22 Haziran 2020 Pazartesi

Yaratılışın sebebi ve Ensarullah

İçinde bulunulan şu döngü sonu sürecinde de insanlığa fayda sağlayacak, onlara tekamül kapısını açacak ve onları madde aleminin prangalarından kurtaracak temel unsur yaratılıştaki "sebep - sonuç" mekanizması üzerine derin düşünmek ve fikretmektir. İnsanların, dogmatik ve yüzeysel bakış açısından sıyrılmaları, her olgunun ve olayın detaylarını incelemeleri ve sonuçlar çıkarmaya çalışmaları frekans yükselişi ve kolektif bilincin tesisi açısından büyük bir ihtiyaç halini almıştır.

Aşağıdaki ayetlerde "Göklerin ve yerin yaratılışlarının bir sebebi olduğu" bildirilmekte ve insanların bu husus üzerinde "tefekkür etmeleri", "derin düşünmeleri" gerektiği vurgulanmaktadır. 

3/191 - Ellezine yezkürunellahe kıyamen ve kuuden ve ala cünubihim ve yetefekkerune fı halkıs semavati vel ard rabbena ma halakte haza batıla sübhaneke fe kına azaben nar
( Onlar ayaktayken, otururlarken ve yanlarının üzerindelerken Allah’ ı hatırlarlar. Göklerin ve yerin yaratılışları hakkında fikrederler. "Rab’bimiz, bunu batılına, boşuna yaratmadın. Sen yücesin. Bizi ateşin azabından koru." )

21/16 - Ve ma halaknes semae vel erda ve ma beynehüma laıbın
( Ve göğü, yeri ve o onların aralarındakilerini oyun, eğlence olsun diye yaratmadık. )

21/17 - Lev eradna en nettehıze lehven lettehaznahü min ledünna in künna faılın
( Şayet oyun ve eğlence edinmek isteseydik, onu indimizden edinirdik. Eğer yapanlar olsaydık. )

38/27 - Ve ma halaknes semae vel erda ve ma beynehüma batıla zalike zannüllezıne keferu fe veylün lillezine keferu minen nar
( Ve göğü, yeri ve o onların aralarındakilerini batıl için yaratmadık. Bu, o inkar edenlerin zannıdır. Artık ateşten dolayı, vay o inkar edenlere. )

Herşeyden münezzeh olan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herşeye kadir olan ve idraklere sığmayan Allahü Teala için "sebep" olabilir mi? Bu soru, insan adı verilen varlığın kısıtlı idrak kapasitesi çerçevesinde ancak "Allah'ın bilinmek istemesi." ( haşa ) gibi dünyevi ve sığ bir cümleyle izah edilmeye çalışılmaktadır. 

Yaratılmış varlıklar herşeyi kelimeleri ile yaratan ve herşeyden münezzeh olan Allahü Teala'ya "yardım edebilirler mi"?!! Böyle bir soru ise ilim sahibi inananlar tarafından oldukça tuhaf ve ilimsizce sorulmuş bir soru olarak algılanabilecek olsa da kitapta yer alan "Ensarullah" ( Allah'ın yardımcıları ) kavramı bu hususta düşünmek gerektiğini ortaya koymaktadır. 

3/52 - Fe lemma ehasse ıysa minhümül küfra kale men ensarı ilellah kalel havariyyune nahnü ensarullah amenna billah veşhed bi enna müslimun
( Böylece İsa onlardan inkarlar hissettiğinde, "Allah’a  yardımcılarım kimlerdir?" dedi. Havariler, "Allah’ ın yardımcıları bizleriz. Allah’a  inanırız ve kesinlikle bizim teslim olanlar olduğumuza şahit ol." dediler. )

61/14 - Ya eyyühellezine amenu kunu ensarallahi kema kale ıysebnu meryeme lil havariyyine men ensari ilellahi kalel havariyyune nahnü ensarullahi fe amenet taifetün min beni israil ve keferet taifetün fe eyyednellezine amenu ala aduvvihim fe asbehu zahirin
( Ey o inananlar, Meryem oğlu İsa' nın havarilerine "Allah’a  yardımcılarım kimdir?" dediği gibi Allah' ın yardımcıları olun. Havariler "Allah' ın yardımcıları bizleriz." dediler. Böylece İsrailoğullarından gruplar inandılar ve gruplar inkar ettiler. Böylece o inananları düşmanlarına karşı destekledik de üstünler oldular. )

22/40 - Ellezine uhricu min diyarihim bi ğayri hakkın illa en yekulu rabbünellah ve lev la def'ullahin nase ba'dahüm bi ba'dın le hüddimet savamiu ve biyeun ve salevatün ve mesacidü yüzkeru fıhesmüllahi kesıra ve le yensurannellahü men yensuruh innellahe le kaviyyün azız

( Onlar sadece "Rab’bimiz ancak Allah' tır." dediler diye gerçek dışı olarak yurtlarından çıkarıldılar. Şayet Allah insanları birbirleriyle savmasaydı manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah' ın isminin çokça hatırlandığı mescidler yıkılır ezilirdi. Kesinlikle Allah kendisine yardım edenlere yardım eder. Kesinlikle Allah kuvvetlidir yücedir. )

Söz konusu "Allah'a yardım" kavramının "Yaratılış sebebi" ile ilintisi olabilir mi? Allahü Teala'nın tesis etmiş olduğu ilahi nizamın temelinde "varlıkların birbirlerine bilgi aktarımı gerekliliği" ilkesi mi bulunmaktadır? Bu noktada insanların, fikretmek yoluyla keşfedecekleri ilahi kozmik bilgileri aralarında paylaşmaları ve bu yolla Allah ve vahdet ( ünite ) bilincinin tesisine katkıda bulunmaları esas "yaratılış amacı" mıdır?







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder