Çeviri

Monday, September 6, 2021

İbadet meselesi

"İbadet" kelimesi "BD" köküne ait "Abd" ( Hizmetli, Yardımcı, Yanında olan ) kelimesinden türemiş olan bir kelimedir. İngilizcede "Arkadaş, Yoldaş" anlamında da kullanılan "Body" kelimesi de aynı ortak köke haizdir. Ancak birleyici olan din kavramının istismar edilmek suretiyle bölücü ve ayrıştırıcı bir araç olarak kullanılması paralelinde "İbadet" kavramı da zamanla dejenere edilmiş, anlamı saptırılmış, aracın amaca dönüştürüldüğü dogmatik ritüeller halini almıştır. Bu dogmatizmden bağımsız olarak ve gerçek anlamı itibarıyla düşünüldüğünde "İbadet", zihnen, ruhen ve daimi olarak yüce yaratıcı Allahu Teala'yı hatırlamak, iyilik*, doğruluk, güzellik ve özveri yolunda, her güne yansıyacak söylemlerde ve eylemlerde bulunmak olarak tanımlanabilir.

Kur'an'da "İbadet" ve "Abd" kökünün yer aldığı ve ibadetin tanımlandığı bazı ayetler şöyledir.

1/5 İyyake NA'BUDU ve iyyake nestein

( Ancak sana KULLUK EDERİZ ve ancak sana istekte bulunuruz. )

Aşağıdaki ayetlerde Allah'a ibadetin, "İyi* eylem" ve "İyi* söylem" olduğu vurgulanmaktadır.

2/83 Ve iz ehazna misaka beni israile LA TA'BUDUNE İLLELLAH ve bil valideyni İHSANEN ve zil kurba vel yetam vel mesakini ve KULU LİN NASİ HUSNEN ve ekimus salate ve ATUZ ZEKAH summe tevelleytum illa kalilen minkum ve entum mu'ridun

( Ve zamanında İsrailoğullarının sözlerini aldık. ALLAH'IN HARİCİNDEKİLERE KULLUK ETMEYİN, ana babaya, yakınlığı olanlara, yetimlere ve yoksullara İYİLİK EDİN ve İNSANLARA İYİSİNİ*, GÜZELİNİ SÖYLEYİN ve duaya kalkın ve ZEKATI VERİN. Sonra sizlerden azınız haricinde yüz çevirdiniz. Sizler yüz çevirip dönenlersiniz. ) 

4/36 VA'BUDULLAHE ve la tuşriku bihi şey'en ve bil valideyni İHSANEN ve bi zil kurba vel yetama vel mesakini vel cari zil kurba vel caril cunubi ves sahibi bil cenbi vebnis sebili ve ma meleket eymanukum innellahe la yuhibbu men kane muhtalen fehura

( Ve ALLAH'A KULLUK EDİN ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşulara, uzak komşulara, yoldaşlara, kovularak yolda kalmışlara ve o ellerinizin malik olduklarına İYİLİK YAPIN. Kesinlikle Allah şımaran, övünen kimseyi sevmez. )

9/112 Ettaibunel ABİDUNEL hamidunes saihuner rakiunes sacidunel AMİRUNE BİP MA'RUFİ ven nahune anil munkeri vel HAFİZUNE Lİ HUDUDİLLAH ve beşşiril mu'minin

( Tevbe edenler, KULLUK EDENLER, övenler, oruçlular, eğilenler, yere kapananlar, İYİLİĞİ* EMREDENLER ve kötülükten vazgeçirenler ve ALLAH'IN HUDUTLARI İÇİN KORUYUCU OLANLAR. İnananları müjdele. ) 

 Hud suresinin 109. ayetindeki "babaları gibi ibadet edenler" ifadesiyle dogmatik ve batıl ibadet anlayışına dikkat çekilmektedir. 

11/109 Fe la teku fi miryetin min ma YA'BUDU haula' ma YA'BUDUNE illa kema YA'BUDU ABAUHUM min kabl ve inna le muveffuhum nesibehum ğayra menkus

( O halde o KULLUK EDENLERDEN şüphe içinde olma. Bunlar önceden babalarının KULLUK ETTİKLERİ GİBİ olmasının haricinde KULLUK ETMEZLER. Kesinlikle biz onların nasiplerini eksiltmeden vefa edeceğiz. )

* İbadetin, dogmatik ritüel tekrarından ziyade iyilik yapmak olduğu ve iyiliğin tanımının ne olduğu Bakara suresinin 177. ayetinde bildirilmektedir.

2/177 Leysel BİRRA en tuvellu vucuhekum kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel BİRRA men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab ve ekames salate ve atez zekah vel mufune bi ahdihim iza ahedu ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hiynel be's ulaikellezine sadeku ve ulaike humul muttekun

( Yüzünüzü doğu ve batı yönüne, doğrultusuna çevirmenizde İYİLİK yoktur. Lakin İYİLİK, o Allah’a , sonraki güne, meleklere, kitaba, habercilere inananlara, sevdiklerine, yakınlarına, yetimlere, yoksula, yolda kalmışa, dilenenlere, boyunduruk içindekilere sevgiyle mal verenlere, duaya kalkanlara, zekatı verenlere, ahdettiklerinde ahdlerini ifa edenlere, zorlukta, sıkıntıda, darlıkta ve zor savaş zamanında sabredenleredir. İşte onlar doğrudurlar ve işte onlar sakınırlar. ) 




No comments:

Post a Comment