"Dan / Dena" ( Alçak, Aşağılık ) kökünden türemiş olan ve kaba madde yaşam planını ifade eden "Dünya" kelimesi "En Alçak, En Aşağı" anlamına gelmekte olup, yaratılıştaki düalite ilkesinin negatif yönünü yani "en düşük frekansı" temsil etmektedir. Bir yaşam planının cennet veya cehennem olacağını o yaşam planındaki varlıkların çoğunluğunun ruhsal durumları ( rahmani veya şeytani) belirlemektedir. Şeytani, nefsani nitelikli ruh haline sahip varlıkların çoğunlukta olduğu bir yaşam planı cehennem niteliğinde, aksi durumda ise cennet niteliğindedir.
Kutsal kitaplarda, şeytani frekansı simgeleyen sembolik "yasak ağacın", insanın, içinde yaratılmış olduğu ve başlangıçta cennet olarak tanımlanan yaşam planı dünyada yer alması da cennet ve cehennem kavramlarının her yaşam planının düal (ikili) niteliği olduğunu teyid eder niteliktedir.
Dolayısıyla, düşük frekanslı kaba maddenin tezahür ettiği ve insanın negatif, nefsani ve şeytani frekanslarına gark olmuş "Dünya" esasen farkedilmeyen "Cehennem"* ( Ateş, Yakıcı olan )'dir. Dolayısıyla Dünya, nefsani ve maddi unsurların yani şeytani** tesirlerin hakim olduğu, cin ve insan şeytanların mekânı niteliğindeki plandır. Bir başka deyişle Dünya, tersliğin hakim olduğu ve bu tersliğin insan tarafından farkedilmesi istenen bir sınav planıdır Misalen bir canlının, hayatta kalabilmek için bir başka canlıyı öldürmesine dayalı bir sistem sınav niteliğindeki terslik sinyalini zaten vermektedir. Bu nedenledir ki ayetlerde, idrakli bir varlık olan insana daima "mağfiret dilemesi" öğütlenmektedir. Zira "Cennet"*** ( Gizleme, Gizlenme, Koruma, Korunma, Kaplanma, Örtülme ) tasvirinin yapıldığı Taha suresinin aşağıdaki ayetlerinde esasen insanın dünyada sıcaklanma, üşüme, acıkma ve susama durumları olmayan bir varlık olduğu bildirilmektedir. Bir başka deyişle yaratılış safhasında dünyanın insan için esasen cennet olduğu, ancak sonrasındaki İblis ile olan işbirliği, inkarı ve kibirlenmesi neticesinde dünyanın insan için cehenneme dönüştüğü bildirilmektedir.
* "Cehennem" kelimesi "Ce" ( Yer ) ve "Hennem" ( Acı, Gam, Tasa, Azap, Keder, Hüzün, Üzüntü ) kelimelerinden oluşmakta olup, semantik köken olarak "Üzüntü Yeri" anlamını içermektedir. Bu kelimenin Latince'deki karşılığı "Gehinnom" ( Ge ( Yer ) + Hinnom ( Üzüntü ) )'dur. Grekçe'de "Ge" kelimesi yer anlamına gelmekte olup, örneğin "Geography" ( Ge ( Yer ) + Graphy ( Yazı ) ) kelimesi "Yerdeki Yazı / Yer Yazısı" anlamına gelmektedir. ( Kur'an'da yer alan ve cehennem anlamına gelen "Cehim" kelimesi de "Ce" ( Yer ) ve "Hemm" ( Acı, Gam, Tasa, Azap, Keder, Hüzün, Üzüntü ) kelimelerinden oluşmakta olup yine "Üzüntü Yeri" anlamına gelmektedir. Bakara suresinin 30. ayetinde, henüz insan yaratılmamışken, meleklerin Rab'be, "Yerde kan ve gözyaşı dökecek birini mi oluşturacaksın?" diye sormaları da Dünya'nın Cehennem olduğunun semantik teyidi niteliğindedir. "Ateş" kelimesi, "Üzüntü" kavramını temsil eden bir kavram olarak kullanılagemiş olup, "İçi yanmak", "Bağrı yanmak", "İçin ateş düşmek" gibi ifadeler hep "Üzüntü"yü tsavir etmektedirler. Bu nedenle "Cehennem" ve "Ateş" kelimeleri birbirlerini temsil edegelmişlerdir.
** Bir sıfat olan "Şeytan" kelimesi "Şeyt" ( Ateşlenmek, Yanmak, Yakmak ) köküne "an" ( gibi olan ) son ekinin eklenmesiyle oluşmuş olup, "Yakan, Yakıcı, Helak eden" anlamlarını temsil etmektedir. Bu bağlamda semantik olarak cehennemin ( dünyanın ), şeytanların mekânı olduğu da kendiliğinden teyid edilmiş olmaktadır.
*** "Cennet" kelimesi ise "Cenn" ( Gizlemek, Kaplamak, Örtmek, Korumak ) ve "et" ( Fiil kökü isim yapan ek ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Gizleme, Gizlenme, Koruma, Korunma, Kaplanma, Örtülme" anlamlarına gelmektedir. "Cenn" kökünden türemiş diğer kelimeler "Cinn" ( Görünmeyen, Örtülü olan ), "Cunnet" ( Kalkan ), "Cenin", "Cennân" ( Bahçevan ). "Cennet" kelimesinin bir karşılığının da "Bahçe" olması esasen "Bitki ile ÖRTÜLÜ toprak, zemin" anlamına dayanmaktadır.
Taha suresinin aşağıdaki ayetlerindeki cennet tasvirinde, dünyevi nitelik azrzeden acıkma, susama, çıplak olma, sıcakta kalma gibi durumların insanın dünyadaki ilk yaratılışı safhasındaki cennet halinde söz konusu olmadığı ancak daha sonraki yanlış tercihinden dolayı bu durumun değiştiği bildirilmektedir.
20/117 Böylece, "Ey Adem, kesinlikle bu senin için ve eşin için düşmandır. O halde, kesinlikle sizi CENNETTEN ÇIKARMASIN. YOKSA MEŞAKKAT İÇİNDE BEDBAHT OLURSUN." dedik.
20/118 Kesinlikle sana orada ( cennette ) ACIKMAMAN ve ÇIPLAK OLMAMAN vardır.
20/119 Ve kesinlikle sen orada SUSAMAZSIN ve SICAKTA YANMAZSIN.
Dolayısıyla Kur'an'da cehennem kavramı ile ilgili olarak yer alan "Nar" ( Ateş ), "Cahim" ( Çok sıcak yer ) kelimelerinin Dünya ile ilgili olduğu görülmektedir. Zira Dünya, bir ateş kaynağı olan Güneş tarafından sıcak hale gelmekte olup, ayrıca merkezindeki magma nedeniyle de esasen bir ateş haznesi niteliği arzetmektedir.
Aşağıdaki ayet ikilisinde ise insanın ruhsal hal değişimine bağlı olarak Dünya'nın onun için cehenneme dönüşmesi fenomenine işaret edilmektedir.
95/4 İNSANI kıvama koymanın en güzeli içinde yarattık.
95/5 Sonra onu AŞAĞILARIN EN AŞAĞISINA DÖNDÜRDÜK.
Dünyadaki "Cennet" halinden çıkarılan insanın hangi hale intikal etmiş olabileceği düşünüldüğünde de zaten "Dünya = Cehennem" gerçeği açığa çıkmaktadır.
Ayetlerde insanın, bir tekâmül sınavı olan Dünya hayatı konusunda yanılmaması ve inancın gereklerini yaparak ( ilim, iyilik, doğruluk ) ruh için bir pranga, bir hapishane niteliğinde olan ve çoğunluk insanın şeytaniyeti nedeniyle cehenneme dönüşmüş olan bu aşağılık kaba madde planından kurtulmayı hedeflemesi gerektiği sıkça hatırlatılmaktadır.
Aşağıdaki ayetlerde dünya hayatının gizli cehennem olduğu dolaylı olarak bildirilmektedir.
2/86 Bunlar AHİRET KARŞILIĞINDA DÜNYA HAYATINI SATIN ALANLARDIR. Böylece azap onlardan hafifletilmez ve onlara yardım edilmez.
2/212 DÜNYA HAYATI O İNKAR EDENLER İÇİN SÜSLENDİ.
Aşağıdaki ayette Dünya hayatı, "kurtulunması gereken ateş" yani cehennem olarak nitelenmektedir.
3/179 ... Kim ATEŞTEN uzaklaştırılıp*, cennete sokulursa kurtulmuştur. DÜNYA HAYATI ALDATICI META HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR.
Aşağıdaki ayette esasen "Cennet yerine cehennemi tercih ettiniz." mesajı verilmektedir.
9/38 ... Ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? ...
Aşağıdaki ayette Dünya hayatı yine ateş ile özdeşleştirilmekte ve cehennem mesajı verilmektedir.
10/7 Kesinlikle o bize kavuşmayı ummayanlar, DÜNYA HAYATINA RAZI OLANLAR, onunla tatmin olanlar ve o ayetlerimizden habersiz olanlar,
10/8 İşte onlar, kazanmış olduklarından dolayı ONLARIN MEKANI ATEŞTİR.
Aşağıdaki ayette, döngü sonunda insanların, "dünyanın cehennem olduğunu" algılayacakları bildirilmektedir.
14/48 O GÜN YER BAŞKA YERE DÖNÜŞÜR. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar.
14/49 Ve o gün suçluları kelepçelerin içinde dururlarken görürsün.
14/50 Gömlekleri katrandandır ve yüzlerini ATEŞ örter.
Aşağıdaki ayet üçlüsünde, büyük döngü sonunda, tüm insanların esasen dünya diye bildikleri ortamın cehennem olduğunu idrak edecekleri, sakınan ve iyilikler yapanların bu en aşağılık plandan üst planlara intikal ettirilerek kurtarılacakları, zalimlerin ise o çok sevdikleri dünya cehenneminde bırakılacakları bildirilmektedir.
19/68 Böylece ve Rab’bin, ONLARI ve şeytanları kesinlikle TOPLAYACAĞIZ. Sonra kesinlikle ONLARI CEHENNEMİN ETRAFINDA DİZ ÇÖKMÜŞ OLARAK HAZIR EDECEĞİZ.
....
19/71 Ve KESİNLİKLE SİZLERDEN OLANLAR İLLA Kİ ORAYA ( CEHENNEME ) VARIRLAR . Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür.
19/72 SONRA O SAKINANLARI KURTARACAĞIZ. ZALİMLERİ DE ORADA DİZ ÇÖKMÜŞ OLARAK BIRAKACAĞIZ.
Aşağıdaki ayetlerde de, dünyanın cehennem olduğunu farkedemeyip dünya hayatına aldananların ve kötülük yapanların dünya cehenneminden kurtulamayacakları bildirilmektedir.
22/22 Gamdan dolayı, oradan HER ÇIKMAYI İSTEDİKLERİNDE ORAYA GERİ DÖNDÜRÜRLER. Tadın yakıcı azabı.
7/40 O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, ONLARA GÖĞÜN KAPILARI KESİNLİKLE AÇILMAZ* Deve iğne deliğinden geçene kadar CENNETE GİREMEZLER*. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız.
7/41 Onlara CEHENNEMDEN DÖŞEK, üstlerine de örtüler vardır. İşte zalimleri böyle karşılıklandırırız.
* Kapıların açılmaması nedeniyle cennete giremeyen halihazırda nerede bulunuyor demektir?!
45/35 Bu, kesinlikle Allah’ın ayetlerini alay edinmenizdendir. SİZİ DÜNYA HAYATI ALDATTI. ARTIK BUGÜN ORADAN ÇIKARILMAZLAR. Onların özürleri de istenmez.
Aşağıdaki ardışık ayet üçlüsünde de dünyanın cehennem olduğu mesajı verilmektedir.
79/37 Artık ama kim azgınlık etmiş,
79/38 Ve DÜNYA HAYATINI tercih etmişse.
79/39 Artık kesinlikle CEHENNEM, odur varış yeri.
Tevrat'ın ilk ayetlerinde de, cennette bulunan "iyiyi kötüyü bilme ağacına" yaklaşıldığında cennet halinden çıkarılarak "ölüm" algısının hakim olduğu cehennem haline intikal edileceği yani "ölüneceği" bildirilmektedir.
1-Genesis-3-3 "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ÖLÜRSÜNÜZ' dedi."
Zümer suresinin aşağıdaki ayeti de insanın, algılayamadığı / farkında olmadığı Dünyadaki gerçek durumlarını açıkça ortaya koymaktadır.
Zümer 39/30 - İNNEKE MEYYİTUN VE İNNEHUM MEYYİTUN
( KESİNLİKLE SEN ÖLÜSÜN VE KESİNLİKLER ONLAR DA ÖLÜLER. )
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/sen-olusun-onlar-da-oluler.html
Hiç bu açıdan bakmamıştım. Çok güzel bir yazı. Emeğiniz için teşekkür ederim. Ancak Kuran dışındaki diğer kutsal kitaplardan da örnek verseniz daha güzel fikrinizi desteklemek adına daha pekiştirici olurdu.
ReplyDeletehttps://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/sen-olusun-onlar-da-oluler.html
ReplyDelete