1 Temmuz 2020 Çarşamba

Eşitliği bozan frekans ... Mülkiyet arzusu

Mülkiyet ve eşitlik Rızıkta "eşitlik" ortamının sağlanması ruhsal tekâmül sürecinin en önemli sınavlarından biridir. Allahü Teala yaratılışta tüm rızıkları, nimetleri insanların eşit paylaşabilecekleri şekilde ve bolca bahşetmiş ve bu durumun korunmasını istemiştir. İlgili ayetler şöyledir.

41/10 - Ve ceale fıha ravasiye min fevkıha ve barake fıha ve kaddera fıha akvateha fı erbeati eyyam SEVAEN lis sailın
( Ve "Orada, onun üstünde dağlar oluşturdu. Orada bereket verdi. Orada, gıdaları azıkları, araştıranlar için dört günde EŞİT olarak düzenleyerek ölçülendirdi." )

Ancak Nahl suresinin 71. ayetinde ifade edildiği üzere sınava tabi tutulduklarını idrak edemeyen inkarcı müşrikler rızkı gasp edip elinde tutmakta ve eşitliği bozarak diğer insanlara zulmetmektedirler.

16/71 - Vallahü faddale ba'daküm ala ba'dın fir rızk fe mellezine füddılu bi raddı rizkıhim ala ma meleket eymanühüm fe hüm fıhi SEVA' e fe bi nı'metillahi yechadun
( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün olanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda EŞİT olsunlar. Yani Allah' ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

İnsanı şirke sürükleyen "mülkiyet" arzusu sınav niteliğinde olan nefsani ve negatif frekansların bir sonucudur. Oysa ki malik olma ve mülkiyet sadece ve sadece herşeyin yaratıcısı olan Allah'a mahsustur. İnsan'ın yapması gereken ise malik Allah tarafından bahşedilen nimetlere şükretmek ve bu ilahi lütufa karşılık iyi, doğru ve samimi bir kul olmaktır.

2/107 - E lem ta'lem ennellahe lehu mülküs semavati vel ard ve ma leküm min dunillahi min veliyyin ve la nasır
( Bilmez misin ki göklerin ve yerin mülkü kesinlikle O’nadır Allah’a dır ve size Allah’tan başka dost ve yardımcı yoktur. )

İnsanın en büyük sorunu Allah bilincini tam olarak edinememesi, Allah kavramının yüceliğini algılayamamasıdır. Bu sorun da zaten diğer tüm sorunların kök sebebini oluşturmaktadır.

6/91 - Ve ma kaderullahe hakka kadrihı .... ( Allah' ı gerçek kudreti ile takdir edemediler. .... )

Allah'ın zikrini ve nimetlerin eşit paylaşılması gerektiğini unutan inkarcılara aldatıcı maddeden daha da fazla verildiği ve böylelikle farkedemedikleri bir azaba sürüklendikleri aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

6/44 - Fe lemma nesu ma zükkiru bihı fetahna aleyhim ebvabe külli şey' hatta iza ferihu bima utu ehaznahüm bağteten fe iza hüm müblisun ( O hatırlatılanları unuttuklarında, onlara herşeyin kapısını açtık. Nihayet o verilenlerden dolayı ferahlayıp sevindiklerinde onları ansızın yakaladık. Böylece o zaman onlar ümitsizler oldular. ) 

23/55 - E yahsebune ennema nümiddühüm bihı min malin ve benın ( Sanıyorlar mı ki, onlara kesinlikle o maldan ve oğuldan yaydıklarımızla, )

23/56 - Nüsariu lehüm fil hayrat bel la yeş'urun ( Onlara hayırlarda koşuyoruz. Bilakis farketmezler. )

Aşağıdaki ayetlerde de bitmek bilmeyen mal toplama ihtirasından, mülkiyet arzusunun aldatıcılığından, mal ile ebediyete erişebilmeyi umma yanılgısından ve bunların hazin sonucundan bahsedilmektedir.

74/11 - Zerni ve men halaktu vehıyden
( Tek olarak yarattığım kimseyi bana bırak. ) 74/12 - Ve ce'altü lehu malen memduden
( Ve ona bolca yayılmış mal oluşturdum. )
74/13 - Ve benine şuhuden
( Ve şahit olunan oğullar. )
74/14 - Ve mehhedtü lehu temhiden
( Ve ona imkanları yaydım da yaydım. )
74/15 - Sümme yatme'u en ezide
( Sonra daha da artırmamı ümit eder. )
74/16 - Kella innehu kane li ayatina aniden
( Hayır kesinlikle o ayetlerimize inat etmekte, direnmekteydi. )
74/17 - Se urhikuhu sa'uden
( Onu yokuşa sardıracağım. )

104/2 - Ellezi cemea malen ve addedeh
( O malı toplayan ve onu adet adet sayan, ) 104/3 - Yahsebü enne malehu ahledeh
( Malının onu ebedi kılacağını sanar. )

2/96 - Ve le tecidennehüm ahrasan nasi ala hayah ve minellezine eşraku yeveddü ehadühüm lev yüammeru elfe seneh ve ma hüve bi müzahzihıhı minel azabi en yüammer vallahü besırun bima ya'melun
( Ve kesinlikle onları hayatta insanların en hırslıları olarak bulacaksın. O ortak koşanlardan her biri bin sene ömür sürmeyi arzular. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder