Çeviri

Sunday, September 24, 2023

İnsanlık cehennemin kapılarını açmış!?

"Küresel Isınma", "İklim Değişikliği" kavramları esasen dünyanın periyodik ( döngüsel ) olarak içine girdiği iklimsel bir süreci temsil etmektedir. Dolayısıyla "İklim Değişikliği", küreselcilerin medyasında sık sık "İklim Krizi" sloganıyla manşet yapıldığı üzere çiftlikteki hayvanların çıkardığı metan gazından, yaşam için esas teşkil eden tarım faaliyetlerinden, insanın salgıladığı karbondioksitten! kaynaklanmamaktadır. Daha doğru bir ifadeyle yukarıda anılan "insan faaliyetleri"nin söz konusu ısınmadaki! etki payı ihmal edilebilir derecededir. 



Bu noktada esas odak noktasının küreselcilerin petrol ve enerji şirketleri olması gerekirken sokaktaki insan odak noktası yapılmaya ve sorumlu tutulmaya çalışılmaktadır. Zira, "Carbon Footprint" ( Karbon Ayak İzi ) kavramı küreselcilerin büyük petrol şirketlerinden biri tarafından ortaya atılmıştır. Bu şeytani girişim, "Kendi yaptığından başkalarını sorumlu tutarak kendini gizleme" taktiğinin en bariz örneklerinden biridir.

Kurguladıkları pandemi, oluşturdukları korku algısı ve akabinde de önceden planladıkları mRNA enjeksiyonu operasyonu ile milyonlarca insanı öldüren ve öldürmekte olan* küresel şeytanlar bu doğal iklimsel döngüyü de müsebbibi insan olan bir felaket, bir küresel kriz olarak algılatmaktadırlar. Bir başka deyişle, küreselciler her gerçeği kendi menfaatleri doğrultusunda çarpıttıkları gibi bu konuda da aynı taktiği uygulamaktadırlar.

* mRNA enjeksiyonu operasyonu sonrasında özellikle miyokardit pıhtı atma, felç, organ yetmezliği gibi ölüme sebep olabilen sendromlar sıkça görülmeye başlanmıştır.

Planlanmış "kurgusal felaket" planları ( Savaş, Salgın, Ekonomik Kriz, Gıda Krizi vb. ) kapsamında önemli paya sahip olan İklim Krizi, ölümcül bir tehdit unsuru olarak sürekli gündemde tutulmakta ve küresel bir "korku iklimi" yaratılmaktadır. Bu durum tıpkı Coronavirus pandemisinde yaratılan "korku" ortamına benzemektedir.

Time dergisinin, 26.04.2021 tarihli özel sayısının kapağında "Climate Is Everything" ( İklim Her Şeydir ) başlığı altında "Meşaleler ile yakılan kıtalar" görseli bulunmaktaydı. Bu görsel ile aslında küreselciler, pandemi gibi, orman yangınlarını da kurguladıklarını sübliminal olarak ifşa etmekteydiler.


Kitlesel algı operasyonu amaçlı bu sayının yayınlanmasından iki ay sonra, 30.06.2021 tarihinde AB İklim Kanunu kabul edilmiştir. Ve hemen ardından, 28.07. - 12.08.2021 döneminde Türkiye'de, ülke tarihinin en geniş kapsamlı orman yangınları gerçekleşmiş! ve 150,000 hektarlık orman alanı yok olmuştur. 2023 yılı yazı 2021 yılına göre çok daha sıcak olmasına rağmen bu seviyede bir yangın oluşmamıştır. Türkiye tarihinin en büyük yangının tam da Time dergisinin yukarıdaki kapak ile yayınlandığı ve AB'nin İklim Kanunu onayladığı 2021 yılında gerçekleşmesi oldukça düşündürücüdür.!

Son olarak BM Genel Sekreteri Guterres, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen BM İklim Zirvesi’nde “İnsanlık cehennemin kapılarını açtı.” cümlesini kurarak korkutmaya dayalı bu kasıtlı ve planlı iletişime seviye atlatmıştır. 


Pandemideki korkutma taktiğinin sonucunda, sözde sorun çözücü  aksiyon olarak "aşı" kisvesi altında önceden planlı mRNA enjeksiyonu ortaya çıkarılmıştı. Şimdi de yine sözde çözücü aksiyon olarak önceden planlı  "İklim Kanunu" çıkarılmaktadır. Bu çerçevede, 30.06.2021 tarihinde, insan haklarına aykırılık teşkil eden, finansal ve sosyal açıdan kitesel kontrol ve tahakkümü artıran, özgürlükleri kısıtlama potansiyeli bulunan Avrupa İklim Yasası, AB tarafından kabul edilmiştir. Aynı kanunun küresel bazda yayılması hedeflenmektedir.

Bu hususa tepki gösteren bir avukatın, basına yansıyan ve ilave yoruma gerek bırakmayan şu sözleri konuyu net bir şekilde özetlemektedir.

"İklim Kanunu teklifini Paris Anlaşması'nın devamı olarak Meclis'e getirmek istiyorlar. Bu düzenleme çalışma, eğitim ve seyahat gibi hak ve özgürlükleri anayasaya aykırı olarak özünden zedeleyecektir. Yaşamın bütün alanını kapsayacak genişlikte üretim ve tüketim maddelerine kotalar, vergiler ve ticaret, sanayi, tarım, hayvancılık faaliyetlerine yasaklamalar ve sınırlamalar getirmektedir. Bu kanunu tüm ülkelere dayatan kendilerini dünyanın sahibi sanan bir avuç küresel oligarşi ‘gezegen ısınıyor', ‘iklim değişiyor' çarpıtma ve demagoji ile dünyayı aldatarak ‘yeni normal' adıyla insanlığı dijital köleliğe mahkum etmek istemektedir. Küresel sözcüler ‘yapay et', ‘seyahat insan hakkı değil' diyerek doğal kaynaklarımızı ve gıdamızı bozmak, 15 dakikalık akıllı şehirler ile tüm hak ve özgürlüklerimize müdahaleyi amaçladıkları bilinmektedir."

Basından 24.09 2023

"Climate Change is a hoax" ( İklim Değişikliği bir aldatmacadır ) başlığıyla yazılmış olan bazı kitaplar da mevcuttur.



Küreselcilerin yayın kuruluşları "İklim Değişikliği"'nin, Coronavirus'ün yayılımında etkisi olduğunu dahi ileri sürmektedirler. Bu durum pandeminin de, orman yangınlarının da, bazı bölgelerdeki iklim koşullarının değişiminin de ve hatta depremlerin de teknoloji vasıtasıyla gerçekleştirilen manipülasyonlar olduğunu teyid etmekte gibidir. 




Küresel şeytanların ve bilinçli - bilinçsiz olarak onlara hizmet edenlerin, insanları yapay zekaya bağlı dijital nesnelere dönüştürerek tam tahakküm altına alma ve helak etme amacına ayetlerde "Mufsid" ( Bozguncular ) sıfatı ile işaret edilmektedir.

2/11 Ve iza kile lehum la tufsidu fil ardi kalu innema nahnu muslihun

( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 E la innehum humul mufsidune ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler.  )

2/205 Ve iza tevella sea fil erdi li yufside fiha ve yuhlikel harse ven nesl vallahu la yuhibbul fesada

( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, ekini ve nesli helak etmek için çabalar. Allah bozgunu sevmez.  )

Ayrıca bkz.


No comments:

Post a Comment