14 Haziran 2020 Pazar

Yarı Süptil Planın ( Cennet / Sirius ) özellikleri

Bilindiği üzere, Kaba Madde Planı dünyadaki tekamülünü tamamlayan varlıklar ruhsal tekamül süreçlerine yarı süptil madde özelliğindeki Yarı Süptil Plan'da devam etmektedirler. Cennet veya spiritüalizmde Sevgi Planı / Sirius* olarak tanımlanan Yarı Süptil Planın özellikleri Kur'an'da belirtilmiştir. ( * Sirius kelimesi Esiri / Eterik kelimesinden türemiş olup, Canis Major ( Büyük Köpek ) takımyıldızındaki yıldızın ismidir. Kur'an'ın Necm ( Yıldız ) suresinde "Şi'ra" olarak zikredilir. 53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab’bidir. )

Hicr suresinin aşağıdaki ayetlerinde belirtildiği üzere Cennet'te nefsaniyet yok denilecek kadar az seviyeye inmiş olup nefsaniyet ürünü olan "Garez" ( Kötü niyet, Kin, Istırab, Acı, Zelillik ) olgusu yer almaz. Cennet'teki varlıkların amaçları en az seviyeye inmiş nefsaniyeti de yok seviyesine indirmek ve üst süptil planlarda Vazifeli Varlık / Melek olma liyakatini elde edebilmektir. Nefsaniyetin yok edilmesi süreci ise dünyadaki gibi ıstırablı, zahmetli ve meşakkatli olmayıp sevgi ve huzur duyguları içerisinde aşılan bir süreçtir.

15/45 - İnnel müttekıne fı cennatin ve uyun
( Sakınanlar kesinlikle bahçelerin ve pınarların içindedirler. )

15/46 - Üdhuluha bi selamin aminın
( Güvenli selam ile oraya girin. )

15/47 - Ve neza'na ma fı sudurihim min ğıllin ıhvanen ala sürurin mütekabilın
( Ve göğüslerinde garezden ne varsa çıkarır atarız. Kardeşçe karşılıklı koltuklar üzerindedirler. )

15/48 - La yemessühüm fıha nesabün ve ma hüm minha bi muhracın
( Onlara orada zahmet, yorgunluk dokunmaz. Onlar oradan çıkarılacak da değillerdir. )

Taha ve Enbiya suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise yarı süptil plan olan Cennet'te kaba madde planı olan dünyadaki gibi fiziki meşakkat olmadığı, yemek-içmek, sıcakta kalmak-soğukta kalmak ve ölüm gibi kavramların olmadığı ebedi, huzurlu ve gerçek yaşamın mevcudiyeti bildirilmektedir.

20/117 - Fe kulna ya ademü inne haza adüvvün leke ve li zevcike fe la yuhricenneküma minel cenneti fe teşka
( Böylece, "Ey Adem, kesinlikle bu senin için ve eşin için düşmandır. O halde, kesinlikle sizi cennetten çıkarmasın. Yoksa meşakkat içinde bedbaht olursun." dedik. )

20/118 - İnne leke en la tecua fıha ve la ta'ra
( Kesinlikle sana orada acıkmaman ve çıplak olmaman vardır. )

20/119 - Ve enneke la tazmeü fıha ve la tadha
( Ve kesinlikle sen orada susamazsın ve sıcakta yanmazsın. )

Taha suresinin yukarıdaki ayetlerinin karşılığı İncil'in Vahiy bölümündeki 7-16 kodlu ayette yer almaktadır.

66 Vahiy 7-16 Artık acıkmayacak, Artık susamayacaklar. Ne güneş ne kavurucu sıcak çarpacak onları. 

21/8 - Ve ma cealnahüm ceseden la ye'külunet taame ve ma kanu halidın
( Ve onları yemek yemeyen gövdeler, vücutlar kılmadık. Ebedi de değillerdi.

Ayrıca Cennet'teki varlıkların imajinasyonları vasıtasıyla diledikleri olguları oluşturabilecekleri yani objektif değerler ve mekanlar oluşturabilecekleri bildirilmektedir.

25/15 - Kul e zalike hayrun em cennetül huldilletı vüıdel müttekun kanet lehüm cezaen ve mesıra
( De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa sakınanlara vaad edilen, onlara karşılık ve varış yeri olan o ebediyet cenneti mi?" )

25/16 - Lehüm fıha ma yeşaune halidın kane ala rabbike va'den mes'ula
( Onlara orada ne dilerlerse ebediyen vardır. Sual edilen vaad Rab’binin üzerinedir. )








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder