İlahi Vasiyet
"Vasiyet" kelimesi "Vass" ( İşin yapılmasını istemek, Emretmek* ) anlamına gelen Arapça bir kelime olup "Vasiyet" kelimesinin de köküdür.
"Emr" kelimesi ise "İş" anlamına gelmekte olup Türkçe'deki "Emretmek" kelimesinin köküdür.
Kur'an'da "Allahü Teala'nın Vasiyeti" kavramını içeren ayetler şöyledir.
6/151 - Kul tealev etlü ma
harrame rabbüküm aleyküm en
la tüşriku bihı şey'a ve bil
valideyni ıhsana ve la taktülu evladeküm min imlak nahnü
nerzükuküm ve iyyahüm ve la
takrabül fevahışe ma zahera
minha ve ma betan ve la
taktülün nefselletı harramellahü
illa bil hakk zaliküm VASSAKÜM
bihı lealleküm ta'kılun
( De ki: "Haydi gelin, Rab’binizin
size neleri haram kıldığını
okuyayım. O’na hiçbir şeyi ortak
koşmayın, ana babaya iyilik
edin, fakirlikten çocuklarınızı
öldürmeyin. Sizi de onları da biz
rızıklandırırız. Ahlaksızlığın
açığına da, gizlisine de
yaklaşmayın. Allah' ın haram
kıldığı nefsi haksızca
öldürmeyin. Bunlar SİZE
EMRETTİKLERİDİR. Umulur ki akıl
edersiniz." )
6/152 - Ve la takrabu malel
yetımi illa billetı hiya ahsenü
hatta yeblüğa eşüddeh ve evfül
keyle vel mizane bil kıst la
nükellifü nefsen illa vüs'aha ve
iza kultüm fa'dilu ve lev kane za
kurba ve bi ahdillahi evfu
zaliküm VASSAKÜM bihı
lealleküm tezekkerun
( Ve olgunluğuna erişinceye
kadar en güzel biçimde olması
haricinde yetimin malına
yaklaşmayın. Kile ölçeğine,
ölçüye ve tartıya adaletle vefa
edin. Biz nefsi genişliğinin
haricinde mükellef kılmayız.
Söylediğiniz zaman, şayet
yakınınız dahi olsa adil olun ve
Allah’a ahdinize vefa edin.
Bunlar SİZE EMRETTİKLERİDİR.
Umulur ki hatırlarsınız. )
6/153 - Ve enne haza sıratıy
müstekımen fettebiuh ve la tettebius sübüle fe teferraka
biküm an sebılih zaliküm
VASSAKÜM bihı lealleküm
tettekun
( Ve kesinlikle doğru yol budur. O
halde ona tabi olun. Sizi O’nun
yolundan ayıracak yollara tabi
olmayın. Bunlar SİZE EMRETTİKLERİDİR. Umulur ki
sakınırsınız. )
29/8 - Ve VASSAYNEL insane bi
valideyhi husna ve in cahedake
li tüşrike bima leyse leke bihı
ılmün fe la tütı'hüma ileyye
merciuküm fe ünebbiüküm bima
küntüm ta'melun
( Ve insana, ana babasına
güzellik yapmasını EMREDERİZ.
Eğer seninle, o sana hakkında
ilmi olmayanı ortak koşman için
cihad ederlerse, onlara itaat
etme. Dönüşünüz banadır. Artık
o yapmakta olduklarınızı size
haber veririm.
)
46/15 - Ve VASSAYNEL insane bi
valideyhi ihsana hamelethu
ummuhu kurhen ve vadaathu
kurha ve hamluhu ve fisaluhu
selasune şehra hatta iza belega
eşuddehu ve belega erbaine
seneten kale rabbi evzı’ni en
eşkure ni’metekelleti en’amte
aleyye ve ala valideyye ve en
a’mele salihan terdahu ve aslıh
li fi zurriyyeti inni tubtu ileyke ve
inni minel muslimin
( Ve insana, ana babasına iyilik
yapmasını EMRETTİK. Annesi onu
zorlanarak taşıdı ve onu
zorlanarak doğurdu. Onu
taşıması ve sütten kesmesi otuz
aydır. Nihayet olgunluğuna
eriştiğinde ve kırk senesine
eriştiğinde "Rab’bim, o bana ve anne babama bol bol verdiğin
nimetine şükredeyim ve razı
olduğun, hoşlandığın iyilik
yapayım diye bana öğüt ver.
Benim için, soyumdan olanları
iyileştir. Kesinlikle ben sana tabi
oldum. Kesinlikle ben teslim
olanlardanım." der. )
Kur'an'da "Allahü Teala'nın Emrettiği" kavramını içeren ayetler şöyledir.
2/27 - Ellezine yenkudune
ahdellahi min ba'di mısakıh ve
yaktaune ma EMERALLAHÜ bihı en
yusale ve yüfsidune fil ard ülaike
hümül hasirun
O verdikleri sözleri sonrasında
( Allah’a olan ahdini bozanlar ve
ALLAH'IN birleştirilmesini
EMRETTİĞİNİ kesip ayıranlar ve
yerde bozgun yapanlar, işte
onlar hasarlananlardır. )
2/222 - Ve yes'eluneke anil
mehıyd kul hüve ezen fa'tezilün
nisae fil mehıydı ve la
takrabuhünne hatta yathurn fe
iza tetahherne fe'tuhünne min
haysü EMERAKÜMÜLLAH innellahe
yühıbbüt tevvabıne ve yühıbbül
mütetahhirın
( Ve sana aybaşından sual
ederler. De ki: "O eziyettir." O
halde aybaşı içindelerken
kadınlardan uzaklaşın. Onlar
temizleninceye kadar onlara
yaklaşmayın.
Temizlendiklerinde, onlara ALLAH'IN SİZE EMTETTİĞİ yerden yetin.
Kesinlikle Allah tevbekarları ve
temizlenenleri sever. )
3/80 - Ve la YE'MÜRAKÜM en
tettehızül melaikete ve
nebiyyıne erbaba e YE'MÜRUKÜM bil küfri ba'de iz entüm
müslimun
( Ve size, melekleri ve habercileri
Rabler edinmenizi EMRETMEZ.
Teslim olanlar olmanızdan
sonra, size inkarı mı EMREDER? )
4/58 - İnnellahe YE'MÜRUKÜM en
tüeddül emanati ila ehliha ve iza
hakemtüm beynen nasi en
tahkümü bil adl innellahe
niımma yeızuküm bih innellahe
kane semıan basıra
( Kesinlikle Allah size emaneti
sahibine vermeyi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle
hükmetmeyi EMREDER. Kesinlikle
Allah size onunla nimetli öğüt
verir. Kesinlikle Allah duyandır,
görendir. )
7/28 - Ve iza fealu fahışeten kalu vecedna aleyha abaena vallahü emerana biha kul innellahe la ye'müru bil fahşa' e tekulune alellahi ma la ta'lemun
( Ve onlar ahlaksızlık yaptıkları zaman "Babalarımızı onun üzerinde bulduk. Bize onu ALLAH EMRETTİ." derler. De ki: "Kesinlikle ALLAH ahlaksızlığı EMRETMEZ. Allah’a o bilmediklerinizi mi söylüyorsunuz?" )
12/40 - Ma ta'büdune min dunihı illa esmaen semmeytümuha entüm ve abaüküm ma enzelellahü biha min sültan inil hukmü illa lillah EMERA en la ta'büdu illa iyyah zaliked dınül kayyimü ve lakinne ekseran nasi la ya'lemun
( O O’ndan başka kulluk ettikleriniz ancak sizin ve babalarınızın isimlendirdiği isimlerdir. Allah onlarla ilgili delil indirmedi. Kesinlikle hüküm ancak Allah içindir. O, size, O’nun haricindekine kulluk etmemenizi EMRETTİ. Bu doğru, daim olan dindir. Lakin insanların çoğunluğu bilmezler. )
13/21 - Vellezine yesılune ma EMERALLAHÜ bihı en yusale ve yahşevne rabbehüm ve yehafune suel hısab
( Ve Allah' ın o birleştirilmesini EMRETTİĞİNİ birleştirenler ve Rab’lerinden korkup, ürperenler, ürkenler ve hesabın kötülüğünden korkanlar. )
16/90 - İNNELLAHE YE'MÜRU bil adli vel ıhsani ve ıtai zil kurba ve yenha anil fahşai vel münkeri vel bağy yeızüküm lealleküm tezekkerun
( Kesinlikle ALLAH adaleti, iyiliği, yakınlığı olanlara vermeyi, ahlaksızlıktan, kötülükten ve azgınlıktan men etmeyi EMREDER. Size öğüt verir. Umulur ki hatırlarsınız. )
İnsanları Allah yolundan saptırmak ile görevli şeytanın telkinlerinin de cinlere ve cin tasallutundaki küresel şeytanlara kulluk eden müşrik inkârcılar tarafından "emir" olarak algılandığı da ayetlerde belirtilmektedir.
2/168 - Ya eyyühen nasü külu
min ma fil erdı halalen tayyiben
ve la tettebiu hutuvatiş şeytan
innehu leküm adüvvün mübın
( Ey insanlar o yerde olanlardan
helal ve temiz olarak yiyin.
Şeytanın adımlarına tabi
olmayın. Kesinlikle o size apaçık
düşmandır.
2/169 - İnnema YE'MÜRUKÜM bis
sui vel fahşai ve en tekulu
alellahi ma la ta'lemun
( O size kesinlikle kötülüğü ve
ahlaksızlığı ve Allah’a o
bilmediklerinizi söylemenizi
EMREDER. )
2/268 - Eş ŞEYTANÜ yeıdükümül
fakra ve YE'MÜRUKÜM bil fahşa
vallahü yeıdüküm mağfiraten
minhü ve fadla vallahü vasiun
alim ( ŞEYTAN size fakirliği, yoksulluğu
vaad eder ve size ahlaksızlığı
EMREDER. Allah size kendisinden
ve üstünlüğünden affı vaad
eder. Allah geniştir bilendir. )
4/119 - Ve le üdıllennehüm ve le ümenniyennehüm ve le AMÜRANNEHÜM fe le yübettikünne azanel en'ami ve le AMÜRANNEHÜM fe le yüğayyirunne halkallah ve men yettehıziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mübına
( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara EMREDECEĞİM de hayvanların kulaklarını kesecekler. Kesinlikle onlara EMREDECEĞİM de Allah' ın yaratışını değiştirecekler. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )
24/21 - Ya eyyühellezine amenu la tettebiu hutuvatiş şeytan ve men yettebı hutuvatiş şeytani fe innehu YE'MÜRU bil fahşai vel münker ve lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu ma zeka minküm min ehadin ebeden ve lakinnellahe yüzekkı men yeşa vallahü semıun alim
( Ey o inananlar, şeytanın adımlarına tabi olmayın. Kim şeytanın adımlarına tabi olursa, kesinlikle o ahlaksızlığı, kötülüğü, inkarı EMREDER. Şayet Allah' ın üstünlüğü lütfu üzerinize olmasaydı, sizlerden kimse ebediyen temizlenemezdi. Lakin kesinlikle Allah dilediği kimseyi temizler. Allah duyandır, bilendir. )
No comments:
Post a Comment