Tarih göstermektedir ki toplumları batağa sürükleyen ve yokolmalarına sebep olan daima bilgisiz ( cahil ) çoğunluğun yanlış tercihleri ve kararları olmuştur. Bu süreçte gerçeği gören ve ifade eden ilim sahipleri ise bu cahil azınlığın hedefi haline gelmekten kurtulamamamışlardır. Bu durum özellikle ilahi kozmik bilgilerin iletisine vasıta olan haberciler için geçerli olmuş, kavmini, milletini helak olmaktan kurtarmak için çabalayan haberciler kavimleri tarafından dışlanmış, hakarete uğramış, alay konusu edilmiş ve hatta öldürülmüşlerdir. Hz. Musa'nın söylemini daha doğrusu duasını içeren aşağıdaki ayet bu bağlamda dikkat çekmektedir.
2/67 Ve iz kale musa li kavmihi
innellahe ye'murukum en
tezbehu bekarah kalu e
tettehizuna huzuva kale EUZU BİLLAHİ EN EKUNE MİNEL CAHİLİN ( Ve zamanında Musa kavmine,
"Kesinlikle Allah size sığırı
boğazlamanızı emrediyor." dedi.
"Bizi alaya mı alıyorsun?"
dediler. "CAHİLLERDEN OLMAKTAN ALLAH'A SIĞINIRIM." dedi. )
Bu acı ibret tablosunun benzerleri döngüsel bir yapıda olmak üzere yaratılıştan bu yana sürekli tekrarlanmış olup, bugün de benzer bir döngünün son safhaları idrak edilmektedir.
Kur'an ayetlerinde sık tekrarlanan "İnsanların çoğunluğu bilmezler." cümlesi "çoğunluğun cahil olması" ve dolayısıyla "tercihlerinin yanlış olması" durumunun ilahi nizamın bir gerekliliği olduğunu vurgular niteliktedir. Anılan ifade 26 ayette geçmektedir.
6/37 Ve kalu lev la nuzzile
aleyhi ayetun min rabbih kul
innellahe kadirun ala en
yunezzile ayeten ve lakinne
EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Ve "Ona Rab’binden ayet
indirilmeli değil miydi?" dediler.
De ki: "Kesinlikle Allah, ayet indirmeye gücü yetendir. Lakin
ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )
7/131 Fe iza caethumul
hasenetu kalu lena hazih ve in
tusibhum seyyietun yettayyeru
bi musa ve men meah e la
innema tairuhum indellahi ve
lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Fakat kendilerine güzellik
geldiği zaman, "Bu bizedir."
dediler. Onlara kötülük isabet
edince de, "Bu Musa ile yanındakilerin
uğursuzluğundandır." dediler. İyi
bilin ki, kesinlikle onların
uğursuzluğu Allah' ın indindedir.
Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
7/187 Yes'eluneke anis saati
eyyane mursaha kul innema
ilmuha inde rabbi la yucelliha lil
vaktiha illa hu sekulet fis
semavati vel ard la te'tikum illa
bağteh yes'eluneke ke enneke
hafiyyun anha kul innema
ilmuha indellahi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Sana, "Vuku bulması, karar
kılınması ne zaman?" diye saati
sual ediyorlar. De ki: "Onun ilmi
kesinlikle Rab’bimin indindedir.
Onu, O’nun haricinde vaktinde
tecelli ettirecek yoktur. Göklerde
ve yerde ağırdır. O size ancak
ansızın gelecektir.” Kesinlikle
sen onu gizleyenmişsin gibi
sana sual ediyorlar. De ki:
"Kesinlikle onun ilmi Allah' ın
indindedir ve lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )
8/34 Ve ma lehum en la
yuazzibehumullahu ve hum
yesuddune anil mescidil harami
ve ma kanu evliyaeh in
evliyauhu illel muttekune ve
lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Ve ne oldu onlara ki Allah
kendilerine azap etmesin? Onlar
Mescid-i Haram'dan
döndürüyorlar. Onun dostları da
olmadılar. Kesinlikle O’nun
dostları ancak sakınanlardır.
Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
10/55 e la inne lillahi ma fis
semavati vel ard e la inne
va'dellahi hakkun ve lakinne
EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( İyi bilin ki göklerde ve yerde ne
varsa kesinlikle Allah içindir. İyi
bilin ki kesinlikle Allah' ın vaadi
gerçektir. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
12/21 Ve kalellezişterahu min
misra limraetihi ekrimi mesvahu
asa en yenfeana ev nettehizehu
veleda ve kezalike mekkenna li
yusufe fil erdi ve li nuallimehu
min te'vilil ehadis vallahu
ğalibun ala emrihi ve lakinne
EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Ve şehirden onu satın alan
Mısırlı, karısına "Ona mekanını
ikram et. Belki bize faydalı olur
veya onu çocuk ediniriz." dedi.
Yusuf' a, ona sözlerin
yorumundan öğretmek için,
yerde işte böyle mekan verdik.
Allah işine galiptir. Lakin
İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
12/40 Ma ta'budune min dunihi
illa esmaen semmeytumuha
entum ve abaukum ma
enzelellahu biha min sultan inil
hukmu illa lillah emera en la
ta'budu illa iyyah zaliked dinul
kayyimu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( O O’ndan başka kulluk
ettikleriniz ancak sizin ve
babalarınızın isimlendirdiği
isimlerdir. Allah onlarla ilgili delil
indirmedi. Kesinlikle hüküm
ancak Allah içindir. O, size,
O’nun haricindekine kulluk
etmemenizi emretti. Bu doğru,
daim olan dindir. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
12/68 Ve lemma dehalu min
haysu emerahum ebuhum ma
kane yuğni anhum minellahi min
şey'in illa haceten fi nefsi
ya'kube kadaha ve innehu le zu
ilmin li ma allemnahu ve lakinne
EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Ve babalarının emrettiği
yerden girdiklerinde, Yakub' un
nefsindeki isteğin yerine
getirilmesi haricinde, onlara
Allah’tan hiçbir şeye karşı fayda
veremezdi. Kesinlikle o, ona
öğrettiğimiz için ilim sahibiydi.
Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
16/38 Ve aksemu billahi cehde
eymanihim la yeb'asullahu men
yemut bela va'den aleyhi
hakkan ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Ve "Allah ölen kimseyi
diriltmez." diye Allah’a kuvvetli
yeminleri ile yemin ettiler. Bilakis
onun üzerine gerçekten vaaddir.
Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
16/75 Darabellahu meselen
abden memluken la yakdiru ala
şey'in ve men razaknahu minna
rizkan hasenen fe huve yunfiku
minhu sirran ve cehra hel
yestevun el hamdu lillah bel
EKSERUHUM LA YA'LEMUN
( Allah, malik olunmuş,
hükmedilmiş de hiçbir şeye
kudreti yetmeyen kulun misali ile
güzel rızıkla rızıklandırdığımız,
ondan gizlice ve açıkça
harcayan o kimsenin misalini
beyan etti. Eşit olurlar mı? Övgü
Allah içindir. Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
16/101 Ve iza beddelna ayeten
mekane ayetin vallahu a'lemu
bima yunezzilu kalu innema
ente mufter bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN
( Ve ayeti, yerine ayetle
değiştirdiğimizde, Allah ne
indirdiğini bilir. "Kesinlikle sen
uydurucusun." derler. Bilakis
ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
21/24 Em ittehazu min dunihi
aliheh kul hatu burhanekum
haza zikru men meiye ve zikru
men kabli bel EKSERUHUM LA YA'LEMUNel hakka fe hum
mu'ridun
( O’ndan başka ilahlar mı
edindiler? De ki: "Delilinizi
getirin. Bu, o benimle birlikte
olan kimselerin hatırlatmasıdır.
O benden önceki kimselerin
hatırlatmasıdır." Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU GERÇEĞİ BİLMEZLER de onlar yüz çevirip dönenlerdir. )
27/61 Em men cealel erda
kararan ve ceale hilaleha
enharan ve ceale leha ravasiye
ve ceale beynel bahrani haciza
e ilahun meallah bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN
( Yoksa o yeri durak, karar yeri
kılan, arasında nehirler
oluşturan, ona dağlar oluşturan
ve iki denizin arasına engel
oluşturan mı? Allah ile birlikte
ilah mı var? Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
28/13 Fe radednahu ila ummihi
key tekarra aynuha ve la
tahzene ve li ta'leme enne
va'dellahi hakkun ve lakinne
EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Böylece gözü aydın olsun ve
hüzünlenmesin diye ve Allah' ın
vaadinin kesinlikle gerçek
olduğunu bilmesi için onu
annesine geri döndürdük. Lakin
ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
28/57 Ve kalu in nettebiiel huda
meake nutehattaf min erdina e
ve lem numekkin lehum
haramen aminen yucba ileyhi
semeratu kulli şey'in rizkan min
ledunna ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Ve "Eğer seninle birlikte
yönlendirmeye tabi olursak,
yerimizden atılırız." dediler.
Onlara güvenli, indimizden rızık
olarak herşeyin ürünlerinden,
meyvelerinden toplanan emin,
hürmetli mekan vermedik mi? Ve lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
30/6 Va'dellah la yuhlifullahu
va'dehu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Ve Allah' ın vaadidir. Allah
vaadine ihtilaf etmez. Lakin
İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
30/30 Fe ekim vecheke lid dini
hanifa fitratellahilleti fetaran
nase aleyha la tebdile li halkillah
zaliked dinul kayyimu ve lakinne
EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( O halde yüzünü birleyen doğru
dine ve Allah' ın o insanları üzerinde yarattığı yaratışına
doğrult. Allah' ın yaratışında
değişiklik olmaz. Doğru, daim
din budur. Lakin kesinlikle
İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
31/25 Ve lein seeltehum men
halekas semavati vel erda le
yekulunnellah kulil hamdu lillah
bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN
( Ve eğer onlara "Gökleri ve yeri
kim yarattı?" diye sual edersen,
"Kesinlikle Allah." diyecekler. De
ki: "Övgü Allah içindir." Bilakis
ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
34/28 Ve ma erselnake illa
kaffeten lin nasi beşiran ve
neziran ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Ve seni insanların tümü için
müjdeci ve uyarıcı olmanın haricinde göndermedik. Lakin
İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
34/36 Kul inne rabbi yebsutur
rizka li men yeşau ve yakdiru ve
lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( De ki: "Kesinlikle Rab’bim rızkı
dilediği kimseye genişletir ve
daraltır. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )
39/29 Darabellahu meselen
raculen fihi şurakau muteşakisune ve raculen
selemen li racul hel yesteviyani
mesela el hamdu lillah bel
EKSERUHUM LA YA'LEMUN
( Allah, ihtilaf halinde olup
geçinemeyen ortakları olan
adamın ve bir adama teslim
olan adamın misalini beyan etti.
İkisi misal olarak eşit olurlar mı?
Övgü Allah içindir. Bilakis
ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
39/49 Fe iza messel insane
durrun deana summe iza
havvelnahu ni'meten minna kale
innema utituhu ala ilm bel hiye
fitnetun ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( İnsana darlık sıkıntı
dokunduğunda bizi çağırır.
Sonra onu bizden nimetle
çevrelediğimizde "Kesinlikle o
bana ilmim üzere verildi." der.
Bilakis o sınavdır. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
40/57 Le halkus semavati vel
erdi ekberu min halkin nasi ve
lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( Göklerin ve yerin yaratılışı
insanın yaratılışından daha
büyüktür. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
44/39 Ma halaknahuma illa bil
hakki ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Onları gerçek haricinde
yaratmadık. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
45/26 Kullillahu yuhyikum
summe yumitukum summe
yecmeukum ila yevmil kiyameti
la raybe fihi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN
( De ki: "Allah sizi diriltir, sonra
sizi öldürür. Sonra ayağa kalkış
gününde sizi toplar. Onda şüphe
yoktur. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )
52/47 Ve inne fillezine zalemu
azaben dune zalike ve lakinne
EKSERAHUM LA YA'LEMUN
( Ve kesinlikle o zulmedenler
hakkında, bundan başka da
azap vardır. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )
Çoğunluğun cahil olduğu da 6/111 kodlu ayette bildirilmektedir.
6/111 Ve lev ennena nezzelna
ileyhimul melaikete ve
kellemehumul mevta ve
haşerna aleyhim kulle şey'in
kubulen ma kanu li yu'minu illa
en yeşaellahu ve lakinne EKSERAHUM YECHELUN ( Ve şayet kesinlikle biz onlara
melekleri indirseydik ve ölüler
de onlara kelam edip söz
söyleseydi ve onlara önceki
herşeyi toplasaydık, Allah' ın
dilemesi haricinde inanacak
değillerdi. Lakin ÇOĞUNLUĞU CAHİLLİK EDERLER. )