New York Cornell Üniversitesi öğretim üyesi olan iki psikolog Justin Kruger ve David Dunning 1999 yılında algıda yanılgı ve yanlılık sendromunu tanımlamışlar ve 2000 yılında bu çalışmalarından dolayı Nobel Ödülü almışlardır. Algıda yanılgı ve yanlılık sendromu halk arasında "Cahil Cesareti" olarak anılan olgu olup, psikoloji biliminde ise "Dunning - Kruger Sendromu" olarak anılmaktadır. Dolayısıyla Cahil Cesareti deyip geçilen bu husus aslında tedavi gerektiren ciddi bir psikolojik hastalıktır.
Dunning - Kruger Sendromu mağdurları başlıca şu belirtileri arzederler.
1- Bilgi ve algı seviyesi olarak düşük nitelikli olduklarını farketmezler ve durumlarını inkar ederler.
2- Mevcut düşük niteliklerini abartma, kibirlenme ve muhatabı üzerinde tahakküm kurma eğilimi sergilerler.
3- Kendilerine göre daha bilgili ve daha yüksek algı seviyeli insanları algılamaktan ve onları gerektiği gibi nitelendirmekten, değerlendirmekten de acizdirler.
4- Bilgi eksikliğine ve buna bağlı algı zafiyetine rağmen konuştukları konuya tam hakimmiş izlenimi yaratmaya çalışırlar ve hatta aşağılayıcı sözler sarfetmek suretiyle muhtaplarıyla sert tartışmalara dahi girebilirler. Ayrıca tartıştıkları konuya ilişkin gerekli delilleri ortaya koymaktan da acizdirler.
5- Bilgi ve algı eksikliğinin giderilmesini de içeren psikolojik terapi akabinde bu düşük nitelikli insanlar, durumlarının farkına varmaya başlarlar.
Dunning-Kruger Sendromu, Kur'an ayetlerinde muhtelif konulu misaller vesilesiyle bildirilmiş ve inananlar uyarılmıştır.
2/18 - Summün bükmün umyün fe hüm la yarciun
( Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. )
2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun
( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )
2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin la yeş’urun
( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler. )
2/78 - Ve minhüm ümmiyyune la ya'lemunel kitabe illa emaniyye ve in hüm illa yezunnun
( Onlardan okuma yazma bilmeyenler, kitabı saplantılı istekleri haricinde bilmezler. Kesinlikle onlar ancak zannederler. )
6/116 - Ve in tütı'eksera men fil erdı yüdılluke an sebılillah in yettebiune illez zanne ve in hüm illa yahrusun
( Ve eğer yerdeki kimselerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Kesinlikle ancak zanna tabi olurlar ve kesinlikle onlar ancak saçmalarlar. )
41/26 - Ve kalellezine keferu la tesmeu li hazel kur'ani velğav fıhi lealleküm tağlibun
( Ve o inkar edenler "Bu Kur'an' ı dinlemeyin ve okunurken boş konuşup gürültü yapın. Umulur ki yenersiniz." dediler. )
22/3 - Ve minen nasi men yücadilü fillahi bi ğayri ılmin ve yettebiu külle şeytanin merıd
( Ve insanlardan Allah hakkında ilimsizce mücadele eden kimse, her asi azgın şeytana tabi olur. )
22/8 - Ve minen nasi men yücadilü fillahi bi ğayri ılmin ve la hüden ve la kitabin münır
( Ve insanlardan kimi, ilimsizce, yönlendirme olmadan ve aydınlatıcı kitap olmadan Allah hakkında mücadele eder. )
30/29 - Bel ittebeallezıne zalemu ehvaehüm bi ğayri ılm fe men yehdı men edallellah ve ma lehüm min nasırın
( Bilakis kesinlikle o zulmedenler ilimsizce heveslerine tabi oldular. Artık, o Allah' ın saptırdığı kimseyi kim yönlendirebilir? Ona yardımcı yoktur. )
Buraya kadarki ayetlerde görüldüğü üzere Dunning-Kruger sendromlu inkarcıları yönlendiren bilgi ve algı değil, şeytani ve nefsani olgular olan "hevesler" ve "zan"dır.
Al'i İmran suresinin 154. ayetinde "Zan" ve "Cehalet" kavramları bir arada yer almaktadır.
3/154 .... yezunnune billahi ğayral hakkı zannel cahiliyyeh ..... ( ....... Haksızca Allah’a zan içindeydiler. Cahiliyenin zannı......... )
Al'i İmran suresinin 154. ayetinde "Zan" ve "Cehalet" kavramları bir arada yer almaktadır.
3/154 .... yezunnune billahi ğayral hakkı zannel cahiliyyeh ..... ( ....... Haksızca Allah’a zan içindeydiler. Cahiliyenin zannı......... )
31/20 - E lem terav ennellahe sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdı ve esbeğa aleyküm niamehu zahiraten ve batıneh ve minen nasi men yücadilü fillahi bi ğayri ılmin ve la hüden ve la kitabin münır
( Allah' ın, göklerde ne varsa ve yerde ne varsa buyruğunuza verdiğini, nimetlerini üzerinize açık, görünür olarak ve gizli olarak yaydığını görmediniz mi? Ve insanlardan, Allah hakkında ilimsizce, yönlendirmesizce ve aydınlatıcı kitap olmadan mücadele edenler vardır. )
2/111 - Ve kalu len yedhulel cennete illa men kane huden ev nesar tilke emaniyyühüm kul hatu bürhaneküm in küntüm sadikın
( Ve "O Yahudi olanların veya Nasıralıların haricindekiler cennete giremezler." dediler. Bu onların saplantılı istekleridir. De ki: "Eğer doğrular iseniz delilinizi getirin." )
No comments:
Post a Comment