29 Kasım 2018 Perşembe

Hemmazların Zan ve Mal Tutkusu

Arapça'da "Hümeze" kelimesi "Arkadan konuşup çekiştirme", "Hemmaz" ise bu eylemi yapan kişiyi tanımlamaktadır. Her iki kelimenin de kökü olan "Hemz" kelimesi Kur'an'da Kalem ( 68 ) ve Hümeze ( 104 ) surelerinde geçmektedir.  

68/11 HEMMAZİN meşşain bi nemim ( ARKADAN KONUŞUP, ÇEKİŞTİREN, sadece akıl ve mantık )ile gerçeği bulacağını sanan, laf taşıyan. )
68/12 Menna'ın lil hayri mu'tedin esim ( Hayırdan meneden, hudutları aşan günahkar. )
68/13 Utüllin ba'de zalike zenim ( Sert, kaba bundan başka da aşağılık soysuz. )
68/14 En kane za MALİN ve benin ( MALI ve oğulları var diye. )

104/1 Veylün li külli HÜMEZETİN lümezeh ( Vay o ARKADAN KONUŞUP, ÇEKİŞTİREN,lerin hepsi için. )
104/2 Ellezi cemea MALEN ve addedeh ( O MALI toplayan ve onu adet adet sayan, )
104/3 Yahsebü enne MALEHU ahledeh ( MALININ onu ebedi kılacağını sanar. )

Ayetlerde dikkat çeken bir husus, "Hemz" kelimesinin "Mal Tutkusu" kavramı ile birlikte kullanılmış olmasıdır. Hakkında dedikodu yaptıkları ve arkalarından konuştukları insanlara karşı toplumda yanlış intibalar oluşmasına ve itibarlarının sarsılmasına sebebiyet veren "hemmazlar" bu yolla maddi menfaat sağlamayı ummaktadırlar. Hemmaz karakterlerin "Zan" ile yani delili olmadan iftira söylemlerinde bulunma özellikleri de öne çıkmaktadır.

6/116 Ve in tütı'eksera men fil erdı yüdılluke an sebılillah in yettebiune illez ZANNE ve in hüm illa yahrusun ( Ve eğer yerdeki kimselerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Kesinlikle ancak ZANNA tabi olurlar ve kesinlikle onlar ancak saçmalarlar. )

Ayette "Zan" ile söylemlerde bulunarak insanları saptırmaya çalışan hemmaz kitlenin dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturduğu da vurgulanmaktadır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder