28 Temmuz 2020 Salı

"7 Safha 4 Teslim" ??!!

Küresel şeytanların dinde ayrıştırma yöntemi olarak tesis ettikleri tarikat sistemlerinin "Kula kulluk ve Şirk" merkezleri olduğuna evvelce değinilmişti. Tarikatlerde Kur'an dışı söylemler, uydurma hadisler, uydurma kavramlar ve diğer bazı zihin kontrol ( büyü ) yöntemleri eşliğinde oluşturulan sofistike ve uhrevi ortam vasıtasıyla insanlar etki altına alınmaya çalışılmakta ve böylelikle idraki bloke edilmiş, iradesi gasp edilmiş robot müridler yaratılmaktadır. Bu müridler* ( zihin kontrol köleleri ) mürşid* olarak anılan tarikat liderlerine koşulsuz itaat edecek ( biat edecek ) , mürşidin sözünü, talimatını Allah'ın kelamı, talimatı gibi algılayacak hale getirilmektedirler.

* Mürid ( İsteyen, İrad eden ); Mürşid ( Doğru yolu gösteren, İrşad eden )

Uydurma kavram hususuna bir örnek "7 Safha 4 Teslim" kavramıdır. Sözde hidayet sürecini tanımlayan ve zorlama ayetlerle desteklenmeye ve 11 nümerolojisine uydurulmaya çalışılan bu kavramın Kur'an ilmini yansıtan bir yönü bulunmamaktadır. 

Anılan kavrama göre hidayete erebilmenin şartları şöyledir.

1. Safha : Allah’a ulaşmayı dilemek
2. Safha : Mürşide tâbî olmak
3. Safha : Ruhun Allah’a teslimi (1. teslim)
4. Safha : Fizik vücudun teslimi (2. teslim)
5. Safha : Nefsin teslimi (3. teslim)
6. Safha : İrşad olmak (Muhlis olmak)
7. Safha : İradenin teslimi (4. teslim) Yukarıdaki "safhalar" incelendiğinde;

1. "safhada" "Allah'a ulaşmayı dilemek" ifadesinin yer aldığı görülmektedir. Allah ile aldatmanın temel ilke olduğu şeytani tarikat sistemlerinde tarikat liderinin ( mürşid - şeyh ), yegane hidayet vesilesi ve Allah'ın / Haberci resulün yerdeki temsili ( haşa ) olduğu telkin edildiğinden dolayı bu safhadaki "Allah'a ulaşmayı dilemek" ifadesi aslında "Tarikat liderine / Mürşide ulaşmayı dilemek" anlamına gelmektedir. Hatta bu bağlamda uydurulmuş olan bir kavram da "Hacet Namazı" kavramıdır. Söyleme göre bu namaz kılındıktan sonra kişi mürşidini rüyasında görmektedir.

2. "safhada" ise şirk telkini yapıldığı görülmektedir. Zira "Mürşide tabi olmak." şartı yani Allah'ın tüm insanlar için bahşettiği Kur'an ilmini anlayabilmek ve iyi insan olabilmek için bir başka kula tabi olmak şartı açık bir şirk çağrısıdır. Allahü Teala'nın, kutsal ilmi insanlara aktarmak için haberci resullerini vasıta kılmış olmasından dolayı haberci resullere tabi olmak kitaba tabi olmak anlamına gelmekte ve elbetteki şirk kapsamına girmemektedir. Ancak haberci resul olmayan yani vahiy yoluyla kendisine kitap indirilmemiş kimselere ilah gibi tabi olunması, onların nefsani sözlerinin Allah kelâmı gibi addedilmesi çok açık şirktir. 

Bakara suresinin 38. ayetinde Allahü Teala, daha insanı yaratma safhasında çok açık olarak "Ittebiu hüdaye" ( Benim yönlendirmeme tabi olun ) buyurmaktadır. 

2/38 - Kulnehbitu minha cemia fe imma ye'tiyenneküm minnı hüden fe MEN TEBİA HÜDAYE fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun
( "Oradan topluca inin. Eğer benden size kesinlikle yönlendirme gelirse, artık KİMLER YÖNLENDİRMEME TABİ OLURLARSA artık onların üzerine korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler." dedik. )

En'am suresinin 155. ayetinde "Kitaba tabi olunması" gerektiği vurgulanmaktadır.

6/155 - Ve haza KİTABÜN enzelnahü mübarakün FETTEBİUHÜ vetteku lealleküm türhamun
( Ve bu da indirdiğimiz bereketli KİTAPTIR. ONA TABİ OLUN ve sakının. Umulur ki merhamet edilirsiniz. )

Al'i İmran suresinin 31. ayetinde "Haberci resule tabi olunması" bildirilmektedir. 3/31 - Kul in küntüm tühıbbünellahe FETTEBİUNİ yuhbibkümüllahü ve yağfir leküm zünubeküm vallahü ğafurun rahım
( De ki: "Eğer Allah’ ı sevenler iseniz, BANA TABİ OLUN ki Allah sizleri sevsin ve size günahlarınızı af eylesin. Allah affedendir merhametlidir." )

Bakara suresinin 54. ayetinde de "Yaratıcıya tabi olunması" gerektiği bildirilmektedir. Ayette ayrıca nefsani hislerin yokedilmesi de öğütlenmektedir.

2/54 - Ve iz kale musa li kavmihı ya kavmi inneküm zalemtüm enfüseküm bittihazikümül ıcle fe TUBU İLA BARİİKÜM FAKTÜLU ENFÜSEKÜM zaliküm hayrun leküm inde bariiküm fe tabe aleyküm innehu hüvet tevvabür rahim
( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz buzağıyı kendinize edinerek kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel YARATANINIZA TABİ OLUN da nefislerinizi öldürün. Bu, güzel yaratanınızın indinde size hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi kabul edendir merhametlidir. )

3. "safhadan" 5. "safhaya" kadar olan kısımda ise tutarsız bir sıralama ve yanlış tanımlama bulunmaktadır. Zira sıralama "Ruhun teslimi", "Fizik vücudun teslimi" ve "Nefsin teslimi" şeklindedir.

Öncelikle Ruh, Nefse tesir gönderen bir varlık olduğundan ruhun teslim olması zaten son noktayı temsil eder. Ayrıca Nefs, ruhun tesirindeki bedeni temsil ettiğinden "Fizik vücud"* ve "Nefs" diye iki ayrı kavram zikredilmesi hatalı olmaktadır.

* Yukarıda açıklandığı üzere "Allah'a ulaşmayı dilemek" kavramına "Tarikat liderine ( mürşid - şeyh ) ulaşmayı dilemek" anlamı yüklendiğinden dolayı "Fizik vücudun teslimi" ifadesi "Vücudun tarikat liderine teslimi" anlamına gelmektedir. Tarikatlerde vuku bulan sayısız taciz ve tecavüz olaylarının ardındaki sebep de budur.

7. "safha" olan "İradenin teslimi" ise en tehlikeli "safha"dır. Zira bu "safhada", müridin idrak ve irade mekanizmasının tamamen bloke edilmesi ve tam zihin kontrolü ( büyü ) altına alınması öngörülmektedir. Yani bu safhada özgür iradesi yokolmuş, dışarıdan telkin ile yönlendirilebilir bir robot haline gelmiş bir zihin kontrol kölesi yaratılması hedeflenmektedir.

Kur'an ilminde ilerleyebilmek için ilimde derinleşmiş olan hatırlama sahiplerine ( ehli zikr ) danışılması, sual edilmesi ve rabıta yapılması elbette caiz olnakla birlikte ilmi üstünlüğü olduğu düşüncesiyle bu kişileri ilahlaştırmak ve Rab edinmek açıkça şirk günahı işlemek anlamına gelmektedir.

16/43 - Ve ma erselna min kablike illa ricalen nuhıy ileyhim fes'elu ehlez zikri in küntüm la ta'lemun
( Ve senden önce, onlara vahyettiğimiz erkeklerin haricindekileri göndermedik. O halde, eğer bilmemekteyseniz, hatırlama sahiplerine sual edin. )

3/80 - Ve la ye'müraküm en tettehızül melaikete ve nebiyyıne erbaba e ye'müruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun
( Ve size, melekleri ve habercileri Rabler edinmenizi emretmez. Teslim olanlar olmanızdan sonra, size inkarı mı emreder? )

Ayette meleklerin ve habercilerin Rab'be muadil kılınmaması öğütlenmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder