İnsanlar yaşamları boyunca, bulundukları her ortamda "ödüllendirilme" arzusu ve beklentisi içinde olmuşlardır. Nefsani bir beklenti olan "ödüllendirilme", yapılan ve hatta bazen yapılmayan bir şey karşılığında umulagelmiştir. Söz konusu "Ödüllendirilme" sözel övgü, iltifat, onurlandırma!, maddesel menfaat, imtiyaz gibi muhtelif şekillerde olabilir. Nefsaniyetin şeytani ateşi altında olan varlıklar ödüllendirilmek ve onurlandırılmak suretiyle toplumda itibar elde edeceklerini ve "elit" olacaklarını zannederler. Hatta bunun için kaba madde alemi dünyadaki maddi imkanlarını kullanarak sahte organizasyonlar ve senaryolar düzenlemek suretiyle kendilerinin başkaları tarafından ödüllendirilmelerini sağlarlar. Buna en komik ve trajik örnek olarak "Yaşam Boyu Onur Ödülü" gösterilebilir. Samimiyetle veya menfaat beklentisiyle yaptığı herhangi iyi bir işten dolayı bir insana "Sen ömür boyu onurlusun." denmesi kadar batıl, kasıtlı ve aldatıcı bir yaklaşım olmasa gerektir. Zira samimi ve inanan insanlar yaşamları boyunca iyilik ve doğruluk yönündeki icraatlar ve faaliyetler ile mükelleftirler.
Kur'an'da "Ödül "kelimesinin karşılığı, her gün kullanılmakta olunan "Ücret" kelimesinin kökü olan "Ecir" kelimesidir. Ve Kur'an ayetlerinde, inananlar için gerçek ecirin, hem kendilerinin Rab'be yakınlaşmaları / yönelmeleri hem de diğer insanların O'na yakınlaşmalarına / yönelmelerine vesile olmak olduğu açıkça bildirilir. Söz konusu yakılaşma ve yönelmenin tek yolu da Allah'ı zikretmek ve O'nun doğru yolunda iyilikler yapmak, nefsin telkin etmeye çalıştığı kötülüklerden arınabilmektir.
25/57 - Kul ma es'elüküm aleyhi min ecrin illa men şae en yettehıze ila rabbihı sebıla
( De ki: "Onun üzerine, Rab’lerine doğru yol edinmeyi dileyen kimselerin haricinde, size ödül sual etmiyorum." )
26/109 - Ve ma es'elüküm aleyhi min ecr in ecriye illa ala rabbil alemın
( Ve onun üzerine size ödülden sual etmiyorum. Kesinlikle ödülüm ancak alemlerin Rab’binin üzerinedir. )
13/28 - Ellezine amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub
( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, kalpler Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. )
Kalbin kan pompalaması ve toplaması yani Sistol ve Diastol hareketleri de kaba madde seviyesindeki bir "Zikir" tezahürü niteliğindedir.
Kalbin kan pompalaması ve toplaması yani Sistol ve Diastol hareketleri de kaba madde seviyesindeki bir "Zikir" tezahürü niteliğindedir.
No comments:
Post a Comment