Kur'an'da bir çok ayetin teşbih ( benzetme ) kullanılmak suretiyle oluşturulduğu görülmektedir. Müteşabih ayetlerdeki teşbihe konu kelimeler ve kavramlar hem kendi öz anlamları ( literal ) itibarıyla mesaj vermekte hem de sembolize ettikleri başka kelime ve kavramlar ile de farklı mesajlar vermektedirler.
Gizli cemiyetlerin iletişim yöntemlerinin temelini sembolizmin oluşturmasının sebebi de Kur'an'daki bu müteşabih ( benzetmeli ) ayetlerin mevcudiyetidir. Zira evvelki bölümlerde defaatle zikredildiği üzere rahmani veya şeytani her türlü oluşumun temel bilgi kaynağı sadece ve sadece Kur'an olup, ayrışıma vesile olan ise kelime ve sayılara yüklenen farklı anlamlardır.
Müteşabih ayetlerin mevcudiyetinin iki temel sebebi ve mesajı bulunmaktadır.
Gizli cemiyetlerin iletişim yöntemlerinin temelini sembolizmin oluşturmasının sebebi de Kur'an'daki bu müteşabih ( benzetmeli ) ayetlerin mevcudiyetidir. Zira evvelki bölümlerde defaatle zikredildiği üzere rahmani veya şeytani her türlü oluşumun temel bilgi kaynağı sadece ve sadece Kur'an olup, ayrışıma vesile olan ise kelime ve sayılara yüklenen farklı anlamlardır.
Müteşabih ayetlerin mevcudiyetinin iki temel sebebi ve mesajı bulunmaktadır.
1- Aktarılmak istenen derin ve kozmik kavramların dünyevi örneklerle sembolleştirilmesiyle insanlar bir anlayış ve idrak sınavına tabi tutulmaktadırlar. Teşbihlere konu olan kelimeler bilimsel alanlardaki birçok teori ve teoremin de temelini oluşturmaktadır. Bazı teşbihler ise derin kavramların daha kolay anlaşılmasına da vesile olmaktadır.
2- İlahi ve kozmik olan ( astral ve süptil olan ) her olgunun kaba madde alemi dünyada muhtelif projeksiyonları ve temsillerinin bulunduğu mesajı verilmektedir.
"Müteşabih ayet" kavramı ilk kez Al'i İmran suresinin 7. ayetinde zikredilmektedir. Ayette "Muhkemat" ( Açık ve anlaşılır ) ayetlerin ve "Müteşabihat" ( Benzetmeli ) ayetlerin varlığından bahsedilmektedir.
3/7 - Hüvellezi enzele aleykel kitabe minhü AYATÜN MUHKEMATÜN hünne ümmül kitabi ve üharu MÜTEŞABİHAT fe emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab
( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan AÇIK ANLAMLI AYETLER vardır. DİĞERLERİ BENZETMELİDİRLER. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rab’bimizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )
Evvelki bölümlerde sembolize ettikleri bilimsel verilerin açıklandığı bazı müteşabih ayet örnekleri;
Sivrisinek
2/26 - İnnellahe la yestahyı en yadribe meselen ma BEUDATEN fe ma fevkaha fe emmellezine amenu fe ya'lemune ennehül hakku min rabbihim ve emmellezine keferu fe yekulune maza eradellahü bi haza mesela yüdıllü bihı kesıran ve yehdı bihı kesıra ve ma yüdıllü bihı illel fasikin
( Kesinlikle Allah o SİVRİSİNEĞİN veya daha üstününün misalini beyan etmekten çekinmez. Böylece o inananlar onun Rab’lerinden kesin gerçek olduğunu bilirler. O inkar edenler ise "Allah bu misal ile ne istedi?" derler. Onunla birçoklarını saptırır ve birçoklarını yönlendirir. O saptırdıkları ancak günahkarlardır. )
Sinek
22/73 - Ya eyyühen nasü duribe meselün festemiu leh innellezine ted'une min dunillahi len yahlüku ZÜBABEN ve lev ictemu leh ve in yeslübhümüz ZÜBABÜ şey'en la yestenkızuhü minh daufet talibü vel matlub
( Ey insanlar, misal, söz beyan edilmiştir. Artık onu duyun. Kesinlikle o Allah’tan başkasını çağıranlar, şayet toplanıp onun için bir araya gelseler bile SİNEK yaratamazlar. Eğer SİNEK onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtarmaya istidatları olmaz. Taleb eden de taleb edilen de zayıftır. )
Hardal
12 Pınar
2/60 - Ve izisteska musa li kavmihı fe kulnadrib bi asakel hacer fenfecerat minhüsneta aşrate ayna kad alime küllü ünasin meşrabehüm külu veşrabu min rizkıllahi ve la ta'sev fil erdı müfsidın
( Ve zamanında Musa kavmi için su istedi de "Asan ile taşa vur." dedik. Böylece ondan oniki pınar fışkırıp aktı. Tüm insanlar içecekleri yeri bildiler. Allah' ın rızıklarından yiyin ve için. Yerde bozgun yaparak asileşmeyin. )
Hurmaların düşmesi
19/25 - Ve hüzzı ileyki bi ciz'ın nahleti tüsakıt aleyki rutaben ceniyya
( Ve hurmalığın kütüğünü sana doğru salla da toplanmış hurmalar üzerine düşsün. )
Sağır, Dilsiz, Kör
2/18 - Summün bükmün umyün fe hüm la yarciun
( Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. )
.............
.............
.............
Örnekler çoğaltılabilmektedir.
( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan AÇIK ANLAMLI AYETLER vardır. DİĞERLERİ BENZETMELİDİRLER. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rab’bimizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )
Evvelki bölümlerde sembolize ettikleri bilimsel verilerin açıklandığı bazı müteşabih ayet örnekleri;
Sivrisinek
2/26 - İnnellahe la yestahyı en yadribe meselen ma BEUDATEN fe ma fevkaha fe emmellezine amenu fe ya'lemune ennehül hakku min rabbihim ve emmellezine keferu fe yekulune maza eradellahü bi haza mesela yüdıllü bihı kesıran ve yehdı bihı kesıra ve ma yüdıllü bihı illel fasikin
( Kesinlikle Allah o SİVRİSİNEĞİN veya daha üstününün misalini beyan etmekten çekinmez. Böylece o inananlar onun Rab’lerinden kesin gerçek olduğunu bilirler. O inkar edenler ise "Allah bu misal ile ne istedi?" derler. Onunla birçoklarını saptırır ve birçoklarını yönlendirir. O saptırdıkları ancak günahkarlardır. )
Sinek
22/73 - Ya eyyühen nasü duribe meselün festemiu leh innellezine ted'une min dunillahi len yahlüku ZÜBABEN ve lev ictemu leh ve in yeslübhümüz ZÜBABÜ şey'en la yestenkızuhü minh daufet talibü vel matlub
( Ey insanlar, misal, söz beyan edilmiştir. Artık onu duyun. Kesinlikle o Allah’tan başkasını çağıranlar, şayet toplanıp onun için bir araya gelseler bile SİNEK yaratamazlar. Eğer SİNEK onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtarmaya istidatları olmaz. Taleb eden de taleb edilen de zayıftır. )
21/47 - Ve nedaul mevazinel kısta li yevmil kıyameti fe la tuzlemü nefsün şey'a ve in kane miskale habbetin min HARDELİN eteyna biha ve kefa bina hasibın
( Ve ayağa kalkış günü için adil tartılar kurarız. Böylece nefse şey kadar bile zulmedilmez. Eğer HARDALIN tohum tanesi ağırlığında dahi olsa onu getiririz. Biz hesap görücü olarak kafiyiz. )
( Ve ayağa kalkış günü için adil tartılar kurarız. Böylece nefse şey kadar bile zulmedilmez. Eğer HARDALIN tohum tanesi ağırlığında dahi olsa onu getiririz. Biz hesap görücü olarak kafiyiz. )
2/60 - Ve izisteska musa li kavmihı fe kulnadrib bi asakel hacer fenfecerat minhüsneta aşrate ayna kad alime küllü ünasin meşrabehüm külu veşrabu min rizkıllahi ve la ta'sev fil erdı müfsidın
( Ve zamanında Musa kavmi için su istedi de "Asan ile taşa vur." dedik. Böylece ondan oniki pınar fışkırıp aktı. Tüm insanlar içecekleri yeri bildiler. Allah' ın rızıklarından yiyin ve için. Yerde bozgun yaparak asileşmeyin. )
19/25 - Ve hüzzı ileyki bi ciz'ın nahleti tüsakıt aleyki rutaben ceniyya
( Ve hurmalığın kütüğünü sana doğru salla da toplanmış hurmalar üzerine düşsün. )
2/18 - Summün bükmün umyün fe hüm la yarciun
( Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. )
.............
.............
Örnekler çoğaltılabilmektedir.
Paylaşım için teşekkürler.
ReplyDelete