"Nüşur" kelimesi "Neşr" ( Yaymak, Dağıtmak, Yayılmak, Dağılmak ) kelimesinden türemiş olan ve "Yayma, Dağıtma, Yayılma, Dağılma" anlamına gelen bir kelimedir.
Ancak "Nüşur" kelimesi Kur'an'da , "Ölümden sonra diriliş, Tekrar yaratılış" anlamında zikredilmektedir. Bu anlamın isnad noktası ise "Varlıkların ortaya çıkıp yayılmaları" kavramıdır.
Ölümün aslında Olum olduğunun, yaşamın ve yaratılışın sonsuzluğunun ifadelerinden biri olan "Nüşur / Neşr" kelimesi Kur'an'da 20 kere tekrarlanmaktadır. ( 20 sayısının nümerolojik değeri 2 sayısı yaratılıştaki düalitenin, döngünün sembolü olup aynı zamanda da farklı boyuta geçiş portalı ve döngünün nümerolojik sembolü olan 11 sayısının bir başka temsilidir. )
Allah inancının en temel unsuru, Yevmel Ahıri ( Ahir Gün / Sonraki Gün ) kavramının bir temsili olan Nüşur bilincidir. Kur'an'da "Allah'a iman" ifadesi yoğunlukla "Sonraki güne iman" ifadesiyle birlikte "Amene billahi vel yevmel ahıri" olarak zikredilmektedir.
"Nüşur" kelimesinin yer aldığı bazı ayetler şöyledir.
25/3 - Vettehazu min dunihı
aliheten la yahlükune şey'en ve
hüm yuhlekune ve la yemlikune
li enfüsihim darran ve la nef'an
ve la yemlikune mevten ve la
hayaten ve la NÜŞUR
( Ve bir şey yaratmamış olan
ama kendileri yaratılmış olan,
kendileri için ne zarara, ne de
faydaya malik olamayan,
öldürmeye, hayat vermeye ve
ÖLÜMDEN SONRA DİRİLTMEYE malik olamayan, O'ndan başkalarını ilahlar edinirler. )
25/40 - Ve lekad etev alel
karyetilletı ümtırat metaras se' e
fe lem yekunu yeravneha bel
kanu la yercune NÜŞURA
( Ve kötülük belası yağmuruna
tutulmuş şehire yettiler. Artık
onu görenler olmayacaklar mı?
Bilakis ÖLÜMDEN SONRA DİRİLMEYİ ummayanlar olmuşlardır. )
25/47 - Ve hüvellezi ceale
lekümül leyle libasen ven nevme
sübaten ve cealen nehar NÜŞURA
( Ve size geceyi elbise, uykuyu
uzun dinlenme kılan O'dur.
Gündüzü ÖLÜMDEN SONRA DİRİLME kılar. )
30/20 - Ve min ayatihı en halekaküm min türabin sümme iza entüm beşerun TENTEŞİRUN
( Ve sizi topraktan yaratması ayetlerindendir. Sonra sizler YAYILAN insanlarsınız. )
33/53 - Ya eyyühellezine amenu la tedhulu büyuten nebiyyi illa en yü'zene leküm ila taamin ğayra nazırıne inahü ve lakin iza düıytüm fedhulu fe iza taımtüm FENTEŞİRU ve la müste'nisıne li hadıs inne zaliküm kane yü'zin nebiyye fe yestahyı minküm vallahü la yestahyı minel hakk ve iza seeltümuhünne metaan fes'eluhünne min verai hıcab zaliküm atheru li kulubiküm ve kulubihinn ve ma kane leküm en tü'zu rasullellahi ve la en tenkihu ezvacehu min ba'dihı ebeda inne zaliküm kane ındellahi azıma
( Ey o inananlar, size yemeğe izin verilmesi haricinde, vaktine bakmadan habercinin evlerine girmeyin. Lakin çağırıldığınızda girin. Yemeği yediğinizde de DAĞILIN ve söze alışmayın. Bu haliniz haberciyi kesinlikle üzer de sizden çekinir, utanır. Allah gerçekten çekinmez, utanmaz. O kadınlara fayda sual ettiğinizde, onlara perde arkasından sual edin. Bu kalpleriniz için ve onların kalpleri için daha temizdir. Allah' ın resulüne eziyet etmek size olmaz. O'nun ardından, onun eşlerini ebediyen nikahlayamazsınız. Kesinlikle bu, Allah' ın indinde büyüktür. )
30/20 - Ve min ayatihı en halekaküm min türabin sümme iza entüm beşerun TENTEŞİRUN
( Ve sizi topraktan yaratması ayetlerindendir. Sonra sizler YAYILAN insanlarsınız. )
33/53 - Ya eyyühellezine amenu la tedhulu büyuten nebiyyi illa en yü'zene leküm ila taamin ğayra nazırıne inahü ve lakin iza düıytüm fedhulu fe iza taımtüm FENTEŞİRU ve la müste'nisıne li hadıs inne zaliküm kane yü'zin nebiyye fe yestahyı minküm vallahü la yestahyı minel hakk ve iza seeltümuhünne metaan fes'eluhünne min verai hıcab zaliküm atheru li kulubiküm ve kulubihinn ve ma kane leküm en tü'zu rasullellahi ve la en tenkihu ezvacehu min ba'dihı ebeda inne zaliküm kane ındellahi azıma
( Ey o inananlar, size yemeğe izin verilmesi haricinde, vaktine bakmadan habercinin evlerine girmeyin. Lakin çağırıldığınızda girin. Yemeği yediğinizde de DAĞILIN ve söze alışmayın. Bu haliniz haberciyi kesinlikle üzer de sizden çekinir, utanır. Allah gerçekten çekinmez, utanmaz. O kadınlara fayda sual ettiğinizde, onlara perde arkasından sual edin. Bu kalpleriniz için ve onların kalpleri için daha temizdir. Allah' ın resulüne eziyet etmek size olmaz. O'nun ardından, onun eşlerini ebediyen nikahlayamazsınız. Kesinlikle bu, Allah' ın indinde büyüktür. )
35/9 - Vallahüllezı erseler riyaha
fe tüsıru sehaben fe suknahü ila
beledün meyyitin fe ahyeyna
bihil erda ba'de mevtiha
kezaliken NÜŞUR
( Ve Allah O'dur ki, rüzgarları
gönderir de bulut seyirtirler.
Böylece onu ölü beldeye
göndeririz de onunla yeri ölümü
sonrasında diriltiriz. İşte
ÖLÜMDEN SONRA DİRİLME de
böyledir. )
62/10 - Fe iza kudıyetis salatü FENTEŞİRU fil ardı vebteğu min fadlillahi vezkürullahe kesiren le'alleküm tüflihun
( Böylece dua yapıldığında, yerde DAĞILIN. Allah' ın üstünlüğünü, lütfunu arayın. Allah' ı çokça hatırlayın. Umulur ki iflah olursunuz. )
62/10 - Fe iza kudıyetis salatü FENTEŞİRU fil ardı vebteğu min fadlillahi vezkürullahe kesiren le'alleküm tüflihun
( Böylece dua yapıldığında, yerde DAĞILIN. Allah' ın üstünlüğünü, lütfunu arayın. Allah' ı çokça hatırlayın. Umulur ki iflah olursunuz. )
67/15 - Hüvellezi ceale lekümül
arda zelulen femşu fi
menakibiha ve kulu min rizkıhi
ve ileyhin NÜŞUR
( Yeri size yumuşak, boyun eğmiş
kılan O’dur. O halde O’nun
yollarının içinde yürüyün ve
O’nun rızıklarından yiyin. DİRİLİŞ
O’nadır. )
77/3 - Ven NAŞİRATİ NEŞREN
( Ve YAYARAK YAYANLAR. )
80/21 - Sümme ematehu fe akberehu
( Sonra onu öldürdü de onu kabire koydurdu. )
80/22 - Sümme iza şea ENŞEREhu
( Sonra dilediğinde onu DİRİLTİR. )
80/21 - Sümme ematehu fe akberehu
( Sonra onu öldürdü de onu kabire koydurdu. )
80/22 - Sümme iza şea ENŞEREhu
( Sonra dilediğinde onu DİRİLTİR. )
No comments:
Post a Comment