İdrak seviyesi henüz tekâmül sürecinin prensiplerini ve ilahi kozmik ilmi kavramaya müsait olmayan varlıkların en büyük saplantısı "Mülkiyet" saplantısıdır. Allah'ın nimetlerini gasp etmek suretiyle, nimetler üzerinde eşit hakka sahip diğer insanları yoksun ve mağdur etmeye çalışmak ve bu yolla insanlar üzerinde tahakküm tesis etmek şirk ( Allah'a ortak koşmak ) olarak tanımlanan en büyük ve affı olmayan günahtır.
Oysa ki Allahü Teala ayetlerinde, özü bilgi / ilim olan "Mülkiyet"'in sadece O'nda olduğunu varlıklar açısından en büyük mülkün ise bu ilmi aktaran kutsal kitaplar olduğunu ve bu bilgilerin de tüm insanlarla paylaşılması gerektiğini defaatle bildirmektedir.
2/107 - E lem ta'lem ennellahe
lehu MÜLKÜS semavati vel ard ve
ma leküm min dunillahi min
veliyyin ve la nasır ( Bilmez misin ki göklerin ve yerin
MÜLKÜ kesinlikle O’nadır Allah’a
dır ve size Allah’tan başka dost
ve yardımcı yoktur. )
2/247 .... vallahü yü'tı MÜKEHU men yeşa
vallahü vasiun alim ( Allah MÜLKÜNÜ dilediğine verir. Allah geniştir
bilendir. )
2/248 - Ve kale lehüm
nebiyyühüm inne ayete MÜLKİHI en ye'tiyekümüt tabutü fıhi
sekınetün min rabbiküm ve
bekıyyetün min ma terake alü
musa ve alü harune tahmilühül
melaikeh inne fı zalike le ayeten
leküm in küntüm mü'minın ( Ve habercileri onlara, "O'nun
MÜLKÜNÜN, hükümdarlığının
ayeti, size içinde Rab’binizden SÜKUNET olan, Musa’ nın ve
Harun’ un ailesinin
terkettiklerinden bakiye olan
TABUTLA gelmesidir. Onu melekleri
taşıyacaktır. Eğer
inananlarsanız, bunun içinde
kesinlikle size ayet vardır." dedi. )
3/26 - Kulillahümme MALİKEL MÜLKİ tü'til MÜLKE men teşaü ve
tenziul MÜLKE min men teşa ve
tüızzü men teşaü ve tüzillü men
teşa bi yedikel hayr inneke ala
külli şey'in kadır ( De ki: "O MÜLKÜN MALİKİ Allah’ tır.
MÜLKÜ dilediği kimseye verirsin
ve MÜLKÜ dilediğin kimseden
azaltırsın. Dilediğin kimseyi aziz
edersin ve dilediğin kimseyi zelil
edersin. Hayır senin elindedir.
Kesinlikle sen herşeye gücü
yetensin." )
4/53 - Em lehüm nesıbün minel
MÜLKİ fe izen la yü'tunen nase
nekıra ( Onlara MÜLKTEN nasip mi var?
Öyle olsa insanlara çekirdekteki
çukuru bile vermezler. )
4/54 - Em yahsüdunen nase ala
ma atahümüllahü min fadlih fe
kad ateyna ale ibrahımel KİTABE vel HIKMETE ve ateynahüm
MÜLKEN AZIMA ( Allah’ ın üzerlerine
üstünlüğünden lütfundan verdiği
insanları mı kıskanırlar? Halbuki
İbrahim’ e KİTABI ve SIRRI verdik.
Onlara BÜYÜK MÜLK* verdik. )
* Halen cahiliye dönemini deneyimleyenler mülk kelimesinin maddi mal ve fayda olduğunu düşünmektedirler.
52/37 - Em ındehüm HAZAİNU rabbike em hümül musaytırun ( Rab’binin HAZİNELERİ onların indinde midir? Onlar zorlayıcılar, zorbalar mıdır? )
52/38 - Em lehüm süllemun yestemiune fih fel yeti müstemiuhüm bi sultanin mübin ( Onun hakkında duysunlar diye onlara merdiven mi var? O halde onların duyanları apaçık kuvveti, delili getirsinler. )
52/41 - Em ındehümül ĞAYB fe hüm yektubun ( GAYB onların indinde de onlar mı yazıyorlar? )
52/37 - Em ındehüm HAZAİNU rabbike em hümül musaytırun ( Rab’binin HAZİNELERİ onların indinde midir? Onlar zorlayıcılar, zorbalar mıdır? )
52/38 - Em lehüm süllemun yestemiune fih fel yeti müstemiuhüm bi sultanin mübin ( Onun hakkında duysunlar diye onlara merdiven mi var? O halde onların duyanları apaçık kuvveti, delili getirsinler. )
52/41 - Em ındehümül ĞAYB fe hüm yektubun ( GAYB onların indinde de onlar mı yazıyorlar? )
No comments:
Post a Comment