Çeviri

Friday, July 23, 2021

Cahil çoğunluk, Âlim azınlık

Tarih göstermektedir ki toplumları batağa sürükleyen ve yokolmalarına sebep olan daima bilgisiz ( cahil ) çoğunluğun yanlış tercihleri ve kararları olmuştur. Bu süreçte gerçeği gören ve ifade eden ilim sahipleri ise bu cahil azınlığın hedefi haline gelmekten kurtulamamamışlardır. Bu durum özellikle ilahi kozmik bilgilerin iletisine vasıta olan haberciler için geçerli olmuş, kavmini, milletini helak olmaktan kurtarmak için çabalayan haberciler kavimleri tarafından dışlanmış, hakarete uğramış, alay konusu edilmiş ve hatta öldürülmüşlerdir. Hz. Musa'nın söylemini daha doğrusu duasını içeren aşağıdaki ayet bu bağlamda dikkat çekmektedir.

2/67 Ve iz kale musa li kavmihi innellahe ye'murukum en tezbehu bekarah kalu e tettehizuna huzuva kale EUZU BİLLAHİ EN EKUNE MİNEL CAHİLİN ( Ve zamanında Musa kavmine, "Kesinlikle Allah size sığırı boğazlamanızı emrediyor." dedi. "Bizi alaya mı alıyorsun?" dediler. "CAHİLLERDEN OLMAKTAN ALLAH'A SIĞINIRIM." dedi. )

Bu acı ibret tablosunun benzerleri döngüsel bir yapıda olmak üzere yaratılıştan bu yana sürekli tekrarlanmış olup, bugün de benzer bir döngünün son safhaları idrak edilmektedir.

Kur'an ayetlerinde sık tekrarlanan "İnsanların çoğunluğu bilmezler." cümlesi "çoğunluğun cahil olması" ve dolayısıyla "tercihlerinin yanlış olması" durumunun ilahi nizamın bir gerekliliği olduğunu vurgular niteliktedir. Anılan ifade 26 ayette geçmektedir.

6/37 Ve kalu lev la nuzzile aleyhi ayetun min rabbih kul innellahe kadirun ala en yunezzile ayeten ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Ve "Ona Rab’binden ayet indirilmeli değil miydi?" dediler. De ki: "Kesinlikle Allah, ayet indirmeye gücü yetendir. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )

7/131 Fe iza caethumul hasenetu kalu lena hazih ve in tusibhum seyyietun yettayyeru bi musa ve men meah e la innema tairuhum indellahi ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Fakat kendilerine güzellik geldiği zaman, "Bu bizedir." dediler. Onlara kötülük isabet edince de, "Bu Musa ile yanındakilerin uğursuzluğundandır." dediler. İyi bilin ki, kesinlikle onların uğursuzluğu Allah' ın indindedir. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

7/187 Yes'eluneke anis saati eyyane mursaha kul innema ilmuha inde rabbi la yucelliha lil vaktiha illa hu sekulet fis semavati vel ard la te'tikum illa bağteh yes'eluneke ke enneke hafiyyun anha kul innema ilmuha indellahi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Sana, "Vuku bulması, karar kılınması ne zaman?" diye saati sual ediyorlar. De ki: "Onun ilmi kesinlikle Rab’bimin indindedir. Onu, O’nun haricinde vaktinde tecelli ettirecek yoktur. Göklerde ve yerde ağırdır. O size ancak ansızın gelecektir.” Kesinlikle sen onu gizleyenmişsin gibi sana sual ediyorlar. De ki: "Kesinlikle onun ilmi Allah' ın indindedir ve lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )

8/34 Ve ma lehum en la yuazzibehumullahu ve hum yesuddune anil mescidil harami ve ma kanu evliyaeh in evliyauhu illel muttekune ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Ve ne oldu onlara ki Allah kendilerine azap etmesin? Onlar Mescid-i Haram'dan döndürüyorlar. Onun dostları da olmadılar. Kesinlikle O’nun dostları ancak sakınanlardır. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

10/55 e la inne lillahi ma fis semavati vel ard e la inne va'dellahi hakkun ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( İyi bilin ki göklerde ve yerde ne varsa kesinlikle Allah içindir. İyi bilin ki kesinlikle Allah' ın vaadi gerçektir. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

12/21 Ve kalellezişterahu min misra limraetihi ekrimi mesvahu asa en yenfeana ev nettehizehu veleda ve kezalike mekkenna li yusufe fil erdi ve li nuallimehu min te'vilil ehadis vallahu ğalibun ala emrihi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Ve şehirden onu satın alan Mısırlı, karısına "Ona mekanını ikram et. Belki bize faydalı olur veya onu çocuk ediniriz." dedi. Yusuf' a, ona sözlerin yorumundan öğretmek için, yerde işte böyle mekan verdik. Allah işine galiptir. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

12/40 Ma ta'budune min dunihi illa esmaen semmeytumuha entum ve abaukum ma enzelellahu biha min sultan inil hukmu illa lillah emera en la ta'budu illa iyyah zaliked dinul kayyimu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( O O’ndan başka kulluk ettikleriniz ancak sizin ve babalarınızın isimlendirdiği isimlerdir. Allah onlarla ilgili delil indirmedi. Kesinlikle hüküm ancak Allah içindir. O, size, O’nun haricindekine kulluk etmemenizi emretti. Bu doğru, daim olan dindir. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

12/68 Ve lemma dehalu min haysu emerahum ebuhum ma kane yuğni anhum minellahi min şey'in illa haceten fi nefsi ya'kube kadaha ve innehu le zu ilmin li ma allemnahu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Ve babalarının emrettiği yerden girdiklerinde, Yakub' un nefsindeki isteğin yerine getirilmesi haricinde, onlara Allah’tan hiçbir şeye karşı fayda veremezdi. Kesinlikle o, ona öğrettiğimiz için ilim sahibiydi. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

16/38 Ve aksemu billahi cehde eymanihim la yeb'asullahu men yemut bela va'den aleyhi hakkan ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Ve "Allah ölen kimseyi diriltmez." diye Allah’a kuvvetli yeminleri ile yemin ettiler. Bilakis onun üzerine gerçekten vaaddir. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

16/75 Darabellahu meselen abden memluken la yakdiru ala şey'in ve men razaknahu minna rizkan hasenen fe huve yunfiku minhu sirran ve cehra hel yestevun el hamdu lillah bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN ( Allah, malik olunmuş, hükmedilmiş de hiçbir şeye kudreti yetmeyen kulun misali ile güzel rızıkla rızıklandırdığımız, ondan gizlice ve açıkça harcayan o kimsenin misalini beyan etti. Eşit olurlar mı? Övgü Allah içindir. Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

16/101 Ve iza beddelna ayeten mekane ayetin vallahu a'lemu bima yunezzilu kalu innema ente mufter bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN ( Ve ayeti, yerine ayetle değiştirdiğimizde, Allah ne indirdiğini bilir. "Kesinlikle sen uydurucusun." derler. Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

21/24 Em ittehazu min dunihi aliheh kul hatu burhanekum haza zikru men meiye ve zikru men kabli bel EKSERUHUM LA YA'LEMUNel hakka fe hum mu'ridun ( O’ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: "Delilinizi getirin. Bu, o benimle birlikte olan kimselerin hatırlatmasıdır. O benden önceki kimselerin hatırlatmasıdır." Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU GERÇEĞİ BİLMEZLER de onlar yüz çevirip dönenlerdir. )

27/61 Em men cealel erda kararan ve ceale hilaleha enharan ve ceale leha ravasiye ve ceale beynel bahrani haciza e ilahun meallah bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN ( Yoksa o yeri durak, karar yeri kılan, arasında nehirler oluşturan, ona dağlar oluşturan ve iki denizin arasına engel oluşturan mı? Allah ile birlikte ilah mı var? Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

28/13 Fe radednahu ila ummihi key tekarra aynuha ve la tahzene ve li ta'leme enne va'dellahi hakkun ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Böylece gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye ve Allah' ın vaadinin kesinlikle gerçek olduğunu bilmesi için onu annesine geri döndürdük. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

28/57 Ve kalu in nettebiiel huda meake nutehattaf min erdina e ve lem numekkin lehum haramen aminen yucba ileyhi semeratu kulli şey'in rizkan min ledunna ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Ve "Eğer seninle birlikte yönlendirmeye tabi olursak, yerimizden atılırız." dediler. Onlara güvenli, indimizden rızık olarak herşeyin ürünlerinden, meyvelerinden toplanan emin, hürmetli mekan vermedik mi? Ve lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

30/6 Va'dellah la yuhlifullahu va'dehu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Ve Allah' ın vaadidir. Allah vaadine ihtilaf etmez. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

30/30 Fe ekim vecheke lid dini hanifa fitratellahilleti fetaran nase aleyha la tebdile li halkillah zaliked dinul kayyimu ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( O halde yüzünü birleyen doğru dine ve Allah' ın o insanları üzerinde yarattığı yaratışına doğrult. Allah' ın yaratışında değişiklik olmaz. Doğru, daim din budur. Lakin kesinlikle İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

31/25 Ve lein seeltehum men halekas semavati vel erda le yekulunnellah kulil hamdu lillah bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN ( Ve eğer onlara "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sual edersen, "Kesinlikle Allah." diyecekler. De ki: "Övgü Allah içindir." Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

34/28 Ve ma erselnake illa kaffeten lin nasi beşiran ve neziran ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Ve seni insanların tümü için müjdeci ve uyarıcı olmanın haricinde göndermedik. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

34/36 Kul inne rabbi yebsutur rizka li men yeşau ve yakdiru ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( De ki: "Kesinlikle Rab’bim rızkı dilediği kimseye genişletir ve daraltır. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." ) 

39/29 Darabellahu meselen raculen fihi şurakau muteşakisune ve raculen selemen li racul hel yesteviyani mesela el hamdu lillah bel EKSERUHUM LA YA'LEMUN ( Allah, ihtilaf halinde olup geçinemeyen ortakları olan adamın ve bir adama teslim olan adamın misalini beyan etti. İkisi misal olarak eşit olurlar mı? Övgü Allah içindir. Bilakis ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

39/49 Fe iza messel insane durrun deana summe iza havvelnahu ni'meten minna kale innema utituhu ala ilm bel hiye fitnetun ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( İnsana darlık sıkıntı dokunduğunda bizi çağırır. Sonra onu bizden nimetle çevrelediğimizde "Kesinlikle o bana ilmim üzere verildi." der. Bilakis o sınavdır. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

40/57 Le halkus semavati vel erdi ekberu min halkin nasi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( Göklerin ve yerin yaratılışı insanın yaratılışından daha büyüktür. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. ) 

44/39 Ma halaknahuma illa bil hakki ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Onları gerçek haricinde yaratmadık. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

45/26 Kullillahu yuhyikum summe yumitukum summe yecmeukum ila yevmil kiyameti la raybe fihi ve lakinne EKSERAN NASİ LA YA'LEMUN ( De ki: "Allah sizi diriltir, sonra sizi öldürür. Sonra ayağa kalkış gününde sizi toplar. Onda şüphe yoktur. Lakin İNSANLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER." )

52/47 Ve inne fillezine zalemu azaben dune zalike ve lakinne EKSERAHUM LA YA'LEMUN ( Ve kesinlikle o zulmedenler hakkında, bundan başka da azap vardır. Lakin ONLARIN ÇOĞUNLUĞU BİLMEZLER. )

Çoğunluğun cahil olduğu da 6/111 kodlu ayette bildirilmektedir.

6/111 Ve lev ennena nezzelna ileyhimul melaikete ve kellemehumul mevta ve haşerna aleyhim kulle şey'in kubulen ma kanu li yu'minu illa en yeşaellahu ve lakinne  EKSERAHUM YECHELUN ( Ve şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ölüler de onlara kelam edip söz söyleseydi ve onlara önceki herşeyi toplasaydık, Allah' ın dilemesi haricinde inanacak değillerdi. Lakin ÇOĞUNLUĞU CAHİLLİK EDERLER. )


No comments:

Post a Comment