"Tarsus" kelimesi, "Taurus" ( Boğa - İki Boynuzlu ) kelimesiyle benzerlik arzetmekte olup "Zülkarneyn" ( İki Boynuzlu / İki Soylu / İki Boyutlu ), boyutlararası zamanda yolculuk ve Ashab-ı Kehf ( Mağara Sahipleri ) kavramlarıyla ilintilidir.
Ashab-ı Kehf'i ifade eden "Yedi Uyurlar"'ın bulundukları mağaranın da Tarsus'ta olduğu söylenmektedir. Ayrıca Tarsus'un, Toros ( Taurus / Boğa ( Boğa İki Boynuzludur. ) ) dağlarına yakın olması da anlamsal ilintiyi kuvvetlendirmektedir.
Anadolu'da, Tarsus'ta doğduğu düşünülen Mithraizm ya da Mithra ezoterik ve mistik bir Roma kültüdür. Bir yeraltı dini olan Mithraizm özellikle sayılar ve astral inançlar etrafında şekillenmiştir. O dönemin Tarsus sikkeleri üzerinde yer alan Mithra’nın "boğayı" öldürmesi ve aslan-boğa savaşı resimleri Pers egemenliği döneminde görülmeye başlanmıştır. Bu sembolizm Boğa’nın bahar ekinoksundaki batışını temsil etmektedir.
Mithra ve Boğa ( Taurus )
Tarsus sikkesinde Aslan ve Boğa sembolü
13.11.2016 tarihinde Tarsus'taki 3103 sokak 82 Evler 33460 adresindeki 214 adanın 7. ve 8. parsellerinde gizli bir kazı başlatılmış ve kazı 04.11.2017 tarihinde sonlandırılmıştır. Tarsus Müzesi Müdürlüğü sonlandırılan kazıya ilişkin şu resmi açıklamayı yapmıştır.
“Tarsus Müzesi Müdürlüğünce 214 Ada, 7 ve 8 no.lu parselde gerçekleştirilen kurtarma kazısında kültür dokusunun ortaya çıkarılarak niteliğinin anlaşılabilmesi için amorf durumda pişmiş toprak kandil parçası, çatı kiremiti, amphora parçaları vb. buluntulara ulaşılmış olup envanterlik nitelikte taşınır-taşınmaz kültür varlığına rastlanmaması nedeniyle kazı çalışmalarının sonlandırılması kanaatine varılmıştır.”
Tarsus kazısının yapıldığı parseller
Kazının, bir boyut portalı arama, Barnabas İncili'ni arama, Ahit Sandığını ( Tabuti Sekine ) arama gibi gizli amaçları olduğu muhtelif mecralarda yer almıştır.
Tarsus'taki bu kazının başlangıç ve bitiş tarihlerindeki sayılar, kazının yapıldığı adresteki sayılar ve Tevrat'ta "Tarsus" kelimesinin geçtiği ayetteki sayılar arasında uyum söz konusudur. Anılan sayılar 4, 11 ve 7 nümerolojisi itibarıyla dikkat çekmektedir. Kazının başlangıç ( 13 ) ve bitiş günlerinin ( 4 ) nümerolojik değerleri 4 ve 4 sayısı olarak tezahür etmektedir. Ayrıca ilgili ayın 11. ay olması da farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik sembolü açısından dikkat çekmektedir.
"Tarsus" kelimesinin İncil'de ilk kez geçtiği ayetin sure numarasının ( 44 ) nümerolojik değeri "8" ( 4+4 = 8 ), ayet numarasının ( 9-11 ) nümerolojik değeri ise "11" ( 9+1+1 = 11 ) sayısını vermektedir. 8 ve 11 sayıları yeni döngü başlangıcının, sonsuz döngünün ve boyutlar arası geçiş portalının sembolleridir. Ayet numarasının 9-11 olması da 9/11 sembolizmi açısından dikkat çekmektedir.
44 Acts 9-10 Şam'da Hananya
adında bir İsa öğrencisi vardı.
Bir görümde Rab ona,
«Hananya!» diye seslendi.
«Buradayım, Rab» dedi
Hananya.
44 Acts 9-11 Rab ona, «Kalk» dedi,
«Doğru SOKAK* denilen SOKAĞA git ve Yahuda'nın evinde Saul adında TARSUSLU birini ara. Şu
anda orada dua ediyor.
Tarsus kazılarının yapıldığı adres "3103 Sokak" olarak geçmektedir. Adresin posta kodu ise 33460'dır. her iki sayının da nümerolojik değeri "7" sayısını vermektedir. ( 3+1+0+3 = 7 ve 3+3+4+6+0 = 16 ... 1+6 = 7 ) Bu nümeroloji "Yedi Uyurlar" kavramıyla uyum arzetmektedir. Ayrıca ada numarasının ( 214 ) nümerolojik değeri de "7" sayısını vermektedir. Parsel numaralarının 7 ve 8 olması ise Kehf suresinde ashab-ı kehfin adedinin "Yedidirler, sekizincileri köpekleridir." olarak bildirilmesiyle ilintilidir.
44 Acts 11-25 Sonra BARNABA, Saul'u aramak için TARSUS'a gitti.
Barnaba ve Tarsus ilintisi yukarıdaki ayette yer almaktadır.
Kur'an'ın Kehf ( Mağara ) suresinde boyut portalından ( Kehf ) geçerek solucan deliği kanalıyla "boyutlar arası zamanda yolculuk yapan vazifelilere" kozmik ilim verildiği ve onların da bu ilmi "deri levhalara" yazdıkları bildirilir. Ayetlerde ashabı kehfin trans halinde olduklarından ve zaman algılarının da göreceli olarak farklılaştığından ( Time Distorsion ) bahsedilmektedir.
Zamanda yolculuk temalı olan Ashab-ı Kehf hikayesinin "Zülkarneyn" ile ilintisi olması muhtemeldir. "Zülkarneyn" kelimesi "İki Soylu, İki Boyutlu, İki Boynuzlu" anlamlarına gelmekte olup, boyutlar arası zamanda yolculuk imkanı sağlayan Solucan Deliği ile ilintili gibi görünmektedir.
İki Boynuz şeklindeki Wormhole ( Solucan Deliği )
Ashab-ı Kehf ile ilgili ayetler şöyledir.
18/9 - Em hasibte enne ASHABEL KEHFİ ver RAKIMİ kanu min
ayatina aceba
( Sen MAĞARA SAHİPLERİNİN ve DERİ LEVHALARIN kesinlikle şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? )
18/10 - İz evel fityetü ilel kehfi fe
kalu rabbena atina min ledünke
rahmeten ve heyyi' lena min
emrina raşeda
( Zamanında genç adamlar
mağaraya sığındılar da
"Rab’bimiz bize indinden rahmet
ve işimizden doğruluğa kolaylık
ver." dediler. )
18/11 - Fe darabna ala azanihim
fil kehfi sinıne adeda
( Böylece mağaranın içinde
seneler adediyle kulaklarına
vurgulayıp beyan ettik. )
18/12 - Sümme beasnahüm li
na'leme eyyül hızbeyni ahsa li
ma lebisu emeda
( Sonra bu iki gruptan hangisinin,
kaldıkları süreyi daha iyi sayacağını bilmek için onları
dirilttik.
)
18/18 - Ve tahsebühüm eykazan
ve
hüm rukudün ve
nükallibühüm zatel yemıni ve
zateş şimali ve kelbühüm
basitun ziraayhi bil vesıyd lev
ittala'te aleyhim le velleyte
minhüm firaran ve le müli'te
minhüm ru'ba
( Ve onları uyanık sanırdın ama
onlar uykudaydılar. Onları sağa
ve sola* çevirirdik. Köpekleri ön
ayaklarını kapı eşiğine uzatıp
yaymıştı. Şayet onları görseydin
firar ederek onlardan yüz
çevirirdin ve onlardan korku ile
doldurulurdun. )
* "Sağa ve sola çevrilmek" ifadesi de düaliteye atıf içermektedir.
18/19 - Ve kezalike beasnahüm
li yetesaelu beynehüm kale
kailün minhüm KEM LEBİSTÜM KALU LEBİSNA YEVMEN EV BA'DA YEVM kalu rabbüküm a'lemü bima lebistüm feb'asu
ehadeküm bi verikıküm hazihı
ilel medıneti fel yenzur eyyüha
ezka taamen fel ye'tiküm bi
rizkın minhü vel yetelattaf ve la
yüş'ıranne biküm ehada
( Ve işte onları aralarında sual
etmeleri için böyle dirilttik.
Onlardan sözcü "NE KADAR KALDINIZ?" dedi. "BİR GÜN VEYA GÜNÜN BAZISI, BİR BÖLÜMÜ KADAR KALDIK." dediler. "Ne kadar
kaldığınızı Rab’biniz bilir. O
halde birinizi bu gümüşünüz ile
şehire gönderin de yiyecek
olarak onların hangisi en temiz
baksın. Böylece size ondan
rızıkları getirsin ve nazik, dikkatli
olsun, sizi kimseye
farkettirmesin, sezdirmesin."
dedi. )
Ayette boyutlar arası zaman yolculuğundaki görecelilik kavramına vurgu yapılmaktadır.
18/22 - Se yekulune selasetün
rabiuhüm kelbühüm ve yekulune
hamsetün sadisühüm kelbühüm
racmen bil ğayb ve yekulune SEB'ATÜN VE SAMİNÜHÜM KELBÜHÜM kul rabbi a'lemü bi
ıddetihim ma ya'lemühüm illa
kalılün fe la tümari fıhim illa
miraen zahiran ve la testefti
fıhim minhüm ehada
( "Üçtürler dördüncüleri
köpekleridir."diyecekler.
"Beştirler altıncıları köpekleridir."
diyecekler. Gayba tahmin
yürüterek. "YEDİDİRLER VE SEKİZİNCİLERİ KÖPEKLERİDİR" derler.
De ki: "Onların adetlerini
Rab’bim bilir." Onları azın
haricindekiler bilmezler. O halde
açıkça görünenlerin haricinde
onlar hakkında tartışma.
Onlardan hiçbirine de onlar
hakkında soru sorma. )
Ayetteki;
"yekulune (1) seb'atün (2) ve (3) saminü (4) hüm (5) kelbü (6) hüm (7) ( "Yedidirler ve
sekizincileri köpekleridir." derler. )
cümlesinde ve
"Kul (1) rabb (2) i (3) a'lemü (4) bi (5) ıddeti (6) him (7)" ( De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." )
cümlesinde 7'şer kelime bulunması da Ashab-ı Kehf'in 7 kişiden oluştuğuna işaret etmekte gibidir.
18/25 - Ve lebisu fı kehfihim
selase mietin sinıne vazdadu
tis'a
( Ve mağaralarının içinde üçyüz
sene kaldılar ve dokuz artırdılar. )
Ayette, mağarada kalanların bir gün veya daha azı gibi algıladıkları sürenin 309 veya 2700 yıl olduğu bildirilmektedir. Ayetteki "300 sene ve 9 arttırma" ifadesinin 300+9 = 309 olabileceği gibi 300x9 = 2700 de olma ihtimali bulunmaktadır. 2700 sayısı, düalitenin sembolü olan 2 sayısını ve bir döngüyü ve döngü sonunu simgeleyen 7 sayısını içermekte olup, "İkili Yedi" kavramının bir tezahürü niteliğindedir.