İncil'in Selanikliler bölümünde, büyük döngü sonunda ortaya çıkacağı belirtilen ve "Yasa tanımaz günah adamı", "Kötü adam", "Kendisini Tanrı ilan eden adam" gibi ifadelerle tanımlanan bir "Adam"dan bahsedilmektedir. İlgili ayetlerdeki "Adam" kelimesi esasen döngü sonunda her toplulukta ( her ülkede ) ortaya çıkacak olan ve lider, yönetici, başkan vb. konumuna getirilerek güç kazandırılacak ve hatta kitleler tarafından ilahi vasıf atfedilecek olan insan şeytanı karakterleri temsil etmektedir. Tarih boyunca mevcut olan bu durum bugün yani döngü sonu sürecinde daha yoğun şekilde müşahede edilmektedir. Bu insan şeytanlarının böyle sözde kudretli konuma gelebilmelerinin temel sebebi ise, toplumun büyük bölümünün ilahi kozmik tesirler ( Rab'bin sınav olarak izin verdiği şeytani sihir frekansları ) vasıtasıyla gerçeği idrak etmekten aciz hale getirilmiş olmasıdır.
Yukarıda bahsedilen durumu yansıtan İncil ayetleri şöyledir.
53 2 Thessalonians 2-3 Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o YASA TANIMAZ GÜNAH ADAMI ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir.
53 2 Thessalonians 2-4 BU ADAM, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta KENDİSİNİ TANRI İLAN EDEREK Tanrı'nın Tapınağı'nda oturacaktır.
.....
53 2 Thessalonians 2-8 Sonra KÖTÜ ADAM ortaya çıkacak. Rab onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek.
53 2 Thessalonians 2-9 O ADAM her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda
53 2 Thessalonians 2-10 ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan'ın etkinliğiyle gelecek. MAHVOLANLAR, GERÇEĞİ SEVMEYE VE BÖYLECE KURTULMAYA YANAŞMADIKLARINDAN MAHVOLUYORLAR.
53 2 Thessalonians 2-11 İşte bu nedenle TANRI YALANA KANMALARI İÇİN ONLARIN ÜZERİNE GÜÇLÜ BİR YANILTICI İNANÇ GÖNDERİYOR.
53 2 Thessalonians 2-12 Öyle ki, GERÇEĞE İNANMAYAN VE DOĞRULUK DIŞILIKTAN HOŞLANANLARIN hepsi yargılansın.
Kur'an'da ise bu konu "Gerçeğe karşı isteksizlik" ve "Gerçeği yalanlamak ifadeleriyle zikredilmektedir.
23/70 Em yekulune bihi cinneh bel caehum bil hakki ve EKSERUHUM LİL HAKKİ KARİHUN
( "Onda cinlik var." mı diyorlar? Bilakis onlara gerçek ile geldi. ONLARIN ÇOĞUNLUĞU GERÇEK İÇİN İSTEKSİZDİRLER, ZORLANIP HOŞLANMAYANLARDIR. )
29/68 Ve men azlemu min men iftera alellahi keziben ev KEZZEBE BİL HAKKİ lemma caeh e leyse fi cehenneme mesven lil kafirin
( Ve o Allah’a yalan uyduran veya ona geldiğinde GERÇEĞİ YALANLAYAN kimseden daha zalim kimdir? Cehennemde inkarcılar için yer yok mu? )
50/5 Bel KEZZEBU BİL HAKKİ lemma caehum fe hum fi emrin meric
( Bilakis onlara geldiğinde GERÇEĞİ YALANLADILAR. Artık onlar karışık, sıkıntılı işin içindedirler. )
Sihirlenmek suretiyle gerçeği idrak edememe fenomenine de Mu'minun suresinin 89. ayetinde değinilmektedir.
23/89 Seyekulune lillah kul fe ENNA TUSHARUN
( "Allah için." diyecekler. De ki: "O halde NASIL SİHİRLENİRSİNİZ?" )
No comments:
Post a Comment