Yaratılıştaki her boyutun, her planın ( Süptil, Yarı Süptil, Kaba Madde * ) mutlak surette bir başka planda temsili tezahürü, projeksiyonu mevcuttur.
* Gökler, Evren veya Uzay olarak da bilinen Kâinat, farklı hallerdeki maddi varlıkları içeren ve Ruhsal plandan aldığı tesirler ile mevcudiyetini sürdüren madde planıdır. Anılan "farklı maddi varlık hallerinin", en düşük frekans seviyesi olan kaba madde planındaki varlıklar tarafından misalen algılanabilmesi için suyun Katı ( Kaba ), Sıvı ( Yarı Süptil ) ve Gaz ( Süptil ) halleri takdir edilmiştir.
"Rahim", "Cennet" olgusunun kaba madde planındaki temsili tezahürü niteliğindedir. Kur'an'ın ilk ayeti olan besmelenin "Rahman" ve "Rahim" kelimelerini içermesi ve "ceninin" içinde korunduğu anatomik ortamın "Rahim" olarak isimlendirilmiş olması bu bağlamda dikkat çekmektedir.
1/1 Bismillahir RAHMANir RAHİM
( RAHMAN, RAHİM Allah'ın ismi ile, )
CN kökünden olan "Cenn / Cenin" kelimesinin "Gizli olan, Korunmuş olan, Rahimdeki bebek" anlamlarına gelmesi ve "Cennet ( Cenn+et ) kelimesinin de "Gizleme, Koruma, Ceninlik, Cenin yeri, Ceninin olduğu yer, Bahçe**" anlamlarına gelmesi, semantik ve etimolojik açıdan cennetin, "ruhsal tekâmüle ermek suretiyle çocuk gibi saf hale gelmiş olanların korundukları mekân veya ruhsal hal" olduğunu ispatlar niteliktedir.
** "Bahçe" kelimesinin, zahiri anlam itibarıyla, "İçinde bitkilerin, ürünlerin bulunduğu yer" anlamına gelmesi de "Cenin", "Cennet" ve "Rahim" kavramları arasındaki ilintiye ışık tutmakta gibidir.
İncil'in aşağıdaki ayetinde cennete girebilmenin tek yolunun günahlardan arınıp bir "çocuk" gibi saf hale gelmek olduğu bildirilmektedir.
40 Matthew 18-3 "Size doğrusunu söyleyeyim, DÖNÜŞTÜRÜLÜP, KÜÇÜK ÇOCUKLAR GİBİ OLMADIKÇA GÖKLERİN EGEMENLİĞİ'NE GİREMEZSİNİZ.
Ayette yer alan "Göklerin Egemenliği" ifadesi "Cennet"'i temsil etmektedir. Maddi tezahür itibarıyla "Rahim" de "gök / uzay benzeri" bir yapı niteliği arzetmektedir.
Kur'an ayetlerinde cennetin, "altından nehirler akan yer" olarak tasvir edilmiş olması da sıvı içerikli anatomik "Rahim" ile benzerlik arzetmektedir. Zira cenin, rahimde sıvı içinde bulunur yani "altından nehirler akar".
2/25 Ve beşşirillezine amenu ve amilus salihati enne lehum CENNATİN TECRİ MİN TAHTİHEL ENHAR ...
( Ve o inananları, iyilikler yapanları ALTLARINDAN NEHİRLER AKAN CENNETLERİN kesinlikle onlara olduğu ile müjdele. ... )
Spiritüalizmde "Cennet" kavramı "Yarı Süptil Plan" veya "Sevgi Planı" olarak tanımlanır ki bu tanımlamalar sırasıyla hem "rahimin yarı süptil ( sıvı nitelikli ) bir ortam olması" açısından hem de "annenin rahimdeki bebeğe olan sevgisi" ve "Allah'ın cennetteki kuluna olan sevgisi" ifadeleri açısından uyum arzetmektedir.
"Cennet"e yani "Rahim"e geri dönüş hususu ayetlerde "Rahmete girmek / Rahmete sokulmak" ifadesiyle de bildirilmektedir. Bu ifade ilk olarak Enbiya suresinin 11 kelimelik aşağıdaki iki ayetinde yer almaktadır. Böylelikle "halden hale geçiş" kavramı nümerolojik olarak da desteklenmektedir.
21/75 Ve (1) EDHALNA (2) HU (3) Fİ (4) RAHMETİ (5) NA (6) inne (7) hu (8) min (9) es (10) salihin (11)
( Ve ONU RAHMETİMİZİN İÇİNE SOKTUK. Kesinlikle o iyilerdendi. )
21/86 Ve (1) EDHALNA (2) HUM (3) Fİ (4) RAHMETİ (5) NA (6) inne (7) hum (8) min (9) es (10) salihin (11)
( Ve ONLARI RAHMETİMİZİN İÇİNE SOKTUK. Kesinlikle onlar iyilerdendiler. )
42/8 Ve lev şaellahu le cealehum ummeten vahideten ve lakin YUDHİLU MEN YEŞAU Fİ RAHMETİH vez zalimune ma lehum min veliyyin ve la nesir
( Ve şayet Allah dileseydi, onları tek topluluk kılardı. Lakin, DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKAR. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )
48/25 Humullezine keferu ve saddukum anil mescidil harami vel hedye ma'kufen en yebluğa mehilleh ve lev la ricalun mu'minune ve nisaun mu'minatun lem ta'lemuhum en tetauhum fe tusibekum minhum mearratun bi ğayri ilm li YUDHİLELLAHU Fİ RAHMETİHİ MEN YEŞA' lev tezeyyelu le azzebnellezine keferu minhum azaben elima
( Onlar o inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram' dan ve yerlerine erişmesi için bekletilen hediyelerden menedenlerdir. Şayet kendilerini tanımadığınız inanan erkekleri ve inanan kadınları ilimsizce ezmeniz üzerine onlardan size isabet edecek meşakkat olmasaydı. ALLAH'IN DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKMASI içindir. Şayet ayrılsalardı, onlardan o inkar edenlere elim azap ile azap ederdik. )
76/31 YUDHİLU MEN YEŞAU Fİ RAHMETİHİ vez zalimine e'adde lehum azaben elimen
( DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKAR. Zalimlere, onlara elim azap hazırlamıştır. )
Fecr suresinin aşağıdaki ayet setindeki ifadeler "ceninin rahimdeki durumu" ile benzerlik arzetmektedir.
89/26 Ve LA YUSİKU VE SAKAHU EHAD
( Ve ONUN BAĞINI HİÇBİR KİMSE BAĞLAYAMAZ. )
Allah'ın kulu ile olan bağını simgeleyen ayetteki "Saka" ( Bağ ) kelimesi maddi itibarla ceninin anne ile olan bağını ( umbilical cord / göbek bağı ) temsil ediyor olabilir.
89/27 Ya eyyetuhen nefsul mutmeinnet
( Ey tatmin olmuş nefis. )
89/28 İrci'i ila rabbike radiyeten merdiyyet
( Razı, hoşnut olarak ve razı, hoşnut olunmuş olarak Rab’bine dön. )
89/29 Fedhuliy fi ibadi
( Haydi kullarımın içine, arasına gir. )
89/30 VEDHULİ CENNETİ
( VE CENNETİME GİR. )
Ayetteki "Cennetime gir" ifadesi yukarıda yer alan 76/31 kodlu ayette zikredilen "Rahmetine sokmak" ifadesi gibi "Rahmime gir / Rahmetime gir" anlamını da temsil etmekte gibidir.
Kamer suresinin 11. ayetinde yer alan "Göğün kapılarının su ile açılması" ifadesindeki "Gök" kelimesinin çoklu anlamlarındam biri "Rahim", "Su" kelimesininki ise "Amniotik sıvı" yani ceninin içinde bulunduğu sıvı olabilir. Ve dolayısıyla bu ifade bir "halden hale geçiş", "portaldan geçiş" ve "yeni döngü başlangıcı" olan "Doğumu" simgeliyor olabilir. "Amniotik" kelimesi "İçine alan, Kapsayan, Koruyan, Güvende tutan" anlamina gelmekte olup, "Emniyet" kelimesiyle ortak köktendir.
54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir
( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )
Dolayısıyla bir bebeğin doğumu olarak bilinen rahimden çıkışı, esasen insanın, saflığı bozulmak suretiyle cennetten çıkışının yani ölümünün kaba madde planındaki ( dünya cehennemi ) temsili bir tezahürüdür. Zira ayetlerde belirtilen "ölümü tatma" fenomeni esasen, insanın kaba madde planı dünya cehenneminde "yaşam" zannettiği "ölüm" deneyimidir. İnsan gerçek yaşama, tekrar enkarne olmamak üzere dünyadan kurtulduğunda kavuşmaktadır.
29/57 Kulli nefsin zaikatul mevti summe ileyna turceun
( Tüm nefisler ölümü tadar. Sonra bize döndürülürsünüz. )
Cennetten çıkarak kaba madde planı dünyaya inmenin gerçek "ölüm" olduğu Tevrat'ın ilk ayetlerinde bildirilmektedir.
1 Genesis 3-3 "Ama Tanrı, 'BAHÇENİN / CENNETİN ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ÖLÜRSÜNÜZ' dedi."
No comments:
Post a Comment