Allahü Teala, yaratmış olduğu varlıklara, tekâmül yolundaki ihtiyaçlarını belirli ölçüye göre bahşeder ve onlardan da kendilerine verdiği imkânlar çerçevesinde yani genişlikleri nispetinde, iyi işler yapmak konusunda en yüksek cehdi ve gayreti bekler. Allahü Teala'nın indinde varlıklar açısından gayret sonuçtan önemlidir. Zira varlıkların çalışmalarının ve gayretlerinin sonucunun takdiri yalnızca O'nadır. Ve bu sonuç daima varlıkların tekâmülüne vesile olacak hayırlı bir sonuçtur. Varlıkların çoğu bunu idrak etme seviyesinde olamasa da... Dolayısıyla hiçbir varlık gayret göstererek yaptığı bir işin sonucunu kendisinin belirlediğini söyleyemez.
11/115 - Vasbir fe innellahe la
yüdıy'u ecral muhsinın ( Ve sabret. Kesinlikle Allah iyilik
yapanların ödülünü yitirmez. )
31/22 - Ve men yüslim vechehu
ilellahi ve hüve muhsinün fe kad
istemseke bil urvetil vüska ve
ilellahi akıbetül ümur ( Ve kim yüzünü Allah’a teslim
ederse ve o iyiyse, artık sağlam
kulba tutunmuştur. İşlerin sonu,
sonucu Allah’adır. )
2/286 - La yükellifüllahü nefsen
illa vüs'aha ... ( Allah nefisleri genişliklerinin
haricinde kefil tutmaz...... )
Bu bağlamda, herhangi bir varlığın kendisine bahşedilmiş olan yaratılış nimetlerinden ( fiziksel ve zihinsel özellikler, yetenekler ) dolayı kendisini diğer varlıklardan üstün addetmesi büyük cehalet, gaflet ve dalalettir. Zira her varlığın bir diğerine göre üstün yönleri olması nedeniyle mutlak üstünlük söz konusu değildir. Mutlak üstünlük sadece Allah'ındır. Varlıklar arasındaki üstünlüğün tek kriteri ise iyilik, ve doģruluk yolunda yani Allah yolunda gösterilen cehid ve gayretlerin miktarıdır.
7/8 - Vel veznü yevmeizinil hakk
fe men sekulet mevazınühu fe
ülaike hümül müflihun
Ve o gün ölçü tartı gerçektir. ( Kimin tartıları ağır gelirse, işte
onlar iflah olanlardır. )
7/9 - Ve men haffet mevazınühu
fe ülaikellezine hasiru
enfüsehüm bima kanu bi ayatina
yazlimun ( Ve kimin ölçüleri, tartıları hafif
gelirse, işte onlar ayetlerimize zulmettiklerinden dolayı
nefislerini hasarlandıranlardır. )
Örneğin, 10 birimlik kapasitesi olan A varlığı 7 birimlik iş yapıyor ve 6 birimlik kapasitesi olan B varlığı 5 birimlik iş yapıyorsa, A varlığı B varlığından daha üstün olduğunu ve daha fazla liyakati olduğunu iddia edemez. Aksine B varlığının liyakati daha fazladır.
Benzer bir örnek İncil'in aşağıdaki ayetlerinde yoksul dul kadının zekâtı misaliyle bildirilmiştir.
41 Mark 12-41
İsa tapınakta bağış
toplanan yerin karşısında
oturmuş, kutulara para atan
halkı seyrediyordu. Birçok
zengin kişi kutuya bol para attı.
41 Mark 12-42
Yoksul bir dul kadın da
geldi, birkaç kuruş değerinde iki
bakır para attı.
41 Mark 12-43
İsa öğrencilerini yanına
çağırarak, "Size doğrusunu
söyleyeyim" dedi, "Bu yoksul dul
kadın kutuya herkesten daha
çok para attı.
41 Mark 12-44
Çünkü ötekilerin hepsi,
zenginliklerinden artanı attılar.
Bu kadın ise yoksulluğuna
karşın, varını yoğunu, geçinmek
için elinde ne varsa, tümünü
verdi."
Fiziksel ve zihinsel özelliklerin ve yeteneklerin, tekâmül ederek üniteyi ( vahdet ) tesis etmesi beklenen varlıklara, birbirlerine üstünlük kurmak yerine birbirlerini tamamlamaları ve bütünü ( birlik, vahdet, ünite ) tesis etmeleri için verildiğine dikkat çeken İncil ayetleri şöyledir.
46 1 Corinthians 12-7 Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli eden bir yetenek veriliyor.
46 1 Corinthians 12-8 Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma yeteneği, ötekine aynı Ruh'tan bilgi iletme yeteneği,
46 1 Corinthians 12-9 birine aynı Ruh aracılığıyla iman, ötekine aynı Ruh aracılığıyla hastaları iyileştirme armağanları,
46 1 Corinthians 12-10 birine mucize yapma olanakları, birine peygamberlikte bulunma, birine ruhları ayırt etme, birine çeşitli dillerle konuşma, bir başkasına da bu dilleri çevirme armağanı veriliyor.
46 1 Corinthians 12-11 Bunların tümünü etkin kılan tek ve aynı Ruh'tur. Ruh bunları herkese dilediği gibi, ayrı ayrı dağıtır.
46 1 Corinthians 12'12 Beden bir olmakla birlikte birçok üyeden oluşur ve çok sayıdaki bu üyelerin hepsi tek bir beden oluşturur. Mesih de böyledir.
Fiziksel ve zihinsel özelliklerin ve yeteneklerin, tekâmül ederek üniteyi ( vahdet ) tesis etmesi beklenen varlıklara, birbirlerine üstünlük kurmak yerine birbirlerini tamamlamaları ve bütünü ( birlik, vahdet, ünite ) tesis etmeleri için verildiğine dikkat çeken İncil ayetleri şöyledir.
46 1 Corinthians 12-7 Herkesin ortak yararı için herkese Ruh'u belli eden bir yetenek veriliyor.
46 1 Corinthians 12-8 Ruh aracılığıyla birine bilgece konuşma yeteneği, ötekine aynı Ruh'tan bilgi iletme yeteneği,
46 1 Corinthians 12-9 birine aynı Ruh aracılığıyla iman, ötekine aynı Ruh aracılığıyla hastaları iyileştirme armağanları,
46 1 Corinthians 12-10 birine mucize yapma olanakları, birine peygamberlikte bulunma, birine ruhları ayırt etme, birine çeşitli dillerle konuşma, bir başkasına da bu dilleri çevirme armağanı veriliyor.
46 1 Corinthians 12-11 Bunların tümünü etkin kılan tek ve aynı Ruh'tur. Ruh bunları herkese dilediği gibi, ayrı ayrı dağıtır.
46 1 Corinthians 12'12 Beden bir olmakla birlikte birçok üyeden oluşur ve çok sayıdaki bu üyelerin hepsi tek bir beden oluşturur. Mesih de böyledir.
No comments:
Post a Comment