"Müşteri" kelimesi "İştira" ( Alışveriş, Değerini verip almak, Satın almak ) kelimesinden türemiş olan ve "Alışveriş yapan" anlamına gelen bir sıfattır.
"Sadakat" kelimesi ise "Sıdk / Sadık" ( Doğru / Doğru olan ) kelimesinden türemiş olan ve "Doğruluk" anlamına gelen bir kelimedir. Ancak bu kelime zaman içerisinde "Bağlılık" anlamında da kullanılagelmiştir.
Dolayısıyla bir pazarlama terminolojisi olarak duyulmaya alışılmış "Müşteri Sadakati" ( Müşteri Bağlılığı ) kavramı özü itibarıyla "Doğru alışveriş eden" anlamını içermektedir.
İşte ;
Hidayeti dalalete,
Ahireti dünyaya,
Mağfireti azaba,
İmanı inkâra,
İlmi istihzaya
yani iyiliği kötülüğe değişenlerin "İştiralarının" ( Alışverişlerinin ) doğru olmadığı Kur'an ayetlerinde bildirilmektedir.
2/16 - ÜlaikellezinEŞTERAVüd
dalalete bil hüda fe ma rabihat
ticaratühüm ve ma kanu
muhtedın
( İşte onlar yönlendirme
karşılığında sapıklığı SATIN ALDILAR da ticaretleri fayda
sağlamadı. Yönlendirilenlerden
de değillerdi. )
2/86 - ÜlaikellezinEŞTERAVül
hayated dünya bil ahırati fe la
yuhaffefü anhümül azabü ve la
hüm yünsarun
( Bunlar ahiret karşılığında dünya
hayatını SATIN ALANLARDIR.
Böylece azap onlardan
hafifletilmez ve onlara yardım
edilmez. )
2/175 - ÜlaikellezinEŞTERAVüd
dalalete bil hüda vel azabe bil
mağfirah fe ma asberahüm alen
nar
( İşte onlar yönlendirmeye karşı
sapıklığı ve affedilmeye karşı
azabı SATIN ALIRLAR. Böylece onlar ateşe sabredemezler. )
3/177 - İnnellezinEŞTERAVül küfra
bil ımani len yedurrullahe şey'a
ve lehüm azabün elım
( Kesinlikle o, inanç ile inkarı
SATIN ALANLAR Allah’a şey kadar
bile zarar veremezler. Büyük
azap onlaradır. )
4/44 - E lem tera ilellezine utu
nasıben minel kitabi YEŞTERUNED dalalete ve yürıdune en tedıllüs
sebıl
( O kitaptan nasip verilenleri
görmez misiniz? Sapıklığı SATIN ALIRLAR ve yolu sapıtmanızı
isterler. )
9/111 - İnnellahEŞTERA minel
mü'minıne enfüsehüm ve
emvalehüm bi enne lehümül
cenneh yükatilune fı sebılillahi fe
yaktülune ve yuktelune va'den
aleyhi hakkan fit tevratı vel incili
vel kur'an ve men evfa bi ahdihı
festebşiru bi bey'ıkümüllezı
bay'tüm bih ve zalike hüvel
fevzül azım
( Kesinlikle Allah, inananlardan,
nefislerini ve mallarını, cennetin
kesinlikle onlara olmasından
dolayı SATIN ALDI. Tevrat' ta, İncil'
de ve Kur'an' da gerçek olduğu
gibi, onun üzerine vaad olarak,
Allah yolunda savaşacaklar da
öldürecekler ve öldürülecekler.
Ahdine daha vefalı kimdir? O
halde yaptığınız alışverişten
dolayı müjdeler olsun. İşte bu, o
büyük kurtuluştur. )
Ayette ruhsal tekâmül için insanların nefsaniyeti ve maddeyi ( dünyevi menfaati ) terketmeleri gerektiği "Allah'ın iştirası" teşbihiyle bildirilmektedir.
Ayette ruhsal tekâmül için insanların nefsaniyeti ve maddeyi ( dünyevi menfaati ) terketmeleri gerektiği "Allah'ın iştirası" teşbihiyle bildirilmektedir.
31/6 - Ve minen nasi men
YEŞTERI lehvel hadısi li yüdılle an
sebılillahi bi ğayri ılmin ve
yettehızeha hüzüva ülaike
lehüm azabün muhin
( Ve insanlardan kimileri ilimsizce
Allah yolundan saptırmak için
sözün eğlencesini SATIN ALIRLAR. Onu alay edinirler. İşte onlar, alçaltıcı hakir eden azap
onlaradır.
)
No comments:
Post a Comment