Arapça bir kelime olan "Hırs" kelimesi "Şiddetli ve aşırı istek, Öfke, Kızgınlık, Açgözlülük" anlamlarını taşımaktadır. Bu bağlamda hırs, arzunun ( isteğin ) saplantıya dönüşmüş, amacından sapmış hayırsız hali olarak da tanımlanabilmektedir.
Hırs kökünden türemiş diğer kelimeler şöyledir.
İhtiras = Hırslı olma
Haris = Hırslı olan
Ahras* = En hırslı olanlar
* "Ahras" kelimesi
Bakara suresinin 96. ayetinde, bir önceki ayetteki "Zalim" sıfatıyla ilintili olarak yer almaktadır. Yani hırsın zulme vasıta olan hayırsız negatif bir duygu frekansı olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu noktada "Hırs"ın, "Arzu"nun kontrolden çıkmış hali olduğu söylenebilir.
2/95 - Ve len yetemennevhü
ebeden bima kaddemet eydıhim
vallahü alimün biz ZALİMIN
( Ve o ellerinin sunduğundan
dolayı, onu asla ebediyen
temenni edemeyecekler. Allah
ZALİMLERİ bilendir. )
2/96 - Ve le tecidennehüm
AHRASAN NASİ ala hayah ve
minellezine eşraku yeveddü
ehadühüm lev yüammeru elfe
seneh ve ma hüve bi
müzahzihıhı minel azabi en
yüammer vallahü besırun bima
ya'melun
( Ve kesinlikle onları hayatta
İNSANLARIN EN HIRSLILARI olarak bulacaksın. O ortak koşanlardan
her biri bin sene ömür sürmeyi
arzular. Onlar uzun ömür
sürerek o azaptan uzaklaşacak
değillerdir. Allah o yaptıklarını
görendir. )
İnsanları yarıştıran, nefsi tahrik eden, kıskançlık ve düşmanlık duygularını körükleyen ve negatif frekanstan beslenen küresel şeytanlar ise insanlara daima hırsı ve hırs olmadan başarı ve mutluluğa ulaşılamayacağı yalanını telkin etmektedirler. Oysa ki hırs frekansı insanlara yıkım ve ıstıraptan başka bir şey getirmemektedir. Tarih hırsları yüzünden hem kendilerini hem de toplumlarını helak etmiş zalimlerle doludur.
Hırsa dönüşmemiş "Arzu" ise insanlar için hayırlara vesile olan, onları gayelerine eriştiren bir frekanstır. Kur'an'da daima öğütlendiği üzere "Ortası bir yol edinmek" yani itidal insanlar için en uygun tutumdur. Zira iyiliğe vesile olabilecek bir hususta "Kerh" ( İsteksizlik ) de, "Hırs" da olumlu sonuç vermeyecektir. "Kerh" iyiliğin gerçekleşmesine mani olurken, "Hırs" ise amaçtan sapmaya neden olacaktır. İnsanlar için nihai amacın nefsaniyeti terk yoluyla ruhsal tekâmül olduğu düşünüldüğünde tamamen nefsani ve negatif nitelikli hırs duygusuyla gerçekleştirilen hiçbir icraatın amaca hizmet etmeyeceği aşikârdır.
Hırs duygusunun nihai amaca hizmet etmeyeceği, ruhsal tekâmül açısından isteneni elde etmeye vesile olamayacağı Haberciye uyarı niteliğinde olan Nahl suresinin 37. ayetinde bildirilmektedir.
16/37 - İn TAHRIS ala hüdahüm fe
innellahe la yehdı men yüdıllü
ve ma lehüm min nasırın
( Eğer sen onların yönlenmeleri
üzerine HIRSLI olsan bile,
kesinlikle Allah saptırdığı kimseyi yönlendirmez. Onlara
yardımcı yoktur. )
Ek bilgi : "Hırsız" kelimesi, "Hırs" kök kelimesi ile ilintili olmayıp "Hayır" kelimesiyle ilintilidir. "Hayırsız" kelimesi zaman içinde telaffuz evrimi geçirerek "Hırsız" halini almıştır. Ancak "Hırs"ın "Hayırsız" olduğu yani bir huzur ve mutluluğu çalan bir "Hırsız" olduğu da aşikârdır.:)
No comments:
Post a Comment