İlahi nizam, varlıkların tekamül etmek suretiyle "ünite / vahdet / birlik" bilincine erişmeleri üzerine kurgulanmıştır. Dolayısıyla "birleşme, birlik olma" rahmani bir nimet iken "ayırma, ayrıştırma" ise şeytani bir müdahaledir. ( Elbette ki insanların faydasına olan rahmani ayırmalar da mevcuttur. Ancak bunların da hedeflenen nihai sonucu insanların kolektif bilinci oluşturarak vahdeti idrak etmeleridir. )
İnsanların yaratılış safhasında Allahü Teala'ya "Birliği oluşturma" sözü vermişlerdir. Bakara suresinin 27. ayetinde bu sözü tutmayanlardan yani ahde vefa etmeyenlerden bahsedilmektedir.
2/27 - Ellezine yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıh ve yaktaune ma emerallahü bihı en yusale ve yüfsidune fil ard ülaike hümül hasirun
( O verdikleri sözleri sonrasında Allah’a olan ahdini bozanlar ve Allah’ ın birleştirilmesini emrettiğini kesip ayıranlar ve yerde bozgun yapanlar, işte onlar hasarlananlardır. )
Ayetteki "ayırma" kavramı kitapların birbirlerinden ayrıştırılması ve dinde gruplar oluşturulması yoluyla insanların birbirlerinden ayrıştırılması kavramına dikkat çekmektedir.
rum suresinin 32. ve Şura suresinin 13. ayetlerinde "Dinde ayrışma" hususundan bahsedilmektedir.
30/32 - Minellezine ferraku dınehüm ve kanu şiyea küllü hızbin bima ledeyhim ferihun
( O onlardan olanlar dinlerini ayırdılar ve gruplar, bölükler oldular. Her grup, o yanında olanla ferahlayıp sevinir. )
42/13 - Şeraa leküm mined dıni ma vessa bihı nuhan vellezi evhayna ileyke ve ma vessayna bihı ibrahıme ve musa ve ıysa en ekımüd dıne ve la teteferraku fıh kebüra alel müşrikıne ma ted'uhüm ileyh allahü yectebı ileyhi men yeşaü ve yehdı ileyhi men yünıb
( Dini ayakta tutasınız ve onun hakkında ayrışıp gruplaşmayasınız diye o Nuh' a emrettiklerini, o sana vahyettiklerimizi, o İbrahim' e, Musa' ya, ve İsa' ya emrettiklerimizi size dinden yol yaptı. O onları çağırdığın, ortak koşanlara büyük geldi. Allah dilediği kimseyi kendine seçer. Pişman olup gerçeğe yönelen kimseyi kendine yönlendirir. )
42/14 - Ve ma teferraku illa min ba'di ma caehümül ılmü bağyen beynehüm ve lev la kelimetün sebekat min rabbike ila ecelin müsemmen le kudiye beynehüm ve innellezine urisül kitabe min ba'dihim lefı şekkin minhü mürıb
( Ve onlara ilim gelmesinin sonrası haricinde aralarında azgınlıkla ayrışıp gruplaşmadılar. Şayet isimlendirilmiş belirli vadeye kadar Rab’binden geçmiş kelime olmasaydı, onların aralarında hüküm verilirdi. Kesinlikle o onlardan sonra kitaba varis olanlar, ondan endişeli, vesveseli şüphe içindedirler. )
Bakara suresinin 102. ayetinde bahsedilen muhtelif konulardan biri de "Erkekle kadının aralarının ayrılması"dır.
2/102 - Vettebeu ma tetlüş şeyatınü ala mülki süleyman ve ma kefera süleymanü ve lakinneş şeyatıne keferu yüallimunen nasas sıhra ve ma ünzile alel melekeyni bi babile harute ve marut ve ma yüallimani min ehadin hatta yekula innema nahnü fitnetün fe la tekfur fe yeteallemune minhüma ma yüferrikune bihı beynel mer'i ve zevcih ve ma hüm bi darrıne bihı min ehadin illa bi iznillah ve yeteallemune ma yedurruhüm ve la yenfeuhüm ve lekad alimu men işterahü ma lehu fil ahırati min halakın ve le bi'se ma şerav bihı enfüsehüm lev kanu ya'lemun
( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin şeytanlar inkar ettiler. İnsanlara sihiri ve Babil’ de iki melek olan Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )
Dünyadaki sisteme bakıldığında kadim bir ayrıştırma, birbiriyle yarıştırma ve hatta birbirine düşman etme komplosunun varlığı farkedilmektedir. Şeytani ve uydurma kavramlar olan hiyerarşiye göre ayrıştırma, sosya statüye göre ayrıştırma, gelir seviyesine göre ayrıştırma, düşünce ve görüşlere göre ayrıştırma, muhtelif kurgular ( savaş, terör, virüs salgını vb. ) vesilesiyle fiziksel ayrıştırma, çarpık ve sapık eğilimler empoze etmek suretiyle doğallıktan ayırma ( eşcinsellik, zina vb. )
Nihayetinde birleştirme vesilesi olan rahmani "ayırma"ya en güzel iki örnek İsra suresinin 106. ayetinde ve A'raf suresinin 168. ayetinde yer almaktadır.
7/168 - Ve katta'nahüm fil erdı ümema minhümüs salihune ve minhüm dune zalike ve belevnahüm bil hasenati ves seyyiati leallehüm yarciun
( Ve onları yerde topluluklara ayırdık. Onlardan iyi olanlar da vardı ve onlardan bundan başkaları da. Onları güzelliklerle ve kötülüklerle sınadık. Umulur ki dönerler. )
Ayette insanların topluluklara ayrılmasının, birlik gerçeğini idrak etmeleri için bir sınav niteliği taşıdığı bildirilmektedir.
17/106 - Ve kur'anen feraknahü li takraehu alen nasi ala müksin ve nezzelnahü tenzıla
( Ve Kur'an' ı sana, onu insanlara sindirerek okuman için ayırdık. Onu bölüm bölüm, azar azar indirdik. )
Ayette bildirildiği üzere insanların daha rahat ve kolay öğrenip anlayabilmeleri için Kur'an'ın surelere ve ayetlere ayrılmıştır.
No comments:
Post a Comment