Yazının başlığı kaba madde alemindeki zahiri maddesel düşünce itibarıyla karışık duygulara sebebiyet verse de batıni ruhsal anlam itibarıyla varlıklar için yaratılışın nihai ve esas amacını özetler niteliktedir. Zira yaratılmış olmak yani varlık olarak tezahür etmiş olmak tekamüle ihtiyacı olmak anlamına gelmektedir. Dolayısıyla her tekamül aşaması bir "Ölüm" vesilesiyle sonuçlanırken aynı zamanda yeni bir tekamül süreci de yeni bir "Olum" ile başlamaktadır. Dillerin kökeni olan Türkçe'deki "Ölüm" kelimesinin "Olum" kelimesiyle olan fonetik benzerliği de "Ölüm"ün aslında yeni bir "Olum" olduğunun işareti niteliğindedir.
Kaba madde alemi olan dünya hayatında Allah'ın doğru yolundaki yükümlülüklerini yerine getiren varlıklar yani inanan, teslim olan, sabreden, şükreden, iyilikler yapan, sakınan, zekatı veren, duaya kalkan, tevekkül eden, tevbe eden, korkmayan, kitabı okuyan, ilimde derinleşmeye çalışan, akleden, fikreden, düşünen, gören, duyan, anlayan, kötü sözden ve kötü davranıştan uzak duran, ahlaksızlık yapmayan, yalan söylemeyen, hırsızlık yapmayan, öldürmeyen, doğruluktan ayrılmayan, zulmetmeyen ( haksızlık etmeyen ), adil olan, zorbalık etmeyen, kıskanç olmayan, kin beslemeyen, affeden, hoşgören, inkarcılar ile hudutları aşmadan ilmi seviyede cihad eden ( mücadele eden ), öfkesini bastırabilen ( kazım olan ), nefsine hakim olabilen, zina etmeyen, dedikodu yapmayan, başkalarını araştırmayan varlıklar, bir sonraki aşama olan cennet ( sevgi planı / yarı süptil alem ) deneyimine kendilerini hazır hissetmeye başlamaktadırlar. Ve bilmektedirler ki dünyada "Ölüm" olarak bilinen olgu esas itibarıyla bir üst boyuttaki ( cennet ) yeni "Olum"dur. Bu yeni "Olum", dünyadaki 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsü içinde defaatle kaba madde beden olarak tezahür eden ve farklı deneyimlere, sınavlara tabi tutulan Öz Varlığın, bir üst boyut olan ve sevgi planı olarak da anılan cennette yarı süptil varlık olarak yeniden tezahür etmesinden ibarettir.
Ancak Allah yolundan dönerek ve ilim üzerine saparak şeytanların yoluna tabi olan inkarcı müşrikler ise "Ölmenin" kendileri için ne anlama geldiğini yani ölümün onlar için asla ve asla bir üst boyuta ( cennete ) intikali sağlamayacağını aksine tekrar tekrar ve ıstıraplı şekilde kaba madde alemi olan dünyada ( cehennem ) reenkarne olma vesilesi olacağını gayet iyi bilmektedirler. Dolayısıyla, yaptıkları kötülüklerden dolayı zaten daimi korku içinde yaşayan bu inkarcıların en büyük korkusu "Ölüm"dür.
Aşağıdaki Kur'an ayetleri inkarcıların ölümden nasıl korktuklarını açıkça bildirmekte ve aksini ispatlamaları için onlara meydan okumaktadır.
2/96 - Ve le tecidennehüm ahrasan nasi ala hayah ve minELLEZİNE EŞRAKU YEVEDDÜ EHADEHÜM LEV YÜAMMERU ELFE SENEHve ma hüve bi müzahzihıhı minel azabi en yüammer vallahü besırun bima ya'melun ( Ve kesinlikle onları hayatta insanların en hırslıları olarak bulacaksın. O ORTAK KOŞANLARDAN HER BİRİ BİN SENE ÖMÜR SÜRMEYİ ARZULAR. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )
2/94 - Kul in kanet lekümüd darul ahıratü indellahi halisaten min dunin nasi fe TEMENNEVÜL MEVTE İN KÜMTÜM SADİKIN ( De ki: "Eğer Allah' ın indinde, ahiret yurdu insanların dışında size halis kılınmışsa, o halde, EĞER DOĞRULAR İSENİZ ÖLÜMÜ TEMENNİ EDİN."
2/95 - Ve LEN YETEMMENEVHÜ EBEDEN BİMA KADDEMET EYDİHİM vallahü alimün biz zalimın ( Ve O ELLERİNİN SUNDUĞUNDAN DOLAYI, ONU ASLA EBEDİYEN TEMENNİ EDEMEYECEKLER. Allah zalimleri bilendir. )
3/143 - Ve LEKAD KÜNTÜM TEMENNEVNEL MEVTE MİN KABLİ en telkavhü fe kad raeytümuhü ve entüm tenzurun ( Ve SİZLER, ona kavuşmanız öncesinde ÖLÜMÜ TEMENNİ EDİP ARZULAYANLAR OLDUNUZ. Halbuki, onu gördünüz de hala bakıyorsunuz. )
62/6 - Kul ya eyyuhellezine hadu in zeamtüm enneküm evliyau lillahi min dunin nasi FE TEMENNEVÜL MEVTE İN KÜNTÜM SADİKİN ( "Ey o Yahudiler, eğer insanlardan kesinlikle sadece sizin Allah’a dostlar olduğunuzu sanıyorsanız, EĞER DOĞRULAR İSENİZ ÖLÜMÜ TEMENNİ EDİN" de. )
62/7 - Ve LA YETEMENNEVNEHU EBEDEN BİMA KADDEMET EYDİHİM vallahü alimun biz zalimin ( Ve ONU, O ELLERİNİN SUNDUKLARINDAN DOLAYI EBEDİYEN TEMENNİ EDEMEZLER. Allah zalimleri bilendir. )
Tevrat'ın Job ( Eyüp ) isimli suresindeki şu ayetler de "Ölümü temenni etmek" kavramını ve ilginç ifadeleri içermektedir.
18-Job-3-8 Günleri lanetleyenler,Livyatan’ı* uyandırmaya hazır olanlar,O günü lanetlesin.
18-Job-3-9 Akşamının yıldızları kararsın, Boş yere aydınlığı beklesin,Tan atışını görmesin.
18-Job-3-10 Çünkü sıkıntı yüzü görmemem için anamın rahminin kapılarını üstüme kapamadı.
18-Job-3-11 “NEDEN DOĞARKEN ÖLMEDİM? RAHİMDEN ÇIKARKEN SON SOLUĞUMU VERMEDİM?
18-Job-3-12 Neden beni dizler, emeyim diye memeler karşıladı?
18-Job-3-13 Çünkü şimdi huzur içinde yatmış,uyuyup dinlenmiş olurdum;
18-Job-3-14 Yaptırdıkları kentler şimdi viran olan Dünya kralları ve danışmanlarıyla birlikte,
18-Job-3-15 Evlerini gümüşle dolduran altın sahibi önderlerle birlikte.
18-Job-3-16 Neden düşük bir çocuk gibi,Gün yüzü görmemiş yavrular gibi toprağa gömülmedim?
18-Job-3-17 Orada kötüler kargaşayı bırakır,Yorgunlar rahat eder.
18-Job-3-18 Tutsaklar huzur içinde yaşar, Angaryacının sesini duymazlar.
18-Job-3-19 Küçük de büyük de oradadır, Köle efendisinden özgürdür.
18-Job-3-20 “Niçin sıkıntı çekenlere ışık,Acı içindekilere yaşam verilir?
18-Job-3-21 Oysa onlar gelmeyen ÖLÜMÜ ÖZLER,Onu define arar gibi ararlar;
18-Job-3-22 Mezara kavuşunca neşeden coşar, sevinç bulurlar.
* Kaos yaratan kozmik yılan
Tevrat'ın Job ( Eyüp ) isimli suresindeki şu ayetler de "Ölümü temenni etmek" kavramını ve ilginç ifadeleri içermektedir.
18-Job-3-8 Günleri lanetleyenler,Livyatan’ı* uyandırmaya hazır olanlar,O günü lanetlesin.
18-Job-3-9 Akşamının yıldızları kararsın, Boş yere aydınlığı beklesin,Tan atışını görmesin.
18-Job-3-10 Çünkü sıkıntı yüzü görmemem için anamın rahminin kapılarını üstüme kapamadı.
18-Job-3-11 “NEDEN DOĞARKEN ÖLMEDİM? RAHİMDEN ÇIKARKEN SON SOLUĞUMU VERMEDİM?
18-Job-3-12 Neden beni dizler, emeyim diye memeler karşıladı?
18-Job-3-13 Çünkü şimdi huzur içinde yatmış,uyuyup dinlenmiş olurdum;
18-Job-3-14 Yaptırdıkları kentler şimdi viran olan Dünya kralları ve danışmanlarıyla birlikte,
18-Job-3-15 Evlerini gümüşle dolduran altın sahibi önderlerle birlikte.
18-Job-3-16 Neden düşük bir çocuk gibi,Gün yüzü görmemiş yavrular gibi toprağa gömülmedim?
18-Job-3-17 Orada kötüler kargaşayı bırakır,Yorgunlar rahat eder.
18-Job-3-18 Tutsaklar huzur içinde yaşar, Angaryacının sesini duymazlar.
18-Job-3-19 Küçük de büyük de oradadır, Köle efendisinden özgürdür.
18-Job-3-20 “Niçin sıkıntı çekenlere ışık,Acı içindekilere yaşam verilir?
18-Job-3-21 Oysa onlar gelmeyen ÖLÜMÜ ÖZLER,Onu define arar gibi ararlar;
18-Job-3-22 Mezara kavuşunca neşeden coşar, sevinç bulurlar.
* Kaos yaratan kozmik yılan
No comments:
Post a Comment