Herşey manipülatif müdahaleler ile değiştirilmeye, bozulmaya çalışılıyor. Adeta ilahi nizama bir tepki ve başkaldırı söz konusu. İklime, sağlığa, nüfusa, ürüne, sosyal yaşama yani dünyada maddi manevi ne varsa herşeye, "sorun var" aldatmacasıyla müdahale edilmekte ve muhtelif tuzak senaryoları vasıtasıyla mevcut sistem bozulmaktadır. Oysa Allahü Teala'nın herşeyi kurguladığı ve daima hayıra vesile olacak şekilde kusursuzca yönettiği ilahi bir nizam söz konusu iken müşriklerin ferdi aldatıcı menfaatler doğrultusunda bu nizamı bozmaya çalışmaları ( daha doğrusu bozduklarını sanmaları...çünkü bozmaları mümkün olamaz. ) sadece ve sadece kendilerini helake sürüklemekten başka bir işe yaramamaktadır.
Allah'ın herşeyi kusursuzca yönettiği, aşağıdaki ayetlerde zikredilmektedir.
13/2 Allahullezi rafeas semavati bi ğayri amedin teravneha summesteva alel arşi ve sehharaş şemse vel kamer kullun yecri li ecelin musemma YUDEBBİRUL EMRA yufassilul ayati leallekum bi likai rabbikum tukinun
( O Allah, gökleri sütunsuz yükseltendir. Onları görürsünüz. Sonra arş, taht üzerine seviyelendi. Ay’ı ve Güneş’i buyruğuna aldı. Hepsi isimlendirilmiş belirli vade için akarlar. İŞLERİ YÖNETİR. Ayetleri ayrıntılandırır. Umulur ki Rab’binize kavuşmaya kani olursunuz. )
Mesela en gündemde tutulan ve hatta pandeminin bile kurgulanma sebebi olan sözde "nüfus fazlalığı" bahanesine ilişkin Şura suresinin 50. ayetinde önemli mesaj bulunmaktadır. Ayette, nüfusu belirli bir dengede tutanın zaten Allah olduğu, gerekirse doğurgan, gerekirse kısır kıldığı bildirilmektedir.
42/50 Ev yuzevvicuhum zukranen ve inasa ve yec'alu men yeşau AKİMA innehu alimun kadir
( Veya onları erkekler ve kızlar olarak eşleştirir. Dilediği kimseyi KISIR kılar. Kesinlikle O bilendir gücü yetendir. )
Enfal suresinin 53. ayetinde ise ilahi nizamı bozma, değiştirme girişimlerinin Allah'ın insanlara bahşettiği nimeti bozması ve onları o nimetten mahrum etmesiyle sonuçlanacağı bildirilmektedir.
8/53 Zalike bi ennellahe lem yeku MUĞAYYİRAN ni'meten en'ameha ala kavmin hatta YUĞAYYİRU ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alim
( Bu, Allah' ın kesinlikle bir kavime verdiği nimeti, onlar nefislerindekini DEĞİŞTİRMEDİKÇE DEĞİŞTİREN olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )
Fatir suresinin 43. ayetinde ise insanlara zulmetmek için tuzak kuranların esasen sadece kendilerine tuzak kurdukları ve kendilerini helake sürükledikleri bildirilmektedir.
35/43 İstikbaran fil erdi ve mekras seyyi' ve LA YEHİYKUL MEKRUD SEYYİU İLLA Bİ EHLİH fe hel yenzurune illa sunnetel evvelin fe len tecide li sunnetillahi tebdila ve len tecide li sunnetillahi tahvila
( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. KÖTÜLÜK TUZAĞI SAHİBİNİN HARİCİNDEKİNİN BAŞINA GEÇMEZ. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )
Tuzaklara dayalı olarak kurgulanmış şeytani tahakküm sistemlerin esasen bu tuzakları kuran şeytanlara tuzak olacağı Tevrat'ın Mezmurlar bölümünde bildirilmektedir.
19 Mezmurlar 5-10 Ey Tanrı, ONLARI SUÇLU ÇIKAR. KURDUKLARI DÜZEN YIKIMLARINA YOL AÇSIN. Kov onları sayısız isyanları yüzünden. Çünkü sana karşı ayaklandılar.
Ve bu yüzdendir ki Kur'an'da sıklıkla "Allah onlara zulmetmez. Ve lakin onlar kendilerine zulmederler." cümleleri yer alır.
30/9 .... fe ma kanellahu li yazlimehum ve lakin kanu enfusehum yazlimun
( ..... Allah onlara zulmetmemekteydi ve lakin nefislerine zulmetmekteydiler. )
No comments:
Post a Comment