Ölmek üzere olan birçok kişinin ölüm ve a'rafa geçiş aşamasındaki son sözlerinin "sanki bir yakını ile konuşuyormuş" gibi olduğu belirtilmektedir. Bu durum, ruhun kaba madde bedeni terketme sürecinden sorumlu olan vazifeli varlıkların ( meleklerin ) üst süptil plana ( cennete ) geçme safhasındaki meyyit ile temasının kaba madde planı dünyadaki bir gözlemci tarafından algılanışından ibarettir.
Bilindiği üzere A'raf ( Yüksek mevki ) veya spritüalizmdeki ismiyle Spatyom ( Genişlik, Boşluk ) bir mekân değil, ruhun kaba bedene ilettiği tesirleri kesmesi akabinde öz varlığın içine girdiği haldir. Öz Varlık a'raf halindeyken son enkarnasyon sınavındaki performansının değerlendirmesi yapılacak ve tekâmül seviyesine göre ya farklı bir kimlik ile kaba madde planında tekrar enkarne olacak ya da üst süptil plana geçecektir. Halk arasında "kabir azabı" olarak ifade edilen kavram, spatyomdaki Öz Varlığın, son enkarnasyonundaki günah nitelikli eylemlerinin karşılığını hissettiği safhadır.
A'rafa geçiş anında üst planla temas fenomeninin en bilinen misallerinden biri Atatürk'ün ölmeden önceki son sözleri olan "Aleykumselam" cümlesidir.
Atatürk'ün sırdaşı milis albay Ali Kılıç tarafından yazılan "Kılıç Ali'nin Anıları" isimli kitapta Atatürk’ün son kelimesinin, sanki kendisine selam veren birine karşı selam veriyormuş gibi “Aleykümselam” olduğu yazmaktadır. İlgili bölüm şöyledir.
"8 Kasım 1938. Mustafa Kemal, uyanır. Saate bakar göremez.
Hasan Rıza Soyak’a sorar. “Saat kaç?” “7.00 efendim” Aynı soruyu birkaç kez daha sorar. Soyak, cevabı tekrar ederek, saatin 19.00 olduğunu söyler. Soyak, “biraz rahat ettiniz mi efendim?” diye sorar. Gazi “Evet” der. Doktor Neşet Ömer İrelp, dilini çıkarmasını ister. Mustafa Kemal dener. Ancak sonra dilini geri çeker. İrelp’e dikkatle bakar ve son olarak “Aleykümselam” der. 30 saat süren komadan hiç çıkmaz ve 10 Kasım saat 09.05’de kalbi durur."
Ölüm sonrasında cennete intikale layık bulunmuş olanların, bir önceki safha olan a'rafa geçiş safhasındaki "selamlamalı" temasa ilişkin ayetler şöyledir.
7/46 Ve beynehuma hicab ve alel A'RAFİ ricalun ya'rifune kullen bi simahum ve NADEV ASHABEL CENNETİ EN SELAMUN ALEYKUM LEM YEDHULUHA VE HUM YATMEUN
( Ve onlar arasında perde vardır. ARAFTA hepsini simalarından tanıyan adamlar vardır. CENNET SAHİPLERİNE "SELAM ÜZERİNİZE OLSUN." diye seslenirler. HENÜZ ORAYA GİRMEMİŞLERDİR VE FAKAT UMUT ETMEKTEDİRLER. )
13/24 SELAMUN ALEYKUM bima sabertum fe ni'me usbed dar
( O sabretmenizden dolayı SELAM ÜZERİNİZEDİR. Artık yurdun topluluğu ne güzeldir. )
16/32 Ellezine TETEVEFFAHUMUL MELAIKETU tayyibine YEKULUNE SELAMUN ALEYKUMudhulul cennete bima kuntum ta'melun
( MELEKLER, o temizce VEFAT ETTİRDİKLERİNE, "SELAM ÜZERİNİZE. O yapmakta olduklarınızdan dolayı cennete girin." derler. )
32/11 Kul YETEVEFFAKUM MELEKUL MEVTillezi vukkile bikum summe ila rabbikum turceun
( De ki: "SİZİ, o size vekil edilen ÖLÜM MELEĞİ VEFAT ETTİRİR. Sonra Rab’binize döndürülürsünüz." )
36/55 İnne ashabel cennetil yevme fi şuğulin fakihun
( Kesinlikle cennetin sahipleri bugün meşguliyet içinde sevinip neşelenmektedirler. )
......
36/58 SELAMUN kavlen min rabbir rahim
( Söz merhametli olan Rab’den SELAMDIR. )
39/73 Vesikallezinettekav rabbehum ilel CENNETİ zumera hatta iza cauha ve FUTİHAT EBVABUHA ve KALE LEHUM HAZENETUHA SELAMUN ALEYKUM tibtum fedhuluha halidin
( Ve o Rab’lerinden sakınanlar, bölükler halinde CENNETE sevkedilirler. Nihayet oraya vardıklarında KAPILARI AÇILIR. Onun toplayıcı BEKÇİLERİ onlara "SELAM ÜZERİNİZE. Hoşsunuz. Haydi ebediler olarak oraya girin." derler. )
56/91 Fe SELAMUN leke min ashabil yemin
( O halde sağın sahiplerinden sana "SELAM.". )
Kur'an'da cennetin isimlerinden biri de "Darus Selam" ( Selam Yurdu )'dur.
Bu kadar verimli şekilde güzel yazılar çıkarmanıza hayranım. Allah zihninize kalbinize daha da esenlik versin biz de faydalanmaya devam edelim inşallah.
ReplyDelete