Çeviri

Tuesday, December 31, 2019

Mehdi meselesi

"Mehdi" kelimesi "Yönlenen, Yönlendirilen, Hidayete vesile olan, Doğru yola yönlendiren" anlamına gelen ve "Hidayet" kökünden türemiş bir sıfattır. Bu sıfat bir şahısı ifade edeceği gibi bir olguyu, bir kavramı da ifade edebilmektedir. ( Örnek: "Mani" kelimesi de "Engelleyen, geri bırakan" anlamına gelen bir sıfat olup, şahıs, olgu veya kavramı ifade edebilir. )

İslami kültürde "Mehdi", döngü sonunda tezahür etmesi ve insanların hidayete ermelerine vesile olması beklenen bir varlıktır. Bu varlık bir şahıs mıdır? Yoksa insanları doğru yola, birliğe, kolektif bilince sevkeden kozmik ilahi bir enerji midir? Hatırlanacağı üzere evvelce "Mesih İsa'nın ikinci gelişi" kavramının esas itibarıyla "insanlar arasında kolektif bilincin tesisini ve birlikte frekans yükselmesini sağlayan ilahi kozmik tesirleri" ifade ettiği üzerinde durulmuştu. 

Al'i İmran suresinin 3/102 kodlu ayetinde bildirilen husus büyük önem taşımaktadır.

3/102 - Ya eyyühellezine amenüttekullahe hakka tükatihı ve la temutünne illa ve entüm müslimun

( Ey o inananlar, Allah’tan sakının, O’na gerçekten inanın ve teslim olanlar olmadan ölmeyin. )

"Teslim olmadan ölmeyin" .... 

Nisa suresinin aşağıdaki ayetlerinde de kitap sahiplerinin ölümlerinden önce mutlaka "Mesih İsa'ya inanacakları" bildirilmektedir. 

4/157 - Ve kavlihim inna katelnel mesıha ıysebne meryeme rasulellah ve ma kateluhü ve ma salebuhü ve lakin şübbihe lehüm ve innellezinahtelefu fıhi le fı şekkin minh ma lehüm bihı min ılmin illettibaaz zann ve ma kateluhü yekına

( Ve "Kesinlikle biz Allah' ın resulü Meryem oğlu İsa Mesih' i öldürdük." sözlerinden dolayı. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onlara benzetildi. Kesinlikle onun hakkında ihtilaf edenler, ondan şüphe içindedirler. Onlara onun ilminden yoktur. Ancak zanna tabi olurlar. Doğrusu onu öldürmediler. )

4/158 - Bel rafeahüllahü ileyh ve kanellahü azızen hakima

( Bilakis Allah onu kendisine yükseltti. Allah yücedir, hakimdir. )

4/159 - Ve in min ehlil kitabi illa le yü'minenne bihı kable mevtih ve yevmel kıyameti yekunü aleyhim şehıda

( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka ona inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde o, onlara şahit olur. )

4/159 kodlu ayette kıyamet ( ayağa kalkış, idrak yükselişi) olarak anılan büyük döngü sonunda ruhsal tekâmüle ulaşmanın yegane yolunun Mesih İsa'ya iman olduğu bildirilmektedir. 

Bilindiği üzere, defaatle insan olarak reenkarne olan ruhlar nihai hesaplaşma için kıyamet gününde* ( ayağa kalkış sürecinde ) son kez kaba madde alemi olan dünyada reenkarne olacaklar ve tekamül sınavındaki liyakatlerine göre ya üst süptil madde boyutuna geçecekler ya da tekrar kaba madde alemi olan dünyada ( cehennem ) kaba madde olarak reenkarne olmaya devam edeceklerdir. 

Bu çerçevede Nisa suresinin yukarıdaki ayetlerinde Mesih İsa'nın, bir başka deyişle Mesih İsa ile sembolize edilen kozmik ilahi tesirlerin  varlıkları ayağa kalkış gününden ( kıyamet gününden ) önce hidayete ve imana yönlendireceği yani "Mehdi" işlevi göreceği ve hesaplaşma günü olan kıyamet gününde de inananlara şehadet edeceği bilgisi açığa çıkmaktadır. 

Bu husus İncil'de "İlk diriliş" ve "İkinci ölüm" olarak ifade edilmektedir.

66-Vahiy-20-6 İlk dirilişe dahil olanlar mutlu ve kutsaldır. İkinci ölümün bunların üzerinde yetkisi yoktur. Onlar Tanrı'nın ve Mesih'in kâhinleri olacak, O'nunla birlikte bin yıl egemenlik sürecekler.

*  Kur'an ve İncil'de belirtildiği üzere "Gün" olarak ifade edilen kavram "Bin yıllık" bir süreci tanımlamaktadır.

Ayrıca İncil'de yer alan "İlk insan yerden" ve "İkinci insan gökten" ifadeleri de "Madde" ( Beden ) ve "Ruh" kavramları vurgusuyla ruhsal tekamüle işaret etmektedir.

46-1 Corinthians-15-47 İlk insan yerden, yani topraktandır. İkinci insan göktendir. 

İslami kültüre göre ahir zamanda gelmesi beklenen ve hidayeti yayması beklenen Mehdi'ye ilişkin Kur'an'da açık ayetler bulunmamakla birlikte, Haberci İsa ile ilintili olarak 3 kez kullanılan Mehdi ( Beşikteki ) kelimesi ( Mihad ( Beşik ) kökünden ) ve İncil'de Haberci İsa'nın "geri dönüşünü" konu alan ayetler dikkat çekicidir. ( “Mehdi” kelimesi aynı zamanda “Hidayete eren, Hidayete erdiren, Hidayete vesile olan, Yönlenen, Yönlendiren” anlamına da gelmektedir. )

"Haberci Mesih İsa'nın dönüşü" kavramı ise esasen maddesel, bedensel bir kavramı temsil etmekten ziyade insanlar arasında kolektif bilinci ve ünite ( vahdet, birlik ) anlayışını tesis edecek ilahi kozmik frekansları temsil etmektedir.

40 Matta 23/39 Size şunu söyleyeyim: 'Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun!' diyeceğiniz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz."

23/39 kodlu yukarıdaki ayette Haberci Mesih İsa kendisinden sonra gelen Haberci Muhammed'i de işaret etmekte gibidir. Zira "övgüler olsun" kavramı "Övülmüş" anlamına gelen "Muhammed" kelimesi ile ilintili görünmektedir. Dolayısıyla Mesih İsa şu mesajı vermektedir. "Benim ve benden sonra gelecek olan Muhammed'in yolundan gidip Allah'a ve O'nun yüce birliğine, tekliğine iman etmedikçe beni tekrar göremeyeceksiniz yani kolektif bilince erişemeyecek, birleşik insanlığı temsil eden üniteyi ( vahdeti, birliği ) tesis edemeyecek ve tekâmül edemeyeceksiniz.

66 Vahiy 22/20 Bunlara tanıklık eden, "Evet, tez geliyorum!" diyor. Amin! Gel, ya Rab İsa!

22/20 kodlu yukarıdaki ayette de "Haberci İsa'nın geri dönüşüne" ilişkin bilgi verilmektedir. Ayetin sure numarasının 66, ayet numarasını oluşturan rakamların toplamının ise ( 2+2+2 ) 6 olması ilahi nümeroloji açısından dikkat çekicidir.

Aşağıdaki ayetlerde de "Mehdi" ( Beşikteki ) kelimesi Mesih İsa ile ilintili olarak zikredilmektedir.

Al'i İmran 3/46 - Ve yükellimun nase fil MEHDİ ve kehlen ve mines salihin

( Ve BEŞİKTE ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söyleyecektir. İyilerdendir. )

Maide 5/110 - İz kalellahu ya iysebne meryemezkur ni'meti aleyke ve ala validetik iza eyyedtuke bi ruhil kudusi tukellimun nase fil MEHDİ ve kehla ve iz alemtukel kitabe vel hikmete vet tevrate vel incil ve iz tahluku minet tiyni ke hey'etit tayri bi izni fe tenfuhu fıha fe tekunu tayran bi izni ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi izni ve iz tuhricul mevta bi izni ve iz kefeftu beni israile anke iz ci'tehum bil beyyinati fe kalellezine keferu minhum in haza illa suhrun mubin

( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde BEŞİKTE ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana yazıyı, sırrı, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle çamurdan kuşun şekli gibi olanı yarattın. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. Doğuştan körü ve alacalıyı iznimle iyileştirdin. Ölüleri iznimle çıkardın. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim.

Meryem 19/29 - Fe eşarat ileyhi kalu keyfe nukellimu men kane fil MEHDİ sabiyya

( Böylece ona işaret etti. "Çocuk olarak BEŞİKTE olan kimseyle nasıl konuşuruz?" dediler. )

No comments:

Post a Comment