Bilindiği üzere "Gülmek" mutluluğun, heyecanın, sevincin sembolü olan, hem beden hem de ruh sağlığı için elzem olan bir fenomendir. Gülmenin kan dolaşımını düzenlemek, kalp hastalıkları riskini azaltmak, bağışıklık sistemini desteklemek, kan şekerini düşürmek, uyku kalitesini artırmak, akciğerleri temizleme gibi işlevleri olduğu da bilinmektedir.
Ancak gülmeye sebebiyet veren sevinç, mutluluk ve heyecanın maksimum noktaya ulaşması akabinde "ağlama" durumunun ortaya çıkması yani halk arasında "sevinç gözyaşları / sevinçten ağlamak" olarak anılan durumun oluşması ruhi ve batini mesajlar içermekte ve "ağlamanın" çok daha derin anlamları olduğunu sezdirmektedir.
"Ağlamak" frekans yükselişi sağlayan bir halden hale geçiş fenomenidir. Zira "Ağlamak" kelimesinin kökündeki "Ağ" kelimesi "Yukarı kalkmak, Yukarı çıkmak, Yükselmek" anlamlarını içermektedir. Dolayısıyla "Ağlamak" kelimesi esasen "Yükseltmek, Yukarı çıkartmak" anlamlarını temsil etmektedir. Aynı kökten türemiş olan "Ağa" kelimesinin semantik kökeni de "Yüce, Yüksek, Büyük, Üstte olan, Saygı duyulası, Hürmet edilesi" anlamlarından oluşmaktadır ki halk arasında da bu kelime "Büyük" anlamında kullanılmaktadır. Ortak köke sahip bir başka kelime ise "Ağaç" kelimesidir ki bu da köken olarak "Yukarı yükselmiş, Yukarı çıkmış" anlamını içermektedir. Zira bir bitkinin "ağaç" halini alabilmesi için büyüyüp, "yukarı yükselmesi" gerekir.
Gülmek gibi, bir halden hale geçiş, portaldan geçiş fenomeni olan Ağlamanın ruhsal ve bedensel faydaları olduğu bilimsel olarak ispatlanmış olup, bu faydalar özetle şöyle sıralanabilir.
1- Mutluluk hormonu olarak isinlendirilen endorfin grubunun ( oksitosin, opioid ) salgılanmasını sağlar ve stres seviyesini düşürür.
2- Ruhsal dinginlik ve rahatlama sağlayarak trankilizan ( sakinleştirici ) etkisi yapar.
3- Farkedilemeyen gerçeklerin ve sorunların idrak edilmesine yardımcı olur, öz değerlendirme imkânı verir.
4- Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar.
5- Sosyal ilişkilerin düzenlenmesini ve güçlenmesini sağlar.
6- Göz ve burnundaki bakterilerin ve iritanların atılmasını sağlar. ( Gözyaşı burundan da dışarı çıkar. )
7- Ağlama esnasında vücuttan bazı hormonların atılması kalp ve damar hastalıklarının, mide, kemik ve kaslar ile ilgili rahatsızlıkların iyileşmesine katkı sağlar.
8- Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.
Kutsal kitaplarda "Ağlama"nın ruhsal tekâmül ve arınma vasıtası olduğunun bildirilmesi yukarıda belirtilen faydalar ve "frekans yükselmesi" ile uyum arzetmektedir.
Kur'an'da "Beka" ( Ağlamak ) kelimesinin geçtiği ayetler şöyledir.
9/82 Fel YADHAKU KALİLEN VEL YEBKU KESİRA cezaen bima kanu yeksibun
( Artık, kazanmış olduklarının karşılığı olarak AZ GÜLSÜNLER VE ÇOK AĞLASINLAR. )
53/60 Ve TADHAKUNE ve LA TEBKUN tebkun
( Ve GÜLÜYORSUNUZ DA AĞLAMIYORSUNUZ. )
Yukarıdaki ayetlerde, günah yükü ile dünyaya indirilmiş olan insanın gerçeği görebilmesi, ruhen arınabilmesi, saflaşabilmesi ve öz varlığını idrak edebilmesi için ağlamasının elzem olduğu bildirilmektedir. Zira ruhsal tekâmül yolu, gören kalpler için engebeler, zorluklar ve sabır gerektiren deneyimler ile doludur. Ayrıca cennetin kaba madde projeksiyonu olan ana rahminden doğan saf çocuğun doğduktan sonraki ilk tepkisinin "ağlamak" olması da batini açıdan mesaj içermektedir.
44/29 Fe MA BEKET ALEYHİMUS SEMAU VEL ERDU ve ma kanu munzarin
( GÖK VE YER ONLAR ÜZERİNE AĞLAMADI. Gözlenip bakılanlar da olmadılar. )
Ayette yer alan "göğün ve yerin ağlaması" ifadesi halden hale geçiş yani farklı boyuta geçiş kapısı kavramını temsil etmekte ve suçlu günahkarlara bu kapının açılmayacağı bildirilmektedir. Hatırlanacağı üzere boyut portalı ( star gate ) daima "su içeren bir kapı" ile sembolize edilir ki bu husus Kamer suresinin 11. ayetinde bildirilmektedir.
54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir
( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )
İncil ayetlerinde de ağlamanın saflaşma, arınma, özü idrak ve ruhsal tekâmül için elzem olduğu yani kaba madde planında ıstırap olarak algılananın esasen yükseliş ve üst süptil plana geçiş vasıtası ve farkedilemeyen sevinç, mutluluk olduğu vurgulanmaktadır. Ayetlerde, kaba madde planı dünyada, yaşadığını sanan günahkâr insanın esasen cehennemdeki bir ölü olduğunu, esasen durumun ters olduğunu idrak etmesi, pişmanlık hissetmesi ve "ağlayarak"* yükseliş kapısını aralaması gerektiği dolaylı misallemelerle bildirilmektedir. ( * Ağlamak kelimesi ayetlerde teşbihi olarak da zikredilmekte ve gerçeği idrak anlamını temsil etmektedir. )
42 Luke 6-21 Ne mutlu size, şimdi açlık çekenler! Çünkü doyurulacaksınız. Ne mutlu size, şimdi AĞLAYANLAR! Çünkü güleceksiniz.
43 John 11-35 İsa AĞLADI.
43 John 16-20 Size doğrusunu söyleyeyim, siz AĞLAYIP yas tutacaksınız, dünya ise sevinecektir. Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek.
59 James 4-9 Kederlenin, yas tutup AĞLAYIN. Gülüşünüz yasa, sevinciniz üzüntüye dönüşsün.
59 James 4-10 Rab'bin önünde kendinizi alçaltın, sizi yüceltecektir.
66 Revelations 21-4 Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne AGLAYIŞ, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı."
66 Revelations 21-5 Tahtta oturan, "İşte her şeyi yeniliyorum" dedi. Sonra, "Yaz!" diye ekledi, "Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir."
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2023/01/gozdeki-dem-gozyas.html?m=1
No comments:
Post a Comment