Mor renk sembolizmi

Mor renk en düşük dalga boyuna ( 380 - 435 nanometre ) ve en yüksek frekansa ( 700 - 790 THz ) sahip bir renk olup, beyaz ışığın spektrumundaki ve gökkuşağındaki 7 renkten ( Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert, MOR ) 7.cisidir.

Renklerin dalga boyları ve frekansları

İnsandaki 7 çakra da 7 renk ile temsil edilmiş olup en üst çakra olan "Tepe Çakra" da Mor ile simgelenmiştir.

Spiritüalizmde mor renk bir insanın kaba madde beden haliyle erişebileceği en yüksek frekans seviyesini de simgelemektedir.

Okültizmde sihirin, gizemin, asaletin ve hükümranlığın simgesi olan mor renk İncil'de de bolluğun, yüksek değerin, yüceliğin ve hakimiyetin sembolü olarak zikredilmektedir.

41 Mark 15-17 O'na ( Mesih İsa'ya ) MOR bir giysi giydirdiler, dikenlerden bir taç örüp başına geçirdiler.

41 Mark 15-20 O'nunla böyle alay ettikten sonra MOR giysiyi üzerinden çıkarıp kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germek üzere O'nu dışarı götürdüler.

42 Luke 16-19 "ZENGİN bir adam vardı. MOR, ince keten giysiler giyer, BOLLUK içinde her gün eğlenirdi.

66 Revelations 17-4 Kadın, MOR* ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı.

66 Revelations 17-5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: GİZEMLİ BÜYÜK BABİL, FAHİŞELERİN VE DÜNYA İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI.

* Kadın teşbihiyle ile simgelenen şeytani frekansın mor renk ile ilintilendirilmesi şeytanın kendisini yüksek değerli ve yüce algılatarak aldatması fenomeniyle ilgilidir.

Mor giysisiyle Babil Fahişesi ( Şeytani frekansların ve Babil'in sembolü )

66 Revelations 18-16 "'Vay başına, vay!' diyecekler. 'İnce keten, MOR ve kırmızı kumaş kuşanmış, Altın, değerli taş ve incilerle süslenmiş Koca kent!

Vatikan'daki kardinaller ve psikoposların giysilerinde de mor renk dikkat çekmektedir.

Mor cüppesiyle bir Kardinal

Mor cüppesiyle Papa Francis

Mor renk, üretimi de zahmetli ve maliyetli olan bir renktir. Manganez ve hematit minerallerinden üretilen mor renk Avustralya'daki Aranda halkı ve Arizona'daki Hopi halkı tarafından ritüellerde kullanılmaktadır. Ayrıca Tyrian Moru adı verilen pigment Murex salyangozunun mukozasından da elde edilebilmekte olup, tarihte Finikeliler, Yunanlılar ve Romalılar bu metodu kullanmışlardır.

Ayrıca mor renk zihin kontrol operasyonlarının ( majik operasyon / sihir ) da simgesidir.

1985 yılı yapımı olan "The Color Purple" ( Mor Renk ) isimli film, bir genç kızın maruz kaldığı aile içi şiddet, ensest ilişki, pedofili, dominans, yoksun bırakma, ırkçılık, cinsel taciz vb. gibi travmaları konu almakta olup, filmin isminin "Mor Renk" olması ve konusunun da "Trauma Based Mind Control Programme" ( Travma Bazlı Zihin Kontrol Programı ) kapsamındaki uygulamaları çağrıştırması dikkat çekmektedir.

The Color Purple 1985

Yasa tanımaz günah adamı ve gerçeği göremeyenler

İncil'in Selanikliler bölümünde, büyük döngü sonunda ortaya çıkacağı belirtilen ve "Yasa tanımaz günah adamı", "Kötü adam", "Kendisini Tanrı ilan eden adam" gibi ifadelerle tanımlanan bir "Adam"dan bahsedilmektedir. İlgili ayetlerdeki "Adam" kelimesi esasen döngü sonunda her toplulukta ( her ülkede ) ortaya çıkacak olan ve lider, yönetici, başkan vb. konumuna getirilerek güç kazandırılacak ve hatta kitleler tarafından ilahi vasıf atfedilecek olan insan şeytanı karakterleri temsil etmektedir. Tarih boyunca mevcut olan bu durum bugün yani döngü sonu sürecinde daha yoğun şekilde müşahede edilmektedir. Bu insan şeytanlarının böyle sözde kudretli konuma gelebilmelerinin temel sebebi ise, toplumun büyük bölümünün ilahi kozmik tesirler ( Rab'bin sınav olarak izin verdiği şeytani sihir frekansları ) vasıtasıyla gerçeği idrak etmekten aciz hale getirilmiş olmasıdır.

Yukarıda bahsedilen durumu yansıtan İncil ayetleri şöyledir.

53 2 Thessalonians  2-3 Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o YASA TANIMAZ GÜNAH ADAMI ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir.

53 2 Thessalonians 2-4 BU ADAM, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta KENDİSİNİ TANRI İLAN EDEREK Tanrı'nın Tapınağı'nda oturacaktır.

.....

53 2 Thessalonians 2-8 Sonra KÖTÜ ADAM ortaya çıkacak. Rab onu ağzının soluğuyla öldürecek, gelişinin görkemiyle yok edecek.

53 2 Thessalonians 2-9 O ADAM her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda

53 2 Thessalonians 2-10 ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytan'ın etkinliğiyle gelecek. MAHVOLANLAR, GERÇEĞİ SEVMEYE VE BÖYLECE KURTULMAYA YANAŞMADIKLARINDAN MAHVOLUYORLAR.

53 2 Thessalonians 2-11 İşte bu nedenle TANRI YALANA KANMALARI İÇİN ONLARIN ÜZERİNE GÜÇLÜ BİR YANILTICI İNANÇ GÖNDERİYOR.

53 2 Thessalonians 2-12 Öyle ki, GERÇEĞE İNANMAYAN VE DOĞRULUK DIŞILIKTAN HOŞLANANLARIN hepsi yargılansın.

Kur'an'da ise bu konu "Gerçeğe karşı isteksizlik" ve "Gerçeği yalanlamak ifadeleriyle zikredilmektedir.

23/70 Em yekulune bihi cinneh bel caehum bil hakki ve EKSERUHUM LİL HAKKİ KARİHUN

( "Onda cinlik var." mı diyorlar? Bilakis onlara gerçek ile geldi. ONLARIN ÇOĞUNLUĞU GERÇEK İÇİN İSTEKSİZDİRLER, ZORLANIP HOŞLANMAYANLARDIR. )

29/68 Ve men azlemu min men iftera alellahi keziben ev KEZZEBE BİL HAKKİ lemma caeh e leyse fi cehenneme mesven lil kafirin

( Ve o Allah’a  yalan uyduran veya ona geldiğinde GERÇEĞİ YALANLAYAN kimseden daha zalim kimdir? Cehennemde inkarcılar için yer yok mu? )

50/5 Bel KEZZEBU BİL HAKKİ lemma caehum fe hum fi emrin meric

( Bilakis onlara geldiğinde GERÇEĞİ YALANLADILAR. Artık onlar karışık, sıkıntılı işin içindedirler.  )

Sihirlenmek suretiyle gerçeği idrak edememe fenomenine de Mu'minun suresinin 89. ayetinde değinilmektedir.

23/89 Seyekulune lillah kul fe ENNA TUSHARUN

( "Allah için." diyecekler. De ki: "O halde NASIL SİHİRLENİRSİNİZ?"  )

"Metra" altgeçidi, cin sembolizmi ve 666 ( 9 )

Evvelki bölümlerde de defaatle incelendiği üzere 9 sayısı, okült satanik sembolizmde yaratılışın ve ilahi nizamın sembolü olan 6 sayısının tersi, sihirin, yıkımın ve kaosun sembolü addedilmektedir. 

Negatif frekanslı üst süptil plan varlıkları olan cinler ( cin şeytanları ) ile 9 sayısı arasında ezoterik bir ilinti bulunmaktadır. 9 sayısı arzettiği matematiksel özellikler nedeniyle matematikte de sihirli sayı olarak anılmaktadır.

Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/sihirli-9-says.html?m=1

- Cinn suresi 72. suredir ... 7+2 = 9

- Cinn suresinin ilk ayeti 18 ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 ) kelimeden oluşmakta olup, "Cinn" kelimesi 11. kelimedir. Böylelikle 9/11 sembolizmi de tezahür etmektedir. ( 11 sayısı halden hale geçişin ve boyutlar arası geçiş portalının sembolüdür. )

72/1 Kul (1) uhiye (2) iley (3) iye (4) enne (5) hu (6) isteme'a (7) neferun (8) min (9) el (10) CİNNİ (11) fe (12) kalu (13) in (14) na (15) semi'na (16) kur'anen (17) aceben (18) 

( De ki: “Bana kesinlikle CİNlerden askerlerin dinleyip de "Kesinlikle biz acayip Kur'an duyduk." dedikleri vahyedildi." )

666 sayısı Kitabı Mukaddes'in ( Tevrat+İncil ) 66. suresinin 13. bölümünün "18". ayetinde "İnsanı simgeleyen, canavarın sayısı" tanımlamasıyla geçmektedir. Bu ifade "cin tasallutu altındaki insanı" ( cin şeytanlarının zihin kontrolü / büyüsü altındaki insan ) temsil etmektedir. 

66 Revelations 13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, CANAVARA ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Cin şeytanları lideri İblis ve cin şeytanları kitaplarda da reptilian ( sürüngen ), yılan, ejderha olarak sembolize edilmektedir. Kur'an'da "Cann" kelimesi hem "Yılan" hem "Cin" anlamında kullanılmaktadır. ( "Cinn" kelimesi semantik köken itibarıyla "Görünmeyen, Gizli" anlamını içermektedir. )

40 Matthew 23-33 "Sizi YILANLAR, ENGEREKLER SOYU! Cehennem cezasından nasıl kaçacaksınız?

Mesih İsa'nın çarmıha asılma saatinin 09:00 olduğunun bildirildiği aşağıdaki İncil ayetinin kodunun nümerolojik değerinin 18 üzerinden 9 olması da konu bağlamında önem arzetmektedir. ( 4+1+1+5+2+5 = 18 ... 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

41 Mark 15-25 İsa'yı çarmıha gerdiklerinde saat DOKUZDU.

Chicago'daki "Metra"* isimli metro altgeçidinin girişindeki sembolizm bir örnek olarak dikkat çekmektedir. ( "Metra" kelimesinin, satanik mitolojideki kadın ilah Mithras'a atfen seçilmiş olması muhtemeldir. )

* "Metra" kelimesi esasen, İncil'de Babil Fahişesi olarak tasvir edilen, kadın niteliği atfedilmiş seytanın isimlerinden ( Ishtar, Kibele, Semiramis vb. ) biri olan "Mithras"'ın bir tezahürüdür. "Mithras" kelimesinin bir tezahürü de Fransızca'daki "Maitresse" ( Rab, Öğretmen ) kelimesidir. Türkçe'deki "Metres" kelimesi de "eşe ortak koşulan kadın" anlamında olup, Rab'be ortak ( şirk ) koşmak anlamıyla batini ( ezoterik ) olarak ilintilidir.

- Metronun girişindeki elektrik direkleri ejderha şeklindedir.

- Metro girişini çevreleyen üç kenarda, her kenarda 6 adet olmak üzere, toplam 18 ( 666 ) adet sembolik cin kafası bulunmaktadır. 

Ayrıca "Metra" girişindeki ejderha sembolizmi içeren iki direk 11'i, 18 adet cin kafası da nümerolojik olarak 9'u temsil etmekte olup ortaya 9/11 sembolizmi çıkmaktadır.

- Arka planda boyut portalı sembolü olan Süleyman Tapınağının iki kolunu ( ikiz kuleler ! ) ve önünde de "kapı bekçisi" tasvirinde bir yılan bulunmaktadır.

Atom altı parçacıklar ... Asğara min miskali zerrat

Herhangi bir elementin içerdiği elektron adedi o elementin atom numarasını temsil etmektedir. Örneğin Hidrojen ( H ) elementinin atom numarası 1 olup, bir H atomunda 1 elektron bulunmaktadır.

Madde alemi olan evrenin ( kâinatın ) özü H atomudur ki Enbiya suresinin 30. ayetinde yer alan "... ve cealna minel mai kulle şey'in hayy..." ( ... ve diri olan her şeyi sudan oluşturduk ... ) cümlesi bunu bildirmektedir. Bilindiği üzere Su molekülü iki adet H ve bir adet O atomundan oluşmakta olup H2O olarak simgelenmektedir. Suyun atom numarası yani elektron adedi 10 ( 2xH (1) + 1xO (8) = 10 )'dur.

Atomun içeriğinde çekirdek, çekirdeği çevreleyen n adet yörünge ve yörüngeler üzerinde de atom altı parçacıklar ( elektron, proton ve notron ) bulunmaktadır. Bir yörüngede en fazla 8 elektron bulunabilir ki Soygazlar bu özelliğe sahip elementlerdir. Örnek: Argon atomu

Yörüngelerinde 8 elektron bulunan Argon atomu

Arapçada "Zerre" kelimesi "Atom, En küçük parça" anlamlarına gelmekte olup bu kelimenin geçtiği ayetlerde 10 ve 8 nümerolojisi bulunması yukarıdaki bilgiler açısından dikkat çekmektedir.

4/40 İnne (1) allahe (2) la (3) yazlimu (4) MİSKALE (5) ZERRAH (6) ve (7) in (8) teku (9) hasenetey (10) yudaif (11) ha (12) ve (13) yu'ti (14) min (15) ledun (16) hu (17) ecran (18) azima (19) 

( Kesinlikle Allah ZERRELERİN ÖLÇÜSÜNDE / ZERRELERİN AĞIRLIĞI ÖLÇÜSÜNDE dahi zulmetmez. Eğer iyilik olursa onu kat kat artırır ve indinden büyük ödül verir. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 4+4+0 = 8 )

- Ayette 19 kelime bulunmaktadır. ( 1+9 = 10 )

10/61 Ve (1) ma (2) tekunu (3) fi (4) şe'nin (5) ve (6) ma (7) tetlu (8) min (9) hu (10) min (11) kur'anin (12) ve (13) la (14) ta'melune (15) min (16) amelin (17) illa (18) kunna (19) aley (20) kum (21) şuhuden (22) iz (23) tufidune (24) fi (25) h (26) ve (27) ma (28) ya'zubu (29) an (30) rabbi (31) ke (32) min (33) MİSKALİ (34) ZİRRATİN (35) fi (36) el (37) erdi (38) ve (39) la (40) fi (41) es (42) semai (43) ve (44) la (45) asğara (46) min (47) zalike (48) ve (49) la (50) ekbera (51) illa (52) fi (53) kitabin (54) mubin (55) 

( Ve ne iş içinde olursan ol, Kur'an'dan ne okursan oku, siz ona dalmışken, üzerinize şahitler olacağımız iş haricinde iş yapmazsınız. Yerde ve gökte ZERRELERİN ÖLÇÜSÜNDEN / ZERRELERİN AĞIRLIĞI ÖLÇÜSÜNDEN hiç bir şey Rab’binden kaçamaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü apaçık kitapta olması haricinde yoktur. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 8 olmaktadır. ( 1+0+6+1 = 8 )

- Ayetin sure numarası 10'dur.

- Ayette 55 kelime bulunmaktadır. ( 5+5 = 10 )

- Ayetteki "Zerrat" ( Zerreler, Atomlar ) kelimesi 35. kelimedir. ( 3+5 = 8 )

99/7 Fe (1) men (2) ya'mel (3) MİSKALE (4) ZERRATİN (5) hayran (6) yera (7) h (8) 

( Artık kim ZERRELERİN ÖLÇÜSÜNDE / ZERRELERİN AĞIRLIĞI ÖLÇÜSÜNDE hayır yapmışsa onu görür. )

99/8 Ve (1) men (2) ya'mel (3) MİSKALE (4) ZERRATİN (5) şerran (6) yera (7) h (8) 

( Ve kim ZERRELERİN ÖLÇÜSÜNDE / ZERRELERİN AĞIRLIĞI ÖLÇÜSÜNDE kötülük yapmışsa onu görür. )

- Yukarıdaki ayet ikilisinden her birinde 8'er kelime bulunmaktadır.

- Ayetlerdeki iki "Zerrat" kelimesinin de sıra numaraları 5'tir. ( 5+5 = 10 )

- Ayet ikilisinin son ayetinin kodunun nümerolojik değeri 8 ( 9+9+8 = 26 ... 2+6 = 8 ) ve ayet numarası da 8'dir.

Ayrıca yukarıda zikredilen "ve (1) cealna (2) min (3) el (4) mai (5) kulle (6) şey'in (7) hayy (8) ..." ( ... ve diri olan her şeyi sudan oluşturduk ... ) cümlesi de 8 kelimeden oluşmaktadır.

Ayrıca "Asğara min miskali zerrat" ( Zerrelerin ölçüsünden daha küçüğü ) ifadesi sadece 10/61 ve 34/3 kodlu ayetlerde geçmekte olup bu ayetlerdeki 3 nümerolojisi atom altı parçacıklar olan Elektron, Proton ve Nötron'a ( 3 adet parçacık ) işaret etmekte gibidir.

10/61 Ve (1) ma (2) tekunu (3) fi (4) şe'nin (5) ve (6) ma (7) tetlu (8) min (9) hu (10) min (11) kur'anin (12) ve (13) la (14) ta'melune (15) min (16) amelin (17) illa (18) kunna (19) aley (20) kum (21) şuhuden (22) iz (23) tufidune (24) fi (25) h (26) ve (27) ma (28) ya'zubu (29) an (30) rabbi (31) ke (32) min (33) miskali (34) ZİRRATİN (35) fi (36) el (37) erdi (38) ve (39) la (40) fi (41) es (42) semai (43) ve (44) la (45) ASĞARA (46) min (47) zalike (48) ve (49) la (50) ekbera (51) illa (52) fi (53) kitabin (54) mubin (55) 

( Ve ne iş içinde olursan ol, Kur'an'dan ne okursan oku, siz ona dalmışken, üzerinize şahitler olacağımız iş haricinde iş yapmazsınız. Yerde ve gökte zerrelerin ağırlık ölçüsünden hiç bir şey Rab’binden kaçamaz. Bundan DAHA KÜÇÜĞÜ ve daha büyüğü apaçık kitapta olması haricinde yoktur. )

34/3 Ve (1) kale (2) ellezine (3) keferu (4) la (5) te'ti (6) na (7) es (8) saah (9) kul (10) bela (11) ve (12) rabb (13) i (14) le (15) te'tiye (16) enne (17) kum (18) alimi (19) el (20) ğayb (21) la (22) ya'zubu (23) an (24) hu (25) miskalu (26) ZERRATİN (27) fi (28) es (29) semavati (30) ve (31) la (32) fi (33) el (34) erdi (35) ve (36) la (37) ASĞARU (38) min (39) zalike (40) ve (41) la (42) ekberu (43) illa (44) fi (45) kitabin (46) mubin (47) 

( Ve o inkar edenler "Bize saat gelmez." dediler. De ki: "Bilakis ve Rab’bim, size kesinlikle gelecektir. Gaybı bilendir. Ne göklerde, ne de yerde ZERRELERİN ağırlık ölçüsü bile O’ndan kaçamaz. Bundan DAHA KÜÇÜĞÜ ve daha büyüğü apaçık kitapta olmasının haricinde yoktur." )

- Her iki ayette geçen ve atom ( zerre ) altı parçacıklar anlamını da içeren "Asğar" ( En küçük, Daha küçük ) kelimesi ilk ayette 46., ikinci ayette ise 38. kelimedir. Bu sayıların nümerolojik değerleri sırasıyla 1 ve 11 olmaktadır ki bu iki sayının nümerolojik toplamı 3 sayısını vermektedir ki bu sayı atom altı parçacık ( Elektron, Proton ve Nötron ) adedine eşittir. 

- İlk ayette 55, ikinci ayette ise 47 kelime bulunmaktadır ki bu sayıların nümerolojik değerleri de sırasıyla 1 ve 11 olmaktadır. 1+1+1 = 3 = Atom altı parçacık adedi

Müşrik dincilerin sembolü Farisiler

"Fars" ( Yarmak, Kesmek, Ayırmak, Ayrıştırmak, Parçalamak ) kökünden olan "Farisi / Ferisi" ( Ayrımcı, Bölücü, Ayırıcı, İkiyüzlü ) kelimesi İncil'de "kibirli ikiyüzlü ve özünde inkârcı din bilgini" anlamında kullanılmaktadır. "Yırtıcı, Yarıcı, Parçalayıcı, Ayırıcı, Vahşi" anlamlarına gelen "Ferocious" ( ing. ) ve "Féroce" ( fra. ) kelimeleri de ortak FRS kökündendir.

Batı dillerinde de "Pharisee" ( ing. ) ve "Pharisée" ( fra. ) olarak yer alan ve İncil'de sıkça zikredilen "Farisi" kelimesi esasen sembolik bir kelime olup, kendilerini dindar, sofu, kuralcı din bilgini, teosofik âlim, şeyh, derviş vb. olarak yansıtan ancak din kisvesi altında habercileri ve inananları katletmek dahil her türlü kötülüğü yapan ve insanları saptıran inkârcı şeytanları tanımlayan sıfatlardan biridir. 

Ayrıca Türkçe'de, bir "yırtıcı" hayvan ismi olarak kullanılan "Pars" kelimesi, yine Türkçe'deki "Parça / Parçalamak" kelimesi ve İngilizce'deki "Parse" ( Bölmek, Ayırmak, Ayrıştırmak, Parçalara ayırmak ) kelimesi de "Fars" kökündendir. Dillerde "F" ve "P" harfi birbirlerini ikame etmekte olup misalen "Fars / Pers" kelimeleri İranlı anlamında da kullanılmaktadır. Fransa'da bir şehir ismi olan "Paris" kelimesi de "Faris / Farisi" kelimesinin bir tezahürü olup, kökende bu şehire ilk yerleşen Keltleri / Galatyalıları ( Mecusiler, Drüidler ) temsil etmektedir. Keltler, İncil'de de değinilen, şeytani eğilimli bir topluluktur. 

40 Matthew 23-27 "Vay halinize ey DİN BİLGİNLERİ ve FERİSİLER, İKİYÜZLÜLER! Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz.

40 Matthew 23-28 DIŞTAN insanlara DOĞRU görünürsünüz, ama İÇTE İKİYÜZLÜLÜK ve KÖTÜLÜKLE dolusunuz.

42 Luke 1-43 Vay halinize, ey FERİSİLER! Havralarda en seçkin yerlere kurulmaya, meydanlarda selamlanmaya bayılırsınız.

42 Luke 11-44 Vay halinize! İnsanların, farkında olmadan üzerlerinde gezindiği belirsiz mezarlara benziyorsunuz."

42 Luke 11-45 KUTSAL YASA UZMANLARINDAN* biri söz alıp İsa'ya, "Öğretmenim, bunları söylemekle bize de hakaret etmiş oluyorsun" dedi.

* Tevrat bilgini rabbiler

42 Luke 11-46 İsa, "Sizin de vay halinize, ey YASA UZMANLARI!" dedi. "İNSANLARA TAŞINMASI GÜÇ YÜKLER YÜKLERSİNİZ, KENDİNİZ İSE BU YÜKLERİ KALDIRMAK İÇİN PARMAĞINIZI BİLE KIPIRDATMAZSINIZ.

42 Luke 11-47 Vay halinize! PEYGAMBERLERİN ANITLARINI YAPARSINIZ, OYSA ONLARI SİZİN ATALARINIZ ÖLDÜRMÜŞTÜR. 

42 Luke 11-48 BÖYLELİKLE ATALARINIZIN YAPTIKLARINA TANIKLIK EDEREK BUNLARI ONAYLAMIŞ OLUYORSUNUZ. ÇÜNKÜ ONLAR PEYGAMBERLERİ ÖLDÜRDÜLER, SİZ DE ANITLARINI YAPIYORSUNUZ.

Yukarıdaki son iki ayet, "Haç" olarak anılagelen Mesih İsa'nın çarmıha gerilmiş halinin esasen Mesih Isa'ya saygıyı yansıtan dini bir sembol olarak kullanılmadığını aksine cin şeytanı İblis'in ve neferlerinin sözde zaferini sembolize ettiğini ortaya koymaktadır. Zira bir habercinin katledilmiş haldeki tasvirini sözde dini sembole dönüştürüp, kullanımını da yaygın hale getirmek şeytani bir faaliyetten başka bir şey değildir.

42 Luke 11-49 İşte bunun için Tanrı'nın Bilgeliği şöyle demiştir: 'BEN ONLARA PEYGAMBERLER VE ELÇİLER GÖNDERECEĞİM, BUNLARDAN KİMİNİ ÖLDÜRECEK, KİMİNE ZULMEDECEKLER.'

42 Luke 11-50 Böylece bu kuşak, dünyanın kuruluşundan beri akıtılan bütün peygamberlerin kanından sorumlu tutulacaktır.

42 Luke 11-51 Habil'in kanından tutun da, sunakla tapınak arasında öldürülen Zekeriya'nın kanına değin,  Evet, size söylüyorum, bu kuşak sorumlu tutulacaktır.

42 Luke 11-52 Vay halinize, ey YASA UZMANLARI! BİLGİ KAPISININ ANAHTARINI ALIP GÖTÜRDÜNÜZ. KENDİNİZ BU KAPIDAN GİRMEDİNİZ, GİRMEK İSTEYENLERE DE ENGEL OLDUNUZ."

İncil'de "Farisi" kelimesi vasıtasıyla verilen mesajlar, Kur'an'da "Rabbani" ve "Ahbar" kelimeleri vasıtasıyla verilmektedir.

5/63 LEV LA YENHAHUMUR RABBANİYYUNE VEL AHBARU  KAVLİHİMUL İSME VE EKLİHİMUS SUHT le bi'se ma kanu yasneun

( RABBANİLERİN VE BİLGİNLERİN, ONLARI GÜNAH SÖZLERİNDEN VE HARAM YEMELERİNDEN MEN ETMELERİ GEREKMEZ MİYDİ? O üretmiş oldukları ne kötüdür. )

9/34 Ya eyyuhellezine amenu İNNE KESİRAN MİNEL AHBARİ VER RUHBANİ LE YE'KULUNE EMVALEN NASİ BİL BATİLİ VE YESUDDUNE AN SEBİLİLLAH vellezine yeknizunez zehebe vel fiddate ve la yunfikuneha fi sebilillahi fe beşşirhum bi azabin elim

( Ey o inananlar, KESİNLİKLE BİLGİNLERİN VE RAHİPLERİN BİR ÇOĞU İNSANLARIN MALLARINI BATIL İÇİN YERLER VE ALLAH YOLUNDAN DÖNDÜRÜRLER. O, altın ve gümüşü haznedip, onları Allah yolunda harcamayanlar, onları elim azap ile müjdele. )

2/87 Ve lekad ateyna musel kitabe ve kaffeyna min ba'dihi bir rusuli ve ateyna iysebne meryemel beyyinati ve eyyednahu bi ruhil kudus E FE KULLEMA CAEKUM RASULUN BİMA LA TEHVA ENFUSUKUMUSTEKBARTUM FE FERİKAN KEZZEBTUM VE FERİKAN TAKTULUN

( Musa’ ya kitabı verdik ve ondan sonra resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya deliller verdik ve onu kutsal ruh ile destekleyip kuvvetlendirdik. O halde RESUL SİZE O NEFİSLERİNİZİN HOŞLANMADIĞI İLE GELDİĞİNDE  KİBİRLENECEK DE BİR KISMINI YALANLAYACAK VE BİR KISMINI DA ÖLDÜRECEK MİSİNİZ? )

3/183 Ellezine kalu innellahe ahide ileyna en la nu'mine li rasulin hatta ye'tiyena bi kurbanin te'kuluhun nar kul KAD CAEKUM RUSULUN MİN KABLİ BİL BEYYİNATİ VE BİLLEZİ KULTUM FE LİME KATELTUMUHUM İN KUNTUM SADİKİN 

( O "Kesinlikle Allah bize, resul bize ateşin yediği kurban ile gelene kadar inanmayacağımıza ahd verdi." diyenlere de ki: "RESULLER ÖNCEDEN SİZE AÇIK DELİLLER VE O SÖYLEDİKLERİNİZLE GELDİLER. O HALDE EĞEE DOĞRULAR İSENİZ, NEDEN ONLARI ÖLDÜRDÜNÜZ?" )

Yedi Tepe ve Cehennemin Yedi Kapısı

"Tepe" kelimesinin "Boyutlar Arası Geçiş Portalı" kavramının bir temsili olduğuna evvelce "Tepelerdeki Portallar" başlıklı bölümde değinilmişti. Ayetler incelendiğinde "7" sayısının, "İkili Yedi" kavramının ve "Cehennem" ( Dünya ) kelimesinin birbirleriyle ilintili oldukları görülmektedir.

Kur'an'da "Cehennem" kelimesi 77 kere, "Cennet" kelimesi ise tekil haliyle 70 kere tekrarlanmaktadır. ( Cennet ve Cehennem kelimelerinin semantik kökenlerine ve mekândan ziyade ruhsal hali temsil ettiklerine evvelki bölümlerde defaatle ve tafsilatla değinilmişti. )

"Cehennemin yedi kapısı"'ndan bahsedilen ayet ikilisinin ilk ayetinin numarası 43 ( 4+3 = 7 ) olup bu ayette 7 kelime bulunmaktadır. Bu durum bir "İkili Yedi" tezahürüdür.

15/43 Ve (1) inne (2) CEHENNEME (3) le (4) mev'idu (5) hum (6) ecmein (7)

( Ve kesinlikle vadeleri, mekanları topluca CEHENNEMdir. )

Ayet ikilisinin, "Cehennemin yedi kapısından" bahseden ikinci ayetinin kodunun nümerolojik değeri 14 ( 1+5+4+4 = 14 ) sayısını vermektedir ki bu sayı "7+7" veya "2x7" işlemi itibarıyla bir "İkili Yedi" temsilidir.

15/44 Leha SEB'ATU EBVAB li kulli babin minhum cuz'un maksum

( Orada YEDİ KAPI vardır. Her kapı için onlardan kısımlar bölüştürülmüştür. )

Enbiya suresinin 96. ayetinde süptil boyut varlıkları ( cin ) olan Ye'cuc ve Me'cuc ikilisinin "açılmalarından" ve "tepelerden" yani "boyut portallarından" geçerek inmelerinden bahsedilmektedir. Ayetteki "tepelerden / her tepeden" ifadesiyle "cehennemin ( dünyanın ) yedi kapısı" ifadesi arasında ilinti olması kuvvetle muhtemeldir. 

21/96 Hatta iza FUTİHAT ye'cucu ve me'cucu ve hum min KULLİ HADEBİN yensilun

( Nihayet Yecuc ve Mecuc AÇILDIĞINDA, onlar HER TEPEDEN inip akın ederler. )

İncil'in Vahiy bölümünde, şeytani frekansı sembolize eden kadının ( Babil Fahişesi ) "yedi tepe" üzerinde oturduğu yani "yedi boyut portalını" yönettiği bildirilmektedir.

66 Revelations 17-4 KADIN, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, fuhşunun çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı.

66 Revelations 17-5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: GİZEMLİ BÜYÜK BABİL, FAHİŞELERİN VE DÜNYA İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI.

66 Revelations 17-9 "Bunu anlamak için bilgelik gerek. YEDİ BAŞ, KADININ üzerinde oturduğu YEDİ TEPEDİR; aynı zamanda yedi kraldır.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/10/ikili-yedi-uyumlu-kelime-frekanslar.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/08/tepelerdeki-portallar.html?m=1

"Haddini aşan zıddına döner."

Düalite kaynaklı olan döngüler, pozitif veya negatif frekansların belirli bir süreç içinde belirli bir seviyeye ulaşmasının ardından tekrar sıfır seviyesinden başlayarak yeni bir pozitif veya negatif süreç ile ( pozitiften negatife veya negatiften pozitife ) devamını tanımlamaktadır. Bu bilimsel fenomen islâmi kültürde "Haddini aşan zıddına döner." cümlesiyle ifade edilegelmiştir.

Bakara suresinin 65. ayetinde hem 7 sayısının bir döngülük frekans olduğu, yani döngü sonununu, döngünün "hududunu" temsil ettiği, hem de "insanın maymuna dönüşmesi" teşbihi vasıtasıyla hududun aşılması durumunda "zıdda dönüşün" gerçekleşeceği bildirilmektedir.

2/65 Ve lekad alimtumullezinA'TEDEV MİNKUM FİS SEBTİ fe kulna lehum kunu kiradeten hasiin

( Ve sizlerden YEDİNCİ GÜN İÇİNDE HUDUDU AŞANLARI bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup REDDEDİLMİŞ MAYMUNLAR olun." dedik.  )

Müzikteki 7 notanın oluşturduğu bir döngü sonundaki 7. ve son nota olan "Si"'den sonrası "haddin aşılması", ince "Do" ile yeni döngünün başlaması da "Do"'nun "zıddına dönmesi" olarak misallendirilebilir.

Nisa, Taha ve Hakka surelerinin aşağıdaki ayetlerinde ise yine azgınlıklarından yani hududu aşmalarından dolayı "tersine, zıddına döndürülmüşler"den bahsedilmektedir. ( "Tersine döndürülme" ifadesinin, ayetlerdeki tüm ifadeler gibi, çoklu anlamları olduğunu daima hatırlamakta fayda bulunmaktadır. ) 

4/88 Fe ma lekum fil munafikine fieteyni VALLAHU ERKESEHUM bima kesebu e turidune en tehdu men edallellah ve men yudlilillahu fe len tecide lehu sebila

( O halde size ne oluyor da ikiyüzlüler hakkında iki topluluğa ayrılıyorsunuz. ALLAH o kazandıklarından dolayı ONLARI TERSİNE DÖNDÜRÜR. O Allah’ın saptırdığını yönlendirmeyi mi istersiniz? Ve Allah kimi saptırırsa artık ona yol bulamazsın. )

20/24 İzheb ila FİR'AVNE innehu TAĞA

( FİRAVUN' a git. Kesinlikle o AZDI. )

69/9 Ve cae FİR'AVNU ve men kablehu vel MU'TEFİKATU bil hatiet

( Ve FİRAVUN, ondan öncekiler ve TERSİNE DÖNMÜŞLER o hatayı getirdiler. )

İnsan araç, İsyan amaç

A'raf suresinin aşağıdaki ayetleri İblis ve cin soyunun kibire dayalı isyanının ve esas mücadelesinin insana karşı değil, insanı yaratması nedeniyle Rab'be karşı olduğunu bildirmektedir. Elbette bu durum insanın ruhsal tekâmülü için kurgulanmış ilahi bir senaryodur. Zira herhangi bir yaratılmış varlığın daha tam idrakinden yoksun olduğu tek yaratıcı Allahu Teala'ya karşı "isyanı" veya O'nunla "mücadelesi" söz konusu olamaz.

7/16 Kale fe bima ağveyteni le ak'udenne lehum siratakel mustekim

( "Öyleyse, beni azdırmandan dolayı, onlara ( insanlara ) karşı, senin doğru yolunun üstüne oturacağım." dedi. )

7/17 Summe le atiyennehum min beyni eydihim ve min halfihim ve an eymanihim ve an şemailihim ve la tecidu ekserahum şakirin

( Sonra önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara yeteceğim. Onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.  )

Dolayısıyla, insani ve dünyevi yaklaşımla ifade edilecek olursa, cin şeytanlarının kök amacı Allah'ın "sevgiden yarattığı"* ancak kendilerinin nefret ettiği insanı mağdur etmek, yoksun bırakmak, saptırmak ve Allah'a isyankâr hale getirmek suretiyle sözde Allah'ı "üzmek"tir. ( Elbette tüm bunlar esasen Allah'ın ruhsal tekâmül sınavının bileşenleridir. )

Alak ( Sevgi, İlgi, Alaka, Bağ, Asılı duran ) suresinin ikinci ayeti Rab'bin "insanı sevgiden yarattığı" anlamını da içermektedir.

96/1 İkre bismi rabbikellezi halak

( O yaratan Rab’binin ismi ile oku. )

* 96/2 Halekal insane min ALAK

( İnsanı SEVGİDEN / asılı durandan / kan pıhtısından yarattı. )

Ahzab suresinin 57. ayetinde ise muteşabih olarak "Allah'ın üzülmesi" kavramı zikredilmektedir.

33/57 İnnellezine YU'ZUNELLAHE ve rasulehu leanehumullahu fid dunya vel ahirati ve eadde lehum azaben muhina

( Allah, ALLAH'I' ve O’nun resulünü ÜZENLERİ dünyada ve ahirette kesinlikle lanetlemiştir. Onlara alçaltıcı hakir eden azap hazırlamıştır. )

Taha suresinin 121. ayetinde de cinlerin sihir tesiri altındaki "insanın Allah'a isyanı" konu edilmektedir. 

20/121 Fe ekela minha fe bedet lehuma sev'atuhuma ve tafika yahsifani aleyhima min verakil cenneti ve ASA ADEMU RABBEHU fe ğava

( Ondan yediler de çirkinlikleri, ayıpları onlara ortaya açığa çıktı. Bahçenin yapraklarından üzerlerine örtüp yamamaya başladılar. ADEM RAB'BİNE İSYAN ETTİ de azdı. )

Bugün dünyadaki dejenerasyon, kan ve gözyaşı da, yukarıdaki hususlar çerçevesinde, cin şeytanlarının zihin kontrolü altındaki küresel şirketler sahibi ailelerin icraatlarından kaynaklanmaktadır.

2023 yılı yapımı olan "Nefarious"** ( Nefret edilesi ) isimli film, "cinlerin insan vasıtasıyla Allah'a isyanı" kavramını konu alması açısından dikkat çekmektedir.

** "Nefarious" ( Nefar+ious ) kelimesi NFR kökünden olup, "Nefret" ( Nefr+et ) kelimesi de aynı köktendir.

Rab'bin kudreti ve Asli Gerçeklik

"Sürrealizm" ( Gerçeküstücülük ), aklın, her türlü kısıtlayıcı gelenek, kural, norm ve alışkanlıklardan sıyrılarak, kabul gören gerçeklikle bağının kesilmesini ve "asli gerçekliği" idrakini daha doğrusu sezgisini tanımlayan kavramdır. 

Örneğin "1+1 = 2" gibi bir formül belirli bir idraki frekans seviyesinde ( planında ) rasyonellik arzetmektedir. Ancak frekans yükselmesine bağlı olarak idraki kapasite genişledikçe ve sebep - sonuç kriterlerini belirleyen tesirler değiştikçe rasyonellik ve gerçeklik kavramı da değişim göstermektedir. Dolayısıyla "1+1" formülünün farklı değerleri de temsil edebileceği ortaya çıkmaktadır. İşte bu fenomen "asli gerçekliğin" ve Rab'bin ilahi kudretinin sadece "dünyevi akıl ve rasyonellik" ile takdir edilemeyeceğinin de bir delili niteliğindedir. Bu husus En'am suresinin 91. ayetinin ilk cümlesinde net olarak bildirilmektedir.

6/91 Ve MA KADERULLAHE HAKKA KADRİHİ iz kalu ma enzelellahu ala beşerin min şey' kul men enzelel kitabellezi cae bihi musa nuran ve huden lin nasi tec'alunehu karatiyse tubduneha ve tuhfune kesira ve ullimtum ma lem ta'lemu entum ve la abaukum kulillahu summe zerhum fi havdihum yel'abun

( Ve onlar "Allah insanlara hiçbir şey indirmemiştir." dediklerinde, ALLAH'I GERÇEK KUDRETİ İLE TAKDİR EDEMEDİLER. De ki: "Musa'nın insanlara aydınlık ve yönlendirme olarak getirdiği, sizin onu kağıtlara dönüştürdüğünüz, onu açıkladığınız ve çoğunu gizlediğiniz, sizin ve babalarınızın o bilmediklerinizi öğrendiğiniz o kitabı kim indirdi?" De ki: "Allah" Sonra onları bataklıklarının içinde oynamaya bırak. )

Ayetteki "Kadere" fiili "Ölçmek, Ölçümlemek, Değerlendirmek" anlamını içermektedir. 

Sürrealist ( Gerçeküstü ) yani idrak ötesi "asli gerçekliğe" ilişkin diğer bazı ayet örnekleri şöyledir.

Aşağıdaki Kur'an ve İncil ayetlerinde, Rab'bin rızk nimetinin bilinen matematiksel hesaplarla tespit edilemeyeceği, ölçülendirilemeyeceği bildirilmektedir. Bu vesileyle Rab'bin her şeye kadir olduğunu ispatlayan ve insanın idrak kapasitesinin çok üzerinde bir gerçekliğin mevcudiyeti de bildirilmektedir.

2/212 Zuyyine lillezine keferul hayatud dunya ve yesharune minellezine amenu vellezinettekav fevkahum yevmel kiyameh vallahu YERZUKU MEN YEŞAU Bİ GAYRİ HİSAB

( Dünya hayatı o inkar edenler için süslendi. O inananlardan alay edinirler. Ayağa kalkış gününde o sakınanlar onların üstlerindedirler. ALLAH DİLEDİĞİ KİMSEYİ HESAPSIZCA RIZIKLANDIRIR. )

3/27 Tulicul leyle fin nehari ve tulicun nehara fil leyl ve tuhricul hayye minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy ve TERZUKU MEN TEŞAU Bİ GAYRİ HİSAB

( Geceyi gündüze sokarsın ve gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın ve diriden ölüyü çıkarırsın. DİLEDİĞİN KİMSEYİ HESAPSIZCA RIZIKLANDIRIRSIN. )

3/37 Fe tekabbeleha rabbuha bi kabulin hasenin ve enbeteha nebaten hasenen ve keffeleha zekeriyya kullema dehale aleyha zekeriyyel mihrabe vecede indeha rizka kale ya meryemu enna leki haza kalet huve min indillah İMNELLAHE YERZUKU MEN YEŞAU Bİ GAYRİ HİSAB 

( Böylece Rab’bi onu, kabulün en güzeli ile kabul etti. Onu bitki gibi güzel yetiştirme ile yetiştirdi. Zekeriya’ yı ona kefil kıldı. Zekeriya mihraba, onun yanına her girdiğinde, onun içinde rızık bulurdu. "Ey Meryem bu sana nasıl olur?" derdi. "O Allah’ın indindendir. Kesinlikle ALLAH DİLEDİĞİ KİMSEYİ HESAPSIZCA RIZIKLANDIRIR." derdi. )

40/40 Men amile seyyieten fe la yucza illa misleha ve men amile salihum min zekerin ev unsa ve huve mu'minun fe ulaike yedhulunel cennete YURZEKUNE FİHA Bİ ĞAYRİ HİSAB 

( Kim kötülük yaparsa, onun aynısının haricinde karşılıklandırılmaz. Erkeklerden veya kadınlardan kim iyilik yaparsa ve onlar inananlarsa, işte onlar cennete sokulurlar. ORADA HESAPSIZCA RIZIKLANDIRILIRLAR. )

40 Matthew 14-17 Öğrenciler, "Burada BEŞ EKMEKLE İKİ BALIKTAN başka bir şeyimiz yok ki" dediler.

40 Matthew 14-18 İsa, "Onları buraya, bana getirin" dedi.

40 Matthew 14-19 Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, BEŞ EKMEKLE İKİ BALIĞI aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.

40 Matthew 14-20 Herkes yiyip doydu. ARTAKALAN PARÇALARDAN ONİKİ SEPET DOLUSU TOPLADILAR. 

Ayet setindeki "5 ekmek", "2 balık" ve "12 sepet" ifadelerindeki sayılarının toplamı 10 sayısını vermektedir ki bu sayının nümerolojik değeri olan 1 sayısı Rab'bin birliğini ve tekliğini simgelemektedir.

40 Matthew 16-9 Hâlâ anlamıyor musunuz? BEŞ EKMEKLE BEŞBİN KİŞİNİN DOYDUĞUNU, kaç sepet dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz?

Ayetteki "5 ekmek" ve "5000 kişi" ifadelerindeki sayılarının toplamı da 10 sayısını vermektedir. 

40 Matthew 16-10 YEDİ EKMEKLE DÖRTBİN KİŞİNİN DOYDUĞUNU, kaç küfe dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz?

Ayetteki "7 ekmek" ve "4000 kişi" ifadelerindeki sayılarının toplamı ise 11 sayısını vermektedir ki bu sayı da döngünün, düalitenin, halden hale geçişin ve boyutlar arası geçiş portalının sembolüdür.

Cennettin maddi temsili Rahim

Yaratılıştaki her boyutun, her planın ( Süptil, Yarı Süptil, Kaba Madde * ) mutlak surette bir başka planda temsili tezahürü, projeksiyonu mevcuttur. 

* Gökler, Evren veya Uzay olarak da bilinen Kâinat, farklı hallerdeki maddi varlıkları içeren ve Ruhsal plandan aldığı tesirler ile mevcudiyetini sürdüren madde planıdır. Anılan "farklı maddi varlık hallerinin", en düşük frekans seviyesi olan kaba madde planındaki varlıklar tarafından misalen algılanabilmesi için suyun Katı ( Kaba ), Sıvı ( Yarı Süptil ) ve Gaz ( Süptil ) halleri takdir edilmiştir.

"Rahim", "Cennet" olgusunun kaba madde planındaki temsili tezahürü niteliğindedir. Kur'an'ın ilk ayeti olan besmelenin "Rahman" ve "Rahim" kelimelerini içermesi ve "ceninin" içinde korunduğu anatomik ortamın "Rahim" olarak isimlendirilmiş olması bu bağlamda dikkat çekmektedir.

1/1 Bismillahir RAHMANir RAHİM

( RAHMAN, RAHİM Allah'ın ismi ile, )

CN kökünden olan "Cenn / Cenin" kelimesinin "Gizli olan, Korunmuş olan, Rahimdeki bebek" anlamlarına gelmesi ve "Cennet ( Cenn+et ) kelimesinin de "Gizleme, Koruma, Ceninlik, Cenin yeri, Ceninin olduğu yer, Bahçe**" anlamlarına gelmesi, semantik ve etimolojik açıdan cennetin, "ruhsal tekâmüle ermek suretiyle çocuk gibi saf hale gelmiş olanların korundukları mekân veya ruhsal hal" olduğunu ispatlar niteliktedir.

** "Bahçe" kelimesinin, zahiri anlam itibarıyla, "İçinde bitkilerin, ürünlerin bulunduğu yer" anlamına gelmesi de "Cenin", "Cennet" ve "Rahim" kavramları arasındaki ilintiye ışık tutmakta gibidir.

İncil'in aşağıdaki ayetinde cennete girebilmenin tek yolunun günahlardan arınıp bir "çocuk" gibi saf hale gelmek olduğu bildirilmektedir. 

40 Matthew 18-3 "Size doğrusunu söyleyeyim, DÖNÜŞTÜRÜLÜP, KÜÇÜK ÇOCUKLAR GİBİ OLMADIKÇA GÖKLERİN EGEMENLİĞİ'NE GİREMEZSİNİZ.

Ayette yer alan "Göklerin Egemenliği" ifadesi "Cennet"'i temsil etmektedir. Maddi tezahür itibarıyla "Rahim" de "gök / uzay benzeri" bir yapı niteliği arzetmektedir.

Kur'an ayetlerinde cennetin, "altından nehirler akan yer" olarak tasvir edilmiş olması da sıvı içerikli anatomik "Rahim" ile benzerlik arzetmektedir. Zira cenin, rahimde sıvı içinde bulunur yani "altından nehirler akar". 

2/25 Ve beşşirillezine amenu ve amilus salihati enne lehum CENNATİN TECRİ MİN TAHTİHEL ENHAR ... 

( Ve o inananları, iyilikler yapanları ALTLARINDAN NEHİRLER AKAN CENNETLERİN kesinlikle onlara olduğu ile müjdele. ... )

Spiritüalizmde "Cennet" kavramı "Yarı Süptil Plan" veya "Sevgi Planı" olarak tanımlanır ki bu tanımlamalar sırasıyla hem "rahimin yarı süptil ( sıvı nitelikli ) bir ortam olması" açısından hem de "annenin rahimdeki bebeğe olan sevgisi" ve "Allah'ın cennetteki kuluna olan sevgisi" ifadeleri açısından uyum arzetmektedir.  

"Cennet"e yani "Rahim"e geri dönüş hususu ayetlerde "Rahmete girmek / Rahmete sokulmak" ifadesiyle de bildirilmektedir. Bu ifade ilk olarak Enbiya suresinin 11 kelimelik aşağıdaki iki ayetinde yer almaktadır. Böylelikle "halden hale geçiş" kavramı nümerolojik olarak da desteklenmektedir.

21/75 Ve (1) EDHALNA (2) HU (3) Fİ (4) RAHMETİ (5) NA (6) inne (7) hu (8) min (9) es (10) salihin (11)

( Ve ONU RAHMETİMİZİN İÇİNE SOKTUK. Kesinlikle o iyilerdendi. )

21/86 Ve (1) EDHALNA (2) HUM (3) Fİ (4) RAHMETİ (5) NA (6) inne (7) hum (8) min (9) es (10) salihin (11)

( Ve ONLARI RAHMETİMİZİN İÇİNE SOKTUK. Kesinlikle onlar iyilerdendiler. )

42/8 Ve lev şaellahu le cealehum ummeten vahideten ve lakin YUDHİLU  MEN YEŞAU Fİ RAHMETİH vez zalimune ma lehum min veliyyin ve la nesir

( Ve şayet Allah dileseydi, onları tek topluluk kılardı. Lakin, DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKAR. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )

48/25 Humullezine keferu ve saddukum anil mescidil harami vel hedye ma'kufen en yebluğa mehilleh ve lev la ricalun mu'minune ve nisaun mu'minatun lem ta'lemuhum en tetauhum fe tusibekum minhum mearratun bi ğayri ilm li YUDHİLELLAHU Fİ RAHMETİHİ MEN YEŞA' lev tezeyyelu le azzebnellezine keferu minhum azaben elima

( Onlar o inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram' dan ve yerlerine erişmesi için bekletilen hediyelerden menedenlerdir. Şayet kendilerini tanımadığınız inanan erkekleri ve inanan kadınları ilimsizce ezmeniz üzerine onlardan size isabet edecek meşakkat olmasaydı. ALLAH'IN DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKMASI içindir. Şayet ayrılsalardı, onlardan o inkar edenlere elim azap ile azap ederdik. )

76/31 YUDHİLU MEN YEŞAU Fİ RAHMETİHİ vez zalimine e'adde lehum azaben elimen

( DİLEDİĞİ KİMSEYİ RAHMETİNE SOKAR. Zalimlere, onlara elim azap hazırlamıştır. )

Fecr suresinin aşağıdaki ayet setindeki ifadeler "ceninin rahimdeki durumu" ile benzerlik arzetmektedir.

89/26 Ve LA YUSİKU VE SAKAHU EHAD 

( Ve ONUN BAĞINI HİÇBİR KİMSE BAĞLAYAMAZ. )

Allah'ın kulu ile olan bağını simgeleyen ayetteki "Saka" ( Bağ ) kelimesi maddi itibarla ceninin anne ile olan bağını ( umbilical cord / göbek bağı ) temsil ediyor olabilir.

89/27 Ya eyyetuhen nefsul mutmeinnet

( Ey tatmin olmuş nefis.  )

89/28 İrci'i ila rabbike radiyeten merdiyyet

( Razı, hoşnut olarak ve razı, hoşnut olunmuş olarak Rab’bine dön. )

89/29 Fedhuliy fi ibadi

( Haydi kullarımın içine, arasına gir. )

89/30 VEDHULİ CENNETİ

( VE CENNETİME GİR. )

Ayetteki "Cennetime gir" ifadesi yukarıda yer alan 76/31 kodlu ayette zikredilen "Rahmetine sokmak" ifadesi gibi "Rahmime gir / Rahmetime gir" anlamını da temsil etmekte gibidir. 

Kamer suresinin 11. ayetinde yer alan "Göğün kapılarının su ile açılması" ifadesindeki "Gök" kelimesinin çoklu anlamlarındam biri "Rahim", "Su" kelimesininki ise "Amniotik sıvı" yani ceninin içinde bulunduğu sıvı olabilir. Ve dolayısıyla bu ifade bir "halden hale geçiş", "portaldan geçiş" ve "yeni döngü başlangıcı" olan "Doğumu" simgeliyor olabilir. "Amniotik" kelimesi "İçine alan, Kapsayan, Koruyan, Güvende tutan" anlamina gelmekte olup, "Emniyet" kelimesiyle ortak köktendir.

54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

Dolayısıyla bir bebeğin doğumu olarak bilinen rahimden çıkışı, esasen insanın, saflığı bozulmak suretiyle cennetten çıkışının yani ölümünün kaba madde planındaki ( dünya cehennemi ) temsili bir tezahürüdür. Zira ayetlerde belirtilen "ölümü tatma" fenomeni esasen, insanın kaba madde planı dünya cehenneminde "yaşam" zannettiği "ölüm" deneyimidir. İnsan gerçek yaşama, tekrar enkarne olmamak üzere dünyadan kurtulduğunda kavuşmaktadır. 

29/57 Kulli nefsin zaikatul mevti summe ileyna turceun

( Tüm nefisler ölümü tadar. Sonra bize döndürülürsünüz. )

Cennetten çıkarak kaba madde planı dünyaya inmenin gerçek  "ölüm" olduğu Tevrat'ın ilk ayetlerinde bildirilmektedir.

1 Genesis 3-3 "Ama Tanrı, 'BAHÇENİN / CENNETİN ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ÖLÜRSÜNÜZ' dedi."

Ayet el Kursi'deki nümeroloji

Ayet el Kursi olarak bilinen 2/255 kodlu ayet içerdiği nümeroloji açısından da derin mesajlar vetmektedir.

2/255 ALLAHU (1) la (2) ilahe (3) illa (4) HUVE (5) el (6) hayyu (7) el (8) kayyum (9)

la (10) te'huzu (11) HU (12) sinetun (13) ve (14) la (15) nevm (16)

LEHU (17) ma (18) fi (19) es (20) semavati (21) ve (22) ma (23) fi (24) el (25) ard (26)

men (27) za (28) ellezi (29) yeşfeu (30) inde (31) HU (32) illa (33) bi (34) izni (35) H (36)

ya'lemu (37) ma (38) beyne (39) eydi (40) him (41) ve (42) ma (43) halfe (44) hum (45)

ve (46) la (47) yuhitune (48) bi (49) şey'in (50) min (51) ilmi (52) Hİ (53) illa (54) bi (55) ma (56) şae (57)

vesia (58) KURSİYYU (59) HU (60) es (61) semavati (62) ve (63) el (64) ard (65)

ve (66) la (67) yeudu (68) HU (69) hifzu (70) huma (71)

ve (72) HUVE (73) el (74) aliyyu (75) el (76) azim (77)

( Haricinde ilah olmayan Allah diridir daimdir.

O'nu uyuklama ve uyku almaz. 

Göklerde ne varsa ve yerde ne varsa O’nadır.

O’nun izni haricinde O’nun indinde af için vesile olacak kimdir?

Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa bilir.

O diledikleri dışındakiler, O’nun ilminden bir şeyi kuşatıp kavrayamamışlardır.

Kürsüsünün genişliği yeri ve gökleri kapsamıştır.

Onların korunması, gözetimi O’nu zora sokmaz.

O uludur yücedir. )

- Ayet kodunun ( 2/255 ) nümerolojik değeri 14 ( 2+2+5+5 = 14 ) olup bu sayı bir "İkili Yedi" temsilidir. ( 7+7 = 14 ; 2x7 = 14 )

- Ayette 77 ( İkili Yedi ve 14 ) kelime bulunmaktadır. 

- Ayete ismini veren "Kursiy" ( Kürsü ) kelimesi 59. kelimedir. ( 59 ... 5+9 = 14  ... İkili Yedi )

- Ayet 9 cümleden oluşmaktadır

- Ayetin ilk cümlesi 9 kelimeden oluşmaktadır.

- Ayetteki Allah kelimesinin ve Allah'ı belirten zamirlerin sıra numaraları toplamının nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir.

Allah 1

Huve ( O ) 5

Hu ( O ) 12

Lehu ( O'na ) 17

Hu ( O ) 32

H ( O ) 36

Hi ( O ) 53

Hu ( O ) 60

Hu ( O ) 69

Huve ( O ) 73 

Toplam 358 ... 16 ... "7"

- Ayette Allah'ı ifade eden ilk ve son kelimelerin ( Allah, Huve ( O ) ) sıra numaraları sırasıyla 1 ve 73 ( 7+3 = 10 ... 1+0 = 1 ) olup bu sayıların nümerolojik değerleri Allah'ın vahdetini ( birliğini, tekliğini ) simgeleyen "1" sayısını vermektedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/06/apack-kitap-ikili-yedi-ve-9.html?m=1

Apaçık kitap, İkili Yedi ve 9

Kur'an'ın, gaybı aydınlatan bir "kitap" ( yazı, yazılım ) olduğu ve yaratılışın kodlarını içerdiği ayetlerde muhtelif ifadelerle ve defaatle zikredilmektedir.

5/15 Ya ehlel kitabi kad caekum rasuluna yubeyyinu lekum kesiran min ma kuntum tuhfune minel kitabi ve ya'fu an kesir kad caekum minellahi NURUN ve KİTABUN MUBİN

( Ey kitap sahipleri, kitaptan gizlemiş olduklarınızın çoğunu açıklayan ve çoğundan vazgeçen habercimiz size geldi. Size, Allah’tan AYDINLIK ve APAÇIK KİTAP geldi.  )

37/117 Ve ateynahumel KİTABEL MUSTEBİN

( Ve onlara APAÇIK KİTAP verdik.  )

6/59 Ve İNDEHU MEFATİHUL GAYBİ la ya'lemuha illa hu ve ya'lemu ma fil berri vel bahr ve ma teskutu min verakatin illa ya'lemuha ve la habbetin fi zulumatil erdi ve la ratbin ve la yabisin illa fi KİTABİN MUBİN

( Ve GAYBIN ANAHTARLARI O’NUN İNDİNDEDİR. Onları O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki APAÇIK KİTABIN içinde olmasın.  )

27/75 Ve ma min ĞAİBETİN fis semai vel erdi illa fi KİTABİN MUBİN

( Ve gökte ve yerde APAÇIK KİTABIN içinde olmasının haricinde GAYBDAN yoktur. )

10/61 Ve ma tekunu fi şe'nin ve ma tetlu minhu min kur'anin ve la ta'melune min amelin illa kunna aleykum şuhuden iz tufidune fih ve MA YA'ZUBU AN RABBİKE MİN MİSKALİ ZERRATİN FİL ERDİ VE LA FİS SEMAİ VE LA ASĞARA MİN ZALİKE VE LA EKBERA İLLA Fİ KİTABİN MUBİN KİTABİN MUBİN

( Ve ne iş içinde olursan ol, Kur'an'dan ne okursan oku, siz ona dalmışken, üzerinize şahitler olacağımız iş haricinde iş yapmazsınız. YERDE VE GÖKTE ZERRELERİN AĞIRLIK ÖLÇÜSÜNDEN HİÇBİR ŞEY RAB'BİNDEN KAÇAMAZ. BUNDAN DAHA KÜÇÜĞÜ VE DAHA BÜYÜĞÜ APAÇIK KİTAPTA OLMASI HARİCİNDE YOKTUR. )

34/3 Ve kalellezine keferu la te'tines saah kul bela ve rabbi le te'tiyennekum alimil ğayb LA YA'ZUBU ANHU MİSKALU ZERRATİN FİS SEMAVATİ VE LA FİL ERDİ VE LA ASĞARU MİN ZALİKE VE LA EKBERU İLLA Fİ KİTABİN MUBİN

( Ve o inkar edenler "Bize saat gelmez." dediler. De ki: "Bilakis ve Rab’bim, size kesinlikle gelecektir. Gaybı bilendir. NE GÖKLERDE, NE DE YERDE ZERRELERİN AĞIRLIK ÖLÇÜSÜ BİLE O'NDAN KAÇAMAZ. BUNDAN DAHA KÜÇÜĞÜ VE DAHA BÜYÜĞÜ APAÇIK KİTAPTA OLMASI HARİCİNDE YOKTUR." )

11/6 Ve ma min dabbetin fil erdi illa alellahi rizkuha ve ya'lemu mustekarraha ve mustevdeaha kullun fi KİTABİN MUBİN

( Ve yerde, rızkı Allah üzerine olanın haricinde debelenen yoktur. Durak yerlerini ve geçici yerlerini bilir. Hepsi APAÇIK KİTAPTADIR. )

Aşağıda yer alan ayet ve ayet gruplarında "Elif, Lam, Ra", "Ta, Sin, Mim" ve "Ta Sin" hurufu vasıtasıyla 9 sayısının tezahür ettiği görülmektedir ki bu sayı matematikte sihirli sayı olarak anılmaktadır.

12/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayat (5) ul (6) KİTAB (7) İL (8) MUBİN (9)

( Elif lam ra. Bunlar APAÇIK KİTABIN ayetleridir. )

26/1-2 ve 28/1-2 kodlu ayetler 3 ve 6 kelimeden oluşan iki adet ikili ayet grubu oluşturmaktadır.

26/1 Ta (1) sin (2) mim (3)

( Ta sin mim  )

26/2 Tilke (1) ayat (2) ul (3) KİTAB (4) İL (5) MUBİN (6)

( Bunlar APAÇIK KİTABIN ayetleridir. )

28/1 Ta (1) sin (2) mim (3)

( Ta sin mim   )

28/2 Tilke (1) ayat (2) ul (3) KİTAB (4) İL (5) MUBİN (6)

( Bunlar APAÇIK KİTABIN ayetleridir. )

27/1 Ta (1) sin (2) tilke (3) ayat (4) ul (5) kur'ani (6) ve (7) KİTABİN (8) MUBİN (9)

( Ta sın. Bunlar Kur'an' ın ve APAÇIK KİTABIN ayetleridir. )

Aşağıda yer alan iki ayetlik iki ayet grubunda ise Ha ve Mim hurufu vasıtasıyla yaratılışın temel kodu niteliğinde olan ve döngüsel düaliteyi temsil eden "İkili Yedi" olgusunun tezahür ettiği görülmektedir. İkili ayet grupları 7 kelimeden oluşmakta ve ilk ayetlerde 2 huruf ( Ha, Mim ) yer almaktadır.

43/1 Ha (1) mim (2)

( Ha mim  )

43/2 Ve (3) el (4) KİTABİ (5) EL (6) MUBİN (7)

( Ve APAÇIK KİTAP )

44/1 Ha (1) mim (2)

( Ha mim  )

44/2 Ve (3) el (4) KİTABİ (5) EL (6) MUBİN (7)

( Ve APAÇIK KİTAP )

Tavşan ve Tavşan Deliği sembolizmi

"Tavşan Deliği" halden hale geçişin ve boyutlar arası geçiş portalının sembolüdür. Tavşanın "iki adet 1" yani 11 şeklindeki uzun kulakları da bu sembolizmde önemli yer tutmaktadır.

Tavşan ve Tavşan Deliği sembolizmi bir çok filmde de yer almıştır. Örneğin "Alice in Wonderland" ( Alice Harikalar Diyarında ) isimli filmdeki "beyaz tavşan" Alice'i "halden hale geçirerek / portaldan geçirerek" harikalar diyarına götürmüştür.

Matrix filminde de Neo, Morpheus'un "Beyaz tavşanı takip et." sözünden sonra bir kadının sırtında "beyaz tavşan" dövmesi görmüş, kadını ve yanındakileri takip ederek matristen çıkmıştır.

Tevrat'ta "Tavşan" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun 11 nümerolojisi içermesi ve ayette tavşanın "kirli" olarak tanımlanması yani "yenmemesi gereken varlık" olarak tanımlanması konu bağlamında dikkat çekmektedir.

3 Leviticus 11-6 TAVŞAN geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır.

Ayet kodunun nümerolojik değeri 11 olmaktadır. ( 3+1+1+6 = 11 )

Tavşan ruhla ilgili olup Türk mitolojisinde "beyaz tavşan" göksel, "siyah tavşan" ise yersel unsurları simgelemiştir. Altaylarda ve Yakutlarda kutsanmış ve korunmuş olabilmek için duvarlara ve sarıklara "tavşan derileri" asılmıştır. Şamanizmdeki yardımcı ruhlarından birisi de tavşandır. Göktürklerde ise tavşan uğurlu sayılmış bolluğun ve iyi şansın simgesi olmuştur.

Tavşanın kromozom adedi 44 olup, bu sayının nümerolojik değeri olan 8 sayısı da 11 sayısı gibi düalite, döngü, yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngü kavramlarının sembolüdür.

Yalan haber yayınıyla algı operasyonu

03.06.2023 tarihinde basının önde gelen kuruluşlarının gazetelerinde ve internet sitelerinde şu haber yer almıştır.

"Seksi spor olarak kabul eden tek ülke olan İsveç'te, Seks Federasyonu, Avrupa Seks Şampiyonası düzenleyecek. Performanslar, Türkiye’de yasaklı olan www.livesexhouse.com adresinden yayınlanacak. 8 Haziran'da başlayacak organizasyon için 20 ülkeden başvurular kabul edilirken, 45 dakikalık performanslarda katılımcılar 16 disiplinde puanlanacaklar."

Basından 03.06.2023

Bu bölümde örnek olarak incelen yukarıdaki haber 4 gün sonra yani bugün yalanlanmıştır. Peki bu aldatıcı haberi "sanki gerçekmiş gibi" yayınlayan haber kuruluşları, haber yapmadan önce bu konunun doğruluğunu neden araştırmadılar? Yoksa ortada bir küresel algı operasyonu vardı da basın kuruluşları da bu operasyonun bir parçası mıydılar? Basın, maalesef tüm dünyada küreselcilerin borazanı, sözcüsü ve kitlesel algı şekillendiricisi haline gelmiş durumda olup tek merkezden yönetilmektedir. 1917 yılında "basına sızdı" yalanıyla yayınlanan Siyon Liderlerinin Protokolleri isimli kitaptaki şu cümleler konu bağlamında dikkat çekmektedir.

"Bu maksatla devamlı olarak basınımız vasıtası ile bu nazariyelere körü körüne itimad uyandırıyoruz."

"Bu günün devletlerinin elinde büyük bir kuvvet vardır ki halkın içinde düşünce hareketleri meydana getirir. Bu, basındır. Basının rolü devamlı olarak ihtiyaçları zaruri imiş gibi göstermek, halkın şikayetlerini ifade etmek ve hoşnutsuzluk meydana getirmektir."

"Basın vasıtası ile kendimiz gölgede kalarak tesir yapmak gücünü kazandık. er ne kadar kan ve gözyaşı deryaları içinde toplamaya mecbur olmuş isek de basın sayesinde altını elimize geçirdik."

Sosyal tepki analizi ve ölçümlemesi için bir "kurgusal viral iletişim operasyonu" olan bu haber, cinselliği aleni hale getirebilme ve dolayısıyla ahlaki değerleri sıfırlama hedefi doğrultusundaki bir algı oluşturma girişimden, bir deneyden ibaretti. Küresel zihin kontrol ve tahakküm sisteminin temel ilkesi önce kitlesel algıyı şekillendirmek, "hazmettire hazmettire" adapte etmek ve nihayetinde manen ve ahlaken en reddedilecek olanın bile kitleler tarafından kabul edilebilir hale gelmesini sağlamaktır. 

Ahzab suresinin 60. ayetinde "yalan haber yayma" kavramına dikkat çekilmektedir.

33/60 Le in lem yentehil MUNAFİKUNE vellezine fi kulubihim meradun vel MURCİFUNE FİL MEDİNETİ le nuğriyenneke bihim summe la yucaviruneke fiha illa kalila

( Eğer İKİYÜZLÜLER, o kalplerinde hastalık olanlar ve ŞEHİRDE YALAN HABER YAYANLAR vazgeçmezlerse, kesinlikle seni onlara musallat ederiz. Sonra, az bir zaman haricinde, orada senin civarında olamazlar. )

Stratosferik Aerosol Enjeksiyonu Projesi

"Küresel Isınma" veya "İklim Değişikliği" kavramları esasen dünyanın belirli döngüler halinde deneyimlediği doğal bir fenomeni temsil etmektedir. Ancak küreselciler insanları korkutmak ve buna bağlı olarak, planladıkları tahakküm ve kontrol operasyonlarını uygulayabilmek amacıyla bu fenomeni de "insanlık için büyük bir felaket" olarak algılatmaya çalışmaktadırlar. Hatta bazı detayı bilinemeyen tekniklerle bölgesel iklim manipülasyonları da yapmaktadırlar. Bu kapsamda, karbon ayak izi, sera gazları, büyükbaş hayvanların ürettiği metan gazının sözde olumsuz etkisi vb. gibi argümanları öne sürerek doğal besin zincirini kırmayı, sentetik ürünler ve mRNA enjeksiyonlarıyla insanın genetik yapısını bozmayı hedeflemektedirler. Anılan unsurların salınım oranlarının, ekosistemi bozma ve iklim değişikliğine sebep olma seviyesinden çok uzakta olduğu gerçekten yana olan bilimsel kaynaklar tarafından belirtilmektedir.

Yukarıda anılan operasyonlarda biri de Stratosferik Aerosol Enjeksiyonu'dur. Bu operasyonun amacı sözde güneş ışınlarının ıstıcı etkisini azaltabilmek amacıyla stratosfere kükürt partikülleri serpmek ve oluşan kükürt tabakası vasıtasıyla güneş ışınlarını geri yansıtmaktır. Ancak bu metodun, hem insan sağlığı üzerinde, hem de tüm ekosistem üzerinde olumsuz ( zehirleyici ) etki potansiyeli bulunmaktadır. Ayrıca kükürt emisyonunun bir nedenden dolayı aniden durması tüm ekosistemin kavrularak bozunmasına sebebiyet verebilecektir.

Kükürt ( Sülfür, S ) sarı renkli bir element olup Rum suresinin aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Yerin ölümü" ve "Sarı rüzgar" kavramları Stratosferik Aerosol Enjeksiyonu Projesi'ne işaret etmekte gibidir.

30/50 Fenzur ila asari rahmetillahi keyfe YUHYİL ERDA BA'DA MEVTİHA inne zalike le muhyil mevta ve huve ala kulli şey'in kadir

( O halde Allah’ın rahmetinin eserlerine, izlerine bak. ÖLÜMÜ SONRASINDA YERİ NASIL DİRİLTİR. Kesinlikle ölüleri de böyle diriltecek. O her şeye gücü yetendir. )

30/51 Ve lein erselna RİHAN FE RAEVHU MUSFERRAN le zallu min ba'dihi yekfurun

( Ve eğer RÜZGAR GÖNDERSEK DE ONU SARILAŞMIŞ GÖRSELER, onun ardından inkar etmeye başlarlar. )

İlk üç ayetteki 3,6,9 nümerolojisi

Kur'an'ın ilk suresi olan Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresinin üç ayeti, kelime adedi, kelime değerleri ve Allah'ın isimlerinin zikri açısından 3,6,9 nümerolijisi içermektedir. 

1/1 Bi (1) ismi (2) ALLAH (3) er (4) RAHMAN (5) er (6) RAHİM (7)

( RAHMAN, RAHİM ALLAH'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) ALLAHİ (4) RABBİ (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin RAB’bi ALLAH içindir.  )

1/3 Er (1) RAHMAN (2) er (3) RAHİM (4)

( RAHMAN, RAHİM, )

- Fatiha suresinin ilk ayetinde 3 esma yer almaktadır. Allah, Rahman, Rahim.

- Fatiha suresinin ilk üç ayetinde geçen Allah, Rahman, Rahim ve Rab kelimelerinin ayet bazındaki sıra numaraları toplamları şöyledir.

İlk ayette: Allah (3) + Rahman (5) + Rahim (7) = 15 ... 1+5 = "6"

İkinci ayette : Allah (4) + Rab (5) = "9"

Üçüncü ayette: Rahman (2) + Rahim (4) = "6"

- İlk üç ayetteki toplam kelime adedi 18 olup bu sayının nümerolojik değeri "9" olmaktadır. ( 1+8 = 9 )

- Türkçe alfabeye göre "Allah", "Rahman", "Rahim" ve "Rab" kelimelerinin kelime değerleri sırasıyla 42 ( 4+2 = 6 ), 66, 60 ve 24 ( 2+4 = 6 ) olmaktadır ki bu dört sayının toplamının nümerolojik değeri de 3 sayısını vermektedir. ( 4+2+6+6+6+0+2+4 = 30... 3+0 = "3" )

- "Allah" kelimesinin Arapça alfabesine göre ebced değeri 66 olmaktadır. ( 6+6 = 12 ... 1+2 = "3"

- Kitabı Mukaddes'in ( Tevrat + İncil ) 66. suresinin 18. ayetinde zikredilen 666 sayısı "insanı simgeleyen canavarın sayısı"  olarak tanımlanan özel bir kod niteliğindedir. Bu sayının nümerolojik değeri 3,6,9 sayılarının nümerolojik değerine eşittir. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = "9" ve 3+6+9 = 18 ... 1+8 = "9" )

66 Revelations 13-"18" Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIDIR.

- İlk surenin isminin "Fatiha" ( Açılış, Anahtar ) olması ve 3,6,9 sayılarına ilişkin nümeroloji içermesi, Nikola Tesla'ya ait olduğu belirtilen aşağıdaki söz itibarıyla dikkat çekmektedir.

"Eğer, 3,6,9 sayılarının görkemini bilseydiniz, o zaman evrenin kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu."

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/04/tesla-ve-evrenin-srr-olan-saylar-369.html?m=1

Bilgisayar yazılım sisteminin kaynağı Kur'an

"Saymak" eylemi esasen frekans belirleme eylemidir. "Sayılan" her bir sayı hem bir döngü başlangıcını hem de bir döngü sonunu yani frekansı temsil etmektedir. Bu döngüsel düalite fenomeni bilgisayar bilimlerinde 0 ve 1 sayılarının döngülerinden ibaret olan ve "bilgisayar yazılım" sisteminin özü olan binary kodları ( ikili kodlar ) olarak tezahür etmiştir. Bilgisayar yazılım teknolojisindeki ASCII karakterleri 8 bitlik ( 1 bytelık ) kümeler halinde kodlanmışlardır ki her bit 0 veya 1 sayısı ile ifade edilmektedir.

Bilgisayar yazılımı teknolojisi ( Dijital ( Sayısal ) teknoloji ) Allahu Teala'nın yaratış sisteminin insan vasıtasıyla tezahür ettirilmiş bir yansıması, temsili ve kopyası niteliğindedir. 

"Compter" ( Saymak ) ( fra. ) kökünden türemiş olan ve "Bilgisayar" anlamında kullanılan "Computer" kelimesi de esasen "Sayıcı" anlamına gelmektedir. 

"Bilgisayar" kavramının ezoterik kökeninin de Kur'an ayetleri olduğu görülmektedir. Ayetlerde yer alan ve "Saymak" anlamına gelen "Ahsa" ve "Adda*" fiillerinin yer aldığı ayetler bilgisayar teknolojisine ışık tutmakta gibidir.

( * "Adet" kelimesi "Adda" kökünden olup esasen "Sayım" anlamına gelmektedir. )

Kur'an'da ilk "Saymak" fiili "Adda" olarak İbrahim suresinin 34. ayetinde geçmektedir.

14/34 Ve atakum min kulli ma seeltumuh VE İN TEUDDU Nİ'METALLAHİ LA TUHSUHA innel insane le zalumun keffar

( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. VE EĞER ALLAH'IN NİMETİNİ SAYARSANIZ ONLARI SAYAMAZSINIZ. Kesinlikle insan zalimdir, inkar edendir.  )

Ayetteki "Ve (1) in (2) teuddu (3) nimet (4) allahi (5) la (6) tuhsu (7) ha (8)" ( Allah'ın nimetini sayarsanız onları sayamazsınız. ) cümlesinin 8 kelimeden oluşması "bilgisayar yazılım" teknolojisindeki 8 bit kavramının ezoterik kökeni niteliğindedir. Aynı cümle ikinci ve son kez olmak üzere Nahl suresinin 18. ayetinde tekrarlanmaktadır ki bu durum bilgisayar teknolojisinin özü olan "Binary Codes" ( İkili Kodlar ) sistemiyle uyum arzetmektedir.

16/18 VE İN TEUDDU Nİ'METALLAHİ LA TUHSUHA innellahe le ğafurun rahim

( VE EĞER ALLAH'IN NİMETİNİ SAYARSANIZ ONLARI SAYAMAZSINIZ. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )

Hatırlanacağı üzere, yaratılışın kaynak kodlarını içeren Kur'an, Zümer suresinin 23. ayetin de "Kitabi mesani" ( İkili kitap / İkili yazı / İkili yazılım ) olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım "Binary Codes" ( İkili Kodlar ) kavramının ezoterik kökenidir.

"Saymak" fiiilinin "Kur'an" ile ilintili olarak zikredildiği ayetler şöyledir. 

18/49 Ve vudial KİTABU fe teral mucrimine muşfikine min ma fihi ve yekulune ya veyletena ma li hazel kitabi la yuğadiru sağiraten ve la kebiraten illa AHSAHA ve vecedu ma amilu hadira ve la yazlimu rabbuke ehada

( Ve KİTAP konmuştur. Artık suçluları, onun içinde olanlardan korkarlarken ve "Vay halimize, ne kitap ki, küçük ve büyük bırakmamış, ille de onları SAYMIŞ." derlerken görürsün. Ne yaptılarsa hazır buldular. Rab’bin hiçbir kimseye zulmetmez. )

19/84 Fe la ta'cel aleyhim innema NEUDDU lehum ADDA

( O halde, onların üzerine acele etme. Kesinlikle biz onlara müddeti ADET olarak SAYIYORUZ.  )

19/94 Lekad AHSAhum ve ADDEhum ADDA

( Onları SAYMIŞ ve onları ADETlerle ADETLENDİRMİŞTİR. )

Yasin suresinin 12. ayetinde "her şeyin Kur'an'da sayıldığı" bildirilmekte olup, bu ifade de "Bilgisayar" kavramıyla uyum arzetmektedir. 

36/12 İnna nahnu nuhyil mevta ve nektubu ma kaddemu ve asarahum VE KULLE ŞEY'İN AHSAYNAHU Fİ İMAMİN MUBİN

( Kesinlikle biz, biz ölüleri diriltiriz ve o sunduklarını, eserlerini yazarız. HER ŞEYİ, APAÇIK DELİL İÇİNDE SAYDIK. )

Ayetteki "Ve (1) kulle (2) şey'in (3) ahsayna (4) hu (5) fi (6) kitabin (7) mubin (8) ( Ve her şeyi apaçık delil içinde saydık. ) cümlesinin de 8 kelimeden oluşması 8 bit kavramı açısından dikkat çekmektedir. ( Ayetteki "İmam" ( Delil, Önder, Rehber ) kelimesi Kur'an'ı temsil etmektedir. )

58/6 Yevme yeb'asuhumullahu cemian fe yunebbiuhum bima amilu AHSAHULLAHU ve nesuhu vallahu ala kulli şey'in şehid

( O gün Allah onları topluca diriltir de onlara o yaptıklarını haber verir. ALLAH ONU / ONLARI SAYMIŞTIR. O'nu unuttular. Allah her şeye şahittir. )

72/28 Li ya'leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima ledeyhim VE AHSA KULLE ŞEY'İN ADEDEN 

( Rab’lerinin gönderilerini ulaştırdıklarını bilmesi için. Onların yanında olanları kuşatmıştır VE HER ŞEYİ ADET OLARAK SAYMIŞTIR. )

Her şey'in "Kitap olarak / Yazı olarak" ( Kur'an'da ) sayıldığından bahsedilen son ayetin kodunun nümerolojik değeri de 8 sayısını vermektedir. ( 7+8+2+9 = 26 ... 2+6 = 8 )

78/29 VE KULLE ŞEY'İN AHSAYNAHU KİTABEN

( VE KİTAPTA** OLMAK ÜZERE / KİTAP OLARAK / YAZILI OLARAK HER ŞEYİ SAYDIK. )

Ayette "Yazı" ve "Saymak" kelimelerinin birlikte tezahürü, esası "Sayısal yazıdan / Sayısal yazılımdan" ibaret olan bilgisayar yazılım teknolojisine doğrudan  işaret etmekte gibidir. ( ** "Kitab" kelimesi "Yazı, Yazılım" anlamına gelmektedir. )

Hatırlanacağı üzere 8 sayısı ezoterik sembolizmde düalite, döngü, yeni döngü başlangıcı ve sonsuz döngü anlamlarını simgelemektedir.

Frekans yükselmesi fenomeni

Bu blogda sıkça tekrarlanan ifadelerden biri de "Frekans yükselmesi" ifadesidir. Bu ifade, varlıktaki algı ( idrak ) seviyesinin yükselmesini ve bunun sonucunda varlığın, etkileşimde olduğu olguları daha açık, daha derinden, daha detaylı olarak ve gerçek niteliklerini farkedecek şekilde algılaması anlamını temsil etmektedir. Frekans yükselmesi spiritüalizmde "Uyanış" olarak da ifade edilmektedir.

Frekans yükselmesi esas itibarıyla tüm idrakli varlıkların zaman zaman deneyimledikleri bir fenomendir. Bu deneyimleme Rab'bin "farkedebilme sınavları" kapsamında yer almakta olup, varlıklara bir dönüşüm fırsatı verilmesi mahiyetinde tezahür etmektedir. Kur'an okuma, dua, zikir, meditasyon, herhangi bir konudaki yoğun konsantrasyon hali frekans yükselmesinin anahtarı niteliğindedir. İsra suresinin 93. ayetinde "Terka fis sema" ( Göğe yükseliş ) ve "Rukiy" ( Yükseliş ) olarak geçen ancak islami kültürde "Mi'rac" ( Yükselis, Dönüş ) diye anılagelmiş kavram da esasen "Astral Projeksiyonu" ( Yıldızsal Yansıma / Yıldızsal Çıkış ) yani frekans yükselmesi sonucu kozmik öz varlığın ve ilahi tesirlerin idrak edilmesi fenomenini temsil etmektedir.

17/93 Ev yekune leke beytun min zuhrufin ev TERKA FİS SEMA' min kulli meselin fe eba ekserun nasi illa kufura ve len nu'mine li RUKİYYİke hatta tunezzile aleyna kitaben nakrauh kul subhane rabbi hel kuntu illa beşeran rasula

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Bazı kimyasalların ve bitkilerin de, maddi stimülasyon yoluyla ruhi değişim ( frekans değişimi ) sağladığı bilinmekle birlikte bu husus çok riskli olup, olumsuz sonuçlara ve günahlara sebebiyet verme potansiyeli de taşımaktadır.

Kur'an ayetlerinde "frekans yükselmesinin", döngü sonunda kitlesel olarak tezahür edeceği, şeytani hipnotik frekansların tesirlerinin yok olacağı ve tüm idrakli varlıkların gerçek durumlarını iyisiyle ve kötüsüyle olmak üzere idrak edecekleri bildirilmektedir. 

Kaf suresinin 22. ayetinde, frekans yükselmesine bağlı idrak seviyesi yükselmesi "Besari hadid" ( Keskin göz / Keskin görüş ) teşbihiyle net olarak tanımlanmakta ve "Yevm" ( Gün, O gün ) olarak tanımlanan döngü sonunda ( Yevmel Kiyameh, Yevmel Fasl, Yevmel Hisab ) varlıklardaki idraki değişime işaret edilmektedir.

50/22 Lekad kunte fi ğafletin min haza fe keşefna anke ğitaeke fe besarukel yevme hadid

( Bundan habersizlik içinde oldun. Üzerinden örtünü kaldırdık. Artık bugün gözün, görüşün keskindir. )

İbrahim suresin 48. ayetinde döngü sonunda "yerin başka yere dönüşmesi" ifadesi zikredilmektedir. Bu ifade, frekansı yükselen ve dolayısıyla idrak seviyesi yükselen tüm varlıkların o tutkunu oldukları aldatıcı Yerin / Dünyanın esasen cehennemin ta kendisi olduğunu idrak edecekleri anlamını taşımaktadır.

14/48 Yevme tubeddelul erdu ğayral erdi ve semavatu ve berazu lillahil vahidil kahhar

( O gün yer başka yere dönüşür. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar. )

Al'i İmran suresinin 124. ayetinde yüksek frekansta titreşen varlıkların ilahi yardımı ve yönlendirmeyi sezebilecekleri, algılayabilecekleri "Melekler" misaliyle bildirilmektedir.

3/124 İz tekulu lil mu'minine e len yekfiyekum en yumiddekum rabbukum bi selaseti alafin minel melaiketi munzelin

( Zamanında inananlara, "Rab’binizin, indirilen üçbin melek ile size yardım etmesi size kafi değil mi?" diyordun. )

Tevbe suresinin 102. ayetinde kolektif bilincin tesis olunduğu, hak ile batılın bariz olarak ayrıştığı döngü sonunda ( Yevmel Kiyameh, Yevmel Fasl, Yevmel Hisab ) tüm idrakli varlıkların kendi gerçek durumlarını, iyiliklerini ve kötülüklerini idrak ve itiraf edecekleri bildirilmektedir.

9/102 Ve aharuna'terafu bi zunubihim haletu amelen salihan ve ahara seyyia asellahu en yetube aleyhim innellahe ğafurun rahim

( Ve onlardan diğerleri günahlarını itiraf ettiler. İyi iş ile diğer kötüsünü karıştırdılar. Allah’ın tevbe eylemesi umulur. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )

Ayetlerden de anlaşılacağı üzere "frekans yükselmesi" esasen Rab'bin adil olarak tüm varlıklara bahşettiği eşsiz bir nimet ve fırsattır.

Kedi frekansı ve Bastet

Kediler pozitif nitelikli yüksek frekans yayılımı sağlayan spiritüel varlıklar olarak bilinirler. Kedinin, bir insanın temasından huzur bulması durumunda ilgisini ve sevgisini yansıtmak amacıyla çıkardığı "Hırlama" şeklindeki ses frekanslarını yayan başka bir canlı mevcut değildir. Bu hırlama, "sevgi frekanslarının" tezahürü niteliğindedir.

Kedinin spiritüel niteliği ve yüksek frekans tesirleri antik Mısır mitolojisinde "Bastet" isimli "Kedi Kadın" figürü ile sembolize edilmiştir. Bastet, şifa, doğurganlık, verimlilik, bolluk, genişlik ve kötü ruhlara karşı korumanın sembolü kabul edilmiştir.

Bastet figürleri

"Bastet" kelimesinin etimolojik kökeni Arapça "Bast" ( Genişlemek, Yayılmak, Sevindirmek, Kalbin sükun ve huzur içinde ferahlaması ) ve "Basit" ( Geniş, Yaygın, Sevindirici, Sakin, Ferah, Zorluğu olmayan, Huzurlu ) kelimeleridir. Semantik kökendeki "Yayılma, Genişleme" anlamı Bastet'in sembolize ettiği doğurganlık ve verimlilik kavramlarıyla ilintilidir. İngilizcedeki "Best" ( En iyi ) kelimesi de ilintili olduğu "En yaygın, En faydalı" anlamları itibarıyla ortak fonetik ve semantik kökendendir.

"Bast / Best" kelimesi A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde "Rab'bin yaratışındaki bolluk, genişlik" ifadesi içinde yer almaktadır.

7/69 E ve acibtum en caekum zikrun min rabbikum ala raculin minkum li yunzirakum vezkuru iz cealekum hulefae min ba'di kavmi nuhin ve zadekum fil halki BESTAH* fezkuru alaellahi leallekum tuflihun

( “Sizi uyarması için sizden bir adam ile size hatırlatma geldi diye şaşırdınız mı? Hatırlayın, zamanında, Nuh kavminden sonra, sizi halifeler kıldı ve yaratılışta sizi GENİŞLİK, BOLLUK olarak artırdı. O halde Allah’ın nimetlerini hatırlayın. Umulur ki iflah olursunuz." )

* Arapçada kelime sonundaki "H"harfleri "T" olarak da telaffuz edilebilmektedir. "Ayet / Ayeh", "Kıyamet / Kiyameh" gibi... Dolayısıyla "Bestah" kelimesinin "Bestat" olarak da telaffuzu mümkündür ki bu durumda doğrudan "Bastet" kelimesi tezahür etmektedir. ( Etimolojik analizlerde sessiz harfler baz alınır. )

"Bast" kelimesinin semantik kökeninin kedinin spiritüel nitelikleriyle uyumlu olduğu görülmektedir.

İslâmi kaynaklarda Hz. Muhammed'in de "Muezza" ( İzzet veren, Yücelten, Yükselten, Şereflendiren ) ismini verdiği bir kediyi sahiplendiği rivayet edilir. "Muezza" kelimesinin semantik kökeninde yer alan "Yükseltmek" anlamı kedinin yaydığı "yüksek frekans tesirleri" ile uyum arzetmektedir.

Muddessir suresinin aşağıdaki ayetlerinde "kedigiller" familyasından olan "Aslan"'dan ( Kasveret ) bahsedilmektedir.

74/49 Fe ma lehum anit TEZKİRETİ mu'ridine

( O halde onlara ne oluyor da HATIRLAMAdan yüz çevirip dönüyorlar? )

74/50 Ke ennehum humurun mustenfiretun

( Kesinlikle onlar ürkmüş eşekler gibiler.  )

74/51 Ferret min KASVERETİN

( ASLANDAN kaçmaktadırlar. )

Ayette, inkârcıların "ilim, yüksek frekans ve sükunet" kaynağı olan ve ayette "Tezkiret" ( Hatırlatıcı, Hatırlama, Öğüt ) olarak temsil edilmiş olan "Kur'an"'dan uzaklaşmaları "Aslandan kaçan eşekler" teşbihiyle bildirilmektedir. Dolayısıyla Kur'an'ın yukarıda anılan niteliklerinin "Aslan" ile sembolize edilmesi ( teşbihi ) "kedilerin yüksek frekans jeneratörü" olmaları fenomeniyle ilintili gibi görünmektedir.

Kedinin ve Aslanın kromozom sayısı 38 olup bu sayının nümerolojik değeri "frekans değişimi vasıtasıyla halden hale geçişin", "boyut portalı açılışının" nümerik sembolü olan 11 sayısını ( 3+8 = 11 ) vermektedir. Kedigillerden olan Aslan'ın ilk vevson kez geçtiği sure olan Muddessir suresinin numarası 74 olup bu sayının nümerolojik değeri de 11 ( 7+4 = 11 ) olmaktadır. 

Ayrıca Bastet, antik Mısır astrolojisinde 11. sırada yer alan astral karakterdir.

Astrolojik zodiacta Bastet'in karşılığı olan 11. takımyıldızın ( burç ) ismi Aquarius ( Kova, Sucu ) olup bu burç, boyut portalı açılışını, su ile temsil edilen  kozmik bilgi akışını ve bilgilenmek suretiyle halden hale geçişi simgelemektedir. Kamer suresinin 11. ayetinde yer alan "Göğün kapılarının su ile açılması" ifadesi konu ile ilintilidir.

54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir

( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

Son dönemde sosyal medyada kedi videolarının yoğun şekilde paylaşılır hale gelmesi de toplumun kolektif bilincinin yüksek frekans ve huzur arayışının bir yansıması niteliğindedir.