"İleyhi turceun" ( O'na döndürülürsünüz. ), "İlallahi turceul umur" ( İşler Allah'a döndürülür. ), "İleyhi unib" ( O'na dönerim. ), "İleyhi meab" ( Dönüşüm O'na'dır. )
Ayetlerde geçen bu ifadeler "Allah'a dönmek" kavramına dikkat çekmektedir. Bu ifade "başlangıç safhasına dönüş" anlamını içermekte gibidir. Bir başka deyişle bu ifade madde alemi kâinatın yaratılışından önceki safhaya yani "saf bilinç" ( ruh ) safhasına dönüşü tanımlamakta gibidir.
İnsanın bilince kavuşması yani hayat bulması kitaplarda "Allah'ın ruhundan üflemesi" olarak tasvir edilir. Dolayısıyla "Allah'a dönüş" kavramı, Allah'ın, "üflediği" ruhu tekrar "içine çekmesi" gibi de tasvir edilebilir. "Allah'a dönmek" kavramı esasen ruhsal tekâmülünü tamamlayan varlıkların Allah'ın indindeki ünite safhasına yani "yokluk / hiçlik" safhasına terfisi niteliğindedir. Zira yaratılmış her varlık düalite sistemi içinde tekâmülünü tamamlamaya ihtiyaç duymaktadır. Ünite ise sadece Allah'a mahsus bir kavram olup, yaşam planlarındaki ( boyutlar, frekanslar ) yaratılmışlardan beklenen ise ünite kavramının sezgisine ulaşabilmeleridir.
"O'na dönüş" ifadesini içeren ayetler şöyledir
2/28 Keyfe tekfurune billahi ve kuntum emvaten fe ahyakum summe yumitukum summe yuhyikum summe İLEYHİ TURCEUN
( Allah’ ı nasıl inkar edersiniz? Ve ölülerdiniz de sizi diriltti. Sonra sizi öldürür. Sonra sizi diriltir. Sonra O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
2/46 Ellezine yezunnune ennehum mulaku rabbihim ve ennehum İLEYHİ RACİUN
( Onlar kesinlikle Rab’lerine kavuşacaklarını ve kesinlikle onlar O'NAVDÖNECEKLERİNİ sezerler. )
2/156 Ellezine iza esabethum musibetun kalu inna lillahi ve inna İLEYHİ RACİUN
( Onlar onlara musibet isabet ettiğinde, "Kesinlikle biz Allah içiniz ve kesinlikle biz O'NA DÖNECEĞİZ." derler. )
2/245 Menzellezi yukridullahe kardan hasenen fe yudaifehu lehu ad'afen kesirah vallahu yakbidu ve yebsut ve İLEYHİ TURCEUN
( Kim Allah’a güzel borcu borç verirse, ona kat kat çokça artırır. Allah daraltıp meşakkat verir ve genişlik verir ve O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
3/83 E fe ğayra dinillahi yebğune ve lehu esleme men fis semavati vel erdi tav'an ve kerhen ve İLEYHİ YURCEUN
( Yani, göklerdeki ve yerdeki kimseler isteyerek veya istemeyip zorlanarak O’na teslim olmuşken, Allah’ ın dininden başkasını mı ararlar? Ve O'NA DÖNDÜRÜLÜRLER. )
6/36 İnnema yestecibullezine yesmeun vel mevta yeb'asuhumullahu summe İLEYHİ YURCEUN
( Kesinlikle ki o dinleyenler kabul ederler. Ölüler, Allah onları diriltir, sonra O'NA DÖNDÜRÜLÜRLER. )
10/56 Huve yuhyi ve yumitu ve İLEYHİ TURCEUN
( O diriltir, öldürür ve O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
11/123 Ve lillahi ğaybus semavati vel erdi ve İLEYHİ YURCEUL EMRU KULLUHU fa'budhu ve tevekkel aleyh ve ma rabbuke bi ğafilin an ma ta'melun
( Ve göklerin ve yerin gaybı Allah içindir. İŞLERİN HEPSİ O'NA DÖNDÜRÜLÜR. O halde O'na kulluk et ve O'na dayanıp sığın. Rab’bin o yaptıklarınızdan habersiz değildir. )
11/34 Ve la yenfeukum nushiy in eradtu en ensaha lekum in kanellahu yuridu en yuğviyekum huve rabbukum ve İLEYHİ TURCEUN
( Ve "Eğer Allah sizi azdırmak istediyse, eğer size nasihat etmeyi istesem de nasihatım size fayda etmez. Rab’biniz O' dur ve O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ." )
11/88 Kale ya kavmi e raeytum in kuntu ala beyyinetin min rabbi ve razekani minhu rizkan hasena ve ma uridu en uhalifekum ila ma enhakum anh in uridu illel islaha mesteta't ve ma tevfikiy illa billah aleyhi tevekkeltu ve İLEYHİ UNİB
( "Ey kavmim, görür düşünür müsünüz? Eğer Rab’bimden delil üzerinde isem ve beni güzel rızık ile rızıklandırdı ise. O size men ettiklerimden size ihtilaf etmek istemem. Kesinlikle ancak istidatım olduğu kadar iyileştirmeyi isterim. Muvaffakiyetim ancak Allah sayesindedir. O'na dayanıp sığınırım ve O'NA DÖNERİM." dedi. )
13/36 Vellezine ateynahumul kitabe yefrahune bima unzile ileyke ve minel ahzabi men yunkiru ba'dah kul innema umirtu en a'budellahe ve la uşrike bih ileyhi ed'u ve İLEYHİ MEAB
( Ve o kitap verdiklerimiz, o sana indirdiğimizden dolayı ferahlayıp seviniyorlar. Topluluktan kimseler de onun bir kısmını inkar ederler. De ki: "Kesinlikle ben Allah’a kulluk etmeye ve O’na ortak koşmamaya emrolundum. O'na çağırıyorum ve DÖNÜŞÜM O'NADIR." )
24/64 E la inne lillahi ma fis semavati vel ard kad ya'lemu ma entum aleyh ve yevme YURCEUNE İLEYHİ fe yunebbiuhum bima amilu vallahu bi kulli şey'in alim
( İyi bilin ki göklerde ve yerde ne varsa kesinlikle Allah içindir. Neyin üzerinde olduğunuzu bilir. O'NA DÖNDÜRÜLDÜKLERİ o gün, artık ne yaptıklarını onlara haber verir. Allah herşeyi bilendir. )
26/50 Kalu la dayra inna İLA RABBİNA MUNKALİBUN
( "Zararı yok. Kesinlikle biz RAB’BİMİZE DÖNECEĞİZ." dediler. )
28/70 Ve huvellahu la ilahe illa hu lehul hamdu fil ula vel ahirati ve lehul hukmu ve ileyhi turceun
( Ve o Allah' tır ki O' nun haricinde ilah yoktur. Öncede ve sonrada övgü O'nadır . Hüküm O'nadır. O'na döndürülürsünüz. )
28/88 Ve la ted'u meallahi ilahen ahar la ilahe illa huve kulli şey'in halikun illa vecheh lehul hukmu ve İLEYHİ TURCEUN
( Ve Allah ile birlikte başka ilahı çağırma. O’nun haricinde ilah yoktur. O' nun yüzü haricinde herşey helak olur. Hüküm O'nadır ve O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
29/17 İnnema ta'budune min dunillahi evsanen ve tahlukune ifka innellezine ta'budune min dunillahi la yemlikune lekum rizkan febteğu indellahir rizka va'buduhu veşkuru leh İLEYHİ TURCEUN
( O Allah’tan başka kulluk ettikleriniz kesinlikle putlardır. Uydurma yaratıyorsunuz. Kesinlikle o Allah’tan başka kulluk ettikleriniz, size rızık olarak malik olup hükmedemezler. O halde, rızıkı Allah' ın indinde arayın. O'na kulluk edin ve O'na şükredin. O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
30/11 Allahu yebdeul halka summe yuiyduhu summe İLEYHİ TURCEUN
( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
36/22 Ve ma liye la a'budullezi fetarani ve İLEYHİ TURCEUN
( Ve "Ne oldu bana ki o beni yaratana kulluk etmeyeyim. O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ." )
36/83 Fe subhanellezi bi yedihi melekutu kulli şey'in ve ILEYHİ TURCEUN
( Herşeyin mülkiyeti elinde olan O, yücedir. O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
39/44 Kul lillahiş şefaatu cemia lehu mulkus semavati vel ard summe ILEYHİ TURCEUN
( De ki: "Tüm af vesileciliği Allah içindir. Göklerin ve yerin mülkü O’nadır. Sonra O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ." )
41/21 Ve kalu li culudihim lime şehidtum aleyna kalu entaknellahullezi entaka kulle şey'in ve huve halekakum evvele merratin ve ILEYHİ TURCEUN
( Ve derilerine "Neden üzerimize şahitlik ettiniz?" derler. "Bizi, herşeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk keresinde yaratan da O' dur. O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ." derler. )
43/85 Ve tebarakellezi lehu mulkus semavati vel erdi ve ma beynehuma ve indehu ilmus saah ve İLEYHİ TURCEUN
( Ve O bereketlidir. Göklerin, yerin ve o onların aralarındakilerinin mülkü O’nadır. Saatin ilmi O' nun indindedir. O'NA DÖNDÜRÜLÜRSÜNÜZ. )
No comments:
Post a Comment