Çeviri

Friday, July 17, 2020

Gerçek Terfi

"Terfi" kelimesi "Yükselme, Yükseliş" anlamına gelen ve "Raf" ( Yükselmek, Yükseltmek ) fiilinden türemiş bir isimdir. Türkçe'deki "Raf" ( Üstüne nesne konan yüksek platform ) kelimesi de aynı köktendir.

Halk arasında "Terfi" ( Yükseliş ) kelimesi doğrudan "Çalıştığı kuruluşta, şirkette bir üst kademeye yükselmek" olarak algılanmaktadır. Maalesef materyalist ve şeytani sistemdeki "Terfi" sadece ve sadece "Diğer insanlar / çalışanlar üzerinde yetki ve tahakküm gücü elde etmekten" ibarettir. Zira "birilerinin üzerine yükselmek o birilerini aşağılamak" anlamına gelmektedir. Böyle bir "Terfi" arzusunda olanlar ilahi nizamdaki ruhsal tekâmül süreci itibarıyla büyük bir yanılgı içindedirler. Zira insanlığı tahakküm altına alıp köleleştirmek için kurulmuş bir sistem içerisindeki "Terfi" ruhi ve batıni açıdan "Tenzil" anlamına gelmektedir. Öte yandan bu şeytani sistem içindeki batıl terfi süreçlerinin zulme, adaletsizliğe ve haksızlığa ne denli vesile olduğu da ayrı bir gerçektir.

İnsanların nihai kurtuluşunu sağlayacak olan gerçek ve rahmani terfi ise ilimde, idrakte ve imanda tezahür etmesi gereken ve üst alemlere geçiş vesilesi olacak ilahi terfidir. 

Kur'an'da "İlahi Gerçek Yükselme" konusundan şöyle bahsedilmektedir.

6/83 - Ve tilke huccetüna ateynaha ibrahıme ala kavmih NERFEU deracatin men neşa' inne rabbeke hakımün alim

( Ve bu, kavmi üzerine İbrahim'e verdiğimiz delilimizdir. Dilediğimiz kimseyi derecelerle YÜKSELTİRİZ. Kesinlikle Rab’bin hakimdir, bilendir. )

7/176 - Ve lev şi'na le RAFA'NAHÜ  biha ve lakinnehu ahlede ilel erdı vettebea hevah fe meselühu ke meselil kelb in tahmil aleyhi yelhes ev tetrukhü yelhes zalike meselül kavmillezıne kezzebu bi ayatina faksusıl kasasa leallehüm yetefekkerun

( Ve şayet dileseydik onu onlarla YÜKSELTİRDİK. Lakin kesinlikle o yere girdi ve kendi hevesine tabi oldu. Artık onun misali o köpeğin misali gibidir. Üzerine yüklensen de solur, bıraksan da solur. Bu, ayetlerimizi yalanlayan kavmin misalidir. O halde bu hikayeyi anlat. Umulur ki fikrederler. )

19/57 - Ve RAFA'NAHÜ mekanen aliyya

( Ve onu yüksek mekana YÜKSELTTİK. )

35/10 - Men kane yürıdül ızzete fe lillahil ızzetü cemıa ileyhi yas'adül kelimüt tayyibü vel amelüs salihu yerfeuh vellezine yemkürunes seyyiati lehüm azabün şedıd ve mekru ülaike hüve yebur

( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. Temiz kelime O’na yükselir. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır. )

Ayette gerçek yükselişin "Temiz kelime" yani "Temiz varlık" olmak yoluyla gerçekleşebileceği aldatıcı dünya hayatında üstünlük, kudret ve yükselme arzulayanların azaptan kurtulamayacakları bildirilmektedir.

40/15 - RAFIUD deracati zül arş yülkır ruha min emrihı ala men yeşaü min ıbadihı li yünzira yevmet telak

( Dereceleri arşa, tahta YÜKSELTİR. Karşılaşma gününden uyarmak için emrinden ruhu dilediği kimsenin üzerine atar. )

58/11 - Ya eyyühellezine amenu iza kıle leküm tefessehu fil mecalisi fefsehu yefsehillahu leküm ve iza kılenşuzu fenşuzu YERFE'ıllahullezine amenu minküm vellezine utül ilme derecatin vallahü bima ta'melune habir

( Ey o inananlar, size "Meclislerde yer açın." denildiğinde yer açın. Allah size yer açar. "Kalkın." denildiğinde kalkın ki Allah sizden o inananları ve o ilim verilenleri derecelerle YÜKSELTSİN. Allah ne yaptığınızdan haberdardır. )

Ayette gerçek yükselişin iman ve ilim vesilesiyle vuku bulacağı bildirilmektedir.

27/31 - En la TA'LU* aleyye ve'tunı müslimın

( Benim üzerime ULULANMAYIN ve bana teslim olanlar olarak gelin. )

38/75 - Kale ya iblısü ma meneake en tescüde li ma halaktü bi yedeyy estekberte em künte MİNEL ALİN*

( "Ey İblis, seni kuvvetimle yarattığım için yere  kapanmaktan ne men etti? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa ULULANANLARDAN MI oldun?" dedi. )

* "Yüksek, Yüce, Ulu" anlamına gelen bir diğer kelime de "Ali" kelimesidir. Tanrı, ilah anlamına gelen "El" kelimesi de aynı "L" kökündendir.

Ayetlerde "ululuk, yükseklik" arzusunda olanların esas itibarıyla Allah'a karşı bu yanlış zihniyette oldukları ve bu yanlışta İblis'in tesirlerinin de varlığından bahsedilmektedir.

No comments:

Post a Comment