Çeviri

Saturday, September 11, 2021

Gerçek "Tatmin"in anahtarı

"Tatmin" ( Sakinleşme, Rahatlama, Tamamlanma ) kelimesi Arapça "Tman / Temin" ( Emin olmak, Sakinleşmek, Rahatlamak, Tamamlamak ) kökünden gelen ve "İtminan" kelimesiyle aynı anlama gelen bir kelimedir. "Tatmin" kelimesinin açık anlamı ise "Arzulanan bir düşünsel halin, söylemin veya eylemin gerçekleşmesi vasıtasıyla doygunluğa, doyuma ulaşma ve rahatlama" olarak ifade edilebilir.

"Tatmin", ana bilgi deposu / veri tabanı olan kalpte tezahür eden bir frekanstır. ( Kur'an'da "Kitabın kalbe indirilmesi." ifadesi yer alır. ) Kaba madde boyutunun aldatıcı nefsani ve maddi frekansları esasen bu boyuta ait olmayan insanı asla tatmin olamayacağı bir kısır döngü içine sürüklemektedir. Bu durum, içinde bulunduğu düşük frekanslı boyut ile frekans uyumsuzluğu olan insanın, frekansını yükselterek tekâmül etmesi beklenirken tam aksine bu boyutun aldatıcı ve düşük frekanslarına uyum sağlamaya çalışmasından kaynaklanmaktadır. 

Dolayısıyla yukarıda anılan kısır döngü içinde arzuları, ihtirasları ve nefsani hedefleri asla sonlanmayan ve her sona eren gerçekleşmeden sonra dahasını isteyen insanın tatmin olması da mümkün değildir. Ruhsal tatminin yolu ilimden, bilgiden, bilgilenerek yükselmekten, bilmenin ve bilgiyi paylaşmanın verdiği gerçek mutluluğu idrak etmekten, hissetmekten geçmektedir. Bu husus Kur'an'da "Tatminul kulub bi zikrillah" ( Allah'ı hatırlamak ile kalp tatmini ) ifadesiyle yer almaktadır. Zira "Allah'ı hatırlamak" ifadesi esasen iyilik, doğruluk ve bilgilenme / ilimde derinleşme yolunda faaliyet göstermeyi ve bu süreçte Allah kelimesini daima düşünmeyi ve şükretmeyi tanımlamaktadır.

13/28 Ellezine amenu ve TATMEİNU kulubuhum bi ZİKRİLLAH e la bi ZİKRİLLAHİ TATMEİNUL kulub

( Onlar inanırlar ve kalpleri, ALLAH'IN HATIRLANMASI ile TATMİN OLUR. İyi bilin ki, KALPLER ALLAH'IN HATIRLANMASI ile TATMİN OLUR. )

"Tatmin" kelimesinin geçtiği bazi ayetler şöyledir.

2/260 Ve iz kale ibrahimu rabbi erini keyfe tuhyil mevta kale e ve lem tu'min kale bela ve lakin li YATMEİNNE KALBİ kale fe huz erbeaten minet tayri fe surhunne ileyke summec'al ala kulli cebelin minhunne cuz'en summed'uhunne ye'tineke sa'ya va'lem ennellahe azizun hakim

( Ve zamanında İbrahim, "Rab’bim ölüleri nasıl diriltirsin bana göster." dedi. "İnanmıyor musun?" dedi. "Bilakis ve lakin KALBİMİN TATMİN OLMASI için." dedi. "O halde kuşlardan dördünü al da onları kendine döndürüp alıştır. Sonra her dağın üzerine onlardan parçalar oluştur. Sonra onları çağır. Çabalayıp koşarak sana gelirler. Bil ki kesinlikle Allah yücedir hakimdir." dedi. )

4/103 Fe iza kadaytumus salate fezkurullahe kiyamen ve kuuden ve ala cunubikum fe iz ATME'NENTUM fe ekimus salah innes salate kanet alel mu'minine kitaben mevkuta

( O halde duayı TAMAMLADIĞINIZDA, ayakta, oturarak ve yanlarınızın üzerinde Allah' ı hatırlayın. Tatmin olduğunuzda, huzur bulduğunuzda duaya kalkın. Dua kesinlikle inananların üzerine vakti belli olarak yazılmıştır. )

5/113 Kalu nuridu en ne'kule minha ve TATMEİNNE KULUBUNA ve na'leme en kad sadaktena ve nekune aleyha mineş şahidin

( "Ondan yemeyi ve KALPLERİMİZİ TATMİN ETMEYİ ve senin bize doğru söylediğini bilmeyi ve onun üzerine şahitlerden olmayı istiyoruz." dediler. )

8/10 Ve ma cealehullahu illa buşra ve li TATMEİNNE bihi KULUBUKUM ve men nasru illa min indillah innellahe azizun hakim

( Ve Allah onu, müjde olması ve onunla KALPLERİNİZİN TATMİN OLMASI amacı haricinde getirmedi. Yardım, Allah' ın indinden olmasının haricinde olamaz. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )

Yunus suresinin 7. ayetinde aldatıcı Dünya hayatı ile tatmin olmaya çalışarak batıl uğrunda kendilerini helâke sürükleyenlerden bahsedilmektedir.

10/7 İnnellezine la yercune likaena ve radu bil HAYATİD DÜNYA VATMEENNU BİHA vellezine hum an ayatina ğafilun

( Kesinlikle o bize kavuşmayı ummayanlar, DÜNYA HAYATINA hayatına razı, hoşnut olanlar, ONUNLA TATMİN OLANLAR ve o ayetlerimizden habersiz olanlar, )

16/106 Men kefera billahi min ba'di imanihi illa men ukrihe ve KALBUHU MUTMEİNUN BIL İMANİ ve lakin men şeraha bil kufri sadran fe aleyhim ğadabun minellah ve lehum azabun azim

( KALBİ İNANÇ İLE TATMİN olduğu halde, zorlananlar haricinde, kim inancından sonra Allah' ı inkar ederse ve lakin kim göğsünü inkara açarsa, artık onların üzerine Allah’tan öfke vardır. Büyük azap onlaradır. )

"Tatmin olmuş nefs" bir tekâmül aşamasıdır. 

89/27 Ya eyyetuhen nefsul MUTMEİNNET

( Ey TATMİN OLMUŞ nefis. )

No comments:

Post a Comment