Çeviri

Friday, June 26, 2020

İlahi Vasiyet

İlahi Vasiyet "Vasiyet" kelimesi "Vass" ( İşin yapılmasını istemek, Emretmek* ) anlamına gelen Arapça bir kelime olup "Vasiyet" kelimesinin de köküdür. 

"Emr" kelimesi ise "İş" anlamına gelmekte olup Türkçe'deki "Emretmek" kelimesinin köküdür. 

Kur'an'da "Allahü Teala'nın Vasiyeti" kavramını içeren ayetler şöyledir. 

6/151 - Kul tealev etlü ma harrame rabbüküm aleyküm en la tüşriku bihı şey'a ve bil valideyni ıhsana ve la taktülu evladeküm min imlak nahnü nerzükuküm ve iyyahüm ve la takrabül fevahışe ma zahera minha ve ma betan ve la taktülün nefselletı harramellahü illa bil hakk zaliküm VASSAKÜM bihı lealleküm ta'kılun 
( De ki: "Haydi gelin, Rab’binizin size neleri haram kıldığını okuyayım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlikten çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. Ahlaksızlığın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın. Allah' ın haram kıldığı nefsi haksızca öldürmeyin. Bunlar SİZE EMRETTİKLERİDİR. Umulur ki akıl edersiniz." ) 

6/152 - Ve la takrabu malel yetımi illa billetı hiya ahsenü hatta yeblüğa eşüddeh ve evfül keyle vel mizane bil kıst la nükellifü nefsen illa vüs'aha ve iza kultüm fa'dilu ve lev kane za kurba ve bi ahdillahi evfu zaliküm VASSAKÜM bihı lealleküm tezekkerun 
( Ve olgunluğuna erişinceye kadar en güzel biçimde olması haricinde yetimin malına yaklaşmayın. Kile ölçeğine, ölçüye ve tartıya adaletle vefa edin. Biz nefsi genişliğinin haricinde mükellef kılmayız. Söylediğiniz zaman, şayet yakınınız dahi olsa adil olun ve Allah’a ahdinize vefa edin. Bunlar SİZE EMRETTİKLERİDİR. Umulur ki hatırlarsınız. ) 

6/153 - Ve enne haza sıratıy müstekımen fettebiuh ve la tettebius sübüle fe teferraka biküm an sebılih zaliküm VASSAKÜM bihı lealleküm tettekun 
( Ve kesinlikle doğru yol budur. O halde ona tabi olun. Sizi O’nun yolundan ayıracak yollara tabi olmayın. Bunlar SİZE EMRETTİKLERİDİR. Umulur ki sakınırsınız. ) 

29/8 - Ve VASSAYNEL insane bi valideyhi husna ve in cahedake li tüşrike bima leyse leke bihı ılmün fe la tütı'hüma ileyye merciuküm fe ünebbiüküm bima küntüm ta'melun 
( Ve insana, ana babasına güzellik yapmasını EMREDERİZ. Eğer seninle, o sana hakkında ilmi olmayanı ortak koşman için cihad ederlerse, onlara itaat etme. Dönüşünüz banadır. Artık o yapmakta olduklarınızı size haber veririm. ) 

46/15 - Ve VASSAYNEL insane bi valideyhi ihsana hamelethu ummuhu kurhen ve vadaathu kurha ve hamluhu ve fisaluhu selasune şehra hatta iza belega eşuddehu ve belega erbaine seneten kale rabbi evzı’ni en eşkure ni’metekelleti en’amte aleyye ve ala valideyye ve en a’mele salihan terdahu ve aslıh li fi zurriyyeti inni tubtu ileyke ve inni minel muslimin 
( Ve insana, ana babasına iyilik yapmasını EMRETTİK. Annesi onu zorlanarak taşıdı ve onu zorlanarak doğurdu. Onu taşıması ve sütten kesmesi otuz aydır. Nihayet olgunluğuna eriştiğinde ve kırk senesine eriştiğinde "Rab’bim, o bana ve anne babama bol bol verdiğin nimetine şükredeyim ve razı olduğun, hoşlandığın iyilik yapayım diye bana öğüt ver. Benim için, soyumdan olanları iyileştir. Kesinlikle ben sana tabi oldum. Kesinlikle ben teslim olanlardanım." der. )

Kur'an'da "Allahü Teala'nın Emrettiği" kavramını içeren ayetler şöyledir. 

2/27 - Ellezine yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıh ve yaktaune ma EMERALLAHÜ bihı en yusale ve yüfsidune fil ard ülaike hümül hasirun O verdikleri sözleri sonrasında 
(  Allah’a olan ahdini bozanlar ve ALLAH'IN birleştirilmesini EMRETTİĞİNİ kesip ayıranlar ve yerde bozgun yapanlar, işte onlar hasarlananlardır. )

2/222 - Ve yes'eluneke anil mehıyd kul hüve ezen fa'tezilün nisae fil mehıydı ve la takrabuhünne hatta yathurn fe iza tetahherne fe'tuhünne min haysü EMERAKÜMÜLLAH innellahe yühıbbüt tevvabıne ve yühıbbül mütetahhirın 
( Ve sana aybaşından sual ederler. De ki: "O eziyettir." O halde aybaşı içindelerken kadınlardan uzaklaşın. Onlar temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, onlara ALLAH'IN SİZE EMTETTİĞİ yerden yetin. Kesinlikle Allah tevbekarları ve temizlenenleri sever. )

3/80 - Ve la YE'MÜRAKÜM en tettehızül melaikete ve nebiyyıne erbaba e YE'MÜRUKÜM  bil küfri ba'de iz entüm müslimun 
( Ve size, melekleri ve habercileri Rabler edinmenizi EMRETMEZ. Teslim olanlar olmanızdan sonra, size inkarı mı EMREDER? )

4/58 - İnnellahe YE'MÜRUKÜM en tüeddül emanati ila ehliha ve iza hakemtüm beynen nasi en tahkümü bil adl innellahe niımma yeızuküm bih innellahe kane semıan basıra 
( Kesinlikle Allah size emaneti sahibine vermeyi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmeyi EMREDER. Kesinlikle Allah size onunla nimetli öğüt verir. Kesinlikle Allah duyandır, görendir. )

7/28 - Ve iza fealu fahışeten kalu vecedna aleyha abaena vallahü emerana biha kul innellahe la ye'müru bil fahşa' e tekulune alellahi ma la ta'lemun 
( Ve onlar ahlaksızlık yaptıkları zaman "Babalarımızı onun üzerinde bulduk. Bize onu ALLAH EMRETTİ." derler. De ki: "Kesinlikle ALLAH ahlaksızlığı EMRETMEZ. Allah’a o bilmediklerinizi mi söylüyorsunuz?" )

12/40 - Ma ta'büdune min dunihı illa esmaen semmeytümuha entüm ve abaüküm ma enzelellahü biha min sültan inil hukmü illa lillah EMERA en la ta'büdu illa iyyah zaliked dınül kayyimü ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun 
( O O’ndan başka kulluk ettikleriniz ancak sizin ve babalarınızın isimlendirdiği isimlerdir. Allah onlarla ilgili delil indirmedi. Kesinlikle hüküm ancak Allah içindir. O, size, O’nun haricindekine kulluk etmemenizi EMRETTİ. Bu doğru, daim olan dindir. Lakin insanların çoğunluğu bilmezler. )

13/21 - Vellezine yesılune ma EMERALLAHÜ bihı en yusale ve yahşevne rabbehüm ve yehafune suel hısab 
( Ve Allah' ın o birleştirilmesini EMRETTİĞİNİ birleştirenler ve Rab’lerinden korkup, ürperenler, ürkenler ve hesabın kötülüğünden korkanlar. )

16/90 - İNNELLAHE YE'MÜRU bil adli vel ıhsani ve ıtai zil kurba ve yenha anil fahşai vel münkeri vel bağy yeızüküm lealleküm tezekkerun 
( Kesinlikle ALLAH adaleti, iyiliği, yakınlığı olanlara vermeyi, ahlaksızlıktan, kötülükten ve azgınlıktan men etmeyi EMREDER. Size öğüt verir. Umulur ki hatırlarsınız. )

İnsanları Allah yolundan saptırmak ile görevli şeytanın telkinlerinin de cinlere ve cin tasallutundaki küresel şeytanlara kulluk eden müşrik inkârcılar tarafından "emir" olarak algılandığı da ayetlerde belirtilmektedir.

2/168 - Ya eyyühen nasü külu min ma fil erdı halalen tayyiben ve la tettebiu hutuvatiş şeytan innehu leküm adüvvün mübın 
( Ey insanlar o yerde olanlardan helal ve temiz olarak yiyin. Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Kesinlikle o size apaçık düşmandır. 

2/169 - İnnema YE'MÜRUKÜM bis sui vel fahşai ve en tekulu alellahi ma la ta'lemun 
( O size kesinlikle kötülüğü ve ahlaksızlığı ve Allah’a o bilmediklerinizi söylemenizi EMREDER. )

2/268 - Eş ŞEYTANÜ yeıdükümül fakra ve YE'MÜRUKÜM bil fahşa vallahü yeıdüküm mağfiraten minhü ve fadla vallahü vasiun alim ( ŞEYTAN size fakirliği, yoksulluğu vaad eder ve size ahlaksızlığı EMREDER. Allah size kendisinden ve üstünlüğünden affı vaad eder. Allah geniştir bilendir. )

4/119 - Ve le üdıllennehüm ve le ümenniyennehüm ve le AMÜRANNEHÜM fe le yübettikünne azanel en'ami ve le AMÜRANNEHÜM fe le yüğayyirunne halkallah ve men yettehıziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mübına 
( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara EMREDECEĞİM de hayvanların kulaklarını kesecekler. Kesinlikle onlara EMREDECEĞİM de Allah' ın yaratışını değiştirecekler. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

24/21 - Ya eyyühellezine amenu la tettebiu hutuvatiş şeytan ve men yettebı hutuvatiş şeytani fe innehu YE'MÜRU bil fahşai vel münker ve lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu ma zeka minküm min ehadin ebeden ve lakinnellahe yüzekkı men yeşa vallahü semıun alim 
( Ey o inananlar, şeytanın adımlarına tabi olmayın. Kim şeytanın adımlarına tabi olursa, kesinlikle o ahlaksızlığı, kötülüğü, inkarı EMREDER. Şayet Allah' ın üstünlüğü lütfu üzerinize olmasaydı, sizlerden kimse ebediyen temizlenemezdi. Lakin kesinlikle Allah dilediği kimseyi temizler. Allah duyandır, bilendir. )


No comments:

Post a Comment