İnsan her bedenlenme ( enkarnasyon ) döngüsü öncesinde ruhsal tekâmülü için gerekli kader kurgusunu seçer, bu hususta ilahi sistem ile ahdleşir, kendisine verilen ilahi kozmik bilinç emanetini yüklenir ve gerekeni yapacağına yani bu bilinci yükselteceğine ve ruhen tekâmül edeceğine söz verir.
Bedenlenme süreci sonunda ( aslında yeni bir "olum" olan "ölüm" akabinde ) ise spatyomda ( A'raf ) artık kaba madde değil süptil madde Öz Varlık halindeyken bedenlenme sürecindeki icraatlarının öz değerlendirmesini yapar. Bir anlamda kendisini ( nefsini ) hesaba çeken insan iyilikleri sonucunda oluşan pozitif frekansların ( huzur, sevinç, mutluluk, sevgi ) ve kötülükleri sonucunda oluşan negatif frekansların ( ıstırap, üzüntü, öfke, azap, nefret ) duygusal sonuçlarını çok yoğun bir şekilde deneyimler.
Spatyomdaki duyguların çok yoğun olmasının nedeni insanın bu ortamda sadece ve sadece nefsiyle yüzleşmesi ve hiçbir dış tesire maruz kalmamasıdır. Bu durum rüyada hissedilen yoğun duygulara benzemektedir. ( "Kabir azabı" olarak anılan olgu spatyomdaki negatif duyguların bir tasviridir. )
Spatyom süreci sonundaki değerlendirmede Öz Varlık ( Ruhun madde alemi olan kainattaki temsili ) gereken ruhsal tekâmül seviyesine ulaşmış ise tekrar bedenlenmez ( reenkarne olmaz. ) ve üst yarı süptil boyuta ( Cennet / Sirius ) geçiş yapar. Ancak gereken ruhsal tekâmül seviyesine ulaşamamış ise yeniden enkarne olmak suretiyle eksiklerini gidermek üzere yeni kader kurgusunu seçer, bu hususta ilahi sistemle mutabık olup ahdleşir ( söz vererek ) ve reenkarne olarak ( yeniden bedenlenerek ) dünyaya gönderilir. Tekâmül seviyesi yetersizliğiyle sonuçlanan her döngü sonunda döngü tekrarlanır. Her insan büyük kozmik döngü içinde ortalama 600-700 kere bedenlenir.
Yukarıda özetlenen süreç bileşenlerine ilişkin bilgileri içeren bazı ayetler şöyledir.
A- İnsanın Emaneti Yüklenmesi
33/72 - İnna aradnel emanete
ales semavati vel erdı vel cibali
fe ebeyne en yahmilneha ve
eşfakne minha ve hamelehel
insan innehu kane zalumen
cehula
( Kesinlikle göklere, yere ve
dağlara emaneti biz gösterdik
de onu yüklenip taşımaya
yanaşmadılar, direttiler,
çekindiler ve ondan korktular.
Onu insan yüklendi. Kesinlikle o
zalimdir cahildir. )
B- İnsanın Allah'a Verdiği Ahde Vefa Etmesinin Beklenmesi
16/91 - Ve evfu bi ahdillahi iza
ahettüm ve la tenkudul eymane
ba'de tevkıdiha ve kad
cealtümüllahe aleyküm kefıla
innellahe ya'lemü ma tef'alun
( Ve ahdettiğinizde, Allah’a
ahdinize vefa edin.
Yeminlerinizi, onları
sağlamlaştırmanızın ardından
bozmayın. Allah' ı üzerinize kefil
kıldınız. Kesinlikle Allah ne
yaptığınızı bilir.
)
C- İnsanın Ahdini Unutması Vakası
20/115 - Ve lekad ahıdna ila
ademe min kablü fe nesiye ve
lem necid lehu azma
( Ve önceden Adem' e ahdettik
de unuttu. Onda azim
bulamadık. )
D- A'raf ( Spatyom ) Haline Geçiş
7/46 - Ve beynehüma hıcab ve
alel a'rafi ricalün ya'rifune küllen
bi sımahüm ve nadev ashabel
cenneti en selamün aleyküm
lem yedhuluha ve hüm yatmeun
( Ve onlar arasında perde vardır.
Yüksek mevki üzerinde hepsini
simalarından tanıyan adamlar
vardır. Cennet sahiplerine
"Selam üzerinize olsun." diye
seslenirler. Henüz oraya
girmemişlerdir ve fakat umut
etmektedirler. )
E- İnsanın Nefsinin Hesap Görücü Olması
17/14 - İkra' kitabek kefa bi
nefsikel yevme aleyke hasıba
( Kitabını oku. O gün nefsin,
hesap görücü olarak sana yeter. )
F- Değerlendirme Mekanizması ve Reenkarnasyon
23/102 - Fe men sekulet
mevazinühu fe ülaike hümül
müflihun
( Artık kimin ölçüleri, tartıları ağır
gelirse, işte onlar iflah olurlar. )
23/103 - Ve men haffet
mevazınühu fe ülaikellezine
hasiru enfüsehüm fı cehenneme
halidun
( Ve kimin ölçüleri, tartıları hafif
gelirse, işte onlar nefislerini
hasarlandırırlar. Cehennemin
içinde ebedidirler. )
Ayetlerde belirtilen Cennet, ruhsal tekâmül seviyesi yeterli olanların intikal edeceği üst yarı süptil boyut yani Sirius, Cehennem ise ruhsal tekâmül seviyesi yeterli olmayanların reenkarne olacakları ( tekrar bedenlenecekleri ) kaba madde boyutu yani Dünya'dır.
No comments:
Post a Comment