3 Kasım 2018 Cumartesi

Alemlerin Rab'bi

"Rabb" kelimesi "Eğiten, Yetiştiren, Öğreten, Efendi" anlamlarına gelmektedir. Fatiha suresinin 1/2 kodlu ayetinde alemlerin yaratıcısı Allahü Teala'nın alemlerin Rab'bi olduğu bildirilir.

1/2 - El hamdu lillahi RABBil alemin ( Övgü alemlerin RAB’bi Allah içindir. )

Rabb kelimesinin bir "insan" için sıfat olarak kullanımı ise Yusuf suresinin 12/41 kodlu ayetinde geçmektedir. 

12/41 - Ya sahıbeyis sicni emma ehadüküma fe yeskıy RABBehu hamra ve emmel aharu fe yuslebü fe te'külüt tayru min ra'sih kudıyel emrullezı fıhi testeftiyan ( “Ey benim zindan arkadaşlarım. Sizden biri EFENDİSİne yine şarap dökecek. Ama diğeri asılacak da kuşlar başından yiyecekler. İşte hakkında fetva bildiri istediğiniz iş böylece yerine getirildi." )

Al'i İmran suresinin 3/64 kodlu ayetinde "insanların, içlerinden bazılarını kendilerine Rab edinmemeleri" gerektiği vurgulanmaktadır.

3/64 - Kul ya ehlel kitabi tealev ila kelimetin sevain beynena ve beyneküm en la na'büde illellahe ve la nüşrike bihı şey'en ve la yettehıze ba'duna ba'dan ERBABEN min dunillah fe in tevellev fe kul üşhedu bi enna müslimun ( De ki: "Ey kitap sahipleri, bizim ve sizin aranızda aynı, eşit olan kelimeye geliniz. Ancak Allah’a kulluk edelim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Bazılarımız bazılarını Allah’ tan başka RABLER edinmesin. Eğer yüz çevirirlerse, şahit olarak kesinlikle biz teslim olanlarız deyin." )

Kur'an'da "Rabb" kelimesinin birden çok anlamı ile kullanıldığı görülmektedir. Zira Rab kelimesi Yusuf suresinde insan için sıfat olarak ve çoğul halde Erbab olarak kullanılırken yani Yusuf'un zindan arkadaşlarından birinin "Yetiştiricisi, Efendisi olan insanı" nitelerken, Ali'im İmran suresinde Allahü Teala için "Yetiştirici, Efendi" anlamında sıfat olarak kullanılmaktadır. 

3/80 - Ve la ye'müraküm en tettehızül melaikete ve nebiyyıne ERBABA e ye'müruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun ( Ve size, melekleri ve habercileri RABLER edinmenizi emretmez. Teslim olanlar olmanızdan sonra, size inkarı mı emreder? )

9/31 - İttehazu ahbarahüm ve ruhbanehüm ERBABEN min dunillahi vel mesıhabne meryem ve ma ümiru illa li ya'büdu ilahen vahıda la ilahe illa hu sübhanehu an ma yüşrikun ( Onlar, Allah'tan başka bilginlerini ve rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i de kendilerine RABLER edindiler. Oysa onlar, tek ilah olan Allah’a kulluk etmeleri haricinde emrolunmamışlardı. O’nun haricinde ilah yoktur. O, onların ortak koştuklarından yücedir. )

3/80 ve 9/31 kodlu ayetlerde ise meleklerin, habercilerin, bilginlerin, ruhbanların ve mesih İsa'nın da  "Rab" olarak edinilmemesi gerektiği öğütlenmektedir. Bu durum açıkça ortaya koymaktadır ki "Allahü Teala" ile eşdeğerde ( haşa ) olması düşünülmek suretiyle hiçbir varlığın "Rab" olarak nitelenmemesi ve edinilmemesi gerektiği temel husustur. O halde Allahü Teala'ya ortak koşmadan, şirke kapılmadan, sadece kutsal vazife çerçevesinde işlevini yerine getirerek insanları eğiten, yetiştiren, onlara yol gösteren, yönlenme konusunda yardım ve yoldaşlık eden varlıkların Rab olarak nitelenebileceği durumu oluşmaktadır. Zira, 12/41 kodlu ayette yer alan Yusuf'un zindan arkadaşlarından birinin tekrar "Rabbine ( Efendisine )" şarap dökmesi" ifadesi bu bağlamda algılanmalıdır. Aynı surede Yusuf, zindan arkadaşlarına "Allah'tan başka Rab olmadığını" da bildirmektedir.

12/39 - Ya sahıbeyis sicni e ERBABÜN müteferrikune hayrun emİLLAHÜL VAHIDÜL KAHHAR ( Ey benim zindan arkadaşlarım. Ayrı ayrı RABLER mi daha hayırlı, yoksa TEK KAHREDİCİ ALLAH MI ? )

Ayetler incelendiğinde "teklik, birlik" nitelemesinin sadece "İlah" kelimesi için tezahür ettiği görülmektedir. Bir başka deyişle, "İlahün Vahid" ( Tek İlah ) tamlamasında ve "La İlahe İlla Hu" ( O'ndan Başka İlah Yoktur ) cümlesinde olduğu gibi "Rabbün Vahid" ( Tek Rab ) gibi bir tamlamama veya "La Rabbe İlla Hu" ( O'ndan Başka Rab Yoktur ) gibi bir cümle hiçbir ayette yer almaktadır.

Tevrat'ın aşağıdaki ayetlerinde ise yaratılışta muhtelif vazifeler ile mükellef kılınmış Rablerin varlığı bildirilmektedir.

5 Yasanın Tekrarı 10-17 Çünkü Tanrınız RAB, tanrıların Tanrısı, RABLERİN RAB'BİDİR. O kimseyi kayırmayan, rüşvet almayan, ulu, güçlü, heybetli Tanrı'dır.

19 Mezmurlar 136-3 Şükredin RABLER RAB'BİNE, Sevgisi sonsuzdur;

2/163 - Ve ilahüküm İLAHÜN VAHİD LA İLAHE İLLA HÜVE er rahmanür rahım ( Ve ilahınız TEK İLAHTIR. Şefkatli ve merhametli olan O'NUN HARİCİNDE İLAH YOKTUR. )


5/73 - Lekad keferallezıne kalu innellahe salisü selaseh ve ma min ilahin illa İLAHÜN VAHİD ve in lem yentehu an ma yekulune le yemessennellezine keferu minhüm azabün elım ( O "Kesinlikle Allah, üçün üçüncüsüdür." diyenler inkar etmişlerdir. TEK İLAHTAN başka ilah yoktur. Eğer o söylediklerinden vazgeçmezlerse, kesinlikle onlardan o inkar edenlere elim azap dokunacaktır. )

16/51 - Ve kalellahü la tettehızu ilaheynisneyn innema hüve İLAHÜN VAHİD fe iyyaye ferhebun ( Ve Allah "İki ilah edinmeyin, kesinlikle O TEK İLAHTIR. O halde ancak benden korkun."dedi. )

18/110 - Kul innema ene beşerun mislüküm yuha ileyye ennema ilahüküm İLAHÜN VAHİD fe men kane yercu likae rabbihı fel ya'mel amelen salihan ve la yüşrik bi ıbadeti rabbihı ehada ( De ki: "Kesinlikle ben aynınız gibi insanım. Bana, kesinlikle ilahınızın TEK İLAH olduğu vahyediliyor. O halde, Rab’bine kavuşmayı ummakta olan kimse, artık iyi iş yapsın ve Rab’bine kullukta hiçbir kimseyi ortak koşmasın." )

Mü'min suresinin 64,65 ve 66. ayetlerinin sonunda "Rabbil Alemin" ifadesi yer almaktadır. Bu durum Kur'an'da sadece Mü'min suresinde tezahür etmektedir. Ayetlerde "Allah", "Rab" ve "İlah" kelimelerine vurgu bulunmaktadır. Bu ayetlerin numaralarının toplamı "33" sayısnı vermektedir. ( 6+4+6+5+6+6 = 33 )

40/64 - Allahüllezı ceale lekümül erda kararan ves semae binaen ve savveraküm fe ahsene suveraküm ve razekaküm minet tayyibat zalikümüllahü rabbüküm fe tebarakELLAHÜ RABBÜL ALEMİN ( Allah o size yeri durak ve göğü bina kılandır. Size şekil verdi de şeklinizi güzelleştirdi. Sizi temizinden rızıklandırdı. Bu Rab’biniz Allah’ tır. ALEMLERİN RAB'Bİ ALLAH bereketlidir. )

40/65 - Hüvel hayyü la ilahe illa hüve fed'uhü muhlisıne lehüd dın el hamdü LİLLAHİ RABBİL ALEMİN ( O diridir. O’nun haricinde ilah yoktur. O halde, dini O’na halis kılarak onu çağırın. Övgü, ALEMLERİN RAB'Bİ ALLAH içindir. )

40/66 - Kul innı nühıtü en a'büdellezine ted'une min dunillahi lemma caeniyel beyyinatü min rabbi ve ümirtü en üslime li RABBİL ALEMİN ( De ki: "Rab’bimden deliller geldiğinde kesinlikle ben, o Allah'tan başka çağırdıklarınıza kulluk etmeye yasaklandım, menedildim. ALEMLERİN RAB'Bİ'NE teslim olmaya emrolundum." )

"Rabbil Alemin" ( Alemlerin Rabbi ) ifadesi Kur'an'da "73" kere tekrarlanmaktadır. 73 sayısının nümerolojik değeri "10" ( 7+3 = 10 ) olmaktadır. 10 sayısı Allahü Teala'nın ilahi mühürü olup, O'nun birliğini, tekliğini simgelemektedir. ( 10 ... 1+0 = "1" ) ( 73 sayısı ile 37 sayısının çarpımı da "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısnı vermektedir. 2701 sayısının nümerolojik değeri de "10" olmaktadır. )

İncil'de Mesih İsa'dan "Rab" sıfatı kullanılmak suretiyle bahsedilmektedir. Ancak Mesih İsa öğretisinde Allahü Teala düşünülmek suretiyle sadece tek bir Rab olabileceğini vurgulamaktadır.

40 Matta 22-44 RAB, RABBİM'e * dedi ki, Ben düşmanlarını Ayaklarının altına serinceye dek Sağımda otur.'

* "Yaratıcı Allah, vazifeli varlığı olan ve bana yetiştiricilik / öğretmenlik yapan Rab'bime dedi ki"

40 Matta 22- 45 Davut O'ndan RAB diye söz ettiğine göre, O nasıl Davut'un Oğlu olur?"

41 Mark 12-29 İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Tanrımız RAB tek RAB'dir.

44 Elçilerin İşleri 2-36 «Böylelikle tüm İsrail halkı şunu kesinlikle bilsin: Tanrı, sizin çarmıha gerdiğiniz bu İsa'yı hem RAB hem MESİH yapmıştır.»

66 Vahiy 22-21 RAB İsa'nın lütfu kutsallarla birlikte olsun! Amin.

Kur'an'da "Rabb" kelimesinin kullanımına benzer bir durum da "Abd" ( Kul, Hizmetçi, Hizmetli ) kelimesi için tezahür etmektedir. Fatiha suresinin 1/5 kodlu ayetinde "Abd" kökü "Allah'a Hizmet Etmek / Kulluk Etmek" anlamında kullanılırken;

1/5 - İyyake nA’BUDU ve iyyake nestein ( Ancak sana KULLUK EDERİZ ve ancak sana istekte bulunuruz. )

Nur suresinin 24/32 kodlu ayetinde ise "Abd" kelimesinin çoğul hali olan "Ibad" kelimesi "Bir insana yardım eden, hizmet eden bir başka insan" anlamında kullanılmıştır.

24/32 - Ve enkihül eyama minküm ves salihıne min IBADİküm ve imaiküm in yekun fükarae yuğnihimüllahü min fadlih vallahü vasiun alim ( Ve sizlerden bekarları, HİZMETÇİLERİNİZDEN ve yardımcılarınızdan iyileri nikahlayın. Eğer fakir olurlarsa, Allah onları üstünlüğünden ganileştirir, faydalandırır. Allah geniştir bilendir. )
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder