29 Temmuz 2021 Perşembe

Bozmak için "Değiştirmek"

"Delta Varyantı" konulu bölüm sonrasında yine "Delta" harfinin sembolize ettiği "Değişim / Değiştirme" kelimesi ile ilgili bir bölüm gündeme gelmiştir. 

İnkarcı müşriklerin temel hedefi yaratılış sistemini ( ilahi nizamı ) kendi menfaatleri ve obsesif, sapkın hedefleri doğrultusunda "bozmak amacıyla değiştirmektir". Ancak bu değiştirme girişimlerini daima "iyilik yapmak" olarak tanımlamak suretiyle insanları aldatmaktadırlar. Bugün anılan girişimlerin oldukça yoğunlaştığı görülmektedir.

"Fesad" ( Bozgun ) ve "Had" ( Aldatma ) kavramları ilk olarak Bakara suresinin 9. ve 11. ayetlerinde vurgulanmaktadır. ( Bu durum 9/11 nümerolojisine de dikkat çekmektedir. )

2/9 YUHADİNULLAHE vellezine amenu ve ma YAHDEUNE illa enfusehum ve ma yeş’urun

( Allah’ ı ve o inananları ALDATMAYA çalışırlar da nefislerinden, kendilerinden başkasını ALDATMAZLAR ve farketmezler. )

2/11 Ve iza kile lehum LA TUFSİDU fil ardi kalu innema NAHNU MUSLİHUN

( Ve onlara "Yerde BOZGUN YAPMAYIN." denildiğinde, "Kesinlikle BİZLER İYİLEŞTİRENLERİZ." derler. )

2/12 E la innehum HUMUL MUFSİDUNE ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle ONLAR BOZGUNCULARDIR ve lakin farketmezler.  )

Kur'an'da "Fesad" ( Bozgun ) kelimesinin geçtiği ilk ayetin numarasının 11 olması, farklı hale geçişin yani değişimin nümerik sembolü olan 11 sayısı tezahürü açısından da dikkat çekmektedir. Bu blogdaki birçok bölümde 11 sayısının şeytanlar tarafından adeta "bozgun amaçlı değişimin" sembolü olarak kullanıldığı, insanlığa yönelik komploların sıklıkla bu sayıyla uyum içinde olacak şekilde kurgulandığına değinilmektedir.

"Değiştirmek" anlamına gelen "Bedl" ve "Ğayr" kelimelerinin, şeytanlar tarafından nasıl kullanıldığı ayetlerde açıklanmaktadır.

1- KELİMELERİ DEĞİŞTİRMEK

2/59 Fe BEDDELellezine zalemu KAVLEN ğayrallezi kile lehum fe enzelna alellezine zalemu riczen mines semai bima kanu yefsukun

( Böylece o zulmedenler SÖZÜ onlara söylenenden başkasına DEĞİŞTİRDİLER. Böylece günah işlemiş olmalarından dolayı o zulmedenlerin üzerine gökten pislik, azab indirdik. )

 2/181 Fe men BEDDELEHU ba'de ma semiahu fe innema ismuhu alellezine yubeddiluneh innellahe semiun alim

( Kim o duyduğunun sonrasında, onu DEĞİŞTİRİRSE onun günahı onu değiştirenlerin üzerinedir. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )

4/46 Minellezine hadu YUHARRİFUNEL KELİME an mevadiihi ve yekulune semi'na ve asayna vesma' ğayra musmein ve raina leyyen bi elsinetihim ve ta'nen fid din ve lev ennehum kalu semi'na ve eta'na vesma' venzurna le kane hayran lehum ve akveme ve lakin leanehumullahu bi kufrihim fe la yu'minune illa kalila

( O Yahudilerden KELİMEYİ yerinden DEĞİŞTİRENLER, dillerini dürüp eğerek ve din hakkında saldırganlaşarak "Duyduk ve isyan ettik, duy duymaz olası ve bizi gör." derler. Şayet kesinlikle onlar "Duyduk ve itaat ettik, duy ve bize bak." deselerdi onlara daha hayırlı ve daha kuvvetli, sağlam olurdu. Lakin Allah onları inkarları ile lanetler de azı hariç inanmazlar. )

5/13 Fe bima nakdihim misakahum leannahum ve cealna kulubehum kasiyeh YUHARRİFUNEL KELİME an mevadiihi ve nesu hazzan min ma zukkiru bih ve la tezalu tettaliu ala hainetin minhum illa kalilen minhum fa'fu anhum vasfah innellahe yuhibbul muhsinin

( Sözlerini bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. KELİMEYİ tahrif edip yerinden DEĞİŞTİRİRLER. O hatırlatıldıklarından paylanmayı, nasiplenmeyi unuttular. Onlardan azı hariç, onlardan hainlik görmeyi gideremezsin. Ancak yine de onları affet ve hoşgör. Kesinlikle Allah iyilik yapanları sever. )

Yunus suresinin 15. ayetinde imkarcı müşriklerin, haberciden Kur'an'ı dahi değiştirmesini talep ettikleri bildirilmektedir.

10/15 Ve iza tutla aleyhim ayatuna beyyinatin kalellezine la yercune likaene'ti bi KUR'ANİN ğayri haza ev BEDDİLH kul ma yekunu li en ubeddilehu min tilkai nefsi in ettebiu illa ma yuha ileyy inni ehafu in asaytu rabbi azabe yevmin azim

( Ve onlara ayetlerimiz açık deliller olarak okunduğunda, o bize kavuşmayı ummayanlar "Bundan başka KUR'AN getir veya ONU DEĞİŞTİR." dediler. De ki: "Benim için onu bundan kendimce değiştirmek olmaz. Kesinlikle ben ancak o bana vahyedilene tabi olurum. Eğer Rab’bime isyan edersem, kesinlikle ben büyük günün azabından korkarım." )

48/15 Se yekulul muhallefune izen talaktum ila meğanime li te'huzuha zeruna nettebi'kum yuridune en YUBEDDİLU KELAMELLAH kul len tettebiuna kezalikum kalellahu min kabl fe se yekulune bel tahsudunena bel kanu la yefkahune illa kalila

( Ganimeti almaya kalktığınızda geri kalanlar "Bırakın bizi, size tabi olalım." diyecekler. ALLAH'IN KELAMINI DEĞİŞTİRMEK isterler. De ki: "Bize tabi olmazsınız." Önceden Allah işte böyle dedi. Böylece "Bilakis bizi kıskanıyorsunuz." diyecekler. Bilakis az haricinde anlamayanlar olmuşlardır. )

2- NİMETİ DEĞİŞTİRMEK

2/211 Sel beni israile kem ateynahum min ayetin beyyineh ve men YUBEDDİL Nİ'METALLAHİ  min ba'di ma caethu fe innellahe şedidul ikab ( İsrailoğullarına, onlara açık delil olarak ayetlerden ne kadar verdiğimizi sual et. Kim, ona o getirilenlerden sonra, ALLAH'IN NİMETİNİ DEĞİŞTİRİRSE, kesinlikle Allah azabı şiddetli olandır. )

8/53 Zalike bi ennellahe lem yeku MUĞAYYİRAN Nİ'METEN en'ameha ala kavmin hatta YUĞAYYİRU ma bi enfusihim ve ennellahe semiun alim

( Bu, Allah' ın kesinlikle bir kavime verdiği NİMETİ, onlar nefislerindekini DEĞİŞTİRMEDİKÇE DEĞİŞTİREN olmamasından dolayıdır. Kesinlikle Allah duyandır, bilendir. )

13/11 Lehu muakkibatun min beyni yedeyhi ve min halfihi yahfezunehu min emrillah İNNELLAHE LA YUĞAYYİRU MA Bİ KAVMİN hatta YUĞAYYİRU MA Bİ ENFUSİHİM ve iza eradellahu bi kavmin suen fe la meradde leh ve ma lehum min dunihi min val

( Ona önünden ve arkasından takipçiler vardır. Allah' ın emrinden dolayı onu korurlar. Kesinlikle ALLAH, bir KAVİMDE OLANI, ONLAR NEFİSLERİNDE, KENDİLERİNDE OLANI DEĞİŞTİRENE KADAR DEĞİŞTİRMEZ. Allah bir kavime kötülüğü istediğinde, artık ona geri dönüş yoktur ve onlara O’ndan başka dost yoktur. )

3- PİSİ, İYİYLE DEĞİŞTİRMEK

4/2 Ve atul yetama emvalehum ve la TEDEBEDDELUL HABİSE BİT TAYYİBİ ve la te'kulu emvalehum ila emvalikum innehu kane huben kebira

( Ve yetimlere mallarını verin. PİSİ, KÖTÜYÜ, TEMİZLE, İYİYLE DEĞİŞTİRMEYİN. Onların mallarını mallarınıza katarak yemeyin. Kesinlikle o büyük günahtır. )

4- YARATIŞI DEĞİŞTİRMEK

4/119 Ve le udillennehum ve le umenniyennehum ve le amurrannehum fe le yubettikunne azanel en'ami ve le amurannehum fe le YUĞAYYİRUNNE HALKALLAH ve men yettehiziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mubina

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını kesecekler. Kesinlikle onlara emredeceğim de ALLAH'IN YARATIŞINI DEĞİŞTİRECEKLER. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

5- SÖZÜ DEĞİŞTİRMEK

7/162 Fe BEDDELellezine zalemu minhum KAVLEN ĞAYRELLEZİ KİLE LEHUM fe erselna aleyhim riczen mines semai bima kanu yazlimun

( Onlardan zulmedenler, SÖZÜ ONLARA SÖYLENENDEN BAŞKASINA DEĞİŞTİRDİLER. Böylece, zulmetmiş olmalarından dolayı üzerlerine gökten pislik azab gönderdik. )

6- DİNİ DEĞİŞTİRMEK

Bu husus, Mu'min suresinin 26. ayetinde Firavun'un Hz. Musa'ya atfen söylediği sözler vasıtasıyla ters misalleme yöntemiyle bildirilmektedir. Zira Allah'ın bahşettiği dini değiştirmeye kalkan Firavun'un bizzat kendisidir. Ayrıca yerde bozgunu çıkaran da bizzat kendisi olan Firavun, halkını Hz. Musa'nın yerde bozgun çıkaracağı iddiasıyla korkutmaya çalışmaktadır.

40/26 Ve kale fir'avnu zeruni aktul musa vel yed'u rabbeh inni ehafu en YUBEDDİLE DİNEKUM ev en yuzhira FİL ERDİL FESADA

( Ve Firavun "Bırakın beni Musa' yı öldüreyim de Rab’bini çağırsın. Kesinlikle ben DİNİNİZİ DEĞİŞTİRMESİNDEN veya YERDE BOZGUN meydana çıkarmasından korkarım." dedi. )

Oysa tüm yaratılış sistemini ( ilahi nizamı ) tanımlayan "Allah'ın kelimeleri"'nin asla değiştirilemeyeceği aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir. 

6/34 Ve lekad kuzzibet rusulun min kablike fe saberu ala ma kuzzibu ve uzu hatta etahum nasruna LA MUBEDDİLE Lİ KELİMATİLLAH ve lekad caeke min nebeil murselin

( Ve senden önce de resuller yalanlanmıştı. Onlara yardımımız gelene kadar o yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine sabrettiler. ALLAH'IN KELİMELERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK YOKTUR. Sana, gönderilenlerin haberlerinden gelmiştir. )

6/115 Ve temmet kelimetu rabbike sidkan ve adla LA MUBEDDİLE Lİ KELİMATİH ve huves semiul alim

( Ve Rab’binin kelimesi doğrulukça ve adaletçe tamamlanmıştır. O’NUN KELİMELERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK YOKTUR. O duyandır, bilendir. )

18/27 Vetlu ma uhiye ileyke min kitabi rabbik LA MUBEDDİLE Lİ KELİMATİH ve len tecide min dunihi multehada

( Ve sana Rab’binin kitabından o vahyedileni oku. O’NUN KELİMELERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK YOKTUR. O’ndan başka sığınılacak bulamazsın. )

33/62 Sunnetellahi fillezine halev min kabl ve LEN TECİDE Lİ SUNNETİLLAHİ TEBDİLA 

( O öncekilerin halleri hakkında Allah' ın adeti budur. ALLAH'IN ADETİNİ DEĞİŞTİRMEYE YOL BULAMAZSIN. )





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder