük ve fesat saklı.

Döngü sonundaki karakter dejenerasyonun en çarpıcı göstergelerinden olan yalanın, ikiyüzlülüğün ve dalkavukluğun artışına da Zebur'un aşağıdaki ayetinde değinilmektedir.

19 Psalms 12-2 Herkes birbirine yalan söylüyor, Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.

Gaziantep'te UFO vakası

20.05.2023 tarihinde Gaziantep semalarında bir UFO görüldüğü pilotlar tarafından bildirilmiş ve Gaziantep havaalanı o tarihte uzun süre uçuşa ve inişe kapatılmıştır. Olaya ilişkin "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisi dikkat çekmektedir

- Gaziantepteki UFO olayı 20.05.2023 tarihinde gerçekleşmiştir.

20.05 ... 2+0+0+5 = 7

2023 ... 2+0+2+3 = 7 

İki adet 7 ... İkili Yedi

- Gaziantep ilinin plakası 27 olup bu sayı bir "İkili Yedi" temsilidir.x

- UFO'nun 2743 metre yükseklikte görüldüğü bildirilmiştir. ( 2+7+4+3 = 16 ... 1+6 = 7 )

Olaya ilişkin medyaya yansıyan ve "dijital edit" yöntemiyle hazırlanmış olduğu anlaşılan temsili görüntülerdeki UFO şekli, "temsili de" olsa dikkat çekicidir.

UFO'nun "çentikli daire" şeklinde olduğu görülmektedir.

- Video kayıt saatinin 06:53 olduğu görülmekte olup saatteki rakamların toplamı 14 sayısını vermektedir ki bu sayı da "İkili Yedi" temsilidir. ( 2x7, 7+7 )

- NASA 25.02.1996 tarihinde, dünyanın manyetik alanından faydalanarak elektrik üretilmesine ilişkin bir deney yapmış ve deney kapsamında dünyanın yörüngesine "Tether" adı verilen ip formunda bir endüktör yerleştirilmek istenmiştir. Ancak "Tether"'ı uzay mekiği Columbia uzay istasyonuna bağlayan kablonun kopması sonucunda "Tether" kontrolden çıkmış ve deney başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ve bir süre sonra Tether'ın çevresinde "ortası delikli ve çemberi çentikli daire" formunda nesneler görüntülenmiştir.

Tether'a yaklaşmış ortası delikli ve çemberi çentikli daire

Tether vakasının günü 25 Şubat ( 25.02 ) olup bu rakam seti de nümerolojik olarak 7 ve 2 rakamlarından oluşmaktadır. ( 25 ... 2+5 = 7 ve 2 )

Tether vakasının yılını temsil eden 1996 sayısının nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. ( 1+9+9+6 = 25 ... 2+5 = 7 )

- 1948 yılında yayınlanmış olan Fate isimli derginin kapağındaki uçan daire ilüstrasyonunun da "çentikli bir daire" şeklinde olması düşündürücüdür.

- 12000 yıl öncesine ait olduğu belirtilen ve 716*  adet bulunan Dropa Taşları'nın şekli de özdeşlik arzetmektedir. ( * 7+1+6 = 14 ... İkili Yedi ... 2x7 veya 7+7 )

- Star Wars film serisindeki Han Solo isimli karakterin uzay gemisi de aynı şekilde tasarlanmıştır.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/08/tether-vakas-1996.html

15 Temmuz 2023 Cumartesi

Dil sürçmesiyle ifşa olan gerçekler

ABD Başkan yardımcısı Kamala Harris 14.07.2023 tarihinde yaptığı bir konuşmada şu cümleyi sarfetmiştir.

"When we invest in clean energy and electric vehicles and REDUCE POPULATION, more of our children can breathe clean air and drink clean water"

( Temiz enerjiye, elektrikli araçlara yatırım yaptığımızda ve NÜFUSU AZALTTIĞIMIZDA daha fazla çocuğumuz temiz hava soluyabilecek ve temiz su içebilecektir. )

Cümlenin semantik gidişatına göre "Population" ( Nüfus ) kelimesi yerine "Pollution" ( Kirlilik, Çevre Kirliliği ) kelimesinin söylenmek istemiş olduğu yani bir dil sürçmesi olduğu düşünülebilir. Ancak bu durum esasen bilinçaltındaki gerçeklerin, tuzak niteliğindeki planların ifşa olmasının ilahi bir vasıtasıdır. Ayrıca bu durum, dil sürçmesi kisvesi altında kasıtlı mesaj verme ve telkin taktiği de olabilir. 

Yunus suresinin aşağıdaki ayeti yukarıda yere alan örnek gibi durumların ilahi nizam tarafından kurgulanan ifşa operasyonu olduğunu teyid etmektedir.

10/82 Ve yuhikkallahul hakka bi kelimatihi ve lev kerihel mucrimun

( Ve suçlular hoşlanmasalar da, Allah gerçeği kelimeleri ile gerçekleştirir. )

Yani ayette, suçluların gerçek düşüncelerini gizli tutup söylemek istemedikleri ancak Allah'ın, gerçeği onların ağzından ifşa ettiği bildirilmektedir.

Ne yöneten ne yönetilen... Sadece hizmet eden...!

Kibir, yaratılış yazlımında adeta bir bilgisayar virüsü işlevi gören ancak büyük bir tekâmül sınavı olan kritik bir olgudur. Bu frekansa gark olmuşların kurdukları gasp ile tahakküm sistemin bir ürünü olan "Yönetici", "Başkan, "Kral", "Padişah", "Hükümdar", "Efendi" vb gibi kelimeler esasen "şirk" kavramının da sosyal yaşama entegre edilmiş halinin temsilleridir. Mesela negatif frekans yayılımı sağlayan ve "şirk" merkezleri niteliğinde işlev gören şirketlerde çalışan insanların yem gibi önlerine konan "kariyer", "yükselme"! gibi sözde hedeflerin özünde daha fazla insanı kontrol ve tahakküm altına alma motivasyonu bulunmaktadır. Yani şirket anlayışına göre "kariyer yapmak" esasen olabildiğince fazla insanı köleleştirmek anlamına gelmektedir. 

Tarih boyunca ve bugün insanlığın en büyük sorunu, daima şikayet edegeldiği makro sosyoekonomik ve siyasi sistemi, şirketlerdeki mevcudiyeti ile esasen bizzat desteklemiş olması ve desteklemekte olduğudur. 

Oysa varlıklardan beklenen birbirleri arasında üstünlük ve tahakküm yarışına girmeleri değil, ilimde, nimette, huzurda eşit olabilmek için, nefsani beklentilerden uzak olarak, birbirlerine sevgiyle hizmet etmeleridir.

Bu husus İncil'in aşağıdaki ayetlerinde tekrarlanmak suretiyle bildirilmektedir.

40 Matthew 20-25 Ama İsa onları yanına çağırıp şöyle dedi: "Bilirsiniz ki, ULUSLARIN ÖNDERLERİ ONLARA EGEMEN KESİLİR, İLERİ GELENLERİ DE AĞIRLIKLARINI HİSSETTİRİRLER.  

40 Matthew 20-26 Sizin aranızda böyle olmayacak. ARANIZDA EN BÜYÜK OLMAK İSTEYEN, ÖTEKİLERİN HİZMETKÂRI OLSUN.

40 Matthew 20-27 ARANIZDA BİRİNCİ OLMAK İSTEYEN, ÖTEKİLERİN KULU OLSUN.

41 Mark 10-42 İsa onları yanına çağırıp şöyle dedi: "Bilirsiniz ki, ULUSLARIN ÖNDERLERİ sayılanlar, ONLARA EGEMEN KESİLİR, İLERİ GELENLERİ DE ONLARA AĞIRLIKLARINI HİSSETTİRİRLER..

41 Mark 10-43 Sizin aranızda böyle olmayacak. ARANIZDA EN BÜYÜK OLMAK İSTEYEN, ÖTEKİLERİN HİZMETKÂRI OLSUN.

41 Mark 10-44 ARANIZDA BİRİNCİ OLMAK İSTEYEN, HEPİNİZİN KULU OLSUN

42 Luke 22-25 İsa onlara, "ULUSLARIN KRALLARI KENDİ ULUSLARINA EGEMEN KESİLİRLER. İLERİ GELENLERİ DE KENDİLERİNE İYİLIKSEVER ÜNVANINI YAKIŞTIRIRLAR." dedi.

42 Luke 22-26 "Ama siz böyle olmayacaksınız. ARANIZDA EN BÜYÜK OLAN, EN KÜÇÜK GİBİ OLSUN; YÖNETEN, HİZMET EDEN GİBİ OLSUN. 

Ayetlerdeki tanımlamalar, halka hizmet için halk tarafından yetkilendirilmiş olanların zamanla kendilerini sözde nimet veren ilah konumuna koymaları ve "ileri gelen" olarak ifade edilen hırsız şirket sahiplerinin ise kendilerini "iyiliksever" kisvesinin ardına gizlemeleri fenomenine net örnek teşkil etmektedir. Ayetlerde esas olanın sadece "hizmet" olduğu da vurgulanmaktadır.

Yukarıdaki husus Tevrat'ın aşağıdaki ayet setinde "Karınca" misaliyle bildirilmekte ve kolektif bilince haiz topluluklardaki her bir bireyin, hem kendisinin hem de diğerlerinin hizmette lideri olduğu vurgulanmaktadır.

20 Proverbs 6-6 Ey tembel kişi, git, karıncaya bak, Onun yaşamından bilgelik öğren.

20 Proverbs 6-7 BAŞKANLARI, ÖNDERLERİ, ya da YÖNETİCİLERİ OLMADIĞI HALDE,

20 Proverbs 6-8 Yazın erzaklarını biriktirirler, Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.

Başa geçip tahakküm kurma obsesyonu, islâmi öğretide 4 illet  ( Riyaset, Mülkiyet, Sehvet ve İştah ) addedilen unsurlar arasında "Riyaset" olarak yer almaktadır.

Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." cümlesi* konu bağlamında anlamlı mesaj içermektedir.

* Bazı istismarcı spekülatörlerin bu cümleye "Olur mu hiç? Egemenlik Allah'ındır." gibi tepki vermelerinin yegâne sebebi ilim yetersizliği ve her şeyin tek maliki ve yaratıcısının ismi olan "Allahu Teala" kelimesinin anlamını kavrayamamış olmalarıdır. Yüce Rab'bin kendilerine izan ve hidayet bahşetmesi umulur.

14 Temmuz 2023 Cuma

Adem kelimesine farklı bir bakış

"Âdem" kelimesinin, "İdam" kelimesiyle kök ilintisine ve "Yokluk" anlamına geldiğine evvelce bazı bölümlerde değinilmişti. Ancak ortak kök dil anlayışı bazında etimolojik analiz yapıldığında farklı anlamların da oluşabildiği müşahade edilebilmektedir.

D ve T harflerinin dillerde, telâffuz olarak birbirlerini ikame ettikleri düşünüldüğünde "Adem / Atem / Adam / Atam" kelimelerinin eşanlamlı oldukları da ortaya çıkmaktadır. 

Derin semantik yaklaşımla, "Ad / At" kökünden olan aşağıdaki kelimelerin anlamlarının ortak olduğu sezilebilmektedir

Ad = Bir kelimenin tanımlayıcı olarak bir şey üzerine verilmesi, ATılması

At+mak = Bir şeyi bir yere iletmek, vermek

Adamak = Kendini ortaya ATmak, Sorumluluk almak

Atamak = Adını ortaya koymak, Adıyla sorumluluk almak, Sorumluluk vermek 

A'ta ( ara. ) = Vermek

Adım / Atım / Atılım = İlerleterek bir şeyi geride bıraktıran olgu, İleri doğru yapılan hareket

"Tut" kökünden türemiş olan "Tutmak" ve "Tutam" kelimeleri "Adem /Atam" ilişkisini desteklemektedir.

Keza "Kad" ( Geçmiş olmak ), "Kadim" ( Eski, Geçmişte kalmış ), "Kadem" ( Adım, İlerleterek bir şeyi geride bıraktıran olgu ) kelimeleri de KD / KAD köküne "M" soneki ilavesiyle oluşan ortak kök anlamlı kelime örnekleridir.

"Adem" kelimesinin "Atanan / Adanan" ( Sorumluluk verilen, Adanan , Atanan ) anlamı aşağıdaki ayetlerde görülebilmektedir.

Kur'an'da "Adem" kelimesinin ilk kez geçtiği Bakara suresinin aşağıdaki ayet setinde Adem'e isimlerin öğretilmesi ve daha sonra kendisinden onları meleklere "haber vermesi" istenmektedir. Haberciliğin ( Nebiliğin, Peygamberliğin ) ilk tezahürü olan bu durum bir bilgiden ve bilginin paylaşımından dolayı sorumlu olarak atanmak olgusunu yansıtmaktadır.

2/31 Ve ALLEME ADEM EL ESMAE KULLEHA summe aradahum alel melaiketi fe kale enbiuni bi esmai haulai in kuntum sadikin

( Ve ADEM'E İSİMLERİN HEPSİNİ ÖĞRETTİ. Sonra onları meleklere arzedip sundu. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

...

2/33 KALE YA ADEMU ENBİ'HUM Bİ ESMAİHİM fe lemma enbeehum bi esmaihim kale e lem ekul lekum inni a'lemu ğaybes semavati vel erdi ve a'lemu ma tubdune ve ma kuntum tektumun

( "EY ADEM, ONLARA İSİMLERİ İLE HABER VER." dedi. Böylece onlara onları isimleri ile haber verdiğinde "Size göklerin ve yerin gaybını kesinlikle ben bilirim demedim mi? O açıkladığınızı ve o gizlemiş olduğunuzu da bilirim." dedi. )

Taha suresinin aşağıdaki ayetinde Adem'in, "atanmış" olduğu hususta gereğini yapmadığı, unuttuğu bildirilmektedir.

20/115 Ve lekad ahidna ila ADEME min kablu fe nesiye ve lem necid lehu azma

( Ve önceden ADEM' e ahdettik de unuttu. Onda azim bulamadık. )

Ahzab suresinin aşağıdaki ayetinde ise yine insana ( Adem'e ) bir sorumluğun verilmesinden yani "atanmadan" bahsedilmektedir. 

33/72 İnna aradnel emanete ales semavati vel erdi vel cibali fe ebeyne en yahmilneha ve eşfakne minha ve HAMELEHEL İNSAN innehu kane zalumen cehula

( Kesinlikle göklere, yere ve dağlara emaneti biz gösterdik de onu yüklenip taşımaya yanaşmadılar, direttiler, çekindiler ve ondan korktular. ONU İNSAN YÜKLENDİ. Kesinlikle o zalimdir cahildir. )

Almancada "Atem" kelimesinin "Nefes" anlamına gelmesi de Rab'bin insana "ruhunu, kelimesini atması* / ruhundan üflemesi" kavramlarıyla ve "Adem" kelimesiyle uyum arzetmektedir. Zira teşbihi olarak Adem Rab'bin nefesi gibidir.

* 4/171 kodlu ayette Mesih İsa, "Rab'bin Meryem'e attığı kelimesi ve O'ndan ruh" olarak tasvir edilir.


Yerin ve Göklerin çapları

Yerin ve Göğün bir düalite tezahürü olmak üzere 7'şer katmanı olduğu ilk kez Talak suresinin aşağıdaki ayetinde, düalitenin ve döngünün sembolü olan 11 sayısı destekli olarak bildirilmektedir. 

65/12 ALLAHU (1) ELLEZİ (2) HALEKA (3) SEB'A (4) SEMAVATİN (5) VE (6) MİN (7) EL (8) ARDİ (9) MİSLE (10) HUNNE (11) yetenezzelu (12) el (13) emru (14) beyne (15) hunne (16) li (17) ta'lemu (18) enne (19) allahe (20) ala (21) kulli (22) şey'in (23) kadirun (24) ve (25) enne (26) allahe (27) kad (28) ehata (29) bi (30) kulli (31) şey'in (32) ilmen (33)

( ALLAH, O YEDİ GÖKLERİ VE YERDEN DE ONLARIN AYNISINI YARATTI. Emir, kesinlikle Allah’ın her şeye gücü yeten olduğunu bilmeniz için onların arasından iner. Kesinlikle Allah her şeyi ilmen kuşatmıştır. )

- Ayetin sure numarası olan 65 sayısının nümerolojik değeri 11 sayısıni vermektedir.

- Ayetin ana mesajı veren ilk cümlesi 11 kelimeden oluşmaktadır.

- Ayetteki "Seb'a" ( Yedi ) kelimesi 4., bu kelimeyi temsil eden "Misle" ( Aynısı ) kelimesi ise 10. kelimedir. Bu iki sayının toplamı olan 14 sayısi ise "İkili Yedi" kavramının sembollerinden biridir. ( 2x7, 7+7 )

"Göklerin ve yerin çaplarından" yani 7'şer katmanından bahsedilen Rahman suresinin aşağıdaki ayetinin kodu ve ayetteki kelime adedi vasıtasıyla döngünün ve düalitenin sembolü olan 7 sayısına ve "İkili Yedi" kavramına işaret edilmiştir.

55/33 Ya (1) ma'şere (2) el (3) cinni (4) ve (5) el (6) insi (7) in (8) isteta'tum (9) en (10) TENFUZU (11) min (12) aktari (13) es (14) semavati (15) ve (16) el (17) ardi (18) fe (19) INFUZU (20) la (21) TENFİZUNE (22) illa (23) bi (24) sultan (25) 

( Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin çaplarından nüfuz edip GEÇMEYE istidatınız varsa, haydi ötesine GEÇİN. Kuvvet, delil olmadan GEÇEMEZSİNİZ. )

- Ayet kodu 55/33 ... 5+5+3+3 = 16 ... 1+6 = 7

- Ayetteki kelime adedi 25 ... 2+5 = 7

Ayet kodunun ve ayetteki kelime adedinin nümerolojik değerlerinin 7 olması bir "İkili Yedi" tezahürüdür.

- Ayetteki ilk "Tenfuzu" ( Geçersiniz ) kelimesinin 11. kelime olması da bu sayının hem "düalite ve döngü" kavramlarının hem de "halden hale geçişin" sembolü olması açısından dikkat çekmektedir.

"Göklerin çapları" kavramının çoklu anlamlarından biri de dünyayı çevreleyen 7 atmosfer tabakasıdır. Göklerin çaplarından yani bu 7 katmandan geçmek, son katman olan Ekzosfer'i de geçip atmosferin dışına çıkmak anlamına gelmektedir.

ABD Başkanı J.F. Kennedy'nin 25.05.1961 tarihindeki iddialı beyanı olan "We choose to go to the moon in this decade " ( Bu on yıl içinde Ay'a gitmeyi seçtik. ) cümlesinden 9 yıl sonra, tam da on yılın sonunda! Ay'a ilk insanlı uçuşun gerçekleşmesi! düşündürücüdür. "Apollo 11 Mission" olarak kodlanmış olan program kapsamında, 20.07.1969 tarihinde gerçekleşmiş olup, astronotlar saat 20:18'de Ay yüzeyine ayak basmışlardır. ( Bu uçuşun gerçekleşmediği yönünde iddialar da gündeme gelmiş olup, bu ayrı bir inceleme konusudur. )

Konuyla uyumlu olan yukarıdaki ayetlerde yer alan 7, İkili Yedi ve 11 tezahürleri dikkate alındığında Ay'a ilk insanlı uçuş olayının da nümerolojik uyum arzettiği görülmektedir. 

- J.F. Kennedy'nin proje ilan tarihi olan 25.05.1961 tarihindeki rakamların toplamı 29 sayısını vermekte olup, bu sayının nümerolojik değeri 11'dir. ( 2+5+0+5+1+9+6+1 = 29 ... 2+9 = 11 )

- Proje ilan tarihindeki gün, Mayıs ayınin 25. günü olup bu sayınin nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 2+5 = 7 )

- Programın kodu olan "Apollo 11" kelime grubunda 11 sayısı bulunmaktadır. ( Evvelce de sayı ile kodlanmış Apollo misyonu denemeleri yapılmış ancak "gerçekleşme" 11. misyona denk! gelmiştir. )

- Uçuş tarihinde 7 ve "İkili Yedi" bulunmaktadır.

20 Temmuz ... 20.7 ... 2 ve 7 

1969 ... 1+9+6+9 = 25 ... 2+5 = 7

- Ay'a ayak basma saati 20:18 olarak kayıtlanmış olup bu rakam setinin toplamı 11 sayısını vermektedir. ( 2+0+1+8 = 11 )

"Yerin çaplarından geçilememesi" ayeti ispatlayan bir gerçek olarak ortadadır. Zira bugüne kadar inilen en uzak derinlik Kola Superdeep Borehole olarak anılan sadece 12 km'lik derinliktir. Bu gerçeğe bağlı olarak göklerin çaplarından geçilmesi hususu önemli bir soru işaretidir. 

Kitabı Mukaddes ( Tevrat + İncil ) tercümelerindeki farklılıklar

Tevrat ile İncil'in bir arada olduğu, Bible veya Kitabı Mukaddes olarak bilinen kutsal kitabın orijinal metninden İngilizceye çevrilmesi hususunda birçok çalışma yapılmış ve farklı İngilizce metinler ortaya çıkmıştır. Bu metinlerden en önemli ikisi "King James Version ( KJV )" ve "New International Version ( NIV )" olarak bilinen tercümelerdir.

"King James Version ( KJV )"'nın 1611'de yazılmış olduğu ve orijinal metindeki şiirselliğe sadık kalınarak  kelime kelime tercüme edildiği belirtilmektedir. 1978 yılında yayınlanan "New International Version ( NIV )"'nin ise "herkes anlasın, rahat okusun, akılda daha kolay kalsın"! gibi düşünceler çerçevesinde tercüme edildiği belirtilmektedir. Ancak insanların kendilerinin yorum yapabilmelerini ve metinleri doğru anlayabilmelerini engelleyici böyle bir girişimin sonucu metnin orijinal anlamının ortadan kalkması olur ki bu noktada bunun kasıtlı bir operasyon! olduğu düşüncesi dahi oluşabilir. Metinlerin, öz anlamı bozmayacak şekilde farklılıklar göstermesi normal karşılanabilse de KJV ve NIV arasındaki bazı farklılıklar sadece "farklılık" olmakla kalmamakta eksik kelime veya yanlış kelime kullanımına dayalı "hata"! kategorisine girmektedir. Bu husustaki uyarı İncil'in Vahiy bölümünün 22-19 kodlu ayetinde yer almaktadır.

66-Revelations-22-19 Her kim bu peygamberlik KİTABININ KELİMELERİNDEN BİR ŞEY ÇIKARIRSA, Tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.

Sayısal bir sistem, bir yazılım niteliği arzeden kutsal kitaplarda belirli adetlerle ( frekans, tekrar sayısı ) yer alan her harf, her kelime, her ayet işlevsel bir frekansa ve tesire haiz olup, kitabın tıpkı bir bilgisayar programı gibi işlemesini ve ruhsal enerji yaymasını sağlamaktadır. Dolayısıyla ekleme veya çıkarma yapılarak kitabın kelimelerine müdahale edilmesi, bir bilgisayar programının "hacklenmesine" benzetilebilir.

Kelimelerin ve ayetlerin tahrifatı hususu Kur'an'da da şöyle bildirilir.

2/75 E fe tatmeune en yu'minu lekum ve kad kane ferikun minhum YESMEUNE KELAMELLAHİ SUMME YUHARRİFUNEHU MİN BA'Dİ MA AKALAHU VE HUM YA'LEMUN

( Böylece size inanmalarını mı ümit edersiniz? Ve onlardan bir kısmı ALLAH'IN KELAMINI İŞİTİP AKILLARI ERDİKTEN SONRA BİLE BİLE ONU TAHRİF ETTİLER. )

5/13 Fe bima nakdihim misakahum leannahum ve cealna kulubehum kasiyeh YUHARRİFUNEL KELİME AN MEVADİİHİ ve nesu hazzan min ma zukkiru bih ve la tezalu tettaliu ala hainetin minhum illa kalilen minhum fa'fu anhum vasfah innellahe yuhibbul muhsinin

( Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. KELİMEYİ TAHRİF EDİP YERİNDEN DEĞİŞTİRİRLER. O hatırlatıldıklarından paylanmayı, nasiplenmeyi unuttular. Onlardan azı hariç, onlardan hainlik görmeyi gideremezsin. Ancak yine de onları affet ve hoşgör. Kesinlikle Allah iyilik yapanları sever. )

5/41 Ya eyyuher rasulu la yahzunkellezine yusariune fil kufri minellezine kalu amenna bi efvahihim ve lem tu'min kulubuhum ve minellezine hadu semmaune lil kezibi semmaune li kavmin aharine lem ye'tuk YUHARRİFUNEL KELİME MİN BA'Dİ MEVADİİH yekulune in utitum haza fe huzuhu ve in lem tu'tevhu fahzeru ve men yuridillahu fitnetehu fe len temlike lehu minellahi şey'a ulaikellezine lem yuridillahu en yutahhira kulubehum lehum fid dunya hizyun ve lehum fil ahirati azabun azim

( Ey resul, ağızlarıyla "İnandık." deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve Yahudilerden inkarda koşarak ilerleyenler seni hüzünlendirmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer kavime kulak verirler. YERİNE KONDUKTAN SONRA, KELİMEYİ TAHRİF EDERLER, YERİNİ DEĞİŞTİRİRLER. "Eğer size bu verilirse onu alın, bu verilmezse çekinin, korkun." derler. Allah kimi fitnelemek isterse, sen ona Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın, hükmedemezsin. İşte onlar, Allah onların kalplerini temizlemek istemez. Onlara dünyada zillet ve onlara ahirette büyük azap vardır.  )

KJV ve NIV arasındaki metin farklılıklarına bazı örnekler şöyledir.

1- "Kötü İnsan" tanımının yapıldığı Psalms ( Mezmurlar ) bölümündeki şu ayet ikilisi ilginç bir durum arzetmektedir. 

King James Version metni:

19-Psalms-10-4 The wicked, through the pride of his countenance, will not seek after God: God is not in all his thoughts.

( Kötü kişi, kibiri nedeniyle Tanrı'yı aramaz: Tanrı, onun düşüncelerinde hiç yer almaz. )

19-Psalms-10-5 HIS WAYS ARE ALWAYS GRIEVOUS ; thy judgments are far above out of his sight: as for all his enemies, he puffeth at them.

( ONUN YOLLARI DAİMA ISTIRAPLIDIR / ELİMDİR / İĞRENÇTİR; senin yargıların onun görüşünden çok uzaktadır: tüm düşmanlarına burun kıvırır. )

New International Version ( NIV ) metni:

19-Psalms-10-4 In his pride the wicked man does not seek him; in all his thoughts there is no room for God.

( Kötü adam, kibirinden dolayı O'nu aramaz; hiçbir düşüncesinde Tanrı'ya yer yoktur. ) 

19-Psalms-10-5 HIS WAYS ARE ALWAYS PROSPEROUS; your laws are rejected by him; he sneers at all his enemies.

( ONUN YOLLARI DAİMA BAŞARILIDIR / MÜREFFEHTİR; kanunların, onun tarafından reddedilmiştir; tüm düşmanlarına sırıtır / tüm düşmanlarını küçümser. )

Yukarıda yer alan ayet ikilisinden ikincisinin ilk cümlesindeki en kritik kelimenin, orijinal metinden yapılmış İngilizce tercümelerinden birinde "Griveous" ( Istıraplı, Elim, İğrenç ), diğerinde ise "Prosperous" ( Müreffeh,  Bayındır, Başarılı ) olarak kullanılmış olması çok ilginç bir zıtlık oluşturmaktadır.

Örnek 2:

King James Version ( KJV ) metni:

41-Mark-10-24 Children, how hard is it FOR THEM THAT TRUST RICHES to enter into the kingdom of God!

( "Çocuklar, ZENGİNLİĞE GÜVENENLERİN Tanrı'nın Egemenliği'ne girmeleri ne güçtür! )

New International Version ( NIV ):

41-Mark-10-24 Children, how hard it is to enter the kingdom of God. 

( Çocuklar, Tanrı'nın Egemenliği'ne girmek ne güçtür! )

Ayetin orijinal metnindeki ana tema "Zenginlik kavramının ruhsal tekâmülü ve dolayısıyla üst plana ( cennet ) geçişi engelleyici" bir unsur olduğunun bildirilmesi olmasına rağmen NIV tercümesinde "Zenginliğe güvenenler" bölümü çıkarılmıştır.

Örnek 3:

King James Version ( KJV ) metni:

40 Matthew 20-16 So the last shall be first and the first last: FOR MANY BE CALLED BUT FEW CHOSEN. 

( "İşte böylece sonuncu ilk, ilk de sonuncu olacak." ÇOĞU ÇAĞRILACAK AMA AZI SEÇİLECEK. )

New International Version ( NIV ):

40 Matthew 20-16 “So the last will be first, and the first will be last.”

( "İşte böylece sonuncu ilk, ilk de sonuncu olacak." )

KJV metnindeki büyük harfla yazılmış bölüm NIV metninde yer almamaktadır.

Örnek 4:

King James Version ( KJV ) metni:

40-Matthew-28-2 And, behold, there was a great earthquake: for the angel of the Lord descended from heaven, and came and rolled back the stone FROM THE DOOR, and sat upon it.

( Ve dikkat edin. Büyük bir deprem oldu. Rab'bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı KAPIDAN bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. )

New International Version ( NIV ):

40-Matthew-28-2 There was a violent earthquake, for an angel of the Lord came down from heaven and, going to the tomb, rolled back the stone and sat on it.

NIV tercümesinde "Kapıdan" kelimesi yer almamaktadır.

( Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab'bin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu. )

Örnek 5:

King James Version ( KJV ) metni:

42-Luke-4-8 And Jesus answered AND SAID UNTO HIM "GET THEE BEHIND ME, SATAN: for it is written, Thou shalt worship the Lord thy God, and him only shalt thou serve.

( Ve İsa cevapladı VE ONA ŞÖYLE DEDİ "ARKAMDA OL ŞEYTAN: Tanrı Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır. )

New International Version ( NIV ):

42-Luke-4-8 Jesus answered, "It is written: 'Worship the Lord your God and serve him only.' 

( İsa ona şu karşılığı verdi: "'Tanrın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır." )

KJV'deki büyük harfle yazılan bölüm NIV'de bulunmamaktadır.

.......

.......

Örnekler çoğaltılabilmektedir 

Küresel şeytanlar, tıpkı kitaplarda olduğu gibi, bir ilahi yazılım, bir kitap olan insanın genetik yapısını da dijital teknoloji destekli medikal mühendislikle ( mRNA enjeksiyonu, sentetik gıdalar vb. ) tahrif etmeye, "hacklemeye" ve bozmaya çalışmaktadırlar.

13 Temmuz 2023 Perşembe

Ölmeyi dilemek!?

Kaba madde planı dünyanın ( cehennem ) düşük frekanslı algısıyla "Ölmek" kavramı süptil planın ( cennet ) yüksek frekanslı algısına göre  "Olmak / Dirilmek" anlamını temsil etmektedir. Dolayısıyla ruhsal tekâmüle erenler ve dünya okulundan mezun olma aşamasına gelmiş olanlar için "ölüm", tabiri caizse, sadece bir "geçiş kartı" niteliği arzeder.

"Ölüm"ün esasen "Olum" olduğu hususu Taha suresinin 74. ayetinde tersten misalleme vasıtasıyla bildirilmektedir. 

20/74 İnnehu men ye'ti rabbehu mucrimen fe İNNE LEHU CEHENNEM LA YEMUTU FİHA VE LA YAHYA

( Kesinlikle o Rab’bine suçlu olarak gelen kimse, ARTIK CEHENNEM KESİNLİKLE ONADIR. ONUN İÇİNDE ÖLMEZ VE DİRİLMEZ. )

Ayette, kaba madde planı dünya okulundan mezun olma liyakatına erememiş yani ruhsal tekâmüle eremediği için "ölemeyenlerin" ve dolayısıyla üst plana geçemeyenlerin ( "dirilemeyenlerin" ) misali verilmektedir. 

Furkan suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde de kaba madde planı dünyanın düşük frekansı, "Mekanen dayyikan" ( Dar mekân ) olarak teşbih edilmiş ve döngü sonunda gerçeği idrak eden ancak çok geç olması nedeniyle dünyadan çıkartılmayan inkârcıların, çıkabilmek için "ölmeyi diledikleri" vurgulanmıştır.

25/13 Ve iza ulku minha MEKANEN DAYYİKAN mukarranine DEAV HUNALİKE SUBURA

( Ve oradan, bağlanmış olarak DAR MEKANA atıldıklarında, ORADA ÖLÜMÜ ÇAĞIRIRLAR. )

25/14 La ted'ul yevme SUBURAN VAHİDEN ved'u SUBURAN KESİRA

( BUGÜN TEK ÖLÜMÜ çağırmayın, ÇOK ÖLÜMÜ çağırın. )

Ayette döngü sonundaki ölümün, inkârcı müşrikleri cennete kavuşturmayacağı aksine onları tekrar büyük reenkarnasyon döngüsüne sokacağı dolaylı olarak bildirilmektedir.

Benzer bir mesaj da  Hacc suresinin 22. ayetinde verilmektedir. Ayette "dünya cehenneminden her çıkmayı istediklerinde çıkamayıp oraya geri döndürülenler" misaliyle reenkarnasyon döngülerine işaret edilmektedir.

22/22 KULLEMA ERADU EN YAHRUCU  MİNHA min ğammin UİYDU FİHA ve zuku azabel harik

( Gamdan dolayı, ORADAN HER  ÇIKMAYI İSTEDİKLERİNDE ORAYA GERİ DÖNDÜRÜLÜRLER. Tadın yakıcı azabı. )

İnşikak suresinin 10. ayetinde de döngü sonunda inkârcıların, esasen içinde bulundukları rezil durumu idrak edecekleri ve ölerek dünya cehenneminden kurtulmak isteyecekleri ancak bunun gerçekleşmeyeceği, aksine tekrar dünyada reenkarnasyon döngülerine tabi olacakları bildirilmektedir.

84/10 Ve emma men utiye kitabehu verae zahirihi

( Ve ama o kitabı sırtının arkasından verilen. )

84/11 Fe sevfe yed'u suburen

( Artık yakında ÖLÜMÜ ÇAĞIRIR . )

84/12 Ve yasla se'iren

( Ve ateşe yaslanır. )

İncil'de döngü sonu vakalarının bildirildiği Vahiy bölümünün aşağıdaki ayeti de "ölümü istemek" hususuna ilişkin mesaj vermektedir.

66 Revelations 9-6 O GÜNLERDE İNSANLAR ÖLÜMÜ ARAYACAK AMA BULAMAYACAKLAR. ÖLÜMÜ ÖZLEYECEKLER AMA ÖLÜM ONLARDAN KAÇACAK.

Kur'an'da "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) olarak yer alan kavram, büyük döngü sonunda maddi frekanslardan sıyrılamayıp daha çok madde batağına saplananlar ile ruhsal tekâmüle erenlerin, artık cehennem olduğu açık hale gelmiş olan dünyada bir arada yaşayamayacak olmalarından dolayı ayrıştırılacaklarını ifade etmektedir. Ruhsal tekâmüle erenlerin idrak seviyelerinin de yükselmiş olması ve "ölümün" üst plana geçiş için tek vasıta olduğunu bilmeleri onların "ölümü büyük bir sevgiyle istemeleri"ne vesile olacaktır.



12 Temmuz 2023 Çarşamba

Selamet Yurdu ( Darus Selâm ) ve 7

Hicr suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde cehennemin 7 kapısı olduğu bildirilmektedir.

15/43 Ve inne CEHENNEME le mev'iduhum ecmein

( Ve kesinlikle vadeleri, mekanları topluca CEHENNEMDİR. )

15/44 LEHA SEB'ATU EBVAB li kulli babin minhum cuz'un maksum

( ORADA YEDİ KAPI VARDIR. Her kapı için onlardan kısımlar bölüştürülmüştür. )

Ayetlerde "cennetin 7 kapısı" ifadesi yer almamakla birlikte yaratılıştaki düalite ilkesi dikkate alındığında ve yerin ( kaba madde planı dünya ) esasen cehennem, göğün ( süptil plan ) de cennet sembolü olduğu düşünüldüğünde cennetin de 7 kapısı olduğu sezgisi oluşabilmektedir. ( Bu noktada cennet ( gökler, koruma, örtme, mutluluk ) ve cehennem ( yer, ateş, sıkıntı, mutsuzluk ) kelimelerinin batinen "ruhsal hal" tanımları olduğu hatırlanmalıdır. )

İslami kaynaklarda cennetin 7 kapısı olarak belirtilen ve Kur'an'da da yer alan Cennatul Firdevs, Cennatun Naim, Cenneti Adn, Darul Mukame, Cennetul Meva, El Makamun Emin, Darul Huld, Darus Selam ifadeleri hep aynı olguyu yani "döngü sonunu" simgelemektedirler. Bu ifadeler cennetin farklı kelimeler ile tasviri ve tanımı da olabilir. Zira benzer durum ayetlerde "Yevm" ( Gün ) kelimesi ile zikredilen ve döngü sonunu temsil eden Yevmel Kiyamet ( Ayağa Kalkış Günü ), Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü ), Yevmel Hisab ( Hesap Günü ), Yevmud Din ( Din Günü ) vb gibi ifadelerde de söz konusudur. Bu ifadeler hep aynı olgunun ( döngü sonu ) farklı tanımlamalarıdır.

Talak suresinin 12. ayetinde göklerin ve yerin 7 katmanlı ( tabakalı, kapılı ) olduğunun bildirilmesi de cennetin 7 kapısı olduğu hususunu desteklemektedir. 

65/12 Allahullezi haleka SEB'A SEMAVATİN VE MİNEL ERDİ MİSLEHUNNE  ... 

( Allah, o YEDİ GÖKLERİ VE YERDEN DE ONLARIN AYNISINI yarattı. ... )

Anılan 7 kapı esasen varlıkların ruhsal tekâmül sürecindeki 7 safhayı tanımlamakta gibidir. Madde bedendeki 7 çakra fenomeni de bu gerçeğin bir projeksiyonu ve temsili niteliğindedir.

İsrail'in başkenti olan ve Kudüs ( Kutsal ) olarak anılan şehrin diğer ismi Jerusalem / Yeruşalim'dir. Yeruşalim kelimesi Kur'an'da cennetin tasvirleri arasında geçen "Darusselâm" ( Selamet Yurdu ) kelime grubunun farklı telaffuz edilmiş halidir.

"Darusselâm" kelimesinin kutsal kitaplarda ilk kez geçtiği ayetlerde 7 ve İkili Yedi nümerolojisi göze çarpmaktadır. Bu kelime Kur'an'da 2 kere tekrarlanmaktadır.

6/127 Lehum (1) DAR (2) ES (3) SELAMİ (4) inde (5) rabbi (6) him (7) ve (8) huve (9) veliyyu (10) hum (11) bi (12) ma (13) kanu (14) ya'melun (15) 

( Onlara Rab’leri indinde SELAMET YURDU vardır. Yapmış olduklarından dolayı O onların dostudur. )

10/25 Ve (1) allahu (2) yed'u (3) ila (4) DAR (5) ES (6) SELAM (7) ve (8) yehdi (9) men (10) yeşau (11) ila (12) siratin (13) mustekim (14) 

( Ve Allah SELAMET YURDUNA çağırır ve dilediği kimseyi doğru yola yönlendirir. )

- "Darusselâm" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 6/127 ) nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. ( 6+1+2+7 = 16 ... 1+6 = 7 )

- Ayet numarası olan 127 sayısı, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamlardan oluşmaktadır. Bu rakamların toplamı olan 10 sayısının nümerolojik değeri Vahdet sayısını yani 1 sayısıni vermektedir.

- "Darusselâm" kelimesinin ikinci kez geçtiği ayetin numarasının ( 25 ) nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. ( 2+5 = 7 )

- Yukarıda görüleceği üzere, "Darusselâm" kelimesinin Kur'an'da geçtiği iki ayetin de ilk cümleleri 7'şer kelimeden oluşmaktadır. Bu durum bir "İkili Yedi" tezahürü olmaktadır. 

Tevrat ve İncil'de "Yeruşalim" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetlerin kodlarında da 7 nümerolojisi görülmektedir.

6 Joshua 10-1 YERUŞALİM Kralı AdoniSedek, Yeşu’nun Eriha’yı ele geçirip kralını ortadan kaldırdığı gibi, Ay Kenti’ni de ele geçirip tümüyle yıktığını, kralını öldürdüğünü, Givon halkının da İsrailliler’le bir barış antlaşması yapıp onlarla birlikte yaşadığını duyunca,

Ayetin sure ve bölüm numarası toplamı 7 sayısını vermektedir. ( 6+1+0 = 7 )

Ayrıca ayetin bölüm ve alt bölüm numaraları sırasıyla 10 ve 1 olup, bu sayıların toplamı haldeh hale geçişin sembolü olan 11 sayısını vermektedir. Kur'an'da "Cennet" kelimesinin ilk kez Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde geçmekte olup, ayetteki "Cennet" kelimesinin 11. kelime olması ve ayette 29 ( 2+9 = 11 ) kelime bulunması nümerolojik uyum arzetmektedir.

2/35 Ve (1) kulna (2) ya (3) ademu (4) eskun (5) ente (6) ve (7) zevcu (8) ke (9) el (10) cennete (11) ve (12) kula (13) min (14) ha (15) rağaden (16) haysu (17) şi'tuma (18) ve (19) la (20) takraba (21) hazihi (22) eş (23) şecerate (24) fe (25) tekuna (26) min (27) ez (28) zalimin (29)

( Ve "Ey Adem, sen ve eşin cennette iskan edin. Oradan arzuladığınızca, her nereden dilerseniz bolca yiyin. İşte şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz." dedik. )

40 Matthew 2-1 İsa'nın Kral Hirodes devrinde Yahudiye'nin Beytlehem Kenti'nde doğmasından sonra bazı bilge adamlar doğudan YERUŞALİM'e gelip,

Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. ( 4+0+2+1 = 7 )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2018/05/cehennemin-hipnotik-dunya-algs-yaratmas.html?m=1

99 aldatmacası

Evvelce defaatle incelendiği üzere, yaratılışın sembolü olan 6 sayısının tersi olan ve ayrıca matematiksel bir fenomen olan 9 sayısı okült nümerolojide negatif frekansın, sihirin, zihin kontrolünün, aldatmanın ve yıkımın sembolü addedilmektedir. Bu sayı, İncil'de "insanı simgeleyen canavarın sayısı" olarak tanımlanan 666 sayısının da 18 sayısı üzerinden nümerolojik değeridir. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

Bu bağlamda 99 sayısının da aynı niteliğe ve tesire haiz bir sayı olarak iletişiminin yapıldığı dikkate alınabilir. Örneğin zihin kontrolü temasının işlendiği Matrix filminin 1999 yılında vizyona sokulması bu durumun bir yansıması olabilir.

"Allah" kelimesini oluşturan harflerin ebced değerleri toplamı olan 66 sayısının tersi olması sebebiyle 99 sayısına satanik bir sembol niteliği de atfedilmektedir.

Bir başka örnek olarak meşhur "Esmaul Husna" ( Güzel İsimler ) yani Allah'ın güzel isimleri hususu verilebilir. Kaynağı Kur'an olan bu isimlerin 99 adet ile sınırlandırılmış olması dikkat çekmektedir. Zira 250'yi aşkın kelime veya kelime grubunun esma kapsamında addedilmesi mümkün ve tutarlıdır. Mesela, 55/27 ve 55/78 kodlu ayetlerde yer alan "Zul Celâli vel İkram" ( Büyüklük ve ikram sahibi ) kelime grubu meşhur 99 esma kapsamında addedilmekteyken, 51/58 kodlu ayette geçen "Zul Kuvvetil Metin" ( Sağlam kuvvet sahibi ) ve 85/15 kodlu ayette geçen "Zul Arşil Mecid" ( Büyük arşın sahibi ) kelime grupları neden kapsamda addedilmemektedir?! Bu noktada esma adedinin 99'a uydurulması çabası gibi bir durum sezilmektedir. Esma vasıtasıyla şifa operasyonları yapılabildiği gibi maraz operasyonları da yani bireysel veya kitlesel büyü operasyonları da ( majik operasyon, kitle zihin kontrol ) yapılabildiği bilinen bir gerçektir.

Günlük yaşama yansımış ve 99 sayısı içeren bir başka aldatma, zihin kontrol uygulaması örneği ise "satış ve pazarlama" adı verilen şeytani faaliyet kapsamındaki ürün fiyatlandırma uygulamalarıdır. Fiyat etiketlerinde kullanılan ".99 TL" ibaresi vasıtasıyla yapılmak istenen "fiyatı düşük algılatmak"tır ki bu da açık bir zihin kontrolü ve algı operasyonudur. 99 sayısının böyle bir misal ile tezahürü de ilahi nizamın bir işareti niteliğindedir.

Kur'an'daki bazı 99 numaralı ayetler, içerdikleri mesaj itibarıyla konuyla uyum arzetmektedir.

Kur'an'ın ilk 99 numaralı ayeti olan Bakara suresinin 99. ayetinde  "inkârcı günahkarlardan" bahsedilmektrdir ki bu kitlenin yegâne eylemi aldatmaktır.

2/99 Ve lekad enzelna ileyke ayatin beyyinat ve ma YEKFURU biha illel FASİKUN

( Ve sana açık deliller olan ayetler indirdik. Onları GÜNAHKARLARIN haricindekiler İNKÂR ETMEZLER. )

A'raf suresinin 99. ayetinde, insanlara tuzak kuran müşrik şeytanlara dolaylı olarak işaret edilmektedir.

7/99 E fe eminu MEKRALLAH fe la ye'menu MEKRALLAHİ illel kavmul hasirun

( Allah’ın TUZAĞINDAN emin miydiler? Hasarlananlar kavmininin haricindekiler Allah’ın TUZAĞINDAN emin olamaz.  )

Şuara suresinin 99. ayetinde "suçluların saptırmasından, aldatıp yanıltmasından" bahsedilmektedir.

26/99 Ve ma edallena illel mucrimun

( Ve "Bizi suçluların haricindekiler saptırmadı." )

"Zilzal" suresinin numarasının 99 olması da 9 sayısının simgelediği "yıkım, helak" kavramlarıyla ilintilidir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/sihirli-9-says.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/01/esmaul-husna.html?m=1

Kitap isimlerinin Kur'an'daki frekansları 

Kutsal kitap isimlerinin Kur'an'daki frekansları ( tekrar adetleri ) nümerolojik olarak incelendiğinde "1" ve "7" başta olmak üzere önemli sayıların tezahür ettiği görülmektedir.

- "Tevrat" kelimesi Kur'an'da 18 kere tekrarlanmakta olup, bu kelimenin ilk kez geçtiği ayetteki "Tevrat" kelimesinin sıra numarası da 18'dir. 

3/3 Nezzele (1) aley (2) ke (3) el (4) kitabe (5) bi (6) el (7) hakki (8) musaddikan (9) li (10) ma (11) beyne (12) yedey (13) hi (14) ve (15) enzele (16) et (17) TEVRATE (18) ve (19) el (20) incil (21)

( Sana kitabı, kendinden öncekileri gerçek ile doğrulayıcı olarak indirdi. TEVRAT' ı ve İncil' i indirdi. )

18 sayısının nümerolojik değeri 666, nihai nümerolojik değeri ise 9 olmaktadır. Bilindiği üzere 666 sayısının İncil'de geçtiği ayetin numarası da 18'dir.

66 Revelations 13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Ayrıca nihai nümerolojik değer olan 9 sayısının okült ezoterik nümerolojide sihirin ve negatif frekansın sembolü olması ve anılan sayıların Tevrat ile ilintili olması düşündürücüdür.

- "İncil" kelimesi Kur'an'da 12 kere tekrarlanmakta olup, bu kelimenin ilk kez geçtiği yukarıdaki ayetteki "İncil" kelimesinin sıra numarası 21'dir. Her iki sayı da 1 ve 2 rakamlarından oluşmaktadır.

- Kur'an kelimesi Kur'an'da 70 kere tekrarlanmakta olup, ilk kez 2/185 kodlu ayette geçmektedir. Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 2+1+8+5 = 16 ... 1+6 = 7 )

2/185 Şehru (1) ramedan (2) ellezi (3) unzile (4) fi (5) hi (6) el (7) KUR'ANU (8) huden (9) li (10) en (11) nasi (12) ve (13) beyyinatin (14) min (15) el (16) huda (17) ve (18) el (19) furkan (20) fe (21) men (22) şehide (23) min (24) kum (25) eş (26) şehra (27) fe (28) li (29) yesum (30) hu (31) ve (32) men (33) kane (34) meridan (35) ev (36) ala (37) seferin (38) fe (39) iddetum (40) min (41) eyyamin (42) uhar (43) yurid (44) allahu (45) bi (46) kum (47) el (48) yusra (49) ve (50) la (51) yuridu (52) bi (53) kum (54) el (55) usr (56) ve (57) li (58) tukmilu (59) el (60) iddete (61) ve (62) li (63) tukebbiru (64) allahe (65) ala (66) ma (67) heda (68) kum (69) ve (70) lealle (71) kum (72) teşkurun (73)

( KUR'AN o Ramazan ayı içinde, insanlar için yönlendirme, yönlendirmeden açık deliller ve fark yaratan olarak indirildi. Sizden kim bu aya şahit olursa oruç tutsun. Kim hasta veya seferde olursa sonraki günlerden müddeti doldursun. Allah, müddeti tamamlamanız ve sizi yönlendirmesine karşılık Allah’ ı yüceltmeniz için size kolaylık verip yardım etmeyi ister ve zorluğu istemez. Umulur ki şükredersiniz. )

70 sayısının nümerolojik değeri olan 7 sayısı bir döngülük frekansı, döngü sonunu ve tamamlanmayı simgelemektedir. Bir isteğin, Allah'ın izni ve rızası ile, gerçekleşebilmesi yani "olması" için 70 kere tekrar gerektiği hususu Tevbe suresinin 80. ayetinde yer alan 10 kelimelik şu cümlede, tersten misalleme misalleme yoluyla bildirilmektedir. 

"... in (1) testağfir (2) lehum (3) SEB'İNE (4) merraten (5) fe (6) len (7) yağfir (8) allahu (9) lehum (10) ... "

( ... Onlar için YETMİŞ kere af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir. ... ) 

- "Kur'an" kelimesinin ilk kez geçtiği ayette 73 kelime bulunmaktadır. ( 7+3 = 10 ... 1+0 = 1 ) Ayrıca 73 sayısindaki 7 ve 3 rakamları Ruh ( 7x3 = 21 ) ve Vahdet / Ünite ( 7+3 = 10 ... 1+0 = 1 ) kavramlarının nümerik sembolleridir. Ayrıca 73x37 işleminin sonucu 2701 olup, nümerolojik değeri 1 olan bu sayı Allah kelimesinin Kur'an'daki frekans değeridir. ( 2+7+0+1 = 10 ... 1+0 = 1 )

- Ayetteki Kur'an kelimesinin sıra değeri 8 olup, "Kitab" kelimesinin Kur'an'daki frekansı olan 260 sayısınım nümerolojik değeri ile uyum arzetmektedir. ( 2+6+0 = 8 )

- Kitap isimlerinin frekans değerlerinin toplamı 100 sayısını vermektedir ki bu sayının nümerolojik değeri Vahdetin / Ünitenin sembolü olan 1 sayısıdır. ( 18+12+70 = 100 )

- Kitap isimlerinin frekanslarının ( Tevrat 18, İncil 12, Kur'an 70 ) nümerolojik toplamı ise 19 ( 9+3+7 = 19 ) olup, bu sayının nümerolojik değeri de Vahdet'in sembolü olan 1 sayısıdır. ( 1+9 = 10 ... 1+0 = 1 ) ( 19 sayısı Müddesir suresinde zikredilen ve Vahdet'in sembolü olan özel bir sayıdır. )

11 Temmuz 2023 Salı

İnanç sistemleri ve Tek Din meselesi

"Din" kelimesi "Borç, Haysiyet" anlamlarına gelen ve insanın, yaratıcısı Allahu Teala'nın kendisine bahşettiği yaşam nimetine karşılık O'na olan borcunu simgeleyen bir kelimedir. Ayrıca din, Allah'ın indirdiği ilahi kozmik bilgiler hazinesi olan kutsal kitaplardaki yönlendirici öğretiyi de temsil eden bir kavramdır. 

İlahi kozmik bilgiler yaratılıştan itibaren yeryüzünde var olan tüm insan topluluklarına haberciler ve resuller vasıtasıyla iletilmiştir. Ancak toplulukların bu bilgileri iyi veya kötü niyetli olarak farklı yorumlamalarından, bilginin özünü idrak etmeye çalışmak yerine muhtelif şekilsel uygulamalar türetmelerinden ve bölünmelerinden dolayı esasen tarikatten başka bir şey olmayan sözde farklı dinler oluşmuştur. "Sözde" ifadesi kullanılmıştır çünkü din tektir. 

30/32 MİNELLEZİNE FERRAKU DİNEHUM VE KANU ŞİYEA kulli hizbin bima ledeyhim ferihun

( O ONLARDAN OLANLAR DİNLERİNİ AYIRDILAR VE GRUPLAR, BÖLÜKLER OLDULAR. Her grup, o yanında olanla ferahlayıp sevinir. )

Din Allah'a, ahirete, ruha, kitaba, meleklere, habercilere - resullere ve ögretilerine inanmak, ilimde kendini geliştirmek, iyi, doğru, yardımsever, özverili ve ahlaklı olmaktır. Bu olguları dışarıda bırakan inanç sistemleri zaten kısaca satanizm olarak tanımlanmaktadır. Kolektif bilincin ( ünite bilinci ) aktive ettiği ortak değerler hazinesi olan vicdan mekanizması dinin özünün ne olduğunu, kalbi mühürlenmemiş olanlara zaten daima hissettirmektedir.

Dinin tanımı, Bakara suresinin 177. ayetinde "İyiliğin" tanımı vasıtasıyla bildirilmektedir.

2/177 Leysel BİRRA en tuvellu vucuhekum kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel BİRRA men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab ve ekames salate ve atez zekah vel mufune bi ahdihim iza ahedu ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hiynel be's ulaikellezine sadeku ve ulaike humul muttekun

( Yüzünüzü doğu ve batı yönüne, doğrultusuna çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a, sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar.  )

Bugün Yaratıcı Tanrı inancını içeren ancak farklı dinler olarak tanımlanan kavramlar detaylı olarak incelendiğinde hepsinin temelinin ortak olduğu, özde bir farklılık olmadığı ancak bazı kabullere, çarpıtmalara dayalı sapmalar ve ritüel farklılıkları olduğu görülmektedir. Zira ilahi nizamın bahşettiği frekanslar aslında zaten insanın vicdanında ( kalbinde ) mevcut olan bilgilerin açığa çıkmasına vasıta olmaktadır. İşte Kur'an, indirilişine kadar resullerin vahye dayalı söylemleri veya kendilerine indirilen kitaplar vasıtasıyla gelmiş olan tüm ilahi kozmik bilgileri ve yaratılışın kodlarını içeren kutsal ruh tarafından konsolide edilmiş bir hazinedir.

Küreselcilerin Tek Din diye lanse ettikleri ise Allah bilincinin ve inancının olmadığı dolayısıyla nefsani, dünyevi ve maddi heveslerin ilah edinildiği yani şeytana kulluktan ibaret olan satanizmdir. Bu hususa Furkan suresinin 43. ayetinde değinilmektedir.

25/43 E raeyte MEN İTTEHAZE İLAHEHU HEVAH e fe ente tekunu aleyhi vekila

( O HEVESİNİ İLAHI EDİNENİ gördün mü? O halde, sen onun üzerine vekil mi olursun? )

Yukarıda da zikredildiği üzere mevcut dinler!? kaynaklarda aşağıdaki gibi kategorize edilse de, esasen bunların ( tek tanrıyı reddedenler hariç ) tarikat yapılanmalarından ibaret oldukları görülmektedir. 

Bahailik = 19. yüzyılda Bahâullah tarafından İran'da başlatılan bu akım esasen bir tarikat olup bütün insanlığın ruhanî birliğini ve tek tanrıyı vurgulamaktadır.

Durzilik = Muhammed bin İsmâ‘il Neştekin ed-Derezî tarafından tenasüh ( reenkarnasyon ) inancı üzerine başlatılan ve Altıncı Fâtımî Hâlifesi EbûʿAlî el-Mansûr el-Hâkim bi-EmrʿAllâh'ın ilah olduğunu kabul eden bir akımdır.

Hristiyanlık = İncil, Mesih İsa ve tek Tanrı inancına dayalı bir sistem olup muhtelif alt mezhepleri bulunmaktadır.

Sabiilik = Yıldızların, gök cisimlerinin ilah addedildiği bir akımdır.

Rastafaryanizm = Tevrat bazlı ve Jamaika kökenli bir akım olup, Afrika'da zencilerin kurtuluşuna liderlik edecek zenci bir kralın tahta çıkacağına yönelik kehânetinin gerçekleşeceğini iddia eder. 

Yahudilik = Tevrat, Hz. Musa ve tek Tanrı inancına dayalı bir sistem olup muhtelif alt mezhepleri bulunmaktadır.

Manizm = Pers İmparatorluğu içinde, "Peygamberlerin Mührü" yani "son peygamber" olduğuna inanılmış olan Mani tarafından kurulmuş olan ve tek Tanrı inancını benimsemiş akımdır.

Mitraizm = Pers kültürü de tezahür etmiş olan, Mitra isimli varlığı yaşam ve bereket veren ilah addeden bir oluşumdur.

Zerdüştlük ( Zoroastrianizm ), Mecusilik = Yaşayan Yıldız" veya "Altın Işığın Adamı" anlamına gelen Zerdüşt isimli bir habercinin öğretisine dayanan ve ateşin ( Güneş ) ilah addedildiği, satanizm tesirli akımdır.

Yezidilik = Şeytanın ilah addedildiği ve Melek-i Tavus olarak adlandırıldığı oluşumdur.

Şamanizm = Maddi varlıkların ötesindeki ruhlara inanç ( Animizm ) temeline ve inisiyasyon geleneğine bağlı bir sistemdir. Şaman, vecd ve trans vasıtasıyla ruhlarla iletişime geçen dini lidere verilen isimdir.

Budizm = Siddhartha Gautama Buddha tarafından kurulmuş olan inanç sistemi yerine yaşam deneyimi sistemini esas alan yani Tanrı inancı içermeyen akımdır.

Hinduizm = Hindistan kökenli oan ve her şeyin bir tanrısı olduğuna inanılan çok tanrılı inanç sistemidir.

Şintoizm = "Tanrıların yolu" anlamina gelen Japonların animist ve şamanist inancı olup Kami adı verilen ruhlar ilah addedilir.

Taoizm = Antik Çin'de Dao'nun tüm kainatın doğduğu ana olduğuna ve döngüsellik ilkesiyle her şeyin Dao'ya döneceğine ve yeniden doğacağına inanılan sistemdir.

Aşağıdaki ayetler yukarıdaki hususlara ilişkin bilgiler içermektedir.

Fatir suresinin 24. ve İbrahim suresinin 4. ayetinde ilahi kozmik bilgileri aktarmak üzere "tüm insan topluluklarına uyarıcı vazifesi olan haberciler, resuller gönderildiği" ve bilgilerin bu uyarıcılara kendi dillerinde aktarıldığı bildirilmektedir.

35/24 İnna erselnake bil hakki beşiran ve nezira ve İN MİN UMMETİN İLLA HALA FİHA NEZİR

( Kesinlikle biz seni gerçekle müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. İÇİNDE UYARICI GELİP GEÇMİŞ OLMAYAN TOPLULUK YOKTUR. )

14/4 Ve MA ERSELNA MİN RASULİN İLLA Bİ LİSANİ KAVMİHİ li yubeyyine lehum fe yudillullahu men yeşau ve yehdi men yeşa' ve huvel azizul hakim

( Ve HİÇBİR RESULÜ KAVMİNİN LİSANI HARİCİNDEKİ İLE GÖNDERMEDİK ki onlara açıklasınlar. Allah dilediği kimseyi saptırır, dilediği kimseyi yönlendirir. O yücedir hakimdir. )

Taha suresinin 113. ayetinde ilahi prensibe istinaden Kur'an'ın da Hz. Muhammed'e Arapça olarak indirildiği bildirilmektedir.

20/113 Ve KEZALİKE ENZELNAHU KUR'ANEN ARABİYYENve sarrafna fihi minel veiydi leallehum yettekune ev yuhdisu lehum zikra

( Ve KUR'AN'I İŞTE BÖYLE ARAPÇA İNDİRDİK. Onun içinde vaadlerden, tehditlerden sarfettik. Umulur ki sakınırlar veya onlara hatırlamadan söz ederler. )

Fussilet suresinin 44. ayetinde de Araplara yabancı dilde bir kitabın indirilemeyeceği vurgulanmaktadır.

41/44 Ve lev cealnahu kur'anen a’cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatuh A'CEMİYYUN VE ARABİYY kul huve lillezine amenu huden ve şifa vellezine la yu'minune fi azanihim vakrun ve huve aleyhim ama ulaike yunadevne min mekanin beiyd

( Ve şayet onu yabancı Kur'an kılsaydık, "Ayetlerini ayrıntılandırmalı değil miydi?" derlerdi. YABANCI VE ARAPLARA? De ki: "O, inananlar için yönlendirmedir ve şifadır. O inanmayanlar, onların kulaklarının içinde ağırlık vardır. O onlara körlüktür. İşte onlara uzak mekandan seslenilir.” )

Misalen, İncil'in Kur'an'dan evvel indirilen ve aynı ilahi kozmik bilgileri içeren bir kutsal hazine olduğu, ilgili topluluğun İncil ile de hüküm verebileceği ifadesiyle bildirilmektedir.

5/47 VEL YAHKUM EHLUL İNCİLİ BİMA ENZELELLAHU FİH ve men lem yahkum bima enzelellahu fe ulaike humul fasikun

( Ve İNCİL SAHİPLERİ, ALLAH'IN ONUN İÇİNDE İNDİRDİKLERİYLE HÜKMETSİNLER. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar günahkarlardır. )