30 Haziran 2020 Salı

Materyalizm ve Spiritüalizm ...

Kontrol ve idrak edemediklerini, göremediklerini dışlayan ve reddeden kibirli materiyalistler maddenin varlık sebebi olan ruhu, ruhsal tesirleri ve ilahi kader mekanizmasını reddetmekte, kadere inanmayı da özgür iradeye bir darbe, bir zafiyet ve cehalet unsuru addetmektedirler.

Evvelce de bahsedildiği üzere "Mikdar" ve "Kadir" kelimelerinin kökü olan "Kadr / Kader" kelimesi "Ölçü" anlamına gelmekte olup, yaratılıştaki her olgu ve olay varlıkların tekâmülüne vesile olmak amacıyla Allah'ın izni ve vazifeliler ( melekler ) vasıtasıyla belirli bir ölçüye göre tezahür ettirilmektedir.

54/49 - İnna külle şey'in halaknahü bi kader
( Kesinlikle biz herşeyi ölçü ile yarattık. )

15/21 - Ve in min şey'in illa ındena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderin ma'lum
( Ve hazinesi indimizde olmayan hiçbir şey yoktur. Onu bilinen ölçü haricinde indirmeyiz. )

"Kontrol edemediklerine, göremediklerine inanmama, itibar etmeme" gibi şeytani obsesyona tutulmuş olan materiyalistler Rab'bi ve O'nun ilahi sistemini inkar etmektedirler. Eşsiz bir ikiyüzlülük örneği sergileyen ve ilahi, ruhsal ve kozmik tesirlerden bihaber olan bu materiyalist kitle daha bedenlerindeki organların işleyiş mekanizmasının dahi kendi kontrollerinde olmadığını idrak edememekte veya görmezden gelmektedirler. Nefsaniyet batağından çıkamayan materiyalist inkarcılar, akıllarına bir fikir geldiğinde, bir esinlenme ( ilham ) deneyimlediklerinde bunu hep kendi özgür iradelerinin bir ürünü ve kendi başarıları zannederek kibirlenmektedirler. Kur'an'da ifade edildiği üzere madde alemi bu kitleyi gerçeklere karşı adeta kör, sağır ve dilsiz yapmıştır.

23/70 - Em yekulune bihı cinneh bel caehüm bil hakkı ve ekseruhüm lil hakkı karihun
( "Onda cinlik var." mı diyorlar? Bilakis onlara gerçek ile geldi. Onların çoğunluğu gerçek için isteksizdirler. )

Dolayısıyla mevcut durumda kaba madde alemi olan dünya cehenneminde Materyalistler ( Maddeciler ) ile Spiritüalistlerin ( Ruhçular ) savaşı söz konusudur.

2/216 - Kütibe aleykümül kıtalü ...
( Savaş üzerinize yazıldı. ... )

Bu iki grubun nasıl ayrıştığı ise ayetlerde bildirilmektedir.

30/7 - Ya'lemune zahiran minel hayatid dünya ve hüm anil ahırati hüm ğafilun
( Dünya hayatından görüneni bilirler. Onlar ahiretten habersizdirler. )

2/3 - Ellezine yu’minune bil gaybi ve yukimunes salate ve min ma razaknahüm yünfikun
( O gayba inananlar, duaya kalkanlar ve o rızıklandırdıklarımızdan harcayanlar. )

Ve Kur'an'da "Allah'a iman" kavramı daima "Ahirete iman" yani "ruhsal yaşama iman" kavramı ile desteklenmiştir.

2/8 - Ve minen nasi men yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahıri ve ma hüm bi mü’minin
( Ve insanlardan kimileri Allah’a ve sonraki güne inandık derler de onlar inananlar değillerdir. )

2/62 - ..... min amene billahi vel yevmil ahıri ... ) ( .... Allah’a ve sonraki güne inananlardan .... ) 

58/22 - La tecidu kavmen yü'minune billahi vel yevmil ahıri ....
( Allah’a ve sonraki güne inanıp ... )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder