Son dönemde "Çin" isimli ülkenin her geçen gün daha da gündeme oturmakta olduğu gözlemlenmektedir. Küresel şeytanların Yeni Dünya Düzeni ( YDD ) hedefi kapsamında öngördükleri tüm unsurların Çin'de uygulandığı görülmektedir. Zira hedef bu uygulamaları Tek Dünya Devleti kavramı altında dünya geneline yaymaktır.
1- Sosyalizm görünümlü diktatörlük ( kölelik ) sistemi
2- Dijital toplum kontrolü ve 2014 yılında başlatılan sosyal kredilendirme ve sosyal skorlama uygulaması
3- İlk yapay Güneş EAST Projesinin deneylerinin 2006 yılında başlatılması ( EAST = Experimental Advanced Superconducting Tokamak* ) * Tokamak, özdeş parçacıkların birleştirilmesi yoluyla yapılan termonükleer füzyon sonucunda oluşan 100 Milyon santigrat derecedeki ( Güneş'in sıcakkığı 15 Milyon santigrat derece ) ısı ve ışık enerjisini manyetik alanda depolayan reaktöre verilen isimdir. Alternatif enerji kaynağı olarak kullanılması planlanan Tokamak deney aşamasındadır. )
4- AI tabanlı ilk robot Sophia'nın üretilmesi. Sophia'ya Suudi Arabsitan vatandaşlığı verilmiştir. İnşa halinde olan ve bir dijital teknoloji merkezi olması planlanan Neom City'nin ilk vatandaşı da Sophia olmuştur.
5- COVID19 virüsünün Wuhan'daki laboratuarda sentetik olarak üretilmesi ve oluşan salgının ilk önce Çin'de kontrol altına alınması. Ve ilk PCR test kitinin Çin'de üretilmesi.
Ayrıca Çin'de satanik inanç sistemi hakimdir. Kutsal addedilen sembollerde reptilian ( sürüngen cin ), yılan ( Dragon / Ejder ) figürleri dikkat çekmektedir. "Çin" kelimesinin "Cin" kelimesiyle ilintisi olması kuvvetle muhtemeldir. Kaynaklarda "Çin" kelimesinin imparator "Qin"'in isminden gelmiş olabileceği bildirilmektedir. "Çin" kelimesi Sanskritçe'de "Cina" ( İngilizce'deki "China, " kelimesi "Cinlerin yeri" anlamını yansıtmaktadır. ) Farsça'da ise "Cin" olarak telaffuz edilmektedir. Bu kelimenin Türkçe'deki "Kin" kelimesiyle benzerliği de dikkat çekmektedir. Cinlerin insana "kin" besledikleri Kur'an ilmi kapsamındaki bir gerçektir.
"Yarasa", ejderhaya en çok benzeyen hayvan olup, Çin'de bir besin kaynağı olarak tüketilmektedir. Yarasa, kan içici özelliğiyle bir cin sembolizmi olan Vampir kavramıyla da ilintilidir. "Yarasa" kelimesi eski Türkçe "Yars" ( İğrenç ) ve "Gu" ( Gibi olan ) kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. "Yarasa" kelimesinin İngilizce'deki karşılığının "Bat" kelimesi olması ve bu kelimenin "Bad" ( Kötü ) kelimesine olan fonetik benzerliği de dikkat çekmektedir.
Çin'in meşhur hayvanı Panda'nın "siyah ve beyaz" renklere sahip olması da Yin Yang ve damalı zemin gibi düaliteyi sembolize eden okült ezoterik figürler açısından dikkat çekicidir.
Çin'in ulusal logosunda "Boyutlar Arası Geçiş Portalı ( Star Gate )" ve "5 Yıldız" ( Pentagram ) sembolleri görülmektedir. Logoda ayrıca "10" sayısı sembolizmi de dikkat çekmektedir. Logodaki binanın ortasındaki 10 adet kolon, İki taraflı başakların 5'er püskülü ve toplam 10 püskül. Ayrıca logoda "kırmızı" renk hakimdir. Kırmızı renk düşük frekansın ve kök çakranın sembolü olup, şeytan da kırmızı renk ile sembolize edilir. Diğer bir deyişle "kırmızı" renk nefsaniyetin, madde obsesyonunun, hırsın, öfkenin*, garezin, zulmün ve KİNin sembolüdür. "Kin" kelimesinin "Cin" kelimesiyle olan fonetik benzerliği de mesaj içermektedir. ( * Matadorların boğaları azdırmak için "kırmızı" renk tual kullanmaları da konuyla ilintilidir. )
Ayrıca logodaki kırmızı renk "insan kanını", sarı renk ise "altını" yani dünyevi ve maddi menfaati simgeliyor olabilir. Sonuç olarak ortaya "Altına erişmek için dökülen insan kanı" mesajı çıkmakta gibidir.
Bkz.
Kaynaklarda ilk Çin hanedanlığının MÖ 2070 yılında kurulduğu bilgisi yer almaktadır. ( https://en.wikipedia.org/wiki/China ) 2070 sayısının nümerolojik değeri okültizmde düalitedeki negatif frekansın sembolü "9" sayısını vermektedir. Kur'an'daki Cinn suresi de 72. ( 7+2 = 9 ) suredir. Bu noktada 2 ve 7 sayıları dikkat çekmektedir. İkili Yedi kavramı açısından da önem arzeden bu sayılar iki boyut arasındaki geçişi ve düaliteyi sembolize etmektedir. Cinn suresi 28 ayetten oluşmakta olup, 28 sayısının nümerolojik değeri de "10" ( 2+8 = 10 ) sayısını vermektedir. Bu nümerolojik durum Çin'in ulusal logosundaki 10 sembolizmi ile de uyum arzetmektedir.
Cin suresinin ilk ayetinde yani 72/1 ( 7+2+1 = 10 ) kodlu ayette 18 ( 1+8 = 9 ) kelime bulunmakta olup, ayetteki "Cinn" kelimesi 11. kelimedir. ( 11 sayısı boyutlar arası geçiş portalının sembolüdür. )
72/1 - Kul (1) uhıye (2) iley (3) ye (4) enne (5) hü (6) isteme'a (7) neferun (8) min (9) el (10) CİNNİ (11) fe (12) kalu (13) in (14) na (15) semi'na (16) kur'anen (17) aceben (18) ( De ki: “Bana kesinlikle cinlerden askerlerin dinleyip de "Kesinlikle biz acayip Kur'an duyduk." dedikleri vahyedildi." )
24 Aralık 2019 tarihinde, Çin'i yöneten Komünist Partisi, ideolojilerine uygun olmadığı gerekçesiyle Kur'an'ın yeniden yazılması kararı aldıklarını beyan etmiştir. ( Tarihteki gün ve ayda yine "9" nümerolojisi bulunmaktadır. ( 2+4+1+2 = "9" ) ( https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cin-yonetiminden-skandal-hamle-kuran-i-kerim-komunizme-gore-yorumlanacak-261704h.htm )
10/15 Ve onlara ayetlerimiz açık deliller olarak okunduğunda, o bize kavuşmayı ummayanlar "Bundan başka Kur'an getir veya onu değiştir." dediler. ..........
Yapımcılığını, Matrix filminin yapımcısı Lana Wachowski'nin üstlendiği ve 2012 yılında vizyona giren Cloud Atlas filmi gelecekteki toplumsal yaşam betimlemesi açısından dikkat çekmektedir. Filmde gelecekte insanların Comfort Hive ( Konfor Peteği ) adı verilen hücre evlerde yaşamaları, "Consumer" ( Tüketici ) diye adlandırıldıkları ve çekik gözlü varlıklar tarafından yönetildikleri betimlenmektedir.
Filmde gelecekte dünyayı yöneten çekik gözlüler
Elbette Çin'in bu şekilde ön plana çıkartılmış olması, her farklı coğrafyada farklı yönetim tarzları ile dünyayı tahakküm altında tutan küresel ailelerin Çin modeli olan Sosyalizm Görünümlü Diktatörlük modelini Yeni Dünya Düzeni'ndeki Tek Dünya Devleti'nin yönetim modeli olarak planlamalarından kaynaklanmaktadır.
No comments:
Post a Comment