25 Temmuz 2020 Cumartesi

Dindarlık meselesi

"İnsanlığın başına ne geliyorsa şu dinden geliyor." 

"Din insanların ayrıştırılması için uydurulmuş bir kavramdır."

"Din ölümden, katliamdan başka bir şey getirmemiştir."

"Din, bir kitlesel hipnoz aracıdır."

.....
.....
.....

"Din" kelimesinin gerçek anlamını ve işlevini bilmeyenlerin sık sarfettikleri cümlelerdir bunlar. Esas itibarıyla bilgi derinliği olmayanların, din kisvesi altında icra edilen kötülüklere ve ahlaksızlıklara şahit olmaları durumunda söyleyebilecekleri de bu cümlelerden pek farklı olmayacaktır.

Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere "Din" kelimesi "Deyn" kelimesinden türemiş olup özü itibarıyla "Borç" anlamını temsil etmektedir. "Din", batı dillerinde "Haysiyet" anlamına gelen "Dignity / Dignité" kelimesinin de köküdür. "Din" kozmik borçtur. Yani Allahü Teala'nın bahşettiği yaratılış ve yaşam nimetine karşılık O'na şükran duymak, iyilik yapmak ve yaratılışın nihai amacı olan ruhsal tekâmül için ilimde derinleşmeye çalışmaktır. 

"Din" esasen insanın yazılım kodlarında yani kalbinde var olan bir kavram olup, "Vicdan"* olarak da ifade edilebilmekte ve kalp ile sembolize edilmektedir.

* "Vicdan" kelimesi de Vecd ( Bulmak ) kökünden gelmekte olup "Bulunç / Bilinç" anlamını vermektedir. Bulmak ve Bilmek kelimeleri ortak BL köküne sahiptirler. 

Haberciler kanalıyla bahşedilen kutsal kitaplar ise bilinç açılımı, yönlendirme ve bilgi sağlayan, dindarlıkta derece olarak yükselmeye vasıta ve vesile olan ilahi kozmik kaynaklardır.

Dolayısıyla Allahü Teala'nın izniyle bir sınav olarak kurulmuş olan küresel satanik sistem daha din kelimesinin anlamının idrakine dahi imkân tanımadan, reddi için tam zamanlı olarak çalışmaktadır. Oysa ki insanlık bu tuzağa düşmeyip, tercihini kalbinden, vicdanından yana yaparak gerçeği idrak ettirecek değişimi yakalama potansiyeline sahiptir. Ancak insan, maddi, dünyevi ve nefsani menfaatlerini dogmatik olarak önceliklendirmesinden dolayı bilinçli veya bilinçsiz şekilde bu tercihi yapamamaktadır. 

Hayatında hiç kutsal kitap okumamış, dini konularda bilgisi olmayan ancak gerçekten iyi, yardımsever, özverili, ahlaklı, dürüst yani vicdanı aktif olan biri de dindar addedilebilmelidir. Zira sadece kitap okumak ve vecibeleri dogmatik olarak icra etmekle dindar olunamadığı aşikârdır. Tutum, düşünce, söylem ve davranışa yansımayan şekilsel eylemler dindarlık konusunda etkisiz eleman niteliğindedirler. Zira Allah'ın insanla iletişiminin sadece habercilerin aktardığı kitaplar kanalıyla değil kalbi hedef alan vahiy ve sembolizm kanalıyla ve sürekli olduğu Şura suresinin 51. ayetinde bildirilmektedir.

42/51 - Ve ma kane li beşerin en yükellimehüllahü illa vahyen ev min verai hıcabin ev yursile rasulen fe yuhıye bi iznihı ma yeşa' innehu aliyyün hakım

( Ve Allah' ın insana kelam edip söz söylemesi, vahyen veya perde arkasından olması haricinde olmaz. Veya resul gönderir de izni ile ne dilerse vahyeder. Kesinlikle O uludur hakimdir. )

İşte bugün din kisvesi altında yapılanlar aslında Kur'an ayetlerinin tam tersinin ( satanizm ) uygulamaları olup, bilinçli ve nitelikli satanizm icraatıdır. Toplum dindar görünümlü satanistlerle daha doğrusu cin şeytanı İblis'i ilah, satanizmi din edinmiş olan tersine dindarlarla doludur. Ve bunlar satanizmi dini vecibe anlayışıyla icra ermektedirler.

Kendilerine dindar süsü vermiş, gösteriş ve Allah ile aldatan satanistleri konu alan bazı ayetler şöyledir.

2/264 - Ya eyyühellezine amenu la tübtılu sadekatiküm bil menni vel eza kellezi yünfiku malehu riaen nasi ve la yü'minü billahi vel yevmil ahır ......
( Ey o inananlar, sadakalarınızı, o malını insanlara gösteriş olarak harcayan, Allah’a ve sonraki güne inanmayan gibi başa kakarak ve eziyetle batıl kılmayın. ...... )

4/38 - Vellezine yünfikune emvalehüm riaen nasi ve la yü'minune billahi ve la bil yevmil ahır ve men yeküniş şeytanü lehu karınen fe sae karına
( Ve o mallarını insanlara gösteriş olarak harcayanlar Allah’a ve sonraki güne inanmazlar. Kim ki şeytan ona arkadaş olur, o kötü arkadaştır. )

4/142 - İnnel münafikıne yühadiunellahe ve hüve hadıuhüm ve iza kamu iles salati kamu küsala yüraunen nase ve la yezkürunellahe illa kalıla 
( Kesinlikle ikiyüzlüler, Allah' ı aldatmaya çalışırlar da O onları aldatır. Onlar duaya kalktıklarında küs gibi kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah' ı, çok az haricinde hatırlamazlar. )

8/47 - Ve la tekunu kellezine haracu min diyarihim betaran ve riaen nasi ve yesuddune an sebılillah vallahü bima ya'melune mühıyt
( Ve kibirlenerek ve insanlara gösteriş olarak yurtlarından çıkanlar ve Allah yolundan döndürenler gibi olmayın. Allah onların o yaptıklarını kuşatandır. )

107/4 - Fe veylün lil müsallin
( O halde vay dua edenler için. )
107/5 - Ellezine hüm an salatihim sahun
( Onlar dualarında habersizdirler. )
107/6 - Ellezine hüm yüraun
( Onlar gösteriş yaparlar. )
107/7 - Ve yemneunel maun
( Ve ihtiyaçlığı, yardımı engelleyip menederler. )

35/5 - Ya eyyühen nasü inne va'dellahi hakkun fe la teğurrannekümül hayatüd dünya ve la yeğurranneküm billahil ğarur
( Ey insanlar, Allah' ın vaadi kesinlikle gerçektir. O halde dünya hayatı kesinlikle sizi aldatmasın. Aldatan da sizi Allah ile aldatmasın. )

Kâfirun suresi, satanizmi din edinenleri konu almaktadır.

109/1 - Kul ya eyyühel kafirun
( De ki: "Ey inkarcılar." )
109/2 - La a'büdü ma ta'büdun
( O kulluk ettiğinize kulluk etmem. )
109/3 - Ve la entüm abidune ma a'büd
( Ve siz o kulluk ettiğime kul değilsiniz. )
109/4 - Ve la ene abidün ma abedtüm
( Ve ben o kulluk ettiğinizin kulu değilim. )
109/5 - Ve la entüm abidune ma a'büd
( Ve siz o kulluk ettiğime kul değilsiniz. )
109/6 - LEKÜM DİNÜKÜM VE LİYE DİN
( SİZE DİNİNİZ VE BANA DİNİM. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder