Denize girmiş olan bir insanın su ile kuşatılmış olduğunu farketmemesi, yaratılmış olan bir insanın Allah'ın ilmiyle kuşatılmış olduğunu farketmemesi ile aynıdır.
Aura* olarak bilinen ve insan bedenini kuşatan enerji frekansı da esas itibarıyla kozmik plandan intikal eden ruhsal tesirlerden oluşan ilahi bir kuşatmadır. Aura, gerçeği yansıtan bir bilgi frekansı kümesi olup varlıkların kozmik kimliği niteliğindedir.
( * Aura kelimesi "Atmosfer" anlamına da gelmektedir. Altın elementinin Latince isminin "Aurum" olması bu bağlamda ilginçtir. Zira Anunnaki olarak adlandırılan ve üst frekansa ait oldukları iddia edilen varlıkların yaşadıkları gezegenin atmosferinin altın ile kaplı olduğu rivayet edilir. )
Aura katmanları
Kozmik kimlik "Aura" kelimesi Kur'an'da "Sima" ( Eser, İz, Alamet ) kelimesiyle ve "Simalarından tanımak" ifadesiyle temsil edilmiştir.
2/273 - Lil fükaraillezıne uhsıru fı sebılillahi la yestetıy'une darben fil erdı yahsebühümül cahilün ağniyae minet teaffüf ta'rifühüm bi sımahüm la yes'elunen nase ilhafa ve ma tünfiku min hayrin fe innellahe bihı alim
( O yerde gezmeye istidatları olmayan, Allah yolunda mahsur kalmış fakirleri, iffetli namuslu olduklarından dolayı cahiller onları zengin sanarlar. Onları simalarından tanırsın. İsrarla isteyerek insanlara sual etmezler. Hayırlısından ne harcarsanız kesinlikle Allah onu bilendir. )
7/46 - Ve beynehüma hıcab ve alel a'rafi ricalün ya'rifune küllen bi sımahüm ve nadev ashabel cenneti en selamün aleyküm lem yedhuluha ve hüm yatmeun
( Ve onlar arasında perde vardır. Yüksek mevki üzerinde hepsini simalarından tanıyan adamlar vardır. Cennet sahiplerine "Selam üzerinize olsun." diye seslenirler. Henüz oraya girmemişlerdir ve fakat umut etmektedirler. )
47/30 - Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bi sımahüm ve le ta'rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya'lemü a'maleküm
( Ve şayet dileseydik sana onları gösterirdik de onları simalarından tanırdın. Kesinlikle onları, sözlerinin usülünden, nağmesinden tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. )
55/41 - Yu'rafül mücrimune bi simahüm fe yü'hazü bin nevasıy vel akdam
( Suçlular simalarından bilinip tanınırlar. Böylece alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. )
"İlahi kuşatma" kavramına işaret eden başlıca ayetler ise şöyledir.
3/120 .... innellahe bima ya'melune mühıyt
( .... Kesinlikle Allah o
yaptıklarını kuşatandır. )
4/108 - Yestahfune minen nasi
ve la yestahfune minellahi ve
hüve meahüm iz yübeyyitune ma la yerda minel kavl ve
kanellahü bima ya'melune
mühıyta
( İnsanlardan gizleyebilirler ve
Allah’tan gizleyemezler. Onlar
sözden o istemediğini
kurarlarken, tasarlarlarken O
onlarla birliktedir. Allah o
yaptıklarını kuşatandır.
)
4/126 - Ve lillahi ma fis semavati
ve ma fil ard ve kanellahü bi külli
şey'in mühıyta
( Ve göklerde ne varsa ve yerde
ne varsa Allah içindir. Allah,
herşeyi kuşatandır. )
16/34 - Fe esabehüm seyyiatü
ma amilu ve haka bihim ma
kanu bihı yestehziun
( Böylece onlara, o yaptıklarının
kötülüğü isabet etti ve o alay
etmiş oldukları onları kuşattı. )
18/91 - Kezalik ve kad ehatna
bima ledeyhi hubra
( İşte böyleydi. Onun yanında
olanları ilimle kuşattık. )
65/12 - Allahüllezi haleka seb'a
semavatin ve minel ardı
mislehünne yetenezzelül emru
beynehünne li ta'lemu ennallahe
ala külli şey'in kadirun ve
ennallahe kad ehata bi külli
şey'in ilmen
( Allah, o yedi gökleri ve yerden
de onların aynısını yaratandır.
Emir, kesinlikle Allah' ın herşeye
gücü yeten olduğunu bilmeniz
için onların arasından iner.
Kesinlikle Allah herşeyi ilmen
kuşatmıştır. *)
* Ayette her varlığı kuşatan ilahi bir bilgi frekansı ( Aura ) olduğu ifade edilmektedir.
Aşağıdaki ayetlerde de insanların gerçekleri idrak etmeleri ve durumlarının farkına varmaları "kuşatılma" kavramıyla bildirilmiştir.
6/10 - Ve lekad istühzie bi rusülin min kablike fe haka billezıne sehıru minhüm ma kanu bihı yestehziun
( Ve senden önce de resullerle alay edildi de onlardan o alay edenleri, o alay etmiş oldukları kuşattı. )
9/49 - Ve minhüm men yekulü'zen lı ve la teftinnı e la fil fitneti sekatu ve inne cehenneme le mühıytatüm bil kafirın
( Ve onlardan "Bana izin ver ve beni fitneye düşürme." diyenler var. İyi bilin ki, fitneye kendileri düştüler. Kesinlikle cehennem inkarcıları kuşatıp çevreleyen olacaktır. )
11/8 - Ve le in ehharna anhümül azabe ila ümmetin ma'dudetin le yekulünne ma yahbisüh e la yevme ye'tıhim leyse masrufen anhüm ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
( Ve eğer onlardan azabı adedi belirli süreye kadar ertelersek, "Onu engelleyen nedir?" diyeceklerdir. İyi bilin ki, onlara yettiği gün asla onlardan geri çevrilmez. O alay etmiş oldukları onları kuşatır. )
No comments:
Post a Comment